Son Paylaşımlar

Sitemize Hoşgeldiniz NeverFap Türkiye

Bize katılmak için kayıt olabilir veya giriş yapabilirsiniz.

Forum Rehberi >>>

Neverfap Türkiye Forum kurallarını öğrenmeniz ceza almanızı engeller. Kurallarımızı okuyunuz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Yönetimle İletişime Geç >>>

Sitemizi kullanırken yaşadığınız sorun ve önerilerinizi yöneticiler ile paylaşabilirsiniz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Toplum Hakkında

Skirmisher

Jüpiter Yolcusu
Katılım
28 Şub 2022
Mesajlar
105
Tepki puanı
246
Puanları
64
Yaş
23
Konum
Memory Palace
İyi akşamlar dostlar, umarım hepiniz iyisinizdir yaşanan her şeye rağmen. Aklımdaki bazı işleri gerçekleştirip hayatıma farklı bir yol verdiğimden beri kafamı dışarıdan gelen hiçbir şeye veremiyorum. İşime odaklanmasam, derslerime odaklanmasam, aklımda geleceğim için planlarım olmasa gerçekten kafayı üşüteceğim. Üşütmedim şimdiye kadar fakat bir şeyler beni delirmemem için tutuyor sanki; yakın bir arkadaşım mobbing'den ötürü işten istifa etti, date'e çıkmaktan soğudum sayılır, yok, tüm insanoğluna mesafeyle yaklaşıyorum artık. Samimi yaklaşmaya çalıştığımda batırıyorum, yine yakın olduğum insanlar var ancak bu insanlar beni uzun süredir tanıyorlar. Alınganlık huyumu dışa vurmasam bile her şey batıyor bana, fevkalade bir kırılganlıkla birlikte hayatımı yaşıyorum.

Kırmızı Hap'ı aldığımdan beri her şeye şüpheyle yaklaşıyorum ve hayatı eskisi kadar çocuksu göremiyorum. 20 yaşındayken bile aslında çocukmuşum, bir kız yüzünden sigaraya başlayıp ölmeyi düşünmüş hatta gününü belirlemiştim. O kadar fazla sorumluluğum var ki şu an, siteye bile bayadır girmiyorum. Kendimi aşırı maskülen hissetmekle birlikte bazen ağlamamak için kendimi zor tutuyorum. Başarıyorum ama bir yandan da içten içe parçaları toplamaya, pmo'nun yarattığı hasarı minimize etmeye çalışıyorum. Tekrardan süreçlere başladım, uyku tutmuyor bazen krizlerden, o vakitlerde derslere veriyorum kendimi. Bir daha düşmekten ve kalkamamaktan korkuyorum, ailemi arayamıyorum derdimi anlatmak için zira yetişkin bir erkek olmanın bedeli bir yerden sonra aileni bile arayıp dert anlatamayacak olmak sanıyorum.

Toplumun kırılganlaşmasını seyrediyorum her gün, erkeklerin karı kız ve kızların burç, makyaj muhabbetlerini dinliyorum. Kimi erkekler işte alt kültür konuşuyorlar, kimi kızlar insanları çekiştiriyorlar. Felsefe, tıp, bilim konuşmalarını beklemiyorum fakat bunlar da benim ilgimi çekmiyor. Kendimdeki eksikleri kapatmak için deli gibi uğraşıyorum, kendimin en iyi versiyonu olmaya çalışıyorum fakat bir yerden sonra çıldıracakmışım gibi geliyor. İki en iyi arkadaşım da psikiyatrik tedaviye başladı bir zaman önce, ikisi de toplumun ne kadar kırılganlaştığını gösterir nitelikte. Birisi staj yerini arayacak cesareti bulamadığı için sinir krizi geçirdi, bir diğeri de kendini fast food, bilgisayar oyunlarına verdi. Kırmızı Hap'ın ve iyi bir baba figürünün ne denli önemli olduğunu anladım ama ikisinin de babaları gayet duruşu olan ve zeki adamlardı. Kendi babam karısının kölesiydi ve bana erkekliği öğretmedi, sadece Dostoyevski okuduğu için kendini entel sanan bir adamdı; erkekliği sokaklardan ve zorbalardan öğrendim. Kendi başıma öğrendim ama kimse gidip de bunu tebrik etmeyecek, hayattaki çabalarımızı ve savaşlarımızı kimseler belki de görmeyecek. Bu yüzden belki de çoğu insan bir şeylerden pes ediyor.

Tıp kitaplarına dönsem iyi olur. Yorumlarınızı bekliyorum, kendinize iyi bakın.
 
M

Mantıkçı Kişi

Misafir
Benim çevremdekk insanlarda böyle bilgi gerektiren konuları bilmiyorlar ama bilecekleri en azından fikirleri olarak minimum noktadan alıp konuyu üste taşiyınca ara sıra da onlarında fikrini alınca sıkılmadan dinliyorlar. Bu sene üniversiteye başladım. Arkadaşlarımla konu konuşacağımda öyle açınca konuları dinliyorlar.
 
G

gordon

Misafir
Herşeyin bir bedeli olduğu gibi bunca gerçeği öğrenmenin de bir bedeli oluyor tabii. Toplumun bu kadar kırılganlaşmasının da sebebi budur aslında: Bu bedeli ödemek istememeleri. Nasıl ki intihar etmek isteyenler savaşmak yerine acılarından kurtulmak için intihar etmek istiyorlarsa toplumun kırılgan olan tarafı da bu bedeli ödemek istemiyor. Savaşmayı değil kolay yolu tercih ediyorlar. Cahillik güçtür lafını boşuna söylememişler demek ki.

Konuyla doğrudan alakalı olmasa da Otomatik Portakal kitabından da şu söz aklımda çok büyük yer edinmişti:
Tanrı'nın istediği iyilik mi yoksa iyiliği seçebilme şansına sahip olabilmek mi? Kötülüğü seçen biri gerçekte iyiliğe zorlanan birinden daha mı geçerli Tanrı'nın gözünde?
 
  • Beğeni
Tepkiler: mas

purplesox05

Mars Yolcusu
Katılım
31 Ocak 2021
Mesajlar
75
Tepki puanı
156
Puanları
43
Yazından anladığım kadarıyla aşırı streslisin ve dışarıdaki hayatı, senin müdahale edemediğin hayatı, çok fazla kafana takmış durumdasın. Bu durumdan ben de geçtim, bu kadar stresin ve kaygının sonu iyi olmayacak emin ol. Sana verebileceğim en büyük tavsiye; senin elinde olmayan koşulları kontrol etmekten vazgeç, stres ve kaygıyı en aza indir. Kırmızı hap iyidir fakat doğru kaynaklardan okunup doğru anlaşıldığında.
 
Katılım
10 Mar 2021
Mesajlar
370
Tepki puanı
830
Puanları
160
Bir aralar ben de insanların ne kadar aptal ve boş işlerle uğraştığından yakınıyordum. Ancak insanları iyi ve güzel şeyler yapmaya zorlayamazsın. Kontrolünde olmayan şeyler için dertlenmeyi bırak.

Mesela bir saat önce yakın bir arkadaşım mesaj attı. Sözde bugün öğleden sonra hoca ile konuşmaya gidip bitirme projesinin konusunu ve nasıl bir yol izleyeceğimizi konuşacaktık. Ama gel gör ki, arkadaşım sabaha kadar partilemiş ve bir saat önce mesaj attığında eve daha yeni geldiğini söyledi.

Demek istediğim, insanları değiştiremezsin. Değişmiyorlarsa bırakacaksın ve kendi yollarına gidecekler. Ha, ben o arkadaşımı bırakmıyorum. Çünkü sosyal bakımdan önemli bir yatırım. Sosyal çevresi nispeten geniş ve sosyalleşme alanında gelişirken işime yarıyor.
 

Linchx

Ay Yolcusu
Katılım
7 Haz 2022
Mesajlar
54
Tepki puanı
48
Puanları
21
Herkes işinde gücünde olsa zaten olur muydu ki bu anlamsız muhabbetler? Ne için uğraşıyoruz ki? Neyi istiyoruz? Neyi arıyoruz? Kendimizin en iyi hali nedir? Mevlana diyor ki "Neyi arıyorsan osundur." Güzel şeylerle uğraşmalıyız arkadaşlar, düşünmeliyiz mesela tabularımızı, inançlarımızı, günlük hayatı sorgulamalıyız. Einstein fiziksel ilişkilere baktı mesela veya Beethoven müziğine baktı, biz kendi içimize bakarak veya günlük hayatın anlamsız siyasetine takip ederek mutsuz oluyoruz. Olmamalıyız dostlar.
 

netherim

Merkür Yolcusu
Katılım
28 May 2022
Mesajlar
123
Tepki puanı
216
Puanları
58
İzlediğimiz bazı diziler, filmler, reklamlar, medya, kadınlar, politikacılar, aile ve evlilik kurumunun hedeflediği bu zaten. Tek ve robotumsu bir toplum yaratmak. İnsanların özgürleştiğini düşündüren, aslında onları pençesine alıp istediği gibi kullanan bir sistem bu. Çünkü insan psikolojisine göre tasarlandı. Dünyanın bir anlamı varken özellikle 2010'dan sonra kadınların dünyası olmaya evrildi. Modernlik ve yenilikçilik adı altında dünyayı ellerine aldılar. Erkek olduğun zaman çok güçlü olmak zorundasın. Ama kadın isen buna gerek yok. Her şeye hakkın var. Toplum seni el üstünde tutuyor. Kendini geliştirmene gerek yok. Her türlü sahiplendirilebileceğin ve barındırılacağın bir dünya olacak. Ama bizim için böyle bir şey geçerli değil. Paran olmazsa bir hiçsin. Bu kadar açık ve net. Çok yazık, erkekleri kadınların kölesi olmaya iten bir dünyaya evrildik. Hep aşk, cinsellik, maddiyat, özel kamera açıları, estetik fotoğraflar bunlar hep bilinçaltımıza yerleştiriliyor. Ve sosyal medyanın, dijitalleşmenin de gelişmesiyle bu durum onlara yaradı. Çevremdeki çoğu erkek kızların peşinden o kadar çok koşuyorlar ki, kim olduklarını ve ne olduklarını unutuyorlar. Kızlar konusunda başarısız olduğum için demiyorum, hiçbir kız için kendimi değiştirmek istemiyorum. Yakınlaşacağım diye şekilden şekile girmemin bir anlamı yok. Sırf onlara yakınlaşabilmek için ses tonlarını değiştiriyorlar. Bildiğin köle oluyorlar ve uyuşturuluyorlar. Dejenere olmuş bir toplum evet var, maalesef var. İdealist olmak yerine, farklı farklı amaçları ve hedefleri var. Sen farklı düşündüğün zaman, uzaylı gibi oluyorsun. Çok kasıntı ve sıkıcı olduğunu düşünüyorlar. Ama mantıklı olanı sen düşünüyorsun aslında. Erkekleri hep bir rahatlattırma ve uyuşturma politikası var. Aslında şu anki toplum robotumsu oluyor. Sadece kendi zevkine ve mutluluğuna düşkün, her şeyin sonsuza kadar kendi elinde olduğunu düşünen dejenere bir toplum. İnsanlar kendilerini geliştirmeye gerek görmüyor. Bununla uğraşan insanları da dışlıyorlar. Hep aynı ve boş muhabbetler onları uyuşturuyor. Gerçekten çok üzücü...
 
  • Beğeni
Tepkiler: mas

Skirmisher

Jüpiter Yolcusu
Katılım
28 Şub 2022
Mesajlar
105
Tepki puanı
246
Puanları
64
Yaş
23
Konum
Memory Palace
kırmızı hapı tavsiye etmem
bu hapta vefa saygı evlilik inanç ahlak yoktur
hayvan kanununa göre kızları kullanırsın
ahiretinide yakarsın
iş hayatında huzur içinde az ve helal kazanca yönel
Ahirete inanmıyorum hocam, saygı göstereceğini düşünüyorum. Kırmızı Hap'ın doğru yönleri var ancak bazı yönleri aşırı genel alınıyor; kimileri kanun gibi görüyor, aslında kolay kırılabilir bir döngü içinde bulunduğumuz. Maskülenite üzerine olan tavsiyelerini alıp hayatımı kurtarmıştım, kadınlarla alakalı bazı tavsiyeleri çok uç buluyorum.

Ayrıca hocam, Freud'un ID olarak açıkladığı benlik kavramı, aslında insanın hayvani dürtüleri olabileceğini gösteriyor. Ego ve süperego insanı insan yapıyor fakat KH'nın en büyük araçlarından biri evrimsel biyoloji. Bir o kadar da feminist veya feminazi (fark etmiyor artık, ikisi de şu dönem aynı şey) propagandasını kırmanın yolu kadınlarda feminist perspektifi öğrenmekle birlikte feminist tarihi de öğrenmektir. Feministim diyen kadından ya kaçacaksın ya da onu kendi silahıyla vuracaksın. İlk feminist dalga haklı sebeplere dayanıyordu, Beauvoir dönemi feminizmi öngörülebilir bir yıkımın ve yanlış anlaşılmanın başlangıcı olacaktı, sonraki dalgalar ise erkekliğin soykırımı niteliğindeydi. Artık feministler ne için savaştıklarını bile bilmiyor, sadece ez geç mantığında neredeyse hepsi fakat kurdukları sistem ayaklarına sıkmaktan öte değil.
 
B

Brock

Misafir
İyi akşamlar dostlar, umarım hepiniz iyisinizdir yaşanan her şeye rağmen. Aklımdaki bazı işleri gerçekleştirip hayatıma farklı bir yol verdiğimden beri kafamı dışarıdan gelen hiçbir şeye veremiyorum. İşime odaklanmasam, derslerime odaklanmasam, aklımda geleceğim için planlarım olmasa gerçekten kafayı üşüteceğim. Üşütmedim şimdiye kadar fakat bir şeyler beni delirmemem için tutuyor sanki; yakın bir arkadaşım mobbing'den ötürü işten istifa etti, date'e çıkmaktan soğudum sayılır, yok, tüm insanoğluna mesafeyle yaklaşıyorum artık. Samimi yaklaşmaya çalıştığımda batırıyorum, yine yakın olduğum insanlar var ancak bu insanlar beni uzun süredir tanıyorlar. Alınganlık huyumu dışa vurmasam bile her şey batıyor bana, fevkalade bir kırılganlıkla birlikte hayatımı yaşıyorum.

Kırmızı Hap'ı aldığımdan beri her şeye şüpheyle yaklaşıyorum ve hayatı eskisi kadar çocuksu göremiyorum. 20 yaşındayken bile aslında çocukmuşum, bir kız yüzünden sigaraya başlayıp ölmeyi düşünmüş hatta gününü belirlemiştim. O kadar fazla sorumluluğum var ki şu an, siteye bile bayadır girmiyorum. Kendimi aşırı maskülen hissetmekle birlikte bazen ağlamamak için kendimi zor tutuyorum. Başarıyorum ama bir yandan da içten içe parçaları toplamaya, pmo'nun yarattığı hasarı minimize etmeye çalışıyorum. Tekrardan süreçlere başladım, uyku tutmuyor bazen krizlerden, o vakitlerde derslere veriyorum kendimi. Bir daha düşmekten ve kalkamamaktan korkuyorum, ailemi arayamıyorum derdimi anlatmak için zira yetişkin bir erkek olmanın bedeli bir yerden sonra aileni bile arayıp dert anlatamayacak olmak sanıyorum.

Toplumun kırılganlaşmasını seyrediyorum her gün, erkeklerin karı kız ve kızların burç, makyaj muhabbetlerini dinliyorum. Kimi erkekler işte alt kültür konuşuyorlar, kimi kızlar insanları çekiştiriyorlar. Felsefe, tıp, bilim konuşmalarını beklemiyorum fakat bunlar da benim ilgimi çekmiyor. Kendimdeki eksikleri kapatmak için deli gibi uğraşıyorum, kendimin en iyi versiyonu olmaya çalışıyorum fakat bir yerden sonra çıldıracakmışım gibi geliyor. İki en iyi arkadaşım da psikiyatrik tedaviye başladı bir zaman önce, ikisi de toplumun ne kadar kırılganlaştığını gösterir nitelikte. Birisi staj yerini arayacak cesareti bulamadığı için sinir krizi geçirdi, bir diğeri de kendini fast food, bilgisayar oyunlarına verdi. Kırmızı Hap'ın ve iyi bir baba figürünün ne denli önemli olduğunu anladım ama ikisinin de babaları gayet duruşu olan ve zeki adamlardı. Kendi babam karısının kölesiydi ve bana erkekliği öğretmedi, sadece Dostoyevski okuduğu için kendini entel sanan bir adamdı; erkekliği sokaklardan ve zorbalardan öğrendim. Kendi başıma öğrendim ama kimse gidip de bunu tebrik etmeyecek, hayattaki çabalarımızı ve savaşlarımızı kimseler belki de görmeyecek. Bu yüzden belki de çoğu insan bir şeylerden pes ediyor.

Tıp kitaplarına dönsem iyi olur. Yorumlarınızı bekliyorum, kendinize iyi bakın.
Zorbalığı erkeklik , zorbalarıda erkek olarak görüyorsan ; hayatında gerçekten sorun var demektir kardeşim.
 

izleyici1

Yoda
Katılım
13 Tem 2020
Mesajlar
491
Tepki puanı
727
Puanları
160
Ahirete inanmıyorum hocam, saygı göstereceğini düşünüyorum. Kırmızı Hap'ın doğru yönleri var ancak bazı yönleri aşırı genel alınıyor; kimileri kanun gibi görüyor, aslında kolay kırılabilir bir döngü içinde bulunduğumuz. Maskülenite üzerine olan tavsiyelerini alıp hayatımı kurtarmıştım, kadınlarla alakalı bazı tavsiyeleri çok uç

ben senin yaşlarındayken
sevdiğim kızın ucuzluğunu görünce
parasızlık işsizlik yıllarca boşa okuma
ve dindar geçinen insanların iki yüzlülüğünü görünce
bir süre bu duruma isyan etmiş ve inancımı yitirmiştim
bana öğretilenler hep hikayeymiş zayıf düşünce kimse acımıyor

öncelikle tavsiyem kesin karar verme
20li yaşlar eğitim ve kendini geliştirme zamanıdır
dünya oyununu oynamadan önce kuralları öğrenmelisin
her kesimi dinlemelisin olaylara tarafsız yaklaşmalısın ve empati yapmalısın
dünya tarihini okumalısın kutsal kitapları okumalısın
felsefe sosyal akımları coğrafyayı insan ilişkilerini siyaseti yalayıp yutmalısın
bulunduğun ildeki tüm sokakları gezmelisin
türkiyenin tüm illerini doğa harikalarını kalelerini müzelerini gezmelisin

bu arada kendini boş işlerlede harap etmemelisin
müzik dinleyip dizi izleyip beynini uyuşturmamalısın
sigara alkol kumarlada kendine yazık etme

gelelim kırmızı hapa
evet tahminimce yüzde 90 doğrudur
kızlar güçlü erkeklere aşık olur
filimlerde müziklerde anlatıldığı gibi ağlayan duygusal çiçek veren erkeği sevmiyorlar garip gelecek ama kızlar çok eşli erkekleri daha çok seviyorlar
sen sadece o kıza bağlansan senden nefret ederler

kırmızı hapın işlemediği
pirim yapamadığı geçersiz olduğu tek yer
dürüst güvenilir vefaya değer veren sözünde duran
evlenmeden cinsellik yaşamayan boş işlerden uzak duran
dedikodu tartışmadan ayıplamadan küçük görmeden uzak duran inançlı
kız ve erkeklerdir

dünyadaki tüm insanlar bir araya gelse bir sinek bile yapamaz
bilimde ruhu açıklamada elle tutulur tek bir bilgi bile yok
freudun düşünceleri tahminimce inançsız insanlar için geçerli
zaten kendiside mutsuzluktan ve acıdan intihar etti

gerçeği arayan dürüst ve güvenilir vefalı insanlarla beraber olmalıyız
zor durumda zayıf veya fakirde düşsen seni satmayacak arkadaşlar edinmeliyiz
 

Turkishkebab

Jüpiter Yolcusu
Katılım
5 May 2022
Mesajlar
214
Tepki puanı
226
Puanları
76
Ahirete inanmıyorum hocam, saygı göstereceğini düşünüyorum. Kırmızı Hap'ın doğru yönleri var ancak bazı yönleri aşırı genel alınıyor; kimileri kanun gibi görüyor, aslında kolay kırılabilir bir döngü içinde bulunduğumuz. Maskülenite üzerine olan tavsiyelerini alıp hayatımı kurtarmıştım, kadınlarla alakalı bazı tavsiyeleri çok uç buluyorum.

Ayrıca hocam, Freud'un ID olarak açıkladığı benlik kavramı, aslında insanın hayvani dürtüleri olabileceğini gösteriyor. Ego ve süperego insanı insan yapıyor fakat KH'nın en büyük araçlarından biri evrimsel biyoloji. Bir o kadar da feminist veya feminazi (fark etmiyor artık, ikisi de şu dönem aynı şey) propagandasını kırmanın yolu kadınlarda feminist perspektifi öğrenmekle birlikte feminist tarihi de öğrenmektir. Feministim diyen kadından ya kaçacaksın ya da onu kendi silahıyla vuracaksın. İlk feminist dalga haklı sebeplere dayanıyordu, Beauvoir dönemi feminizmi öngörülebilir bir yıkımın ve yanlış anlaşılmanın başlangıcı olacaktı, sonraki dalgalar ise erkekliğin soykırımı niteliğindeydi. Artık feministler ne için savaştıklarını bile bilmiyor, sadece ez geç mantığında neredeyse hepsi fakat kurdukları sistem ayaklarına sıkmaktan öte değil.
Hocam Freud kuramı modern psikiyatride iş görmüyor artık. Analitik psikoloji gibi kabul gören dallara yönelmek daha mantıklı çünkü freudun kuramında bilimsel kabuller bile gözlenmez
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape5
shape6
Üst