B
Brock
Misafir
Sosyal bağın en ekonomik tanımı : karşıdaki insana duyarlılığın ona anlayışın (bu duyarlılık ve anlayış onun sorunlarını ne kadar anladığın isteklerini ne kadar duyduğundur) kadar sosyal bağ kurarsın karşındakiyle. Bunu hayatımızdan örneklendirmek gerekirse : en yakın olduğumuz insanlar onların sorunları için en çok üzüldüğümüz ve ihtiyaçlarını o kadar fazla kafaya taktığımız kişilerdir. Yani en duyarlı olduğumuz.
Ortak isteğimiz: daha sosyal tanınır bilinir veya tanıyan bilen olmak. Daha çok insanın bize saygı sevgi duyması.
Neden bu istek ? : kendimizi tanımak kendimizi onaylamak sevmek saymak güvenmek. Bunların hepsinin bizde öz değer olarak karşılığı var.
Ne kadar fazla miktar ve kişide duyarlı olursak o kadar fazla kendimizi gerçekleştirmiş olucaz.
XxBu sosyal bağ ancak duyarsız olmakla amiyane tabirle artislikle sağlanır düşüncesi ;
Bunu ele alalım : 10 kişilik bi toplulukta bulunduğmuzu hayal edelim : bu 10 kişiden birinin sesi diğerlerinden çok çıkıyor olsun kabalığıyla vs dikkatimizi çeksin. Zira insanları bu tavırda çeker evet ama yaklaştıkça bu durum tersine döner : ne kadar duyarsız bir duruşsa onkadar içi boş olur. Ne kadar duyarlıysa o kadar dolu.
Uç örnek vericem ama ne kadar fazla duyarsız duruşa örnek vermek açısından : örneğin ismi a ile başlıyor diye sevmiyor duruş sergiliyor ; o kadar fazla iter kendinden
Dolayısıyla ne kadar duyarlıysa bu artist duruş o kadar çeker kendine. Yani buda duyarlılık artınca bağ artar denklemini doğruluyor
Kendimizi gerçekleştirmemizi sağlayan sosyal bağı dolayısıyla duyarlılığımızı maximum seviyeye nasıl çıkarırız ?
1.görmek : zihnimiz bizim görmek istediklerimizi görür ; bir markete girdiğimizde tüm ürünleri görüp bilgilerini işlemez. Sadece isteğin doğrultusunda belirlediğin ürünün fiyat ve kalitesine odaklanırsın.
Toplumda onlarca insan içindende görebilceğimiz onlarca şey varken :tıpkı markete giripte sadece istediğini gören kişi gibiyiz
Bu istek narsist istekler üzerine de olabilir : tek başına kalıp yenilcek cips gibi şeyler , yada 1 paket yumurta alıp evde diğerlerinide sebeplendirmek evin ihtiyaçlarını almak.
Eğer amacımız bağları koparmaktan uzaklaşıp kurmaya çalışmaksa : daha çok kendimizi gerçekleştirmekse : doğru soru insanlarda görmemiz yararımıza olcak şeyler nelerdir ?
1.onların ihtiyaçları :bu anlık bir açlıkta olabilir ,uzun vadede zihinsel bir açlıkta.
Örneğin bulaşıkhanede çalışan sosyal yönü kuvvetli biriysen : insanlarla etkileşimde buluncağın bir mesleği yapmayı önermek ;o kişinin parlak yönlerini parlatmasını sağlar ve ilerdeki olası muhtaçlığını azaltır.
Duygusal açlık : basit bi gülümsemeden güzel söz söyleme iyilik yapma ya kadar gider. Bunu 1.onlardan yardım isteyerek 2.başkası adına yardım isteyerek yapabilirz.
Yani kısaca insanlar hakkında 'nasıl daha iyi olur?' diye düşünmek ve buna dertlenip takılmak.
2--insanların acılarına sorunlarıma gözlerimiz açmak : buna sebep şeyleri
Tabi bu insanları suçlayıcı ve sorunu büyütücü olmak yerine : daha çok çözüme odaklı yaklaşım olmalı. Örneğin bağımlı birisi var etrafımızda mesela ama bunun farkında değil. Görüyorsunuzki her sorunlarından buna sarıldığında sorunları çözülmek yerine daha da büyüyor. İşte tamda onun ona zarar veren bu sorununa kafa yormak ; onun uzaklaşmaya çalıştığı şeylerle yüzleşmeye teşvik etmek.
Şimdilik bu yazıyı geliştirmek üzere bırakıyorum.
Ortak isteğimiz: daha sosyal tanınır bilinir veya tanıyan bilen olmak. Daha çok insanın bize saygı sevgi duyması.
Neden bu istek ? : kendimizi tanımak kendimizi onaylamak sevmek saymak güvenmek. Bunların hepsinin bizde öz değer olarak karşılığı var.
Ne kadar fazla miktar ve kişide duyarlı olursak o kadar fazla kendimizi gerçekleştirmiş olucaz.
XxBu sosyal bağ ancak duyarsız olmakla amiyane tabirle artislikle sağlanır düşüncesi ;
Bunu ele alalım : 10 kişilik bi toplulukta bulunduğmuzu hayal edelim : bu 10 kişiden birinin sesi diğerlerinden çok çıkıyor olsun kabalığıyla vs dikkatimizi çeksin. Zira insanları bu tavırda çeker evet ama yaklaştıkça bu durum tersine döner : ne kadar duyarsız bir duruşsa onkadar içi boş olur. Ne kadar duyarlıysa o kadar dolu.
Uç örnek vericem ama ne kadar fazla duyarsız duruşa örnek vermek açısından : örneğin ismi a ile başlıyor diye sevmiyor duruş sergiliyor ; o kadar fazla iter kendinden
Dolayısıyla ne kadar duyarlıysa bu artist duruş o kadar çeker kendine. Yani buda duyarlılık artınca bağ artar denklemini doğruluyor
Kendimizi gerçekleştirmemizi sağlayan sosyal bağı dolayısıyla duyarlılığımızı maximum seviyeye nasıl çıkarırız ?
1.görmek : zihnimiz bizim görmek istediklerimizi görür ; bir markete girdiğimizde tüm ürünleri görüp bilgilerini işlemez. Sadece isteğin doğrultusunda belirlediğin ürünün fiyat ve kalitesine odaklanırsın.
Toplumda onlarca insan içindende görebilceğimiz onlarca şey varken :tıpkı markete giripte sadece istediğini gören kişi gibiyiz
Bu istek narsist istekler üzerine de olabilir : tek başına kalıp yenilcek cips gibi şeyler , yada 1 paket yumurta alıp evde diğerlerinide sebeplendirmek evin ihtiyaçlarını almak.
Eğer amacımız bağları koparmaktan uzaklaşıp kurmaya çalışmaksa : daha çok kendimizi gerçekleştirmekse : doğru soru insanlarda görmemiz yararımıza olcak şeyler nelerdir ?
1.onların ihtiyaçları :bu anlık bir açlıkta olabilir ,uzun vadede zihinsel bir açlıkta.
Örneğin bulaşıkhanede çalışan sosyal yönü kuvvetli biriysen : insanlarla etkileşimde buluncağın bir mesleği yapmayı önermek ;o kişinin parlak yönlerini parlatmasını sağlar ve ilerdeki olası muhtaçlığını azaltır.
Duygusal açlık : basit bi gülümsemeden güzel söz söyleme iyilik yapma ya kadar gider. Bunu 1.onlardan yardım isteyerek 2.başkası adına yardım isteyerek yapabilirz.
Yani kısaca insanlar hakkında 'nasıl daha iyi olur?' diye düşünmek ve buna dertlenip takılmak.
2--insanların acılarına sorunlarıma gözlerimiz açmak : buna sebep şeyleri
Tabi bu insanları suçlayıcı ve sorunu büyütücü olmak yerine : daha çok çözüme odaklı yaklaşım olmalı. Örneğin bağımlı birisi var etrafımızda mesela ama bunun farkında değil. Görüyorsunuzki her sorunlarından buna sarıldığında sorunları çözülmek yerine daha da büyüyor. İşte tamda onun ona zarar veren bu sorununa kafa yormak ; onun uzaklaşmaya çalıştığı şeylerle yüzleşmeye teşvik etmek.
Şimdilik bu yazıyı geliştirmek üzere bırakıyorum.