Son Paylaşımlar

Sitemize Hoşgeldiniz NeverFap Türkiye

Bize katılmak için kayıt olabilir veya giriş yapabilirsiniz.

Forum Rehberi >>>

Neverfap Türkiye Forum kurallarını öğrenmeniz ceza almanızı engeller. Kurallarımızı okuyunuz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Yönetimle İletişime Geç >>>

Sitemizi kullanırken yaşadığınız sorun ve önerilerinizi yöneticiler ile paylaşabilirsiniz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Sosyal Anksiyete Üzerine (Korkma Tıkla!)

Katılım
19 Ağu 2021
Mesajlar
175
Tepki puanı
474
Puanları
108
Evet beyler konumuz Sosyal Anksiyete.

Öncelikle Anksiyete (Korku, Endişe Duygusu) nedir?
Kısaca anksiyete, beynimizin bizi koruma içgüdüsüdür. Yani evet yaşadığımız onca etki ve tepki beynimizin bizi koruduğunun işaretidir. Hepsi bir duygudur. Sadece duygularımızı normalden biraz fazla hissediyoruz hepi bu.

Peki bu etkiler neden ortaya çıktı?
Hepimizin yaşantısı farklı; acılar, kayıplar, pişmanlıklar gibi gibi şeyler yaşadık. Beynimiz özellikle bilinçaltımız geçmişten bu hisleri ilk yaşamaya başladığımız güne kadar bir süreç yaşadı. Peki ne olduda böyle hissediyoruz ha işte kırılma noktası burası! Hatalı Algı Kodlamaları!
Beynimiz geçmişten buyana sürekli her yerden bir şeyler kaydetti ister görsel ister duyumsal isterse kendimizin hissettiği duygularla bugüne geldi. Sonra bu etkileri yavaştan hissetmeye başladık.

Şimdi bir siteden aldığım şu bilgiseli okuyalım:

Panik Atak/ Anksiyete Sağlığa Zararlı mı?​

Bu soruya kısaca “Hayır” diye yanıt verebiliriz. Nedenini gelin beraber inceleyelim.Vücut kendisini stresli veya hayati tehlikesi olduğuna inandığı bir durumun içinde bulduğunda hayatta kalma mekanizmasını devreye sokar. Bu hayatta kalma mekanizmasına savaş ya da kaç (fight or flight) mekanizması denir. Bu mekanizmanın devreye girdiğinin en temel göstergesi, vücutta adrenalin hormonunun salgılanmasıdır. Adrenalin, vücutta hayatta kalma içgüdüsünün çalıştığının göstergesidir. Adrenalin salgılandıktan sonra vücutta bizim bildiğimiz ismiyle panik atak veya savaş ya da kaç mekanizması başlamış olur.Panik atağın ne zaman ve ne sıklıkta yaşanacağı, bireyin durumuna, stres seviyesine ve yaşadıklarına göre değişiklik gösterir. Yukarıda anlatılanlara ek olarak şunu söyleyebiliriz; hayatta kalma içgüdüsünün çarkını döndüren mekanizmalardan biri olan panik atak, vücuda zarar veremez. Bu, zaten en başında ortaya çıkışına neden olan hayatta kalma içgüdüsünün mantığına tamamen ters olur.Yaşanan fiziksel belirtiler (örneğin; kalp çarpıntısı, uyuşmalar vs.) ve vücudun strese verdiği tepkiler asla kendisine zarar verecek seviyelere çıkmaz. [Otonom sinir sistemi adrenalin salgılanması sırasında oluşan belirtilerde, vücudun kaldırabileceği sınırları bilir ve bu bilgiye göre hareket eder.] Örneğin; kalp çarpıntısı ortalama 120-130 BPM arasında seyir eder; vücut bu seviyeleri rahatlıkla kaldırabileceğini bilir ve kaldırabilir de.Panik atak geçiren kişilerin sıkça söylediği bir söz vardır: “Doktora, hastaneye test yaptırmak için gidiyorum fakat herhangi bir sağlık sorununuz yok diyorlar “. Bu fiziksel olarak hiçbir rahatsızlığının söz konusu olmadığının işaretidir.Psikolojik tarafına bakarsak; panik atak sırasında özellikle hastalık korkuları, ölüm korkusu, kontrolü kaybetme korkusu veya delirme korkusu gibi gündelik endişeyi arttıran kaygılar eklenir. Bunlar sadece anksiyete çatısı altında ele alınabilir ve fiziksel bir sağlık sorununa işaret etmez

Gördüğümüz gibi bilgilendik, şuan bile beyninizde bir şeyler değişti bunun farkındayım olaya artık daha farklı bakacaksınız çünkü ne yaşadığınızı artık biliyorsunuz.

Bende bu tarz etkleri bir dönem yaşadım şu sıralarda tamamına yakın üstünlük bende olduğunu söyleyebilirim. Yani artık duygularım beni yönlendiremiyor böylece etkilenmiyorum.

Birde şu açıdan bakın. O an etkiler yaşandığı zaman şöyle düşünün gerçekten şuan korkulacak bir durumda mıyım? Veya gerçekten korkmalı mıyım? Beyne şuan bir tehlike yok mesajını vermeye gayret edelim. Yukarıdaki bilgiselde de yazdığı gibi bize asla zarar veremeyen bir duygudan korkmamaya alışmamız gerek beynimiz zaten gerekeni yapacaktır.

Ne öneririm derseniz: Alıştırma/Duyarsızlaştırma yolunu öneririm her gün dışarıya çıkmaya özen gösterin parkta oturun tempolu yürüşler yapın veya avmlere girin tek gidemiyorsanız bile yakınınızla gidip oraların tehlikeli bir yer olmadığını aksine eğlenceli ve keyif alabileceğiniz yerler olduğunu gözünüzle görün. Bunu devamlı yapmaya çalışın devamlı korktuğunuz şeyleri yapmaya konfor alanınızdan çıkmaya çalışın zaten beyin her şeye ayak uydurduğu gibi bunada ayak uyduracak ve artık etkilenmemeye başlayacaksınız. Ama yukardada dediğim gibi bu yaşadığımız her şey bir duygudur ve korku koşullamalarıdır bunları zaten öncedende yaşıyordunuz çünkü belli duygular belli yerde kendine has etkiler yaratır. Acı biberden tatlı hissi bekler misiniz? İnanın bilgilenince bir şeyler değişecek bunu bilin çünkü insan bilmediği şeyden korkar bildiğinden değil.
Hatalı kodlamayı doğruya çevirmeniz gerek nasıl mı? Zorda olsa üzerine gidip bir tehlike olmadığını bilinçaltına göstererek, telkinlerle bir örnek:

Duygularımdan ve düşüncelerimden korkmuyorum.
Beynim beni korumak için etki üretiyor halbuki ortada bir tehdit yok o halde korkmamada gerek yok.
Her ne şiddetle gelirse gelsin bana zarar veremeyecek.


Gibi telkinleri sesli okuyarak doğru kodlamalar yapabilirsiniz. Yani şunu bilelim her ne kadar etki hissedersek hissedelim asla o an düşündüğümüz şey meydana gelmeyecek. O halde zor olsada görmezden gelip işimize bakmak en doğrusudur. Zaten bizden istediğimizi alamadığı zaman sönecek olan şeyden korkmamaya özen gösterelim beynimiz zaten biz farkında olmadan çalışmasını sürdürüyor zaten ileride uyum sağlayacak ve etkilenmeyeceksiniz.

Son olarak yokmuş gibi yaşamaya gayret göstermelisiniz yani bir yere gideceğiniz vakit onu bir gerekçe olarak görmeyin. Ve sabır en büyük anahtarınız. Bu bir hastalık değil ortada patolojik veya anormal bir durum yok.

Uyarı: Ben doktor değilim bu bölümü okumadım bu bilgileri internet sitelerinden ve youtubeden izleyip kendi tecrüblerim ile edindiğim bilgiler sayesinde yazma isteği duygum çünkü bunları bir dönem bende yaşadım amacım sizlerinde bilgilenmesi.
 
Son düzenleme:
shape1
shape2
shape3
shape4
shape5
shape6
Üst