N
neurosoft
Misafir
Geçenlerde cgang in depresyon ve dert sahiplerine başlıklı alıntı şeklinde yazılmış bir yazısına denk geldim. Okuyunca kafamda bazı şeyler netleşmeye başladı. Esasen sadece kendi kendimize yalan söylediğimizin vesaire iyice farkına varmış oldum. Ama gene her zaman yaptığım gibi müzik dinleyip hayal kurmaya ve ders kitaplarımı kenara fırlatıp telefonda vakit öldürmeye devam ettim. Bu 2 gün sürdü. Neden devam ettim? Sebebi aslında değişimden korkmamdı. O ilk adımı at falan deriz ya. İşte ben hep o ilk adımdan kaçan bir insandım açıkçası. Hatta iş öyle bir boyuta varmıştı ki istesem 1 ayda halledebileceğim bir çok ders kitabımı ve konu eksiğimi tembelliğim ve erteleyiciliğim yüzünden neredeyse yaz tatiline kadar erteledim. Şimdi peder bizi sıkıştırmaya başlayınca işler farklılaştı tabii Neyse. Benim asıl dikkatinizi çekmek istediğim nokta aşağı yukarı hepimizin muzdarip olduğu bir problem: Erteleme ve Değişim Korkusu... Sahi biz neden erteliyoruz? Beynimiz bize fayda sağlayacak bir işe girişme noktasında neden bu kadar erteleyici? Aslında bu sorunun cevabı beynimizden ayrı düşünemeyeceğimiz zihnimizin tam bir korkak olmasında yatıyor. Evet gerçekten korkak. Hatta fazlasıyla. Bir düşünelim: Neden alışkanlıklarımızın dışına çıkmakta tereddüt eder ve konfor alanımızda kalmakta ısrar ederiz? Çünkü zihnimiz alışkın olmadığı bir şeyi yapmaya tenezzül ettiğimizi farkettiği anda bir sürü saçma sapan ihtimali (mesela ders çalışmaya başlamayı düşündüğümüzde başarısızlık ve yapamama korkusu, yetersizlik ihtimali gibi şeyleri; kodlama öğrenmeye başlayacaksanız çekeceğiniz zahmetleri ve başarısızlık ihtimalini; dolabınızı düzenlemek aklınıza geldiğinde düzenlemenin hayli zaman ve enerjinizi alabileceğini, eski düzeninizden farklı olacağı için buna alışamayacağınız vesaire..)aklımıza getirir. Beynimiz de bu zihinsel bombardıman karşısında kendini huzursuz hisseder ve bir terslik olduğunu düşünerek stres hormonlarını salgılar(adrenalin vesaire... Hatta kalp atışınızda bile düşüncelerinizin etkisini hissedersiniz bazen. Normaldir.) Stres zaten beynin evrimsel süreçte hayatta kal ya da öl çağrısı için kazandığı bir duygusal mekanizmalar bütünü olduğu için mantıksal beynin işlev yapmasını engelleyici bir özellik taşır.
Yani ortada mantıklı olanı yapmanız gereken bir durum var. Ama siz stres yüzünden bunu yapmaya çekiniyor ve yanaşmıyorsunuz. Bu bende günlerce sürdü ve hatta kısır döngü haline geldi. Hayatımı berbat eden bir şey. Aslında hepimiz için... Sonrasında umutsuzluk içinde youtube da dolaşırken 5 saniye kuralına dair bir videoya denk geldim. Allahın bana bahşettiği büyük bir nimet olarak görüyorum. Siz adına ne derseniz deyin. Ama gerçekten benim çok işime yaradı. Aslında 5 saniye kuralını hem farklı bir kanalda hem de bu forumda görmüştüm ama uygulamıyordum. Sanırım meseleyi tam kavrayamamışım. Yapmam gereken en basit işleri örneğin dolabımı ve çalışma masamı düzenlemeyi sonrasında temizlikle beraber namaz kılmayı 5 saniye kuralıyla gerçekleştirdim. Bilmeyenler için özetle: Yapmakta tereddüt ettiğiniz bir iş varsa 5 ten geriye sayıp hiç bir ek düşünceye girmeden o işe başlıyorsunuz. Böylece beynin alışkanlıklarınızdan kopmanızı engelleyen basal gangliaya hazırlıksız anında çökerek etkisiz hale getiriyor ve yolunuza devam edip o işi bitiriyorsunuz. Temizliği tertipli olmayı severim ama hep üşenirim. 5 saniye de düşünmeden eyleme geçirerek ben de ayrı stres yaratan masamdaki tüm parazit gereksiz eşyaları kaldırdım ve güzelce temizledim. Sonrasında hep korkudan ertelediğim ders çalışmaya 5 saniyede başlayarak kayda değer bir konu ve eksik bitirmesi yaptım. Olay sadece motivasyonda değil. Böyle algılamak ve farkında olmadan kolaya kaçmak istedik. Ama motivasyon ve anlık gazlar olsa bile bu ertelememizi engellemedi. Çünkü sorun motivasyonla değil daha çok üstte de dediğim gibi zihnimizin yeni şeylere girişmekten korktuğu gerçeğiyle alakalı. Hepimiz içimizdeki potansiyeli ortaya çıkarabilecek insanlarız. "Hiç bir şey yapmak istemiyorum, derdim çok" gibi bahanelerin ardına saklanarak kendimizi kandırdık. Gerçekten derdi olan insanlara da haksızlık ettik belki de... Önemli olan bir şeylerin farkına varıp aynı yanlış yollarda zaman harcamamak. Hepinize verimli ve kaliteli günler dilerim...
Yani ortada mantıklı olanı yapmanız gereken bir durum var. Ama siz stres yüzünden bunu yapmaya çekiniyor ve yanaşmıyorsunuz. Bu bende günlerce sürdü ve hatta kısır döngü haline geldi. Hayatımı berbat eden bir şey. Aslında hepimiz için... Sonrasında umutsuzluk içinde youtube da dolaşırken 5 saniye kuralına dair bir videoya denk geldim. Allahın bana bahşettiği büyük bir nimet olarak görüyorum. Siz adına ne derseniz deyin. Ama gerçekten benim çok işime yaradı. Aslında 5 saniye kuralını hem farklı bir kanalda hem de bu forumda görmüştüm ama uygulamıyordum. Sanırım meseleyi tam kavrayamamışım. Yapmam gereken en basit işleri örneğin dolabımı ve çalışma masamı düzenlemeyi sonrasında temizlikle beraber namaz kılmayı 5 saniye kuralıyla gerçekleştirdim. Bilmeyenler için özetle: Yapmakta tereddüt ettiğiniz bir iş varsa 5 ten geriye sayıp hiç bir ek düşünceye girmeden o işe başlıyorsunuz. Böylece beynin alışkanlıklarınızdan kopmanızı engelleyen basal gangliaya hazırlıksız anında çökerek etkisiz hale getiriyor ve yolunuza devam edip o işi bitiriyorsunuz. Temizliği tertipli olmayı severim ama hep üşenirim. 5 saniye de düşünmeden eyleme geçirerek ben de ayrı stres yaratan masamdaki tüm parazit gereksiz eşyaları kaldırdım ve güzelce temizledim. Sonrasında hep korkudan ertelediğim ders çalışmaya 5 saniyede başlayarak kayda değer bir konu ve eksik bitirmesi yaptım. Olay sadece motivasyonda değil. Böyle algılamak ve farkında olmadan kolaya kaçmak istedik. Ama motivasyon ve anlık gazlar olsa bile bu ertelememizi engellemedi. Çünkü sorun motivasyonla değil daha çok üstte de dediğim gibi zihnimizin yeni şeylere girişmekten korktuğu gerçeğiyle alakalı. Hepimiz içimizdeki potansiyeli ortaya çıkarabilecek insanlarız. "Hiç bir şey yapmak istemiyorum, derdim çok" gibi bahanelerin ardına saklanarak kendimizi kandırdık. Gerçekten derdi olan insanlara da haksızlık ettik belki de... Önemli olan bir şeylerin farkına varıp aynı yanlış yollarda zaman harcamamak. Hepinize verimli ve kaliteli günler dilerim...