Bağımlılığımı yaptığım zamanlardaki ben ve bağımlılığımı bıraktıktan sonraki ben(bağımlılık bırakma evrelerindeki ben)arasında farklar var.
Bağımlılığımı yaptığım zamanlardaki ben daha sakin-uysal ve insanlarla ilişkilerimde daha ılımlı biriyken,
Bağımlılığımı bıraktıktan bir süre sonraki ben ise daha agresif-daha azgın ve insanlarla ilişkilerimde daha sert-daha yıkıcı biri olabiliyorum.
Sanki içimde iki kişi var ve bunlar amansız bir mücadele içindeler.Hangi taraf galip gelirse onun dediği oluyor.
Hani derler ya madalyonun iki yüzü vardır,bağımlılığımdan bir süre sonrada bende böyle çift bir kişilik oluşmaya başladı.Peki sizlerde benimkisine benzer bir durum yaşadınız mı?
Bu konuda bildiklerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Sametak256' Alıntı:

Bağımlılığımı yaptığım zamanlardaki ben ve bağımlılığımı bıraktıktan sonraki ben(bağımlılık bırakma evrelerindeki ben)arasında farklar var.
Bağımlılığımı yaptığım zamanlardaki ben daha sakin-uysal ve insanlarla ilişkilerimde daha ılımlı biriyken,
Bağımlılığımı bıraktıktan bir süre sonraki ben ise daha agresif-daha azgın ve insanlarla ilişkilerimde daha sert-daha yıkıcı biri olabiliyorum.
Sanki içimde iki kişi var ve bunlar amansız bir mücadele içindeler.Hangi taraf galip gelirse onun dediği oluyor.
Hani derler ya madalyonun iki yüzü vardır,bağımlılığımdan bir süre sonrada bende böyle çift bir kişilik oluşmaya başladı.Peki sizlerde benimkisine benzer bir durum yaşadınız mı?
Bu konuda bildiklerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Genişletmek için tıklayın ...

Çok basit aslında: Sen PMO yapınca oksitosin salgılıyorsun. Bu hormon seks yaptıktan sonra salgılanır ve insanlarda rahatlık hissine yol açar. Tabiri caizse yumuş yumuş olursun. Bunu yapmadığın zamanlarda testosteron seviyen yükselir. Testosteron da erkeklerdeki rekabetçiliğe ve agresifliğe neden olan hormondur. Hapishanedeki suçluların çoğu testosteron seviyesini kontrol altına alamamış kişilerden oluşur.

(Ara bilgi: Her insanda hem östrojen hem de testosteron vardır. Erkeklerde testosteron fazlayken kadınlarda östrojen fazladır. Fazla olmaması gereken hormon fazla olursa bu hormon anomalilerine yol açar.)

Mesela Navy SEALler oldukça rekabetçidir ve bu adamlar en yüksek testosteron seviyelerine sahip kişilerden biridir. Okuduğum bir kitapta en önemli özelliklerinin durmadan kendi aralarında rekabet yaratmak olduğunu yazıyordu. İşte bu yüzden "PMOyu kesmekle kalmayın, başka şeylerle meşgul olun" diyorlar.

Kendimden de örnek vereyim: Zamanında sanalda karşı cinsle konuşmuş biriyim ("Zamanında" dediysem de yakın zamanda bıraktım bunu). PMO yapmadığım zamanlarda "s*kecek gibi konuşuyorsun" diyordu bana kızlar. Yaptıktan sonra daha az agresif oluyordum ama ardından *ok gibi hissediyordum kendimi.

Sametak256' Alıntı:

Bağımlılığımı yaptığım zamanlardaki ben ve bağımlılığımı bıraktıktan sonraki ben(bağımlılık bırakma evrelerindeki ben)arasında farklar var.
Bağımlılığımı yaptığım zamanlardaki ben daha sakin-uysal ve insanlarla ilişkilerimde daha ılımlı biriyken,
Bağımlılığımı bıraktıktan bir süre sonraki ben ise daha agresif-daha azgın ve insanlarla ilişkilerimde daha sert-daha yıkıcı biri olabiliyorum.
Sanki içimde iki kişi var ve bunlar amansız bir mücadele içindeler.Hangi taraf galip gelirse onun dediği oluyor.
Hani derler ya madalyonun iki yüzü vardır,bağımlılığımdan bir süre sonrada bende böyle çift bir kişilik oluşmaya başladı.Peki sizlerde benimkisine benzer bir durum yaşadınız mı?
Bu konuda bildiklerinizi paylaşırsanız sevinirim.

Genişletmek için tıklayın ...

Ne kadar bir süre bağımlılığı bırakmışken yaşanan durum bu?

Bu fark hepimizde oluyor zaten biz bu fark için bırakıyoruz.

Bunun sebebini de şu şekilde anlayabiliriz;

1. Bağımlılık dönemindeki sakinlik → dopaminle bastırılmış duygular.
   Bu kişi bağımlıyken daha "uyuşuk", “her şeye evet diyen” biri gibi hissediyor.
   Aslında o dönemler duygu düzenleme yetisi PMO tarafından çalınmış.
   Sakinliği gerçek huzur değil, bastırılmışlık.
   
   
2. Bağımlılığı bırakınca gelen agresiflik → bastırılmış benliğin yüzeye çıkışı.
   Artık uyuşturma yok, duygular çırılçıplak. Bastırdığı öfke, şehvet, direnç, yıllardır ifade edilmeyen duygular kontrolsüz şekilde dışarı fışkırıyor.
   
   
3. İçindeki iki benlik çatışıyor → bu tam bir “kimlik çözülmesi” durumu.
   Bağımlılık dönemindeki “yapay benlik” ile, şimdi ortaya çıkan “ham, dürtüsel benlik” savaşıyor.
   Ancak hâlâ bir "inşa edilmiş gerçek benlik" yok. Bu da kafa karışıklığı yaratıyor.
   
   
   

   PBKY kitabında da çok net söylenir:
   “Bağımlılık sonrası dönemde, bastırılmış duygular patlak verir. Kişi bu tepkileri kendinden sanır ama onlar bastırılmış dürtülerin konuşmaya başlamasıdır.”

   Genişletmek için tıklayın ...

   
   Bu geçici bir süreçtir.
   Bu öfke, bu agresyon, bu ikilik… hepsi geçici.
   Ama sen bu dönemi atlattıkça, içinde yeni bir karakter inşa etmeye başlarsın.

Bende tam tersi, süreç dışında gereksiz agresifim ve tahammül seviyem ciddi anlamda düşüyor. Süreçteyken ise çok daha sakin, güler yüzlü birine dönüşüyorum.
Örneğin süreçteyken, spor salonunda daha konuşkan oluyorum ne bileyim başkalarına yardım etme isteği falan geliyor. Süreç dışındayken ise kulaklığımı takıp sadece işimi görmeye bakıyorum, kimseyle iletişimde bulunmamaya çalışıyorum.

Id,ego,süperego muhabbetini anımsattı.PMO ile alakasını araştırmak gerek.