Son Paylaşımlar

Sitemize Hoşgeldiniz NeverFap Türkiye

Bize katılmak için kayıt olabilir veya giriş yapabilirsiniz.

Forum Rehberi >>>

Neverfap Türkiye Forum kurallarını öğrenmeniz ceza almanızı engeller. Kurallarımızı okuyunuz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Yönetimle İletişime Geç >>>

Sitemizi kullanırken yaşadığınız sorun ve önerilerinizi yöneticiler ile paylaşabilirsiniz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Uzun Yazıları Okuyamıyorum

Oda yok

Yeni Üye
Katılım
17 Tem 2023
Mesajlar
8
Tepki puanı
8
Puanları
3
Başlıkta yazdığı gibi. Uzun yazıları okuyamıyorum. Örnek olarak: Sosyal medyada biri yorumlara derdini yazmış olsun veya forum sitelerinde birileri uzun bir mesaj yazmış olsun. Okurken okuma isteğim gidiyor, bazen satır atlıyorum, okuduğumu unutuyorum. Bildiğiniz, o kısmı daha önce okudum mu emin olamıyorum. Buraya yazılmış uzun yazılar içinde dahil tabii.

Belki ben ve benim gibi kişilere önerileriniz vardır. Ne yapabiliriz?
 

Userx

''Hayat güçsüzlüğü affetmez.''
Katılım
26 Haz 2022
Mesajlar
44
Tepki puanı
87
Puanları
24
Başlıkta yazdığı gibi. Uzun yazıları okuyamıyorum. Örnek olarak: Sosyal medyada biri yorumlara derdini yazmış olsun veya forum sitelerinde birileri uzun bir mesaj yazmış olsun. Okurken okuma isteğim gidiyor, bazen satır atlıyorum, okuduğumu unutuyorum. Bildiğiniz, o kısmı daha önce okudum mu emin olamıyorum. Buraya yazılmış uzun yazılar içinde dahil tabii.

Belki ben ve benim gibi kişilere önerileriniz vardır. Ne yapabiliriz?
Öneri yok , önem veriyorsan uzunda olsa okursun zaten, parçalara bölerek de okuyabilirsin yavaş yavaş
 

Eff

Yoda
Katılım
5 Eyl 2020
Mesajlar
611
Tepki puanı
905
Puanları
160
Öncelikle okuma alışkanlığın var mı yok mu belirle.
Eğer çok okuyan birisi değilsen seni ilgilendirmeyen veya uzun şeyleri okurken sıkılman normal.
Yazıya bağlı olarak da değişebilir. Noktalama işaretleri kullanılmadan yazılmış, anlaşılmayan bir yazıyı okurken de bu durumu yaşaman normaldir.

Aslında tamamen kötü bir alışkanlık değil. Böylece bir çok gereksiz yazıyı okumaktan da kurtulmuş olursun.
Daha çok okudukça okuman hızlanıyor ve uzun bir metni bile hızlıca okuyabilecek kapasiteye gelince hızlıca okuyup geçiyorsun.
 

Oda yok

Yeni Üye
Katılım
17 Tem 2023
Mesajlar
8
Tepki puanı
8
Puanları
3
Öncelikle okuma alışkanlığın var mı yok mu belirle.
Eğer çok okuyan birisi değilsen seni ilgilendirmeyen veya uzun şeyleri okurken sıkılman normal.
Yazıya bağlı olarak da değişebilir. Noktalama işaretleri kullanılmadan yazılmış, anlaşılmayan bir yazıyı okurken de bu durumu yaşaman normaldir.

Aslında tamamen kötü bir alışkanlık değil. Böylece bir çok gereksiz yazıyı okumaktan da kurtulmuş olursun.
Daha çok okudukça okuman hızlanıyor ve uzun bir metni bile hızlıca okuyabilecek kapasiteye gelince hızlıca okuyup geçiyorsun.
Cevabınız için teşekkür ederim. Başka yerden okuduğuma göre durmadan okumak da yardımcı oluyormuş. Yani, takılıp bir şey üzerine durmak değil de durmadan zorlayarak okumak gibi.
 
Katılım
22 May 2022
Mesajlar
42
Tepki puanı
56
Puanları
21
Öncelikle konunun ilgini çekip çekmemesi sorgulanmaya değer bir durum ki arkadaşımız bundan bahsetmiş. Benim naçizane önerim şu olacak, bir taraftan okurken okuduğun şeyi zihninde somut bir görüntüye dönüştürmen. Örneğin bir karakter beyaz bir araçla çamurlu yollardan geçerken senin de bunu aynı şekilde zihninde canlandırman, böylelikle hem ilgini yitirmiyorsun hem de okuduğun şey akılda daha kalıcı hale geliyor.
 

Alevlimeteor

Uranüs Yolcusu
Katılım
25 Eki 2022
Mesajlar
230
Tepki puanı
358
Puanları
111
Yazıları okurken bir amaç ve anlam arama. Roman okur gibi oku. Zamanla okumaya ve anlamaya alışırsın.
 

shad401

Ay Yolcusu
Katılım
27 Ocak 2023
Mesajlar
53
Tepki puanı
44
Puanları
21
instada yutupta çok takılmaktan dolayı oluşan bi durum ben de öyleydim beyin kısa sürede hiç bi çaba harcamadan sadece ekrana kitleniceği içerikler tüketmeye alıştığında 2 satır bişeye dahi odaklanamıyo çözüm basit okumak için kendini zorla zaten 2-3 güne düzelir ama durum göründüğünden daha büyük ayrıntı isteyenler "kaybolan odak" adlı kitaba bakabilir bu konu üzerine yazılmış bi kitap
 

Rodion Romanoviç

Raskolnikov
Çevirmen Üye
Katılım
16 Şub 2021
Mesajlar
952
Tepki puanı
2,376
Puanları
160
Konum
Türkiye
Forumdaki çevrilmiş kitaptan alıntı.

Dahası, reseptörlerimizin sürekli olarak muazzam dozlarda dopamin ile doldurulması ödül sisteminde bir dengesizlik yaratır. Söylendiği gibi, mutlu bir hayat kurmak için önemli olan normal aktiviteler, beynimiz yüksek dozda dopamine alıştığında sıkıcı görünür. Kullanıcılar daha sonra işe veya çalışmaya odaklanmaya çalışırken daha fazla zorluk yaşayacaklardır. Örneğin: bir kitabın küçük bir paragrafını okumak ve anlamak, kullanıcı olmayan kişinin reseptörlerini uyarır, bu kişi çok küçük bir tatmin duygusu hissedecek ve bu da onu başka bir paragrafı öğrenmeye teşvik etmeye yetecektir. Kısa süre sonra tüm bölümü ve ardından kitabı öğrenmiş olacak ve kendisine büyük bir tatmin ve öz-değer duygusu verecektir. Öte yandan, kullanıcı odaklanmakta güçlük çeker çünkü ödül sistemi paragrafın sonundaki küçük tatmini görmekte zorlanır, beyni pornografinin büyük hayali tatminine alışmıştır. Paragraf bittiğinde reseptörleri o küçük dopamin damlasını alamayacak ve kullanıcı insanların neden okumayı sevdiğini merak etmeye başlayacaktır. Kullanıcı kitabı bitiremeyecek, bitirse bile gereğinden fazla çaba sarf etmiş olacaktır. Peki kullanıcı bunun karşılığında ne kazanıyor? Daha sonra yok edebilmek için yoksunluk belirtileri yaratmanın "zevkini" mi?
 

La Nuit étoilée

Mars Yolcusu
Katılım
21 Eyl 2024
Mesajlar
176
Tepki puanı
141
Puanları
53
okuyamama ve okumaya ilgimin azalması ve kapasite azalması şahsen benimde araştırdığım bi konu. nacizane fikrimde sanırım bu fizyolojik ihtiyaçlara önem sırasında öne geçirmekten oluyor. Böylece yemek içmek uyumak vb fizyolojik ihtiyaçlar haz için olmaya başlıyor. Birde sanırım (kendinden) aşırı çalışmakta eklenebilir ; tamam yeme içme barınma fizyolojik ihtiyaçlarımız ve bunların karşılanması gayet değerli şeyler fakat insan hayatını buna adamamalı. ekmek yemek için hayat yaşamamalı bi insan
 

shad401

Ay Yolcusu
Katılım
27 Ocak 2023
Mesajlar
53
Tepki puanı
44
Puanları
21
okuyamama ve okumaya ilgimin azalması ve kapasite azalması şahsen benimde araştırdığım bi konu. nacizane fikrimde sanırım bu fizyolojik ihtiyaçlara önem sırasında öne geçirmekten oluyor. Böylece yemek içmek uyumak vb fizyolojik ihtiyaçlar haz için olmaya başlıyor. Birde sanırım (kendinden) aşırı çalışmakta eklenebilir ; tamam yeme içme barınma fizyolojik ihtiyaçlarımız ve bunların karşılanması gayet değerli şeyler fakat insan hayatını buna adamamalı. ekmek yemek için hayat yaşamamalı bi insan
saçma bi cevap olmuş gerek yoktu bunu yazmak için sarf ettiğin zamana yazık
 

shad401

Ay Yolcusu
Katılım
27 Ocak 2023
Mesajlar
53
Tepki puanı
44
Puanları
21
teşekkürler dürüstlüğünüz için anlamsız bulduğunuz tarafıda söylermisiniz eleştirinizin yapıcı olması açısından
Paragrafa "Benim de araştırdığım bir konu" diyerek girmişsin sonra da sorunun fizyolojik ihtiyaçlara daha fazla önem verip, önem sırasında onların okuma eyleminin önünde bulundurulmasından dolayı ortaya çıktığını söylemişsin. Bu odak sorunu, odak sorunu da günlük hayatta sosyal medya vb. şeylerin aşırı kullanımından dolayı dopamin eşiğinin arşa çıkmasından kaynaklanan bir durum. Bunları mabadımdan sallamıyorum 'Kaybolan Odak' kitabında bunlar ayrıntılı bir şekilde anlatılıyor. Yani konunun fizyolojik ihtiyaçlarla, önem sırasıyla vs. hiçbir alakası yok, onu geçtim yazının başında "araştırdığım" demişsin, cidden araştırsan konunun bunla alakası olmadığını görürdün. Araştırmamışsın buraya gelip "araştırdığıma göre" şöyle böyle diyosun hem konuyu açan arkadaşın vaktini hem de kendi vaktini boşa harcıyosun. Paragrafta s*çtığın yetmemiş gibi bir de sonundaki saçma özlü sözle işin sıvama kısmını yapıyosun. Özetle, bişeyler yazdığını sanmışsın ama saçmalamaktan öteye gidememişsin.
 

La Nuit étoilée

Mars Yolcusu
Katılım
21 Eyl 2024
Mesajlar
176
Tepki puanı
141
Puanları
53
Fizyolojik ihtiyaçları önem sırasında öne koyup gittikçe haz odaklı yaşamakla dopamin toleransı denilen şeyin ne farkı var. Dopamin teoriside en basit şu şekilde açıklanmıyormu mesela pmo yapan -fizyolojik bedensel ihtiyaç- birinin zamanla diğer şeylerden keyif almayıp sürekli buna yönelmesi. Yani fiziksel ihtiyacı öne aldığından haz odaklı yaşaması ve gittikçe buna bağımlı hale gelmesi ve diğer şeylerden daha az keyif alması. ha bunu böyle demişiz ha dopamin toleransı düşüklüğünden demişizne fark var ? Buarada herhangi birine cevap yazmıyorum cevap yazcak biri yok kendi kendime bir açıklama yapıyorum
 

shad401

Ay Yolcusu
Katılım
27 Ocak 2023
Mesajlar
53
Tepki puanı
44
Puanları
21
Fizyolojik ihtiyaçları önem sırasında öne koyup gittikçe haz odaklı yaşamakla dopamin toleransı denilen şeyin ne farkı var. Dopamin teoriside en basit şu şekilde açıklanmıyormu mesela pmo yapan -fizyolojik bedensel ihtiyaç- birinin zamanla diğer şeylerden keyif almayıp sürekli buna yönelmesi. Yani fiziksel ihtiyacı öne aldığından haz odaklı yaşaması ve gittikçe buna bağımlı hale gelmesi ve diğer şeylerden daha az keyif alması. ha bunu böyle demişiz ha dopamin toleransı düşüklüğünden demişizne fark var ? Buarada herhangi birine cevap yazmıyorum cevap yazcak biri yok kendi kendime bir açıklama yapıyorum
Hala sıvıyosun. Fizyolojik ihtiyaç dediğin şey yemek, su, barınma gibi basit şeylerdir ve bunların odak problemiyle hiçbir ilgisi yok. Adı üstünde, bunlar ihtiyaç. Odak problemine neden olan şeylerse video oyunları, pmo, sosyal medya gibi, hiç çaba harcamadan dopamin elde edebileceğin kaynaklar. Bunlar ihtiyaç değildir, aşırı kullanımında dopamin toleransı oluşur ve bunun sonucunda kısa süreli odaklanma sorunu yaşarsın, yemek yiyip su içtiğinde değil. Bunu anlamıyosan, daha fazla açıklama yapmanın hiçbir anlamı yok. Ayrıca, fizyolojik ihtiyaçları gidermek 'hazcı yaşam' olmuyor. Bi yerlerden bir şeyler okumuşsun buraya gelip boşa sallıyosun. '...cevap yazacak biri yok kendi kendime açıklama yapıyorum' demişsin. O açıklamaları kendine saklasan herkes için daha iyi olur.
 

Userx

''Hayat güçsüzlüğü affetmez.''
Katılım
26 Haz 2022
Mesajlar
44
Tepki puanı
87
Puanları
24
Hala sıvıyosun. Fizyolojik ihtiyaç dediğin şey yemek, su, barınma gibi basit şeylerdir ve bunların odak problemiyle hiçbir ilgisi yok. Adı üstünde, bunlar ihtiyaç. Odak problemine neden olan şeylerse video oyunları, pmo, sosyal medya gibi, hiç çaba harcamadan dopamin elde edebileceğin kaynaklar. Bunlar ihtiyaç değildir, aşırı kullanımında dopamin toleransı oluşur ve bunun sonucunda kısa süreli odaklanma sorunu yaşarsın, yemek yiyip su içtiğinde değil. Bunu anlamıyosan, daha fazla açıklama yapmanın hiçbir anlamı yok. Ayrıca, fizyolojik ihtiyaçları gidermek 'hazcı yaşam' olmuyor. Bi yerlerden bir şeyler okumuşsun buraya gelip boşa sallıyosun. '...cevap yazacak biri yok kendi kendime açıklama yapıyorum' demişsin. O açıklamaları kendine saklasan herkes için daha iyi olur.
yani tartışma olsun diye demiyorum ama bu kardeşimiz her konuya böyle anlaşılmaz şeyler yazıyor , yazdıklarından hiçbir şey anlamıyorum acaba bende mi sorun var diyordum sen ve başkaları böyle yazınca tek olmadığımı anladım, yani bence kendisi de bunu yapıcı bir eleştiri olarak algılasın birden fazla kişi böyle tepki veriyorsa kendisine çeki düzen vermeli bence iyiliği için ,yani bizi ilgilendrimez tabi ama söylemek istedim...
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape5
shape6
Üst