Hustle
Yeni Fapstronot
- Katılım
- 14 Ara 2020
- Mesajlar
- 8
- Tepki puanı
- 28
- Puanları
- 14
Fap ve porno bağımlılığımın en baştaki sebebidir. Biraz derine ineceğim. İlkokuldan beri hep İslamcı okullarda okudum. Hem aile yaşantısında hem okul hayatında baskıyla büyüdüm. Baskı demek aslında kendi düşüncelerine de saygı gösterilmemesi demekti, içten içe kendini değersiz görmekti. İlkokuldan beri çektiğim yalnızlığın da en büyük sebebi kendimi sevmemem, kendimi değersiz görmemdir. Çünkü kendisini değersiz gören insanları, başkası ne ciddiye alıyor ne umursuyor ne de arkadaşlık kuruyor. Okula gelicek olursak, kızlarla konuşmak o kadar ayıp ve yasaktı ki sanki başka bir dünyadan gibiydiler. Tabi durum böyle olunca erkek ilkokul çocukları arasında cinsel ilişkiler oldu. Bunu maalesef ben de maruz kaldım. Hayatımın en büyük pişmanlığıdır. Bilmiyordum, ezik olmayı ben istemedim. Kızlarla konuşmanın yanlış olmadığını bilmiyordum. Ezik olmam için de bütün koşullar hazırdı; ilgisiz yüzünü bile görmediğim bir baba, aşırı despot duygusuz bir anne. Anne ve babam ölü değildiler ama hiçbir zaman yanımda olduklarını hissetmedim. Okulda tek arkadaşım vardı. O da benim gibi dışlanmıştı. Bu sayede tanıştık. Kendisi bana aslında robot olduğunu ve uçabileceğini söylüyordu. Ben de inanıyordum. Birisi beni ciddiye almıştı, bana saygı göstermişti. Kantine indiğimizde tost alırdık. Büyük tost 1 YTL, Yarım tost 50 kuruştu. Normalde ikimizde yarım tost almamız gerekirken; paranı ver derdi, ben de verdikten sonra 1 büyük tost alır bölüșürdük, o büyük kısmını alıp yerdi bana da küçük kısmı kalırdı. Aç kalırdım ve hiç neden iki yarım almıyoruz demezdim. Karşı çıkamazdım çünkü aşırı baskıyla yaşıyordum.
Öğretmene gelecek olursak, kendisinin hedefiydim. Sınıfa girer bana kitlenir ve stersini benden çıkarırdı. 2 sene sonra arkadaşım(!) da hoca da gitmişti. Ben yine bir yıkıkla arkadaş oldum, zaten başkasıyla olamazdım. Sanki benim sahibim gibi davranıyorum çocuğa. Burak ne yapalım, ne oynayalım Burak, buram ağrıyor sence ne olabilir Burak. O benim mutlak otoritemdi. Onun otoritesi altında mutluydum çünkü bani değerli hissettiriyordu, bana saygı gösteriyordu. Her neyse ilkokul böyle geçti. Anasınıfından beri elime tablet, pc verdikleri için internetle aram iyiydi. Ortaokuldayken havalı çocukların dinlediği şarkıları dinliyormuşum meğer. Bir gün yalnız başıma otururken LMFAO dinliyordum, yanımdan da karşı sınıfın en sevilen sosyal çocuğu geçiyordu. Şarkının sesini duyup yanıma geldi: Aaa Lmfao mu dinliyorsun, yeni şarkısı mı dedi. Ben de evet dedim. Bana atsana şarkıyı dedi. Ben de Bluetooth dan attım şarkıyı. (Eskiden çok normaldi) Böylece onla tanışıp havalı çocuklar grubuna girdim. Güzel bir 3 sene geçirdim. Güzel dediğim yalnız değildim ama kızlarla konuşmadığım için içim yanıyordu hala. Kim bilir kaç kızı sevip de söyleyemedim. 7. Sınıfta ise benim gibi aile sorunları olanlarla tanıştım ve içki ve sigara alışkanlığım bu yılda başladı. Sevdiğim kızın da 10. Sınıfa giden sevgilisi vardı. Kız benle yașıttı. Bu sene de geçti bir şekilde. Senenin sonunda alkol benim için zevk olmaktan çıkıp ihtiyaç haline gelmişti, artık zevk vermiyordu. Bunu fark ettiğimde arkadaşla şişeleri kırıp orada bıraktık. 8. Sınıfta bir kızla şans eseri WhatsApp tan konuşuyordum. Kız benim eski ortaokul arkadaşımdı. Tahmin ederseniz onun da benimle aynı aile sorunları vardı. Bu ilişki hep internetten yürüdü. Hiç onunla fiziksel olarak buluşmadım. Ama varlığını bilmek bile yetiyordu, çünkü bu kızı sevmeye başlıyordum. Teog'a hazırlık sürecinde gece yarılarına kadar bu kızla konuştum. Sınavdan kötü puan aldım ve İmam hatip Lisesine gittim. 9. Sınıfta kızla çok mutluyduk ama uzun sürmedi. Ben onun beni sevdiğini zannediyordum, o benim için hem anne hem baba hem arkadaştı. En başından beri sevmiyormuş. Sadece gösterdiğim ilgi hoşuna gidiyormuş. Ben ise bunu öğrenince çöktüm, takıntı oluşturdum. Tam 2 sene unutamadım. Bu süreçte bir arkadaşım oldu. Gayet zekiydi ama saftı. Duygusal bir insandı. Biz 3 sene her hafta gezdik hep konuştuk. Birbirimize çok şey kattık. İçimdeki Yalnızlık hissi biraz olsa da azalmıştı, geçen haftaya kadar. Kendisi İslamcı bir insandı, ben de sol görüşlüydüm. Aramızda çıkan siyasi, ideolojik kavgalar yüzünden onunla yolları ayırdık. Hayatımdaki tek gerçekten samimi insan bu şekilde gitti. Şimdi başarısız olduğum üniv. sınavına tekrar hazırlanıyorum. Yalnızım tekrar. Pmo bataklığındayım. Gittiğim dershanede arkadaş da edinemiyorum. Sahte geliyor insanlar. İlişkilerini çıkar üzerine kuruyorlar hep. Bu çıkar genellikle eğlence üzerine oluyor. Yalnızlık ve ait olma dürtüsü ile hemen gruplașıyorlar. Ne yapacağımı bilmiyorum. Bir yandan Pmo bağımlılığım bir yandan ders hakkındaki sorumluluklarım bir yandan ise yalnızlığın verdiği yük. İradem hiçbirinde yetmiyor. Umudum yok. Kafam hep dolu. Konuşacak kimsem yok. İnternetin ücra köşesinde ise bağırarak kendimi rahatlatıyorum. Buraya kadar okuyan olacağını pek sanmıyorum. Okuyan varsa teşekkür ederim. Lütfen kendine iyi bak.
Öğretmene gelecek olursak, kendisinin hedefiydim. Sınıfa girer bana kitlenir ve stersini benden çıkarırdı. 2 sene sonra arkadaşım(!) da hoca da gitmişti. Ben yine bir yıkıkla arkadaş oldum, zaten başkasıyla olamazdım. Sanki benim sahibim gibi davranıyorum çocuğa. Burak ne yapalım, ne oynayalım Burak, buram ağrıyor sence ne olabilir Burak. O benim mutlak otoritemdi. Onun otoritesi altında mutluydum çünkü bani değerli hissettiriyordu, bana saygı gösteriyordu. Her neyse ilkokul böyle geçti. Anasınıfından beri elime tablet, pc verdikleri için internetle aram iyiydi. Ortaokuldayken havalı çocukların dinlediği şarkıları dinliyormuşum meğer. Bir gün yalnız başıma otururken LMFAO dinliyordum, yanımdan da karşı sınıfın en sevilen sosyal çocuğu geçiyordu. Şarkının sesini duyup yanıma geldi: Aaa Lmfao mu dinliyorsun, yeni şarkısı mı dedi. Ben de evet dedim. Bana atsana şarkıyı dedi. Ben de Bluetooth dan attım şarkıyı. (Eskiden çok normaldi) Böylece onla tanışıp havalı çocuklar grubuna girdim. Güzel bir 3 sene geçirdim. Güzel dediğim yalnız değildim ama kızlarla konuşmadığım için içim yanıyordu hala. Kim bilir kaç kızı sevip de söyleyemedim. 7. Sınıfta ise benim gibi aile sorunları olanlarla tanıştım ve içki ve sigara alışkanlığım bu yılda başladı. Sevdiğim kızın da 10. Sınıfa giden sevgilisi vardı. Kız benle yașıttı. Bu sene de geçti bir şekilde. Senenin sonunda alkol benim için zevk olmaktan çıkıp ihtiyaç haline gelmişti, artık zevk vermiyordu. Bunu fark ettiğimde arkadaşla şişeleri kırıp orada bıraktık. 8. Sınıfta bir kızla şans eseri WhatsApp tan konuşuyordum. Kız benim eski ortaokul arkadaşımdı. Tahmin ederseniz onun da benimle aynı aile sorunları vardı. Bu ilişki hep internetten yürüdü. Hiç onunla fiziksel olarak buluşmadım. Ama varlığını bilmek bile yetiyordu, çünkü bu kızı sevmeye başlıyordum. Teog'a hazırlık sürecinde gece yarılarına kadar bu kızla konuştum. Sınavdan kötü puan aldım ve İmam hatip Lisesine gittim. 9. Sınıfta kızla çok mutluyduk ama uzun sürmedi. Ben onun beni sevdiğini zannediyordum, o benim için hem anne hem baba hem arkadaştı. En başından beri sevmiyormuş. Sadece gösterdiğim ilgi hoşuna gidiyormuş. Ben ise bunu öğrenince çöktüm, takıntı oluşturdum. Tam 2 sene unutamadım. Bu süreçte bir arkadaşım oldu. Gayet zekiydi ama saftı. Duygusal bir insandı. Biz 3 sene her hafta gezdik hep konuştuk. Birbirimize çok şey kattık. İçimdeki Yalnızlık hissi biraz olsa da azalmıştı, geçen haftaya kadar. Kendisi İslamcı bir insandı, ben de sol görüşlüydüm. Aramızda çıkan siyasi, ideolojik kavgalar yüzünden onunla yolları ayırdık. Hayatımdaki tek gerçekten samimi insan bu şekilde gitti. Şimdi başarısız olduğum üniv. sınavına tekrar hazırlanıyorum. Yalnızım tekrar. Pmo bataklığındayım. Gittiğim dershanede arkadaş da edinemiyorum. Sahte geliyor insanlar. İlişkilerini çıkar üzerine kuruyorlar hep. Bu çıkar genellikle eğlence üzerine oluyor. Yalnızlık ve ait olma dürtüsü ile hemen gruplașıyorlar. Ne yapacağımı bilmiyorum. Bir yandan Pmo bağımlılığım bir yandan ders hakkındaki sorumluluklarım bir yandan ise yalnızlığın verdiği yük. İradem hiçbirinde yetmiyor. Umudum yok. Kafam hep dolu. Konuşacak kimsem yok. İnternetin ücra köşesinde ise bağırarak kendimi rahatlatıyorum. Buraya kadar okuyan olacağını pek sanmıyorum. Okuyan varsa teşekkür ederim. Lütfen kendine iyi bak.
Moderatörün son düzenlenenleri: