Son Paylaşımlar

Sitemize Hoşgeldiniz NeverFap Türkiye

Bize katılmak için kayıt olabilir veya giriş yapabilirsiniz.

Forum Rehberi >>>

Neverfap Türkiye Forum kurallarını öğrenmeniz ceza almanızı engeller. Kurallarımızı okuyunuz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Yönetimle İletişime Geç >>>

Sitemizi kullanırken yaşadığınız sorun ve önerilerinizi yöneticiler ile paylaşabilirsiniz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Yaşama Sevincini Nasıl Kazanırız?

Roxs

Yeni Üye
Katılım
26 Haz 2022
Mesajlar
8
Tepki puanı
9
Puanları
3
Merhaba arkadaşlar, kimse hayattan eskiden aldığı tadı alamıyor. Yaşama sevincimiz kalmadı en azından benim, bu sevinci tekrar nasıl kazanabiliriz? böyle her şeyi iştahlı iştahlı yapan, yaşayan insanlara özeniyorum. Bende mi sorun var diyorum. Neden böyleyim bilmiyorum, çok kısa şekilde anlattım sorunu sizinde yorumlarınızı bekliyorum...
 

Samuray

Son Dopamin Bükücü
Üst Düzey Moderatör
Katılım
15 May 2021
Mesajlar
806
Tepki puanı
1,866
Puanları
160
her şeyi iştahlı iştahlı yapan, yaşayan insanlara özeniyorum
Öyle insanlar yoklar. Hiçbir zaman da olmayacaklar. Sadece dışarıdan öyle gözüken insanlar var.

kimse hayattan eskiden aldığı tadı alamıyor
Ülkemizin içinde bulunduğu durum bile hayatımızdan aldığımız zevki vs. etkiliyor. Bence bunun çözümü bir amaca bağlı kalmak ve o amaç uğruna çalışmaya devam etmek. Tabi bu sırada da sosyalleşme gibi bir ihtiyacı da atlamamak.
 

Nirvana

Mars Yolcusu
Katılım
6 Kas 2020
Mesajlar
86
Tepki puanı
167
Puanları
43
Ben şuan 25 yaşındayım. 5 aydır küçük bir şehirde sağlık memuru olarak çalışmaya başladım ve inan şuan galiba gençlik ile olgunluk karmaşası içinde bir yerlerdeyim hiçbir şeyden keyif alamıyorum kazandığım parayıda temel ihtiyaçlara harcıyorum sadece eskiden param olsa şunu şunu yaparım dediğim birşeye de hevesim yok. Dizi izliyorum sarmıyor, arkadaş sohbetleri sıkıcı geliyor, PlayStation pc oyunları falan artık çocukca geliyor. Okeye gidiyoruz sıkıcı geliyor.

Acaba kız bulup evlensem mi diye soruyorum kendi kendime ama bunun yükünü kaldırabileceği mi sanmıyorum. Çünkü hem maddi hem manevi olarak büyük bir yükü var.

Kısacası ne yapacağımı bende bilmiyorum 😄
 

Inhuman

Jüpiter Yolcusu
Katılım
8 Tem 2023
Mesajlar
176
Tepki puanı
261
Puanları
84
Merhaba arkadaşlar, kimse hayattan eskiden aldığı tadı alamıyor. Yaşama sevincimiz kalmadı en azından benim, bu sevinci tekrar nasıl kazanabiliriz? böyle her şeyi iştahlı iştahlı yapan, yaşayan insanlara özeniyorum. Bende mi sorun var diyorum. Neden böyleyim bilmiyorum, çok kısa şekilde anlattım sorunu sizinde yorumlarınızı bekliyorum...

Bağımlılıkların ne derecede? Sigara, alkol, pmo, oyun veya diğer şeyler?

Aslında burada çoğu kişinin bildiği, ancak dünyada çoğu kişinin bilmediği bir konsepte çıkıyor bu durum, dopamin sistemimiz. Dopamin sistemi parçalanmış kişiler bu durumdadır. Geçenlerde bir konu açmıştım bir sürü başardığım şeyi yazdım oraya, ama bunlara rağmen sanki sıradan biri de bunları başarırmış gibi hissediyorum dedim. Bu başarıların içinde ultra mega bir CV, ingilterede yaşam hakkı kazanmak gibi majör işler var. Buna rağmen. Neyse ki iyileşiyorum yavaş yavaş ve bunların değerini anlıyorum ve zevkini yavaş yavaş alabiliyorum, ama halen tam değil. Şimdi anlatacağım biraz bu durumu araştırdığım kadarıyla.

Bu bir illüzyon.. Dopamin sistemimiz parçalanmışsa, değil Türkiye, en ekonomisi gelişmiş, en gelecek kaygısı olmayan yerde yaşasak ta asla bu hayattan zevk almayacağız.

Ancak dopamin sisteminiz iyileşmişse veya hiç bozulmamışsa Pakistan'da bile, uçan bir kelebek size konduğunda yaşadığınızı hissedeceksiniz.

Şimdi açıklayayım hemen kısaca ben araştırdığım bilgiler ışığında. Bir dopamin hormonumuz bir de bunun alıcıları (reseptörleri) var. Algılayıcı da diyebiliriz.

Beyin her aktivitede dopamin salgılıyor. Bu dopamin hayattan zevk aldıran hormon, kahve içerken 2 birim, oyunda penta attığında 10 birim, müzik dinlerken 15 birim salgılansın diyelim.

Düşün şimdi, sende 10 tane dopamin algılayıcısı var doğuştan (sayılar sallamadır) Hiç bozulmamış olsun bu sistem. Müzik dinlerken bu 15 birim dopamini bu 10 dopamin algılayıcısı algılıyor. Bütün dopamini aslında yorumluyorsun zihninde, bu 15 birimin 10 algılayıcıyla birleşip ürettiği sinyal o kadar iyi hissettiriyor ki sana.. Bir sonraki aşama 20 birim, mesela sosyalleşmek.. Veya 50 birim, aşık olmak..

Şimdi dopamin canavarlarına gelelim: Sigara, Uyuşturucu, Mastürbasyon, Alkol.

Bu dörtlü 250şer birim dopamin salgılıyor diyelim, hatta mastürbasyon p*rnoyla birleşirse 500 birim bile diyebiliriz. Dopaminin beyninde bu kadar yüksek olduğunu düşün şimdi.

Bunları ilk yaptığın zamanı hatırlıyor musun? 10 Tane Algılayıcın Vardı.

10 algılayıcı ile 250 ila 500 birim dopaminin birleşimi,
sana dünyada en mutlu insan senmişsin hissi verdi hem de EFORSUZ...

Sen de dedin ki, neden daha çok yapmıyorum? Eforsuzdu, elinin altındaydı ve senden mutlusu yoktu, havalarda uçuyordun.. Sigaranın ilk zamanları kim bırakmak istedi ki? Bırakmak isteyenlerin hep 10-15 yıl üstüdür içenler olduğunu görürüz.

Haftalar boyunca, bazen günde 2, bazen günde 3... Ama firesiz, sigara içtiniz, veya alkol içtiniz, veya mast. yaptınız, veya hepsini birden yaptınız.

Çocukken, bu illetlere bulaşmadan önce, 20 birime 10 algılayıcı oranında giden zihniniz,

500 ila 1000 birime karşılık (PMO + Sigara + Alkol diyelim 1000 birim için), 10 algılayıcıyla devam etmeye başladı.

Bu kadar büyük ve düzenli dopamin bombardımanı şok etkisi yarattı zihninizde ve artık beyniniz otomatik olarak ve haklı olarak şunu yaptı;

"E zaten düzenli olarak çok yüksek miktarda dopamin salgılanıyor. Bu kadar algılayıcıya gerek yok." Zaten düzenli olarak para geliyorsa evime, niye çalışayım misali. Ki bu cidden böyledir.

Burada bu bombardımanın düzenli olmasının etkeni büyük. Yani 1 kere 5 kere p*rno izleyince reseptörler 10'dan 9'a falan düşmüyor.

Düzenli ve yüksek miktarda dopamin verildikçe o algılayıcılar zamanla 9'a düşüyor ve sen bunu ilk etapta fark etmiyorsun. Mutlusun işte.. eforsuzca. Yavaşça bağlanıyorsun ve bağımlılık seviyelerine doğru gidiyor..

Bu düzenli dopamin akını, beyni iyice rehavete sürüklüyor, nasılsa mutlu bir insanım diye.. Unutmayın gerçek mutluluk için "hep mutlu" olmamalısınız.

Bu nasılsa mutluyum olayı... Bağımlılığın uzunluğu ve şiddetine bağlı olarak yıllar içerisinde 2 algılayıcıya kadar iniyor mesela.

Şiddet arttıkça daha da azalıyor bu algılayıcılar. Şöyle ki, Önce 1 mast. veya 1 dal sigarayla başlarsınız. (300 birim dopamin diyelim) zamanla günde 3 mast. ve 2 pakete çıkar.. (Günde 2000 birim dopamin) Şiddet dediğim budur.

Sonra gidiyorsun bir kahve içiyorsun, ya da bir sinemaya gidiyorsun...

Eskiden hayattan tat alıyordun çünkü 25 birim dopaminlik aktiviteye 10 algılayıcın vardı.. Şimdi 25 birim dopaminlik aktiviteye sadece 2 algılayıcın var. Beynin o aktiviteyi artık eskisi kadar anlayamıyor. Haz alamıyor ondan. Ayrıca eskisi gibi 500-1000-2000 birim dopamine ihtiyaç duyuyor çünkü 2 algılayıcı tutmasının sebebi bu kadar dopaminin düzenli gelmesi. Hani nerede bu dopamin? Hemen mast*rbasyon yapman gerekiyor, sigara içmen gerekiyor...! der sana beyin.

Bu durumu ben de yaşıyorum ve iyileşicem umarım.

Bunun tam tersi, hayattan eskisi kadar zevk almak için algılayıcıların eski seviyesine geri gelmesi gerekiyor. Peki nasıl?

Tamamen aynı mantık ile tabii ki.

Çok dopamin verdin, dopamin algılayıcılarının sayısı azaldı gereksiz olduğundan.
Az dopamin vereceksin, dopamin algılayıcılarının sayısı mecburen arttırılacak beyin tarafından. Ancak bu hemen olmuyor tabii. Dopaminden mahrum olmak gerekiyor.

Yani sıkıntı çekeceksin, çekeceğiz. Çoğu kişi tam da burada bırakıyor mevzuyu.

Dopamin detoksu yapanlarla dalga geçerler hep bu yüzden niye sıkıntı çekttiriyor kendine diye, ancak iyileşmenin başka yolu yok.
Genelde detokscular şunları der:

- Video oyunları yok
- Müziği azalt
- PMO bırak
- Sigara bırak
- Alkol bırak

Evet bunların yokluğunda zihniniz yine 25-30 birim dopamin salgıladığı günlere dönecek ama dediğim gibi 2 alıcınız olduğundan aşırı sıkılacak, hayattan iyice zevk almayacak noktaya geleceksiniz. Belki depresyona bile girebilirsiniz sırf bu yüzden. İşte bunlar bağımlılıkların bedelidir. Ancak iyileşme belirtisidir.

Bir anda bırakılınca genelde ağır dopamin yoksunluğundan ötürü geri başlanması kaçınılmaz. Dopamin dozunu azaltarak bırakmak en sağlıklısı olacaktır her bir bağımlılığı. Bugüne kadar full PMO yapıyordum bu pazartesiden itibaren hiç yok 60 gün sonra yazarım diyenler genelde 1 haftayı geçemezler.

Ancak sözün özü, eskisi kadar hayattan zevk almak istiyorsan dostum, elindeki sigarayı, alkolü bırak, o vpn'i kapat, elini de malum yerden çek. Biliyorum zor, ama 2 alıcıya 20 birim dopamin kabusunu sabırla atlattığında, 3 alıcıya, 4 alıcıya.. böyle böyle yükselip, eski günlerine geri döneceksin. İnsanlar bu sıkıntıyı yaşamak istemediğinden ömür boyu bağımlı kalıyorlar. Çünkü o sıkıntının sonucunun iyileşmek olduğunu bilmiyorlar çünkü dopamin sistemi mevzusunu çoğu kişi araştırmıyor.

Umarım yardımcı olabilmişimdir.
 
Son düzenleme:

Roxs

Yeni Üye
Katılım
26 Haz 2022
Mesajlar
8
Tepki puanı
9
Puanları
3
Bağımlılıkların ne derecede? Sigara, alkol, pmo, oyun veya diğer şeyler?

Aslında burada çoğu kişinin bildiği, ancak dünyada çoğu kişinin bilmediği bir konsepte çıkıyor bu durum, dopamin sistemimiz. Dopamin sistemi parçalanmış kişiler bu durumdadır. Geçenlerde bir konu açmıştım bir sürü başardığım şeyi yazdım oraya, ama bunlara rağmen sanki sıradan biri de bunları başarırmış gibi hissediyorum dedim. Bu başarıların içinde ultra mega bir CV, ingilterede yaşam hakkı kazanmak gibi majör işler var. Buna rağmen. Neyse ki iyileşiyorum yavaş yavaş ve bunların değerini anlıyorum ve zevkini yavaş yavaş alabiliyorum, ama halen tam değil. Şimdi anlatacağım biraz bu durumu araştırdığım kadarıyla.

Bu bir illüzyon.. Dopamin sistemimiz parçalanmışsa, değil Türkiye, en ekonomisi gelişmiş, en gelecek kaygısı olmayan yerde yaşasak ta asla bu hayattan zevk almayacağız.

Ancak dopamin sisteminiz iyileşmişse veya hiç bozulmamışsa Pakistan'da bile, uçan bir kelebek size konduğunda yaşadığınızı hissedeceksiniz.

Şimdi açıklayayım hemen kısaca ben araştırdığım bilgiler ışığında. Bir dopamin hormonumuz bir de bunun alıcıları (reseptörleri) var. Algılayıcı da diyebiliriz.

Beyin her aktivitede dopamin salgılıyor. Bu dopamin hayattan zevk aldıran hormon, kahve içerken 2 birim, oyunda penta attığında 10 birim, müzik dinlerken 15 birim salgılansın diyelim.

Düşün şimdi, sende 10 tane dopamin algılayıcısı var doğuştan (sayılar sallamadır) Hiç bozulmamış olsun bu sistem. Müzik dinlerken bu 15 birim dopamini bu 10 dopamin algılayıcısı algılıyor. Bütün dopamini aslında yorumluyorsun zihninde, bu 15 birimin 10 algılayıcıyla birleşip ürettiği sinyal o kadar iyi hissettiriyor ki sana.. Bir sonraki aşama 20 birim, mesela sosyalleşmek.. Veya 50 birim, aşık olmak..

Şimdi dopamin canavarlarına gelelim: Sigara, Uyuşturucu, Mastürbasyon, Alkol.

Bu dörtlü 250şer birim dopamin salgılıyor diyelim, hatta mastürbasyon p*rnoyla birleşirse 500 birim bile diyebiliriz. Dopaminin beyninde bu kadar yüksek olduğunu düşün şimdi.

Bunları ilk yaptığın zamanı hatırlıyor musun? 10 Tane Algılayıcın Vardı.

10 algılayıcı ile 250 ila 500 birim dopaminin birleşimi,
sana dünyada en mutlu insan senmişsin hissi verdi hem de EFORSUZ...

Sen de dedin ki, neden daha çok yapmıyorum? Eforsuzdu, elinin altındaydı ve senden mutlusu yoktu, havalarda uçuyordun.. Sigaranın ilk zamanları kim bırakmak istedi ki? Bırakmak isteyenlerin hep 10-15 yıl üstüdür içenler olduğunu görürüz.

Haftalar boyunca, bazen günde 2, bazen günde 3... Ama firesiz, sigara içtiniz, veya alkol içtiniz, veya mast. yaptınız, veya hepsini birden yaptınız.

Çocukken, bu illetlere bulaşmadan önce, 20 birime 10 algılayıcı oranında giden zihniniz,

500 ila 1000 birime karşılık (PMO + Sigara + Alkol diyelim 1000 birim için), 10 algılayıcıyla devam etmeye başladı.

Bu kadar büyük ve düzenli dopamin bombardımanı şok etkisi yarattı zihninizde ve artık beyniniz otomatik olarak ve haklı olarak şunu yaptı;

"E zaten düzenli olarak çok yüksek miktarda dopamin salgılanıyor. Bu kadar algılayıcıya gerek yok." Zaten düzenli olarak para geliyorsa evime, niye çalışayım misali. Ki bu cidden böyledir.

Burada bu bombardımanın düzenli olmasının etkeni büyük. Yani 1 kere 5 kere p*rno izleyince reseptörler 10'dan 9'a falan düşmüyor.

Düzenli ve yüksek miktarda dopamin verildikçe o algılayıcılar zamanla 9'a düşüyor ve sen bunu ilk etapta fark etmiyorsun. Mutlusun işte.. eforsuzca. Yavaşça bağlanıyorsun ve bağımlılık seviyelerine doğru gidiyor..

Bu düzenli dopamin akını, beyni iyice rehavete sürüklüyor, nasılsa mutlu bir insanım diye.. Unutmayın gerçek mutluluk için "hep mutlu" olmamalısınız.

Bu nasılsa mutluyum olayı... Bağımlılığın uzunluğu ve şiddetine bağlı olarak yıllar içerisinde 2 algılayıcıya kadar iniyor mesela.

Şiddet arttıkça daha da azalıyor bu algılayıcılar. Şöyle ki, Önce 1 mast. veya 1 dal sigarayla başlarsınız. (300 birim dopamin diyelim) zamanla günde 3 mast. ve 2 pakete çıkar.. (Günde 2000 birim dopamin) Şiddet dediğim budur.

Sonra gidiyorsun bir kahve içiyorsun, ya da bir sinemaya gidiyorsun...

Eskiden hayattan tat alıyordun çünkü 25 birim dopaminlik aktiviteye 10 algılayıcın vardı.. Şimdi 25 birim dopaminlik aktiviteye sadece 2 algılayıcın var. Beynin o aktiviteyi artık eskisi kadar anlayamıyor. Haz alamıyor ondan. Ayrıca eskisi gibi 500-1000-2000 birim dopamine ihtiyaç duyuyor çünkü 2 algılayıcı tutmasının sebebi bu kadar dopaminin düzenli gelmesi. Hani nerede bu dopamin? Hemen mast*rbasyon yapman gerekiyor, sigara içmen gerekiyor...! der sana beyin.

Bu durumu ben de yaşıyorum ve iyileşicem umarım.

Bunun tam tersi, hayattan eskisi kadar zevk almak için algılayıcıların eski seviyesine geri gelmesi gerekiyor. Peki nasıl?

Tamamen aynı mantık ile tabii ki.

Çok dopamin verdin, dopamin algılayıcılarının sayısı azaldı gereksiz olduğundan.
Az dopamin vereceksin, dopamin algılayıcılarının sayısı mecburen arttırılacak beyin tarafından. Ancak bu hemen olmuyor tabii. Dopaminden mahrum olmak gerekiyor.

Yani sıkıntı çekeceksin, çekeceğiz. Çoğu kişi tam da burada bırakıyor mevzuyu.

Dopamin detoksu yapanlarla dalga geçerler hep bu yüzden niye sıkıntı çekttiriyor kendine diye, ancak iyileşmenin başka yolu yok.
Genelde detokscular şunları der:

- Video oyunları yok
- Müziği azalt
- PMO bırak
- Sigara bırak
- Alkol bırak

Evet bunların yokluğunda zihniniz yine 25-30 birim dopamin salgıladığı günlere dönecek ama dediğim gibi 2 alıcınız olduğundan aşırı sıkılacak, hayattan iyice zevk almayacak noktaya geleceksiniz. Belki depresyona bile girebilirsiniz sırf bu yüzden. İşte bunlar bağımlılıkların bedelidir. Ancak iyileşme belirtisidir.

Bir anda bırakılınca genelde ağır dopamin yoksunluğundan ötürü geri başlanması kaçınılmaz. Dopamin dozunu azaltarak bırakmak en sağlıklısı olacaktır her bir bağımlılığı. Bugüne kadar full PMO yapıyordum bu pazartesiden itibaren hiç yok 60 gün sonra yazarım diyenler genelde 1 haftayı geçemezler.

Ancak sözün özü, eskisi kadar hayattan zevk almak istiyorsan dostum, elindeki sigarayı, alkolü bırak, o vpn'i kapat, elini de malum yerden çek. Biliyorum zor, ama 2 alıcıya 20 birim dopamin kabusunu sabırla atlattığında, 3 alıcıya, 4 alıcıya.. böyle böyle yükselip, eski günlerine geri döneceksin. İnsanlar bu sıkıntıyı yaşamak istemediğinden ömür boyu bağımlı kalıyorlar. Çünkü o sıkıntının sonucunun iyileşmek olduğunu bilmiyorlar çünkü dopamin sistemi mevzusunu çoğu kişi araştırmıyor.

Umarım yardımcı olabilmişimdir.
Çok detaylı ve bilgilendirici bir yazı olmuş elinize sağlık.
 
E

endiptengeldim

Misafir
A. Reha Nazlı; Yanılgının İcadı isimli kitabında "Mutluluk diye bir şey yoktur, mutsuzluk diye bir şey vardır. Mutluluk, beynimizin mutlu kimyasalları salgılaması sonrası yaşadığımız histir" der. Bunu anlamak için ödül sistemini anlamamız gerekiyor. Yaşamın anlamı, çoğu dinde ve felsefi akımda anlatıldığı üzere bir amaç uğruna çalışarak ömrü harcamaktır. Eğer biz bağımlısı olup hayatımızı maksimum haz amacıyla yaşarsak beynimiz dopamin eşiğini arttıracağı için aynı hazza ulaşmak daha zor olacak, bu da roller-coaster etkisi yaratacak.

Kitabı okumanızı tavsiye ederim. Özetle; günümüzde kolay yoldan hazza ulaşmak tehlikeli şekilde kolay, bu da insanların huzurlu olmasını engelliyor.
 

Re'lar Kvothe

Neverfap Hancısı
Katılım
21 Ağu 2023
Mesajlar
84
Tepki puanı
116
Puanları
39
Merhaba arkadaşlar, kimse hayattan eskiden aldığı tadı alamıyor. Yaşama sevincimiz kalmadı en azından benim, bu sevinci tekrar nasıl kazanabiliriz? böyle her şeyi iştahlı iştahlı yapan, yaşayan insanlara özeniyorum. Bende mi sorun var diyorum. Neden böyleyim bilmiyorum, çok kısa şekilde anlattım sorunu sizinde yorumlarınızı bekliyorum
Hayatta ilerledikçe daha çok sorunla karşılaşıyoruz bu da keyfimizi kaçırıyor doğaldır.Benim fikrimce mutluluğun formülü mutluluk olmasa da içinin rahat ve huzurlu olmanın formülü çalışmaktır.Bir amaç için kendini doldurmanı öneririm.Tabii bunun yeterli geleceğini de düşünmüyorum.En azından benim için mutlu olmaktan çok her şeyin hakkını vermek önemli.Ben bu şekilde huzur buluyorum.Hakkını vererek çalışarak.
 

AslaPesEtmeZ

Ay Yolcusu
Katılım
16 Eyl 2023
Mesajlar
51
Tepki puanı
45
Puanları
21
Bağımlılıkların ne derecede? Sigara, alkol, pmo, oyun veya diğer şeyler?

Aslında burada çoğu kişinin bildiği, ancak dünyada çoğu kişinin bilmediği bir konsepte çıkıyor bu durum, dopamin sistemimiz. Dopamin sistemi parçalanmış kişiler bu durumdadır. Geçenlerde bir konu açmıştım bir sürü başardığım şeyi yazdım oraya, ama bunlara rağmen sanki sıradan biri de bunları başarırmış gibi hissediyorum dedim. Bu başarıların içinde ultra mega bir CV, ingilterede yaşam hakkı kazanmak gibi majör işler var. Buna rağmen. Neyse ki iyileşiyorum yavaş yavaş ve bunların değerini anlıyorum ve zevkini yavaş yavaş alabiliyorum, ama halen tam değil. Şimdi anlatacağım biraz bu durumu araştırdığım kadarıyla.

Bu bir illüzyon.. Dopamin sistemimiz parçalanmışsa, değil Türkiye, en ekonomisi gelişmiş, en gelecek kaygısı olmayan yerde yaşasak ta asla bu hayattan zevk almayacağız.

Ancak dopamin sisteminiz iyileşmişse veya hiç bozulmamışsa Pakistan'da bile, uçan bir kelebek size konduğunda yaşadığınızı hissedeceksiniz.

Şimdi açıklayayım hemen kısaca ben araştırdığım bilgiler ışığında. Bir dopamin hormonumuz bir de bunun alıcıları (reseptörleri) var. Algılayıcı da diyebiliriz.

Beyin her aktivitede dopamin salgılıyor. Bu dopamin hayattan zevk aldıran hormon, kahve içerken 2 birim, oyunda penta attığında 10 birim, müzik dinlerken 15 birim salgılansın diyelim.

Düşün şimdi, sende 10 tane dopamin algılayıcısı var doğuştan (sayılar sallamadır) Hiç bozulmamış olsun bu sistem. Müzik dinlerken bu 15 birim dopamini bu 10 dopamin algılayıcısı algılıyor. Bütün dopamini aslında yorumluyorsun zihninde, bu 15 birimin 10 algılayıcıyla birleşip ürettiği sinyal o kadar iyi hissettiriyor ki sana.. Bir sonraki aşama 20 birim, mesela sosyalleşmek.. Veya 50 birim, aşık olmak..

Şimdi dopamin canavarlarına gelelim: Sigara, Uyuşturucu, Mastürbasyon, Alkol.

Bu dörtlü 250şer birim dopamin salgılıyor diyelim, hatta mastürbasyon p*rnoyla birleşirse 500 birim bile diyebiliriz. Dopaminin beyninde bu kadar yüksek olduğunu düşün şimdi.

Bunları ilk yaptığın zamanı hatırlıyor musun? 10 Tane Algılayıcın Vardı.

10 algılayıcı ile 250 ila 500 birim dopaminin birleşimi,
sana dünyada en mutlu insan senmişsin hissi verdi hem de EFORSUZ...

Sen de dedin ki, neden daha çok yapmıyorum? Eforsuzdu, elinin altındaydı ve senden mutlusu yoktu, havalarda uçuyordun.. Sigaranın ilk zamanları kim bırakmak istedi ki? Bırakmak isteyenlerin hep 10-15 yıl üstüdür içenler olduğunu görürüz.

Haftalar boyunca, bazen günde 2, bazen günde 3... Ama firesiz, sigara içtiniz, veya alkol içtiniz, veya mast. yaptınız, veya hepsini birden yaptınız.

Çocukken, bu illetlere bulaşmadan önce, 20 birime 10 algılayıcı oranında giden zihniniz,

500 ila 1000 birime karşılık (PMO + Sigara + Alkol diyelim 1000 birim için), 10 algılayıcıyla devam etmeye başladı.

Bu kadar büyük ve düzenli dopamin bombardımanı şok etkisi yarattı zihninizde ve artık beyniniz otomatik olarak ve haklı olarak şunu yaptı;

"E zaten düzenli olarak çok yüksek miktarda dopamin salgılanıyor. Bu kadar algılayıcıya gerek yok." Zaten düzenli olarak para geliyorsa evime, niye çalışayım misali. Ki bu cidden böyledir.

Burada bu bombardımanın düzenli olmasının etkeni büyük. Yani 1 kere 5 kere p*rno izleyince reseptörler 10'dan 9'a falan düşmüyor.

Düzenli ve yüksek miktarda dopamin verildikçe o algılayıcılar zamanla 9'a düşüyor ve sen bunu ilk etapta fark etmiyorsun. Mutlusun işte.. eforsuzca. Yavaşça bağlanıyorsun ve bağımlılık seviyelerine doğru gidiyor..

Bu düzenli dopamin akını, beyni iyice rehavete sürüklüyor, nasılsa mutlu bir insanım diye.. Unutmayın gerçek mutluluk için "hep mutlu" olmamalısınız.

Bu nasılsa mutluyum olayı... Bağımlılığın uzunluğu ve şiddetine bağlı olarak yıllar içerisinde 2 algılayıcıya kadar iniyor mesela.

Şiddet arttıkça daha da azalıyor bu algılayıcılar. Şöyle ki, Önce 1 mast. veya 1 dal sigarayla başlarsınız. (300 birim dopamin diyelim) zamanla günde 3 mast. ve 2 pakete çıkar.. (Günde 2000 birim dopamin) Şiddet dediğim budur.

Sonra gidiyorsun bir kahve içiyorsun, ya da bir sinemaya gidiyorsun...

Eskiden hayattan tat alıyordun çünkü 25 birim dopaminlik aktiviteye 10 algılayıcın vardı.. Şimdi 25 birim dopaminlik aktiviteye sadece 2 algılayıcın var. Beynin o aktiviteyi artık eskisi kadar anlayamıyor. Haz alamıyor ondan. Ayrıca eskisi gibi 500-1000-2000 birim dopamine ihtiyaç duyuyor çünkü 2 algılayıcı tutmasının sebebi bu kadar dopaminin düzenli gelmesi. Hani nerede bu dopamin? Hemen mast*rbasyon yapman gerekiyor, sigara içmen gerekiyor...! der sana beyin.

Bu durumu ben de yaşıyorum ve iyileşicem umarım.

Bunun tam tersi, hayattan eskisi kadar zevk almak için algılayıcıların eski seviyesine geri gelmesi gerekiyor. Peki nasıl?

Tamamen aynı mantık ile tabii ki.

Çok dopamin verdin, dopamin algılayıcılarının sayısı azaldı gereksiz olduğundan.
Az dopamin vereceksin, dopamin algılayıcılarının sayısı mecburen arttırılacak beyin tarafından. Ancak bu hemen olmuyor tabii. Dopaminden mahrum olmak gerekiyor.

Yani sıkıntı çekeceksin, çekeceğiz. Çoğu kişi tam da burada bırakıyor mevzuyu.

Dopamin detoksu yapanlarla dalga geçerler hep bu yüzden niye sıkıntı çekttiriyor kendine diye, ancak iyileşmenin başka yolu yok.
Genelde detokscular şunları der:

- Video oyunları yok
- Müziği azalt
- PMO bırak
- Sigara bırak
- Alkol bırak

Evet bunların yokluğunda zihniniz yine 25-30 birim dopamin salgıladığı günlere dönecek ama dediğim gibi 2 alıcınız olduğundan aşırı sıkılacak, hayattan iyice zevk almayacak noktaya geleceksiniz. Belki depresyona bile girebilirsiniz sırf bu yüzden. İşte bunlar bağımlılıkların bedelidir. Ancak iyileşme belirtisidir.

Bir anda bırakılınca genelde ağır dopamin yoksunluğundan ötürü geri başlanması kaçınılmaz. Dopamin dozunu azaltarak bırakmak en sağlıklısı olacaktır her bir bağımlılığı. Bugüne kadar full PMO yapıyordum bu pazartesiden itibaren hiç yok 60 gün sonra yazarım diyenler genelde 1 haftayı geçemezler.

Ancak sözün özü, eskisi kadar hayattan zevk almak istiyorsan dostum, elindeki sigarayı, alkolü bırak, o vpn'i kapat, elini de malum yerden çek. Biliyorum zor, ama 2 alıcıya 20 birim dopamin kabusunu sabırla atlattığında, 3 alıcıya, 4 alıcıya.. böyle böyle yükselip, eski günlerine geri döneceksin. İnsanlar bu sıkıntıyı yaşamak istemediğinden ömür boyu bağımlı kalıyorlar. Çünkü o sıkıntının sonucunun iyileşmek olduğunu bilmiyorlar çünkü dopamin sistemi mevzusunu çoğu kişi araştırmıyor.

Umarım yardımcı olabilmişimdir.
Eline sağlık peki reseptörleri daha hızlı iyileştirmek için yapmamız gereken birşey varmıdır
 

kariyerci

Yeni Fapstronot
Katılım
25 Eki 2022
Mesajlar
82
Tepki puanı
34
Puanları
19
25 yıllık ileri bağımlılıktan sonra yaklaşık 1;5 yıllık nofap süreçindeyim.Tekrardan yaşama sevinci,yüz mimikleri, enerji ve hobilerime kavuşmayı özlemle hasretle çekiyorum inşallah bütün derman arayan arkadaşlar şifasını bulur.
 

King Elessar

Mars Yolcusu
Katılım
14 Eyl 2023
Mesajlar
96
Tepki puanı
149
Puanları
43
25 yıllık ileri bağımlılıktan sonra yaklaşık 1;5 yıllık nofap süreçindeyim.Tekrardan yaşama sevinci,yüz mimikleri, enerji ve hobilerime kavuşmayı özlemle hasretle çekiyorum inşallah bütün derman arayan arkadaşlar şifasını bulur.
Umarım hedefine ulaşırsın. İstikrarlı ve sabırlı olduğun sürece önünde bir engel yok.
 

Inhuman

Jüpiter Yolcusu
Katılım
8 Tem 2023
Mesajlar
176
Tepki puanı
261
Puanları
84
Eline sağlık peki reseptörleri daha hızlı iyileştirmek için yapmamız gereken birşey varmıdır
bunu ben de bilmiyorum. insandan insana değişiklik gösterir. zaten benimkiler de halen tam iyileşmedi ama sürece devam ediyorum, ilk zamanlardan çok daha iyiyim, ancak hedefim halen bu nokta değil

ancak şunu söylemişti bir arkadaş, ne kadar az dopamin, o kadar hızlı reseptör toparlanması.

acıyı benimseyin, ilk 90 gün her türlü acıyı benimseyin, sonrasında gelecek mutluluklar zaten o 90 gündeki mutlu olamayışlarınızı da iade edecek.
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape5
shape6
Üst