Son Paylaşımlar

Sitemize Hoşgeldiniz NeverFap Türkiye

Bize katılmak için kayıt olabilir veya giriş yapabilirsiniz.

Forum Rehberi >>>

Neverfap Türkiye Forum kurallarını öğrenmeniz ceza almanızı engeller. Kurallarımızı okuyunuz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Yönetimle İletişime Geç >>>

Sitemizi kullanırken yaşadığınız sorun ve önerilerinizi yöneticiler ile paylaşabilirsiniz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Üşeniyorum Öyleyse Yarın!

JakeDunn

Admin
Topluluk Yöneticisi
Katılım
22 Tem 2020
Mesajlar
720
Tepki puanı
2,274
Puanları
200
Web Sitesi
neverfapturkiye.com
Yazar : @afatsum12
Tarih: Nisan 04, 2020, 21:19:35
Konu:
Herkese İyi Akşamlar Arkadaşlar

Bu site gerçekten bana hayatı sorgulamayı , araştırmayı , kendi vücut ve zihin yapımı istediğim gibi kullanmayı öğretti.Nofap kısmını tamamıyla içime sindirdim.Artık midemi bulandıran şeyler...
Ben daha çok yaşadığım sorunları araştırarak , çözüm yolları üreterek kendimi en iyi yerlere nasıl ulaştırabilirim , bunun peşindeyim.Kendime bir program yaptım 11 saatlik bir ders programını , gitar öğrenme , meeditasyon vs yani günlük düzenimi oluşturmasını istediğim şeyler.Bunu bazı günler hayatıma çok güzel uygularken bazı günler erteleyebiliyorum.Bugün bunun üzerine biraz araştırma yaptım.''Erteleme hastalığının '' aslında ne kadar ciddi bir durum olduğunu farkettim.Şekeri , müziği daha bir çok şeyi reseptör için hayatımızdan çıkarıyoruz ama aslında Erteleme de ödül merkezini çalıştırıyor mu acaba diye düşünmeden edemedim.

Eğer her işimizi ertelemeye başladıysak ve bu durum günlük işlerimizi engelleyecek noktaya geldiyse, işte o nokta harekete geçmeniz gereken noktadır. Procrastination adında literatüre girmiş bu olgu, dilimizde “erteleme hastalığı” olarak geçmektedir.
BELLİ BAŞLI NEDENLERİ
Mükemmeliyetçilik
Motivasyon Eksikliği
Kişiye uygun olmayan proje, ödev, iş seçimi
Başarısızlık şeması, yani “zaten başaramam” inancı

Tabi ki bizim durumumuz farklı.Yıllardır alışık olduğumuz davranışı kesince beyin zaten depresyon halinde haliyle hiç bir şey yapmak isteyemeyebiliyor.Flatline dönemi de dahil edebiliriz.

ERTELEMEK NASIL ÖLÜMCÜL BİR HAL ALIR?

Burası size çok abartı gelebilir ama bunları okuduğunuzda bile bilinçaltınıza çok kötü bir şey olduğu yerleşecektir.Ayrıca bana maks fayda sağlaması için böyle inanmakta istiyorum açıkcası.Çünkü bilimin açıkladığı her şey bende süper etki yaratıyor.Pmo ' nun beyne verdiği zararlar beni çok etkilemişti.

BEYİN:Erteleyip durduğunuz iş varsa buna karşı beyniniz savaş açar. Tehdit olduğuna dair hipotalamusa uyarı gönderir. Peki hipotalamus ne yapar? O da boş durmaz, sinir ve endokrin sistemlerinizin aktif olarak çalışmasını sağlayarak vücudunuzu bir nevi acil durum moduna sokar, savaş çıkarır.
[/color
Hipotez Bezi :Büyüme hormonu olarak bilinen hipotez bezi, ACTH yani adrenokortikotropik ve TTH yani tirotropik haberci hormonlarını harekete geçirerek stres reaksiyonunun geri kalan kısmını devreye sokar. Bununla beraber vazopressin hormonu da vücudunuzda su tutmasını ve kan miktarını artırmasını söyler.

Tiroit Bezi:TTH hormonu tiroit bezlerine ulaştığında tiroit hormonu salgılanır. Metabolizma hızlanır, kalp ritmi ve tansiyon yükselişe geçmeye başlar.

Böbreküstü Bezi:TTH tiroit bezlerini harekete geçirirken ACTH de boş durmaz, böbreküstü bezlerine ulaşır ve adrenalin, noradrenalin ve kortizol hormonlarını harekete geçirir ki bu stres hormonları, kaynakları belirli bir noktada toplamak ve korumak için öncelikle kaslarınızı hedef alır, akciğer fonksiyonlarınızı zorlaştırır. Bunlarla da kalmaz yaşamsal önemi olmayan tüm operasyonları duraklatmaya başlar.[/color

Bağışıklık Sistemi:Vücudunuz ne olduğunu kestiremediğinden enfeksiyon savaşçıları olan akyuvarların dolaşıma girmesine karşı çıkmaz, akyuvarlar yanlarına kortizol hormonunu da alırlar. Ama erteleme bağımlılığınız sizi kortizole karşı dirençli hale getirdiğinden saldırıya geçmiş akyuvarların vücudunuza zarar vermesine bir nevi izin vermiş olursunuz.

Viseral yağ:Böbreküstü bezleriniz stres hormonlarını harekete geçirmek için fazladan enerjiye gereksinim duyar ve bu nedenle vücudunuz organlarınız çevresinde yağ depolayarak enerji yaratmaya çalışır. Ama bel çevresinde tutulan viseral yağlar, enflamatuvar moleküller yayar. Bir sonraki adımda kötü kolestrol düzeyi hızla yükselir, insülin direncine bağlı kalp krizi yaşanabilir.

Dünyada milyonlarca insan, başarılı, başarısız bir sürü insan ERTELEME hastalığını hayatlarının bir döneminde yaşamıştır. Yapmanız gerekenleri ertelemek sizi başarısız kılmaz. BAŞARABİLECEKLERİNİZİ ENGELLER... Üretken biri olmak varken siz hala bir şeyleri erteleyip kendinizi mutsuz etmeye devam mı ediyorsunuz? Yapmanız gerekenleri n yerine size kısa vadeli tatmin sağlayan şeyleri yapıyorsanız, içinizdeki suçluluk duygusunu körüklüyorsunuz demektir.

ÖNERİLER

25' 5 Kuralı:25 dakika iş, 5 dakika mola vermek konsantrasyonunuzu ayakta tutacağından işi yarıda bırakma ihtimaliniz azalır.

Zeigarnik Etkisi :Yeter ki başlayın! Çünkü bir işe başladığımızda, beynimiz onun tamamlanmasını ister ve bu Psikolog Bluma Zeigarnik’in deyişiyle bizde ‘Zeigarnik Etkisi’ yaratır. Buna bir kitabı ya da filmi çok sevmeseniz bile inatla bitirmeye çalışmamız örnek olabilir.

Küçük Parçalar: Prof. Piers Steel, insanların doğasında ertelemeye yatkın olduklarını ancak yapmaları gereken işleri küçük parçalara ayırıp düzenli olarak yaparlarsa daha az sorun yaşayacaklarını söylüyor.

Dikkat Ve Bölünme: şe başlamadan ortamınızı öyle bir düzenleyin ki o şeyi yapmaya başladığınızda çevrenizdekiler sizi işinizden alıkoyamasın. Başlamak için başkaları tarafından bölünme potansiyeliniz olmayan vakti seçin.

Venn Diyagramı:General Electric’in Pazarlama Müdürü Beth Comstock, mühim işlere başlamadan önce Venn Diyagramları çizermiş. Bunun için 3 adet çember çizip ilkine “yapmam gerekenler”, ikincisine “yapmayı sevdiklerim” üçüncüsüneyse “yapmaktan nefret ettiklerim” yazar, işin alt maddelerini bu tabloya yerleştirip, “yapması gerekenler” ve “ yapmayı sevdiklerim” kümelerinde kesişen işlerle başlarmış.

3 Dakika: “ErteleME!” kitabının yazarı Steve Chandler ‘3 dakika’ çözümünü öneriyor. Bunun için “Ertelediğim bir şeyi yapmak için şu an 3 dakikam var” diyerek yola çıkın.

THE NOW HABİT

Arkadaşlar bundan sonrası '' The Now Habit '' kitabından alıntıdır.Kitap daha çok doktora yapan öğrenciler üzerine galiba...

1. Adım Erteleme Davranışlarınızı Tanımlayın. "Erteleme, bir sıkıcı ya da başa çıkılamaz olarak algıladığınız bir göreve başlamak ya da onu bitirmenin yarattığı kaygıyla başa çıkmak için geliştirdiğiniz bir alışkanlıktır."

İSTEDİKLERİNİZİ YAPMAYA BAŞLAMAK İÇİN MOTİVE OLMAYI, KENDİNİZDEN EMİN OLMAYI, İLHAM GELMESİNİ BEKLEMEYİN... Sadece başlayın. Hemen, Şimdi!

2. Adım:Güvenli Alan Yaratın. Yapmanız gereken şeyi bitiremezseniz ne olur? Olabilecek en KÖTÜ SENARYOYU YAZIN. Bu senaryo gerçekleşirse önünüzde kalabilecek başka ALTERNATİFLER YARATIN... Doktor olamazsanız, İsminizin önünde DR., arkasında PhD. gelmezse, dünya başınıza yıkılırsa, ayaklarınız yere hala sağlam basabilir. En kötü senaryoda bile bir dönüm noktası olabilir. Potansiyellerinizi gözden geçirin. Kendinize verdiğiniz değer bir ünvana bağlı olmasın. YAPTIKLARINIZA, YAPABİLME POTANSİYELİNİZE, KENDİNİZ OLMANIZA bağlı olsun...

3. Adım: Kendinizle konuşurken kullandığınız OLUMSUZ dili OLUMLU bir DİL ile değiştirin. Bunu yapmalıyım, şunu yazmak zorundayım, bu makaleyi haftaya göndermeliyim, gibi ZORUNLULUK içeren bir dil kullanmaktan VAZGEÇİN! Kimse doktora yapmanız için alnınıza silah dayamadıysa, normal şartlar altında AKADEMİSYEN olmak SİZİN SEÇİMİNİZ. Sonuçlara odaklanarak kendinizi bunaltacağınıza başlangıçlara odaklanıp, yapmayı SEÇTİĞİNİZ öğrenme yolculuğundan ZEVK ALIN. Doktora noktasına kadar geldiyseniz muhtemelen bu yolculuğu bitirmek için gerekli olan akademik becerilere sahipsiniz. Kaldı ki DOKTORA bir öğrenme süreci. Hayatınızın araştırmasını yapmıyorsunuz. Kusursuz bir TEZ vermeyeceksiniz. Kendinizi kendinize kötüleyerek sadece kendinize ZARAR VERİRSİNİZ.

4. Adım: Suçluluk duygusundan arınmış olarak boş vakitlerinize sahip çıkın. Kendinize hobi edinin ve bunlara dört elle sahip çıkın. Doktora gibi bir maratonda hızlı koşup erken tükenmek istemiyorsanız, hobilerinizi kendinizi suçlu hissetmeden yapın. Önce ders Çalışın ve ödül olarak kendinize Yapmaktan Keyif aldığınız bir şeyi yapmanıza İZİN VERİN... 7/24 çalışırsanız piliniz 3 gün sürer.

5. Adım: Tersine AJANDA yapın. Eylül ayında Tezimi Teslim Edeceğim, çok büyük bir hedef. İşe bu hedefinizi küçük hedeflere bölerek başlayın. Kaç bölüm yazmayı öngörüyorsunuz? Bu bölümlerin alt bölümleri var mı? İşe en kolay noktadan değil en zor noktadan başlayın. Benim tavsiyem METODOLOJİ'yi yazarak başlamanız. En sonra Giriş kısmınız yazarken sona yaklaştığınızda hala enerjinizin kaldığını görünce ŞAŞIRACAKSINIZ. Elinize Aylık bir takvim alın hedeflediğiniz tez teslim tarihine TEZİN ÇIKTISINI ENSTİTÜYE GÖTÜRMEK yazın. Daha sonra yapmanız gerekenler listesini ajandanızda sonran başa doğru yapın...

6. Adım: Tezinin için çalışacağınız zamanları PROGRAMLAMAYIN!! Bir çok insan tanıyorum kendilerine günlük veya haftalık programlar yapıyorlar ve uyamadıkları için suçluluk duyguları ve kendilerine kızgınlıkları artıyor. Haftalık ders çalışma programı üzerinizde baskı yaratmaktan başka bir işe yaramaz. Bu strateji benim en sevdiğim ve 3 haftadır kullandığım strateji oldu. Siz de mutlaka deneyin!!! Öncelikle haftanın 7 günü ve 24 saatini gösteren şu çizelgenin çıktısını alın. Size 7 gün 24 saatlik boş zaman veriyorum... Bu boşlukları yapmanız gereken boş zaman etkinlikleriyle, tutmanız gereken sözler, gitmeniz gereken randevularla doldurun. İşe Uyku-Yemek-Dizi İzleme- Doktor Randevuları-Arkadaşlarla Buluşma zamanlarını işaretleyerek başlayın.

SADECE YARIM SAATLİK VERİMLİ ÇALIŞMA SÜRESİ HEDEFLEYİN! Bu yarım saatte, eliniz facebooka gitmesin, e-mailiniz kontrol etmeyin, cep telefonunuzdan mesajlaşmayın, telefon çalarsa bakmayın, tuvalete gitmeyin, kahve almak için yerinizden kalkmayın, dinlediğiniz müzik listesi biterse yeni parça koymak için dosyalara dalmayın. SADECE tezinizle ilgili yapmayı hedeflediğiniz şey neyse (makale okumak, seçtiğiniz bir bölümü yazmak, veri analizi yapmak vb.) onu YAPIN! Aklınıza yapmanız gereken başka bir şey gelirse, yanınızdaki kağıda NOT alın ve YARIM SAATLİK ÇALIŞMA OTURUMUNUZ BİTİNCE not aldığınız şeyi yapabilirsiniz...

8. Adım: Gerçekçi hedefler belirleyin. Başarılı olma olasılığınızı yükseltecek şekilde hedeflerinizi seçmeye dikkat edin. Küçük ve ulaşılabilir hedefler koymak uzun vadede daha çok iş başarmanızı sağlar. Hedeflerinize ulaştıkça hem kendinize güveniniz hem de motivasyonunuz artar. SADECE TÜMÜYLE SAHİPLENEYECEĞİNİZ HEDEFLER KOYUN! Önceliğiniz tez yazmak ise, bedava diye kayıt olduğunuz konunuzla alakasız bir online kursa bulaşmayın. HEDEFLERİNİZE ULAŞMAK İÇİN Kendinizi adayacağınıza ve bunun için gerekli zamanı vereceğinize EMİN OLUN! Gerçekçi olmayan hedefler koyarak kendinizi eleştirmenize neden olacak durumlar yaratmayın. Hedefinizi belirlerken iki seçeneğiniz var, ÇALIŞMAYI SEÇMEK ya da ÇALIŞMAMAYI SEÇMEK (ERTELEMEK). Bu iki seçenek de enerjinizi alacaktır, çaba gerekecektir. Şunu aklınızdan çıkarmayın:GÖTÜRÜSÜ OLMAYAN DOKTORA YOK!
Belirlediğiniz hedefi tamamen KENDİ ÖZ İRADENİZLE SEÇİN! Unutmayın, kimse sizi tez yapmaya zorlamıyor... ÇEKTİĞİNİZ ACILARLA YÜZLEŞİN...


ERTELEMEDEN YAŞAYAMAYANLAR

Dalai Lama: Öğrenciyken kaytarmadan çalışması mümkün olmazmış Dalai Lama’nın. Kendisi kaytarmadan çalıştığı tek zamanın işi teslim etme zamanı geldiğinde olduğunu söylüyor. O da öğrenciyken bir ‘son dakikacı’ydı anlayacağınız.

Bill Clinton: Eski ABD Başkanı Clinton da ertelemeden yaşayamayanlardan. Öyle ki Time Dergisi zamanında Clinton’ın krononik olarak erteleyenler sınıfına girdiğini ilan etmişti. Söylenilene göre Clinton’ın yapacağı konuşmalara haftalar hatta aylar öncesinden hazırlanma niyeti her defasında suya düşer, son dakikaya kalırmış. Eşi Hillary Clinton’ın da kendisinin bu huyundan şikâyetçi olduğu biliniyor.

Leonardo da Vinci: Hiçbir projesini zamanında bitirememiş, bazısını tamamlaması uzun yıllar almış Leonardo da Vinci’nin. Mesela Mona Lisa portresini tamamlaması 16 yılını almış. Öldüğünde ardında tonla tamamlanmamış proje bıraktığı da söylenir.

Victor Hugo: Victor Hugo erteleme alışkanlığının önüne geçmek için sıra dışı bir yöntem geliştirmişti. Söylenilene göre Hugo, yardımcısından kıyafetlerini saklamasını ister hatta yazılarını çıplak olarak yazarmış. Bu şekilde evden çıkamayacağını ve zaman kaybetmeden yazacağını düşünürmüş. Hugo’nun Sefiller ve Notre Dame’ın Kamburu eserlerini aynı anda yazdığı söylenir.

Aslında bu yazı kendimeydi.Hayatımı değiştiren bu sitede yine de dursun birileri okur belki.Bunların hepsini hayatımda bir bir deneyeceğim.Mutlaka işe yarayacaktır.
 

Eff

Yoda
Katılım
5 Eyl 2020
Mesajlar
524
Tepki puanı
662
Puanları
160
+1 Afatsum'u da özledik be.
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape5
shape6
Üst