Merhaba arkadaşlar, kimse hayattan eskiden aldığı tadı alamıyor. Yaşama sevincimiz kalmadı en azından benim, bu sevinci tekrar nasıl kazanabiliriz? böyle her şeyi iştahlı iştahlı yapan, yaşayan insanlara özeniyorum. Bende mi sorun var diyorum. Neden böyleyim bilmiyorum, çok kısa şekilde anlattım sorunu sizinde yorumlarınızı bekliyorum...
Bağımlılıkların ne derecede? Sigara, alkol, pmo, oyun veya diğer şeyler?
Aslında burada çoğu kişinin bildiği, ancak dünyada çoğu kişinin bilmediği bir konsepte çıkıyor bu durum, dopamin sistemimiz. Dopamin sistemi parçalanmış kişiler bu durumdadır. Geçenlerde bir konu açmıştım bir sürü başardığım şeyi yazdım oraya, ama bunlara rağmen sanki sıradan biri de bunları başarırmış gibi hissediyorum dedim. Bu başarıların içinde ultra mega bir CV, ingilterede yaşam hakkı kazanmak gibi majör işler var. Buna rağmen. Neyse ki iyileşiyorum yavaş yavaş ve bunların değerini anlıyorum ve zevkini yavaş yavaş alabiliyorum, ama halen tam değil. Şimdi anlatacağım biraz bu durumu araştırdığım kadarıyla.
Bu bir illüzyon.. Dopamin sistemimiz parçalanmışsa, değil Türkiye, en ekonomisi gelişmiş, en gelecek kaygısı olmayan yerde yaşasak ta asla bu hayattan zevk almayacağız.
Ancak dopamin sisteminiz iyileşmişse veya hiç bozulmamışsa Pakistan'da bile, uçan bir kelebek size konduğunda yaşadığınızı hissedeceksiniz.
Şimdi açıklayayım hemen kısaca ben araştırdığım bilgiler ışığında. Bir dopamin hormonumuz bir de bunun alıcıları (reseptörleri) var. Algılayıcı da diyebiliriz.
Beyin her aktivitede dopamin salgılıyor. Bu dopamin
hayattan zevk aldıran hormon, kahve içerken 2 birim, oyunda penta attığında 10 birim, müzik dinlerken 15 birim salgılansın diyelim.
Düşün şimdi, sende 10 tane dopamin algılayıcısı var doğuştan (sayılar sallamadır) Hiç bozulmamış olsun bu sistem. Müzik dinlerken bu 15 birim dopamini bu 10 dopamin algılayıcısı algılıyor. Bütün dopamini aslında yorumluyorsun zihninde, bu 15 birimin 10 algılayıcıyla birleşip ürettiği sinyal o kadar iyi hissettiriyor ki sana.. Bir sonraki aşama 20 birim, mesela sosyalleşmek.. Veya 50 birim, aşık olmak..
Şimdi dopamin canavarlarına gelelim: Sigara, Uyuşturucu, Mastürbasyon, Alkol.
Bu dörtlü 250şer birim dopamin salgılıyor diyelim, hatta mastürbasyon p*rnoyla birleşirse 500 birim bile diyebiliriz. Dopaminin beyninde bu kadar yüksek olduğunu düşün şimdi.
Bunları ilk yaptığın zamanı hatırlıyor musun?
10 Tane Algılayıcın Vardı.
10 algılayıcı ile 250 ila 500 birim dopaminin birleşimi, sana dünyada en mutlu insan senmişsin hissi verdi hem de
EFORSUZ...
Sen de dedin ki, neden daha çok yapmıyorum? Eforsuzdu, elinin altındaydı ve senden mutlusu yoktu, havalarda uçuyordun.. Sigaranın ilk zamanları kim bırakmak istedi ki? Bırakmak isteyenlerin hep 10-15 yıl üstüdür içenler olduğunu görürüz.
Haftalar boyunca, bazen günde 2, bazen günde 3... Ama firesiz, sigara içtiniz, veya alkol içtiniz, veya mast. yaptınız, veya hepsini birden yaptınız.
Çocukken, bu illetlere bulaşmadan önce, 20 birime 10 algılayıcı oranında giden zihniniz,
500 ila 1000 birime karşılık (PMO + Sigara + Alkol diyelim 1000 birim için), 10 algılayıcıyla devam etmeye başladı.
Bu kadar
büyük ve düzenli dopamin bombardımanı şok etkisi yarattı zihninizde ve artık beyniniz otomatik olarak ve haklı olarak şunu yaptı;
"E zaten
düzenli olarak çok yüksek miktarda dopamin salgılanıyor. Bu kadar algılayıcıya gerek yok."
Zaten düzenli olarak para geliyorsa evime, niye çalışayım misali. Ki bu cidden böyledir.
Burada bu bombardımanın
düzenli olmasının etkeni büyük. Yani 1 kere 5 kere p*rno izleyince reseptörler 10'dan 9'a falan düşmüyor.
Düzenli ve yüksek miktarda dopamin verildikçe o algılayıcılar zamanla 9'a düşüyor ve sen bunu ilk etapta fark etmiyorsun. Mutlusun işte.. eforsuzca. Yavaşça bağlanıyorsun ve bağımlılık seviyelerine doğru gidiyor..
Bu düzenli dopamin akını, beyni iyice rehavete sürüklüyor, nasılsa mutlu bir insanım diye.. Unutmayın gerçek mutluluk için "hep mutlu" olmamalısınız.
Bu nasılsa mutluyum olayı... Bağımlılığın uzunluğu ve şiddetine bağlı olarak yıllar içerisinde 2 algılayıcıya kadar iniyor mesela.
Şiddet arttıkça daha da azalıyor bu algılayıcılar. Şöyle ki, Önce 1 mast. veya 1 dal sigarayla başlarsınız. (300 birim dopamin diyelim) zamanla günde 3 mast. ve 2 pakete çıkar.. (Günde 2000 birim dopamin) Şiddet dediğim budur.
Sonra gidiyorsun bir kahve içiyorsun, ya da bir sinemaya gidiyorsun...
Eskiden hayattan tat alıyordun çünkü 25 birim dopaminlik aktiviteye 10 algılayıcın vardı.. Şimdi 25 birim dopaminlik aktiviteye sadece 2 algılayıcın var. Beynin o aktiviteyi artık eskisi kadar anlayamıyor. Haz alamıyor ondan. Ayrıca eskisi gibi 500-1000-2000 birim dopamine ihtiyaç duyuyor çünkü 2 algılayıcı tutmasının sebebi bu kadar dopaminin düzenli gelmesi. Hani nerede bu dopamin? Hemen mast*rbasyon yapman gerekiyor, sigara içmen gerekiyor...! der sana beyin.
Bu durumu ben de yaşıyorum ve iyileşicem umarım.
Bunun tam tersi, hayattan eskisi kadar zevk almak için algılayıcıların eski seviyesine geri gelmesi gerekiyor. Peki nasıl?
Tamamen aynı mantık ile tabii ki.
Çok dopamin verdin, dopamin algılayıcılarının sayısı azaldı gereksiz olduğundan.
Az dopamin vereceksin, dopamin algılayıcılarının sayısı mecburen arttırılacak beyin tarafından. Ancak bu hemen olmuyor tabii. Dopaminden mahrum olmak gerekiyor.
Yani sıkıntı çekeceksin, çekeceğiz. Çoğu kişi tam da burada bırakıyor mevzuyu.
Dopamin detoksu yapanlarla dalga geçerler hep bu yüzden niye sıkıntı çekttiriyor kendine diye, ancak iyileşmenin başka yolu yok.
Genelde detokscular şunları der:
- Video oyunları yok
- Müziği azalt
- PMO bırak
- Sigara bırak
- Alkol bırak
Evet bunların yokluğunda zihniniz yine 25-30 birim dopamin salgıladığı günlere dönecek ama dediğim gibi 2 alıcınız olduğundan aşırı sıkılacak, hayattan iyice zevk almayacak noktaya geleceksiniz. Belki depresyona bile girebilirsiniz sırf bu yüzden. İşte bunlar bağımlılıkların bedelidir. Ancak iyileşme belirtisidir.
Bir anda bırakılınca genelde ağır dopamin yoksunluğundan ötürü geri başlanması kaçınılmaz. Dopamin dozunu azaltarak bırakmak en sağlıklısı olacaktır her bir bağımlılığı. Bugüne kadar full PMO yapıyordum bu pazartesiden itibaren hiç yok 60 gün sonra yazarım diyenler genelde 1 haftayı geçemezler.
Ancak sözün özü, eskisi kadar hayattan zevk almak istiyorsan dostum, elindeki sigarayı, alkolü bırak, o vpn'i kapat, elini de malum yerden çek. Biliyorum zor, ama 2 alıcıya 20 birim dopamin kabusunu sabırla atlattığında, 3 alıcıya, 4 alıcıya.. böyle böyle yükselip, eski günlerine geri döneceksin. İnsanlar bu sıkıntıyı yaşamak istemediğinden ömür boyu bağımlı kalıyorlar. Çünkü o sıkıntının sonucunun iyileşmek olduğunu bilmiyorlar çünkü dopamin sistemi mevzusunu çoğu kişi araştırmıyor.
Umarım yardımcı olabilmişimdir.