Son Paylaşımlar

Sitemize Hoşgeldiniz NeverFap Türkiye

Bize katılmak için kayıt olabilir veya giriş yapabilirsiniz.

Forum Rehberi >>>

Neverfap Türkiye Forum kurallarını öğrenmeniz ceza almanızı engeller. Kurallarımızı okuyunuz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Yönetimle İletişime Geç >>>

Sitemizi kullanırken yaşadığınız sorun ve önerilerinizi yöneticiler ile paylaşabilirsiniz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Hayal Ve Hüsran|Bir Rüya Için Ağıt Inceleme!

Rodion Romanoviç

Raskolnikov
Üst Düzey Moderatör
Çevirmen Üye
Katılım
16 Şub 2021
Mesajlar
1,007
Tepki puanı
2,501
Puanları
180
Konum
Türkiye
Yazının daha anlaşılır ve net olmasını istediğim için bazı parçalara bölmek istiyorum. Öncelikle filmin konusundan üstünkörü bahsedecek sonrasında ise daha derinlerine ineceğiz.

Not: Filmi izlediğimden beri biraz süre geçti yanlış hatırlıyorsam lütfen düzeltin.
Not2: Yazı elbette sürpriz bozanlar içermektedir.
Not3: Bu film hakkında bir konu açılmıştı ama ben direk filmden bahsetmek istediğim için tekrardan açtım. Buna da göz atabilirsiniz: Bir Rüya İçin Ağıt Filminin Bağımlılıklarla İlişkisi


Hayal ve Hüsran!​

Film Konusu:​

Filmimiz aslında 4 ana karakter üzerinde şekilleniyor; Harry ve Sara Goldfarb, Marion Silver ve Tyrone C Love. Farklı karakter çeşitliliğinden ziyade kişilerin yaşadığı bireysel deneyimler rahatsız edici ve inanılmaz derecede etkileyici çekim teknikleri ile anlatılmış. Ne hissettiklerini anlamanız için elinden geleni yapmışlar.
Sara tek başına yaşayan bir annemizdir, bir apartman dairesindeki evinde diğer arkadaşları ile yaşamaktadır. Yalnız bir yaşam sürmekte ve tek oğlu olan Harry ile problemler yaşamaktadır. Marion ise Harry'nin sevgilisidir. Film başlangıcında ikisinin aşkı derinlemesine işlenir ve hayatı ne kadar hızlı yaşadıkları vurgulanır. Birbirlerinin eşsiz olduklarını ve asla ihanet etmeyeceklerine yönelik iddialarını görürüz.

"I love you, Harry. You make me feel like a person. Like I'm me... and I'm beautiful."
"You are beautiful. You're the most beautiful girl in the world. You are my dream."


Sen benim rüyamsın? Fakat rüyalar bedeller ile birlikte mi gelir? Yoksa ödeyeceği bedelin ne olduğunu seçmek mi gerekir? Harry maalesef kurduğu hayali gerçekleştirmek için yanlış bir yol seçmektedir ki sonucunda ödeyeceği bedel başlangıçta yola çıktığı rüyayı bile anlamsız hale getirmektedir. Marion tarafının ailesi hiç gösterilmese de biraz daha zengin kesimden oldukları belirtilir. Marion moda işinde iyidir ve Harry ona para bularak bir dükkan açmayı teklif eder. Fakat ne yazık ki ikisinin de aşkına ihanet edebilecekleri ve bağlarını koparamadıkları üçüncü bir aktör vardır ki hepsinin hayatını alt üst eden yegane unsurda bu olmaktadır: Uyuşturucu!

Film bizi bu ikilinin aşkını derinlemesine gösterir ve aslında üçüncü faktör aradan kalkmış olsa idi belki de güzel bir hayat yaşanabileceği hissettir. Filmi izlerken bunu bende düşündüm ; Aslında karakterlerin etrafından uyuşturucu kalktığında gayet güzel bir aşk, geçmişe duyulan bir özlem ve normal bir hayat görüyoruz. Filmde uyuşturucu ile ellerinden alınan bu hayatı izlerken gözlerinizden yaşlar dökülmemesi imkansız.

Ve son karakterimiz Harry'in arkadaşı Tyrone. Tyrone derinlemesine işlenmez ama bazı noktalarda üzerine vurgular verilir. Harry dışında diğer ana karakter ile etkileşimi gösterilmez. İlk etapta Harry ile sadece uyuşturucu kullanırken, sonrasında aslında gene bir hayal için uyuşturucu satıp para kazanmak isterler.

Tyrone karakteri için ilginç bir detaydır ki kendisi bağımlılığının farkına varan tek karakter gibi gösterilmiştir. Yaptığı yanlışı aslında bir noktada fark eder, ailesini hatırlar ve üzülür. Diğer karakterler için hikayemiz pekte iyi noktalanmaktadır ve bir yere varmamaktadır. Film size bir olay örgüsü anlatma niyetindedir, kendi içinde bir sonu vardır ve bu son, son derece üzücüdür.

Üzücü ama gerçek!​

Kırmızı elbise Harry! Baban bu elbiseye bayılırdı, televizyona çıkacağımı biliyor musun? Ben yalnız bir kadınım Harry. Televizyona çıkacağım ve diyeceğim ki sevgili oğlum Harry ve canım kocama sevgiler yolluyorum. Kırmızı elbise Harry, ona sığabilmeliyim. Neden yatağı toplayayım ki? Sabah kalkmak için artık bir sebebim var. Harry ben... Ben yalnızım!

Bu sahne gözlerimden birkaç yaş damla düşürdü. Açıkçası oyuncu bu sahneyi müthiş oynamış. Filmde hangi karakter üzerinden bir empati yürüteceğimden emin değildim. İlginç olacak ama bize en yakın hissettiğim karakter, anne karakteriydi. Yalnız, canı sıkılan, amaçsızlık dehlizinde kaybolmuş bir karakter çiziliyor. Öncesinde kocası ve oğlu ile kendine bir amaç edinmiş olan karakterimiz için sonrasında hayat, ölümü bekleyen bir sayaca dönmüş durumda. Hepimizin bir noktada böyle hissettiğini düşünüyorum. Yarın güneşin doğuşunu izlemek için hiçbir sebebi kalmamaktan daha kötü ne olabilir ki?
Harry, sevgilisi ve arkadaşı ise aslında filmin başından itibaren uyuşturucu olayının içinde gösterilirler. Buraya nasıl girdiklerine dair bir bilgi yoktur. Sadece onların bu bağımlılıkları yüzünden ne kadar ileri gidebileceklerini izleriz. İlk başlarda filmin temposunun risk almaya verimli olmayan bir tempoda gittiğini zannettim ve 8.3 IMDB puanını hak etmediğini düşündüm. Sonlara doğru ise film ve fikirlerim çarpıştı ve filmin başındaki sahneler ile son bağdaştırıldı. Bana ise büyük bir yük bırakıldı. Bu yükü maalesef kaldıramayacağımdan ötürü bu filmi tekrardan izlemeyi asla düşünmüyorum.

Bir şey olmak!​


Anne karakterine yakın bir bakış atalım.
Başlıkta yazdığı gibi annemizin tek bir hedefi vardır "biri olduğunu gösterebilmek" ve bir hedef edinebilmek. Kendisi filmde yemek ve televizyon bağımlısı olarak gösterilmiştir. Günümüzde insanların bu gibi şeylere saplantılı olabileceğini biliyoruz. Televizyon günümüzde modern uzantıları olan sosyal medya ve çevrim içi platformlar ile yaşamına devam ediyor. Yemek ise 2000'li yıllarda çıkan şeker zararlıdır hatta bağımlılık yapıcıdır furyasına rağmen günümüzde, ülkemizde ve dünyada sıklıkta tüketiliyor. Anne karakterini kendime yakın hissetmemin sebebi buydu; Anne aslında hiçbir zaman kötü yola sapmamıştı. Bir hayal kurmuştu ve maalesef altında ezildi.

Herkes sessiz olsun, bir kazananımız var! Dedim ki bir kazananımız var. Brooklyn, Brighton Beach'den sizlere Sara Goldfarb'ı takdim ediyorum. Enerji Sara'da değil mi arkadaşlar? Şimdi de kendisinin biricik oğlunu çağırıyoruz, karşınızda Harry Goldfarb.
-Seni seviyorum, Harry!
+Bende seni, anne!


Gerçek olsa ne de güzel olurdu değil mi? Tamam aklınızı fazla karıştırmayalım. Sıralama şöyle oluyor: Sara televizyonda bir kişisel gelişim programını sıklıkla izler. Sonrasında kendisine bu programa çıkacağı yönünde bir haber verilir ve heyecanlanır. Ama oda ne? Kocasının kendisini mükemmel bulduğu ve muhteşem görüneceğini düşündüğü o kırmızı elbise kendisine olmamaktadır. Sara bir hayal kuruyordur ve hedefe ulaşmak için her yol mübahtır, kendi hayatı bile. Sara önce diyet dener fakat yemeklere olan aşırı düşkünlüğünden dolayı bunda çok zorlanmaktadır. Arkadaşlarının önerdiği bir doktora giderek "hap" yöntemiyle zayıflamayı dener. Fakat bu haplar işlerin gidişatını 180 derece değiştirir. Karakterimizi her ne kadar enerjik(!) ve atik yapsada onu içeriden bitirmektedir. Onu tüketmektedir. Karakterimiz üzerinden bağımlılıkların birkaç teması işlenir esasında. Karakterimiz bağımlı olduğu unsurlardan kafasını kaldırınca yoksunluk çekmeye başlar, hele bir de yanlış ve hedefsiz bir kadın olduğundan dolayı tüm yaşamı eski bağımlılıklarını tetiklemektedir. Tanıdık geldi mi beyler? Bunlar gayet empati yapabileceğimiz duygular. Karakterimiz zaten yoksunluk duygusundan haplara yönelse de haplar "Coolidge" etkisi dediğimiz etkiyi gösterir. Artık aynı düzey yetmemekte ve karakterimiz eskisi kadar enerjik hissetmemektedir. Bu noktada kendisi hapları daha fazla almaya başlar. Hayal ve gerçek birbirine girmeye başlar. Televizyondan karakterler dışarıya sıçrar, buzdolabı ayaklanır ve üzerine gelir.
Sara karakterinin bu süreci hızlı çekim teknikleriyle izleyiciye hissettirilir. Sara günün birinde kırmızı elbiseye sığmaktadır. Televizyona çıkacağı günü saymaktadır. Haber beklemektedir. Başlangıçta pasajı verdiğim o sekans sonrası oğlu Harry uyuşturucularla arası iyi olduğundan dişlerini sıkmasından uyuşturucu kullandığını anlar. Komik olan şudur ki: Harry annesine hemen bırakmasını ve çok zararlı olabileceğini söyler. Klasik bir sigara tiryakisinin çocuklarına veya etrafa saçıp savurduğu o klasik cümleleri etrafta yankılar.

"İçmeyin kardeşim! Ben içtim bir şey anlamadım!"

Harry bu noktada gayet çaresiz hisseder. Kendisi bir uyuşturucu bağımlısıyken annesine nasıl tavsiye verebilir ki? Kendinizi hayalden bir dünyaya kaptırdığınızda gerçek böyle soğuk bir su gibi surata çarpabilmektedir. Böyle bir rüyaya ancak böyle bir ağıt yakılır.

Sınır nedir?​

Uyuşturucu bağımlısı karakterlerimizin üzerinden bir beyin fırtınası yapalım. Burası değinmeye değer. Ah, Harry ve Marion, ne kadar da birbirinize yakışıyordunuz! O köprü... Harry hayalinde Marion'a erişmeye çalışır. Gerçek su gibi çarpar mı değişmiştik? Rüyalar ağıtlar ile mi tamamlanıyordu? Yok yok öyle değildir. Yoksa olabilir mi? Uyuşturucu bir insanı nereye kadar götürebilir? Gelin derinleşelim.
Harry ve Marion karakteri için uyuşturucudan kopmak için hiçbir sebep göremeyiz. Açıkcası filmin sonu bunu göstermiyor. Öncesinde de söylediğim gibi annesine duyduğu özlem ve başarı duygusunu hissetmenin rüyası sebebiyle yükselmeyi düşünen Tyrone, sonrasında başarının yolunun uyuşturucudan geçmediğini anlar gibi olur ama gene de havada kalır.
Harry ve Tyrone para için uyuşturucu alıp topluca satmaya başlarlar. Böylece iyi bir para kaldırırlar. Bu süreçte maddenin bir kısmını kendileri tüketir. Film bakış açısında nötrdür. Bizlere bu esnalarda uyuşturucu güzellemez veya kötülemez. Olduğu gibi karakterlerin hissini bizlere verir. Burada belki olumlama hissedilebilir ama olan şey karakterlerinin hissini olabildiğince vermektedir. Uyuşturucunun verdiği o sahne enerji ve tatmin hissi yansıtılmıştır. Müthiş bir hayat. Para, sevgili ve arkadaş... Hayaller bir adım uzaktadır? Polis baskını, kefaret ve yeniden sıfır noktası hatta eksilerde kalırlar. Uyuşturucuyu, bırakın satmak için bulmalarını, kendileri içinde bulamazlar. Harry bu esnada Marion yerine uyuşturucu önceler, aslında aynısını Marion'da yapar. Yoksunluk sancısının insanı ne kadar ileri götürebileceğini müthiş yansıtılır. Marion bu durumun sorumlusunu Harry olarak görür. Harry madde bulamaz. Madde bulabilecekleri bir yere Tyrone ile gitmeye karar verirler. Burada Marion hala Harry'i suçlamakta ve madde için çırpınmaktadır. Mevzu artık para daha değildir. Ellerinde parar varken bile bulamazlar.

Burada filmin en vurucu sahneleri gelir. Bittiğinde kendinize bir yarım saat gelemiyorsunuz. Detaylı belirtmeyeceğim ama hepsi için uyuşturucu kullanımının sonu iyi bitmemektedir.

Marion... Seni o kadar çok düşündüm ki... İyi misin?
Ne zaman eve döneceksin?
Yakında.
Ne zaman?
Yakında... Senin durumun nasıl?
Harry... Bugün gelir misin?
Evet...
Gelirim... Bugün gelirim. Beni bekle, tamam mı?
Tamam, Harry!
Geri dönüyorum, Marion.
Evet.
Çok üzgünüm, Marion...
(Göz yaşlarını silerken) Biliyorum.



Sizleri üzmek istemem baylar ama filmin başında Sara Goldfarb tarafından söylenen şey gerçekleşmez.

Bu gerçek değil. Hem gerçek olsa da bir sorun olmaz. O yüzden endişelenme. Her şey düzelecek. Göreceksin!

Okuduğunuz için teşekkürler!



Dipnot: Filmde zayıflamak için kullanılan maddenin ne olduğu asla gösterilmese de sanırım o tarihlerde gerçekten zayıflamak için kullanılan bir madde.

Ha bahsetmeden geçmeyelim: O efsane gerilim müziği aşağıda.

 

Lazrail

Emektar Üye
Katılım
10 Kas 2020
Mesajlar
139
Tepki puanı
193
Puanları
160
Televizyondan karakterler dışarıya sıçrar, buzdolabı ayaklanır ve üzerine gelir.
Sara karakterinin bu süreci hızlı çekim teknikleriyle izleyiciye hissettirilir.
Filmi ilk izlediğimde o kadar etkileyici gelmişti ki buzdolabı sahnesinde bende korkmuştum :) Bir de ufak bir detay daha hani çiftimizin sahnelerinde sahne ikiye bölünüyor ya burada esasında anlatılmak istenen birbirlerine ne kadar uzak oldukları. Sinema bilgisi sevenler için bu filmde iki binin üzerinde kesme var. Yani normal filme göre 2-3 katına denk geliyor. Filmde de empati kurabileceğiniz karakter yazının aksine marion ama yazıda gayet güzel örnekler üzerinden gidilmiş. Hakikaten uyuşturucu olmasa o televizyon programı olmasa her şey çok güzel olacaktı. O filmde gayet güzeldi.

Marion : Sevilmek için yardım etti. Bence en ağır bağımlı filmde oydu.
Harry: Annesini gururlandırmak ve onayını almak için.
Sara : İlgi görmek ve fark edilmek için.
Tyrone : Sanırım esas empati kurabileceğimiz kişi o yalnızlıktan ve saygı görebilmek için bu işe bulaştı.

Aslında motivasyonlarının uyuşturucu ile alakası yok. Uyuşturucudan kazanacakları para ile alakası vardı. Ama kazanamadılar ki :) Bağımlılıklarının onları ne hale getirdiğini de açın izleyin.
Bana ise büyük bir yük bırakıldı. Bu yükü maalesef kaldıramayacağımdan ötürü bu filmi tekrardan izlemeyi asla düşünmüyorum.
İzleyebilirseniz.
 

Rodion Romanoviç

Raskolnikov
Üst Düzey Moderatör
Çevirmen Üye
Katılım
16 Şub 2021
Mesajlar
1,007
Tepki puanı
2,501
Puanları
180
Konum
Türkiye
Uzak oldukları betimleniyor ve aynı zamanda bu sahne senkronize olarak çekilmiştir. Yani oyuncuların ikiside aynı anda oynamaktadır. Buda anlık tepkilerini gördüğümüz anlamına gelir.

Marion ile maalesef empati kurmak çok zor. Filmi aslında film yapan karakter kesinlikle Sara Goldfarb olmak zorunda. Diğer karakterler zaten başlı başına uyuşturucu bağımlıları. Uyuşturucunun zararlı olduğunu fark etmeyi geçin, bırakmayı akıllarının ucundan dahi geçirmezler. Bu karakterler ile empati yapılabilecek açıkcası hiçbir şey yoktur. Uyuşturucu bağımlısı birisi bu kişiler ile empati kurabilir. O yoksunluk, o her durumda maddeye erişme çabası anlaşılabilir. Ama olmayan insanlar bunu abartı bulacaktır. Bu noktada Sara Goldfarb ile film basit bir uyuşturucu filmi olmaktan çıkarak yalnızlık, hedef ve biri olmak gibi konseptleri dahil eder. Filmden anne karakterini çıkarırsanız film aynı film olmaz.

Bunu gösterebileceğim birkaç kanıt var: Oyuncu bizzat bu rolün kariyerinin zirvesi olduğunu söylemiştir. Yönetmen oyuncuyu bu rolünden dolayı "En iyi yardımcı kadın oyuncu" adayı göstermek istemiştir. Kadın bunu reddetmiş ama en iyi kadın oyuncuyu kazanamamış. Filmde söylenen tüm epik cümleler ve anlatılar bu kadından çıkmaktadır. Filmin asıl kitabında (okumadım) diğer çocuklar daha da gençtir. Bu ise kadına olan vurguyu arttırır. Hatta yönetmenin şu açıklaması var: "Harry-Tyrone-Marion hikayesi çok geleneksel bir eroin hikayesidir. Ama Sara hikayesiyle yan yana koyarak birden 'Aman Tanrım, uyuşturucu nedir?' diyoruz Aynı iç monologun, bir kişinin uyuşturucu ve sigarayı bırakmaya çalışırken, yirmi kilo verebilmek için yemek yememeye çalışırken olduğu gibi kafasından geçtiği fikri benim için gerçekten büyüleyiciydi."

Aslında filmin ana karakteri bu kadındır ki bunu yönetmen bile bu amaçla yapmıştır. Filmin adı bu yüzden uyuşturucu ile alakalı değil, hayal ve başarısızlık üzerine kuruludur.

Karakter analizlerinde yanlışlıklar var bence. Marion, Harry ve Tyrone bağımlılık düzeylerinde farklılık yoktur ama Tyrone daha az bağımlıdır diyebiliriz. Bir noktada Tyrone artık ileri gittiklerini fark eder. Marione uyuşturucuya erişmek için fahişe gibi davranmaktan çekinmez. Harry ise bir kolunun kesilmesini sorun etmez. Yani aslında ikiside benzer derecede bağımlılar. İkiside dara düştüklerinde birbirilerine hakaret eder. Hangisi daha iyi denilecek bir nokta yoktur. Uyuşturucu ikisinin de aşkına ihanet etmesine sebebiyet verir. Bu arada Marion filmde uyuşturucu tedariki dışında bir yardımda bulunmaz yani aslında yardımcı olduğu bir şey yoktur.

Harry için annesini gururlandırmak gibi bir durumda yok. Harry temel olarak Marion motivasyonuna sahip ama oda uyuşturucu devreye girerse babasını bile tanımaz. Lütfen bu karakterler ile empati kurmaya çalışmayın. Bunlar yanlış şeyler yapan insanlar ve sonunda geri adım bile atmazlar. Attıklarına yönelik bir hamle bile gösterilmez. O yüzden olumlama yapmaya gerek yok. Harry annesinin uyuşturucu kullandığını ve sonunda halinin beter olacağını bile bile hala kullanmaya devam eder. Annesine yardımcı olmaz ve onunda sonunu getirir. Burada bir anne sevgisi göremiyorum. Aynısını Marion içinde yapar. "Ben uyuşturucu bulamadım git şu adamın altına yat" demekten çekinmez. Para bulması için sevgilisini birinin altına gönderir ve bunu filmde iki defa yapar. Zaten filmin başı Harry karakterinin annesine yaptığı saygısızlıklar ile başlar. Harry ve annesinin ilişkisi sandığımızdan daha derin işlenmez. İkisi iyi anlaşamaz ve filmin sonunda da iyi anlaşamazlar. Hatta görüşmezler bile. Son sahnede konuşan kişiler Harry ve Marion olur.

Tyrone konusunda kısmen haklısın. Doğruyu görebilecek potansiyele sahip tek karakter budur. Aslında Harry için söylediğin motivasyon bu karakterde vardır. Filmde adını bilmediğimiz bir karakterle sevişirken dahi annesini düşünür. Ona layık bir evlat olmayı başarmak ister. Ne yazı ki bunun yolununu para olduğunu düşünür. Filmde doğruyu yöneldiği tek bir sahne bile yoktur. Sadece yanlışını son anlarda fark eder ama düzelmek için bir çaba gösteremeden hapise girer. Onun içinde son iyi bitmez. Oda hayalini doğru bir yolla gerçekleştirmeye çalışmaz. O yüzden onlada empati yapamayız.

Para film boyunca temel motivasyon değildir. Sonunu izlersen uyuşturucu paranın önüne geçer. Şu alıntıyı oku:


Marion: Sorun parayı almak değil Harry.
Harry Goldfarb: O zaman sorun nedir?
Marion: Onu elde etmek için ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.


Marion için konu para bile değil bir noktadan sonra. Uyuşturucuya erişimleri yok ve bu aslında başında edebiyatı yapılan diğer tüm konuları önemsiz hale getirir. Harry annesini ve sevgilisini umursamaz. Tyrone annesine verdiği sözü unutur. Marion uyuşturucu almak için birilerinin altına gider.

Dediğim gibi iyi bir hayattan yuvarlanarak ve tepetaklak düşüşünü gördüğümüz tek karakter Sara karakteridir. Başlangıçta sıfır noktasında bir hayatı olan Sara için sonunda yattığı yer hastane olur. Yarın bir gün başımıza gelmeyeceğini bilemeyiz. Ne olmadan yaşayamıyorsanız dikkat edin. Bu artık sevginizi değil bağımlılığını gösterir.

Bu arada bu 1000. mesajım olmuş. Sana denk geldi. :)
 
Son düzenleme:

Aethelwulf

Uranüs Yolcusu
Katılım
21 Eyl 2024
Mesajlar
438
Tepki puanı
390
Puanları
111
Arkadaslar gorsel tasarimla biraz ilgili olarak beni dinleyin. Bu tur yapimlarim bir faydasi oldugunu dusunmuyorum. Tamam guzel dramatik sahneler vs vs ama hataya dusen çarlar genç estetik vs. Daha korkunc ve kotu anlatilabilir yani daha kendi gercegiyle. Tam olarak hakkini veremiyor bunlarda anlatimin.
 

Rodion Romanoviç

Raskolnikov
Üst Düzey Moderatör
Çevirmen Üye
Katılım
16 Şub 2021
Mesajlar
1,007
Tepki puanı
2,501
Puanları
180
Konum
Türkiye
Hocam size katılmam pek mümkün değil.

Dediğinize günümüz sineması için katılıyorum. Eğrelti duran sahneler, birilerine bir düşünce ve fikir empoze etme çabaları ve filmin akışını buna göre düzenlemeleri, alakasız yerde cinsel sahneler, hiç olmayan yerlerde LGBT karakterleri, zorlama beyaz karakterlerin siyah yapılması daha yüzlerce örnek var.

Fakat insanların o kadar saf olmadığını anlamanız gerek. Bu film başlı başına bir kitap uyarlaması ve hiçbir güzelleme yapmıyor. Ayrıca bir şeyi olduğundan kötü göstermekte mantıklı değil ki bu filmde karakterlerin son anda düştüğü durum içler acısı. Ölselerdi bu kadar üzülmeyebilirdim. Düşünceleriniz belirli bir kitle, film veya konu üzerinde doğru olabilir ama bunu genellemeye çalışmanız biraz yanlış. Tam olarak hakkını veremiyor dediğiniz film bu konuda baş yapıt seviyesinde. IMDB sitesine girip kullanıcı yorumlarına bakın. Sizce kaç kişi bu film sayesinde uyuşturucudan uzak durmuştur? Sizce daha mı çok özenmişlerdir? Varsayımınızı gösterebileceğiniz hiçbir kaynak olacağını sanmam. Yorumlarda bazıları uyuşturucu kullanan arkadaşlarına bu filmi izletmeyi düşünmüş. Filmi izledikten sonra etkilenmemeleri pek mümkün değil.

Daha korkunç anlatılabilir ama zaten bu film uyuşturucu filmi değil. Yukarıdaki konuşmalarımızı okursanız daha detaylı anlayabilirsiniz. Tekrardan bir değerlendirme yapmanızı rica edeceğim.

Esenlikle kalın.
 

Aethelwulf

Uranüs Yolcusu
Katılım
21 Eyl 2024
Mesajlar
438
Tepki puanı
390
Puanları
111
Hocam size katılmam pek mümkün değil.

Dediğinize günümüz sineması için katılıyorum. Eğrelti duran sahneler, birilerine bir düşünce ve fikir empoze etme çabaları ve filmin akışını buna göre düzenlemeleri, alakasız yerde cinsel sahneler, hiç olmayan yerlerde LGBT karakterleri, zorlama beyaz karakterlerin siyah yapılması daha yüzlerce örnek var.

Fakat insanların o kadar saf olmadığını anlamanız gerek. Bu film başlı başına bir kitap uyarlaması ve hiçbir güzelleme yapmıyor. Ayrıca bir şeyi olduğundan kötü göstermekte mantıklı değil ki bu filmde karakterlerin son anda düştüğü durum içler acısı. Ölselerdi bu kadar üzülmeyebilirdim. Düşünceleriniz belirli bir kitle, film veya konu üzerinde doğru olabilir ama bunu genellemeye çalışmanız biraz yanlış. Tam olarak hakkını veremiyor dediğiniz film bu konuda baş yapıt seviyesinde. IMDB sitesine girip kullanıcı yorumlarına bakın. Sizce kaç kişi bu film sayesinde uyuşturucudan uzak durmuştur? Sizce daha mı çok özenmişlerdir? Varsayımınızı gösterebileceğiniz hiçbir kaynak olacağını sanmam. Yorumlarda bazıları uyuşturucu kullanan arkadaşlarına bu filmi izletmeyi düşünmüş. Filmi izledikten sonra etkilenmemeleri pek mümkün değil.

Daha korkunç anlatılabilir ama zaten bu film uyuşturucu filmi değil. Yukarıdaki konuşmalarımızı okursanız daha detaylı anlayabilirsiniz. Tekrardan bir değerlendirme yapmanızı rica edeceğim.

Esenlikle kalın.
Izleyeli en az 10 yil olmustur. Simdi hatrladimda aynen dedignz yonde dednz gibi bi genel algi vardi film hakkinda o sekilde izlemistim. Dolayisyla yeniden degrlendrince haklilik payiniz var. Sondaki duyguyu da hatrliyorum.Fakat yinede tam yansitmadgi gorusndeyim yani daha iyi olabilcegi.
 

Lazrail

Emektar Üye
Katılım
10 Kas 2020
Mesajlar
139
Tepki puanı
193
Puanları
160
Harry için annesini gururlandırmak gibi bir durumda yok. Harry temel olarak Marion motivasyonuna sahip ama oda uyuşturucu devreye girerse babasını bile tanımaz. Lütfen bu karakterler ile empati kurmaya çalışmayın. Bunlar yanlış şeyler yapan insanlar ve sonunda geri adım bile atmazlar. Attıklarına yönelik bir hamle bile gösterilmez. O yüzden olumlama yapmaya gerek yok.
Doğru diyorsun. Filmin sonunda karakterler azıcık kalan ahlak, özsaygı ve kendilerine verdikleri değer de uçup gidiyor. Artık uyuşturucunun esiri haline gelip onu elde edebilmek için her şeyi yapacak hale geliyorlar.
Marion: Sorun parayı almak değil Harry.
Harry Goldfarb: O zaman sorun nedir?
Marion: Onu elde etmek için ne yapmam gerektiğini bilmiyorum.
Filmi ya baya dikkatli izlemişsin ya da not alıyorsun :) Bu verdiğin örnek anlatımını desteklemiş ve güçlendirmiş.
Arkadaslar gorsel tasarimla biraz ilgili olarak beni dinleyin. Bu tur yapimlarim bir faydasi oldugunu dusunmuyorum. Tamam guzel dramatik sahneler vs vs ama hataya dusen çarlar genç estetik vs. Daha korkunc ve kotu anlatilabilir yani daha kendi gercegiyle.
Hocam filmi izlediniz mi? Bir de trainspotting ve climax i izleyin derim. O filmlerde estetik daha ön planda. Ha ana konusu o olmasa da Oslo,31 ağustos filmi de tavsiye edilir. Climax herkese hitap etmez yorumlarını okuyun önce derim.
 

Aethelwulf

Uranüs Yolcusu
Katılım
21 Eyl 2024
Mesajlar
438
Tepki puanı
390
Puanları
111
Doğru diyorsun. Filmin sonunda karakterler azıcık kalan ahlak, özsaygı ve kendilerine verdikleri değer de uçup gidiyor. Artık uyuşturucunun esiri haline gelip onu elde edebilmek için her şeyi yapacak hale geliyorlar.

Filmi ya baya dikkatli izlemişsin ya da not alıyorsun :) Bu verdiğin örnek anlatımını desteklemiş ve güçlendirmiş.

Hocam filmi izlediniz mi? Bir de trainspotting ve climax i izleyin derim. O filmlerde estetik daha ön planda. Ha ana konusu o olmasa da Oslo,31 ağustos filmi de tavsiye edilir. Climax herkese hitap etmez yorumlarını okuyun önce derim.
Hocam filmi 10 15 yil oluyo izleyeli transpotingide oyle. Diger dediklernizi izlemedim. Yorumu guncelledim aynen asiri genelleme yapmisim bi tik fark var bunda.
 

Rodion Romanoviç

Raskolnikov
Üst Düzey Moderatör
Çevirmen Üye
Katılım
16 Şub 2021
Mesajlar
1,007
Tepki puanı
2,501
Puanları
180
Konum
Türkiye
Izleyeli en az 10 yil olmustur. Simdi hatrladimda aynen dedignz yonde dednz gibi bi genel algi vardi film hakkinda o sekilde izlemistim. Dolayisyla yeniden degrlendrince haklilik payiniz var. Sondaki duyguyu da hatrliyorum.Fakat yinede tam yansitmadgi gorusndeyim yani daha iyi olabilcegi.
Tekrardan bir izle.

Ben kimsenin yorumlarını vb. aşırı ciddiye almadan ve karakterlerinin popülerliğini bilmeden izledim. Açıkcası kadın dönemin güzel bir oyuncusu iken bana bu özelliği vurgulanmış gibi gelmedi. Hatta güzel bir kadının böyle bir şey yapması iki kat üzdü. Harry'yi oynayan aktör ise Morphius, Joker ve son olarak Tron filminde rol aldı. Kendisi iyi bir oyuncu olsada çok gıcık kaptığım bir karakter. Bence bu filmde gördüğüm hali baya başarılı idi. Daha iyi her zaman olabilirdi ama bence kısa ve öz olması daha iyi olmuş.

Bu arada harfler cümlelerde dans ediyor. Dikkat etsek iyi olur.

Doğru diyorsun. Filmin sonunda karakterler azıcık kalan ahlak, özsaygı ve kendilerine verdikleri değer de uçup gidiyor. Artık uyuşturucunun esiri haline gelip onu elde edebilmek için her şeyi yapacak hale geliyorlar.
Filmin sonunu vurucu yapan şey bu zaten. Benim şaşırdığım pişmanlığın ve ardından düzelebileceklerinin üzerine hiçbir şey söylenmemesi. Bildiğin toplum tarafından dışlanarak bırakılıyorlar. Hatta Sara hastanede iken bakıcıların maç konuştuğunu görüyoruz. Hapishanede gardiyanlar bunları umursamaz bile. Söz doğru galiba: Güçlüysen yanında birileri olur, zayıfsan tek başınasın. Filmin böyle keskin bir sonu olması filmi tekrar izlenmesi zor hale getiriyor.

Filmi ya baya dikkatli izlemişsin ya da not alıyorsun :) Bu verdiğin örnek anlatımını desteklemiş ve güçlendirmiş.
IMDB sitesinde alıntıları gösteriyor. Ayrıca bazı ilginç bilgilerde veriyor. Oralara bir göz atıyorum incelemeler yaparken. Fakat filmin sonunda Marion özellikle bu konuda zaten sorun yaşıyor. Para sorunu yaşarken kendi ailesinin yakınlarından olan bir adamla ilişkiye giriyor ve para alıyor. Sonra bu para uyuşturucu alımına gidiyor. Ama ikincisinde parası olmasına rağmen bulamayınca en pislik uyuşturucu baronlarına kendini pazarlıyor. Paranın sorun olmaması filmde işleniyor aslında.
Hocam filmi izlediniz mi? Bir de trainspotting ve climax i izleyin derim. O filmlerde estetik daha ön planda. Ha ana konusu o olmasa da Oslo,31 ağustos filmi de tavsiye edilir. Climax herkese hitap etmez yorumlarını okuyun önce derim.
Bunları bende izlemedim. Değer mi izlemeye? Üzerine düşünülüp inceleme çıkar mı? Ne diyorsun?
 

Aethelwulf

Uranüs Yolcusu
Katılım
21 Eyl 2024
Mesajlar
438
Tepki puanı
390
Puanları
111
Tekrardan bir izle.

Ben kimsenin yorumlarını vb. aşırı ciddiye almadan ve karakterlerinin popülerliğini bilmeden izledim. Açıkcası kadın dönemin güzel bir oyuncusu iken bana bu özelliği vurgulanmış gibi gelmedi. Hatta güzel bir kadının böyle bir şey yapması iki kat üzdü. Harry'yi oynayan aktör ise Morphius, Joker ve son olarak Tron filminde rol aldı. Kendisi iyi bir oyuncu olsada çok gıcık kaptığım bir karakter. Bence bu filmde gördüğüm hali baya başarılı idi. Daha iyi her zaman olabilirdi ama bence kısa ve öz olması daha iyi olmuş.

Bu arada harfler cümlelerde dans ediyor. Dikkat etsek iyi olur.


Filmin sonunu vurucu yapan şey bu zaten. Benim şaşırdığım pişmanlığın ve ardından düzelebileceklerinin üzerine hiçbir şey söylenmemesi. Bildiğin toplum tarafından dışlanarak bırakılıyorlar. Hatta Sara hastanede iken bakıcıların maç konuştuğunu görüyoruz. Hapishanede gardiyanlar bunları umursamaz bile. Söz doğru galiba: Güçlüysen yanında birileri olur, zayıfsan tek başınasın. Filmin böyle keskin bir sonu olması filmi tekrar izlenmesi zor hale getiriyor.


IMDB sitesinde alıntıları gösteriyor. Ayrıca bazı ilginç bilgilerde veriyor. Oralara bir göz atıyorum incelemeler yaparken. Fakat filmin sonunda Marion özellikle bu konuda zaten sorun yaşıyor. Para sorunu yaşarken kendi ailesinin yakınlarından olan bir adamla ilişkiye giriyor ve para alıyor. Sonra bu para uyuşturucu alımına gidiyor. Ama ikincisinde parası olmasına rağmen bulamayınca en pislik uyuşturucu baronlarına kendini pazarlıyor. Paranın sorun olmaması filmde işleniyor aslında.

Bunları bende izlemedim. Değer mi izlemeye? Üzerine düşünülüp inceleme çıkar mı? Ne diyorsun?
Nasi yani dans ediyor derken
 

Rodion Romanoviç

Raskolnikov
Üst Düzey Moderatör
Çevirmen Üye
Katılım
16 Şub 2021
Mesajlar
1,007
Tepki puanı
2,501
Puanları
180
Konum
Türkiye
Izleyeli en az 10 yil olmustur. Simdi hatrladimda aynen dedignz yonde dednz gibi bi genel algi vardi film hakkinda o sekilde izlemistim. Dolayisyla yeniden degrlendrince haklilik payiniz var. Sondaki duyguyu da hatrliyorum.Fakat yinede tam yansitmadgi gorusndeyim yani daha iyi olabilcegi.

İzleyeli en az 10 yıl olmuştur. Şimdi hatırladığımda aynen dediğiniz yönde gibi bir genel algı vardı film hakkında. O şekilde izlemiştim. Dolayısıyla yeniden değerlendirilince haklılık payınız var. Sondaki duyguyu da hatırlıyorum. Fakat yine de tam yansıtmadığı görüşündeyim, yani daha iyi olabileceği.


Umarım derdimi anlatabilmişimdir.
 

Lazrail

Emektar Üye
Katılım
10 Kas 2020
Mesajlar
139
Tepki puanı
193
Puanları
160
Bunları bende izlemedim. Değer mi izlemeye? Üzerine düşünülüp inceleme çıkar mı? Ne diyorsun?
Oslo, 31 ağustos filmi depresyonu çok güzel anlatıyor ama filmi tekrar tekrar izledikçe aslında düşündüğüm kadar iyi bir film olmadığına karar verdim. Climax zaten bambaşka bir şey film için kaos desem yeterli olur. Bitince tuhaf oluyorsun bomboş bir film hissi veriyor. Ama o filmin o hissi vermesinin sebebi o insanların içinde bulunduğu durumun hissiyatı. Galiba sadece trainspotting güzel olabilir. Bağımlılık yerine başka bir şey koymak gerektiğini ve çevrenin bağımlılığımız üzerinde ne kadar etkili olduğunu anlatıyor. Yakın zamanda ikinci filmi ile beraber tekrar izlemiştim. Bireysel bir cevap vermek gerekirse Oslo,31 ağustos filmi hakkında inceleme yazmanı isterim. Yazılarını beğeniyorum. Bu filmi bir de senden dinlemek isterdim.
 
Son düzenleme:

Aethelwulf

Uranüs Yolcusu
Katılım
21 Eyl 2024
Mesajlar
438
Tepki puanı
390
Puanları
111
Izleyeli en az 10 yil olmustur. Simdi hatrladimda aynen dedignz yonde dednz gibi bi genel algi vardi film hakkinda o sekilde izlemistim. Dolayisyla yeniden degrlendrince haklilik payiniz var. Sondaki duyguyu da hatrliyorum.Fakat yinede tam yansitmadgi gorusndeyim yani daha iyi olabilcegi.

İzleyeli en az 10 yıl olmuştur. Şimdi hatırladığımda aynen dediğiniz yönde gibi bir genel algı vardı film hakkında. O şekilde izlemiştim. Dolayısıyla yeniden değerlendirilince haklılık payınız var. Sondaki duyguyu da hatırlıyorum. Fakat yine de tam yansıtmadığı görüşündeyim, yani daha iyi olabileceği.


Umarım derdimi anlatabilmişimdir.
Kanka o kadarina takilma bu tip seyler kullandigimiz yazi aletinin azizlikleri
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape5
shape6
Üst