D
Derinsu
Misafir
Merhaba...sadece yazmak ve paylaşmak istedim.
Ama ...ama ile başlayan her cümle öncekini önemsizleştiriyor ve hiç bir değeri kalmıyor. Tıpkı
kimi hatalar gibi ne kadar büyük ve fazla iyilik yapılsa da telafi edilemiyor. Sanırım biraz ağlamaya ihtiyacım var , insan en doğal olan ihtiyaçlarını ve isteklerini saklayarak yaşayamaz ; tükenir , yorulur , kendinden bıkar , herkese ve her şeye nefret duyar . Kendine kinlenir , yaşamak istemez , sırtın da sürekli olarak taşıdığı bir patates çuvalı misâli...Hoşuna giden nedir , acı çektiğimi bilmek mi ?!!
İçinden çıkamadığım , sıyrılamadığım hislerimin ve düşüncelerimin seni mutlu etmesi çok zalimce. Kalbin mi taşlaştı , belki de hiç bir zaman bir kalp taşımadın. Senin için sadece bir et parçasıydı...Seni hayatta tutan bir et parçası. Ya nefes almak ?!! o da mı bu kadar sıradan , alâlade bir durum. Hiç düşündün mü bir gün nefessiz kalacağını , ve et parçası olarak küçümsediğin kalbinin atmayacağını. Peki ya duygular , hissettiklerin aynaya yansıtamadığın, utandığın , çekindiğin ve kendine yakıştırmadığın duygular...
Kendini aptal gibi hissetmek , dışarıdan nasıl görünürüm diye düşünmek. Kendine itiraf etmekten ve kabul ettirmekten korktuğun duygular , düşünceler ve fikirler var elbet doğru. Şu an öylesine yazıyorum. Sözlerim sana ithafen değil , sadece bir itap. Yanılıyorsun!! yaşamak...
daha fazlası olmalı ; bu kadar basit , bayağı ve aşağlayıcı olmamalı. Hayır , bunu reddediyorum . zavallı , çaresiz ve tutsak bir dünya da yaşamamalı...
Ama ...ama ile başlayan her cümle öncekini önemsizleştiriyor ve hiç bir değeri kalmıyor. Tıpkı
kimi hatalar gibi ne kadar büyük ve fazla iyilik yapılsa da telafi edilemiyor. Sanırım biraz ağlamaya ihtiyacım var , insan en doğal olan ihtiyaçlarını ve isteklerini saklayarak yaşayamaz ; tükenir , yorulur , kendinden bıkar , herkese ve her şeye nefret duyar . Kendine kinlenir , yaşamak istemez , sırtın da sürekli olarak taşıdığı bir patates çuvalı misâli...Hoşuna giden nedir , acı çektiğimi bilmek mi ?!!
İçinden çıkamadığım , sıyrılamadığım hislerimin ve düşüncelerimin seni mutlu etmesi çok zalimce. Kalbin mi taşlaştı , belki de hiç bir zaman bir kalp taşımadın. Senin için sadece bir et parçasıydı...Seni hayatta tutan bir et parçası. Ya nefes almak ?!! o da mı bu kadar sıradan , alâlade bir durum. Hiç düşündün mü bir gün nefessiz kalacağını , ve et parçası olarak küçümsediğin kalbinin atmayacağını. Peki ya duygular , hissettiklerin aynaya yansıtamadığın, utandığın , çekindiğin ve kendine yakıştırmadığın duygular...
Kendini aptal gibi hissetmek , dışarıdan nasıl görünürüm diye düşünmek. Kendine itiraf etmekten ve kabul ettirmekten korktuğun duygular , düşünceler ve fikirler var elbet doğru. Şu an öylesine yazıyorum. Sözlerim sana ithafen değil , sadece bir itap. Yanılıyorsun!! yaşamak...
daha fazlası olmalı ; bu kadar basit , bayağı ve aşağlayıcı olmamalı. Hayır , bunu reddediyorum . zavallı , çaresiz ve tutsak bir dünya da yaşamamalı...