Son Paylaşımlar

Sitemize Hoşgeldiniz NeverFap Türkiye

Bize katılmak için kayıt olabilir veya giriş yapabilirsiniz.

Forum Rehberi >>>

Neverfap Türkiye Forum kurallarını öğrenmeniz ceza almanızı engeller. Kurallarımızı okuyunuz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Yönetimle İletişime Geç >>>

Sitemizi kullanırken yaşadığınız sorun ve önerilerinizi yöneticiler ile paylaşabilirsiniz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Dostlar! Hele Bi̇ Geli̇n

Derviş

Ay Yolcusu
Katılım
11 Kas 2020
Mesajlar
18
Tepki puanı
68
Puanları
16
Merhaba dostlarım. Aylar önce eski sitede ZORLU YOLUN YOLCULARI İÇİN başlığı altında sizlere paylaşımlar yapıyor idim. Sonra bazı sebeplerden ötürü bu paylaşımları yapmayı bıraktım ve siteye uzun süre uğramadım. Süreçlerimde çok yol katettim, düştüm, kalktım ve hala düşe kalka yürümeye devam ediyorum. Eski sitede yaptığım paylaşımlar ne kadar faydalı oldu bilemiyorum ama en azından bana iyi geliyordu. Kendisi ve kendisi ile aynı dertten muzdarip kardeşleri için burada bir şeyler yapan insanlar var. Ben de tekrardan bu güzel çabanın bir parçası olmak ve elimden geldiğince yaptığım paylaşımlar ile bu zorlu yolda sizlere bir nebze faydalı olmak isteği içerisindeyim. İnşallah ara ara bu konu başlığı altında paylaşımlar yapacağım. Paylaşımdan kastım ille de pmo ile ilgili şeyler değil. Konuya kenarından köşesinden değen şiir, deneme, etkili sözler anlayacağınız beni etkileyen ve bunu dostlarım da okumalı dediğim her şey olabilir. Sitede yeni arkadaşlar olabileceği düşüncesi ile eski yazılardan da alabilirim bilginize. Bu arada yeni site çok güzel olmuş. Emeği geçen herkesin ellerine sağlık. Ulaşmaya çalıştığımız hedef kolay değil ve bu yolda yalnız olmadığımızı bilmek güzel. Şimdilik bu kadar. Allah yardımcımız olsun. vesselam..
 
Moderatörün son düzenlenenleri:

Derviş

Ay Yolcusu
Katılım
11 Kas 2020
Mesajlar
18
Tepki puanı
68
Puanları
16
- Bende unutkanlık hastalığı var, ne yapayım ?
- Mümkün oldukça namahreme nazar etme. Çünkü rivayet var. İmam Şafi' nin (ra) dediği gibi
'' Haramı nazar nisyan verir.''
 
N

neurosoft

Misafir
Ben de tekrardan bu güzel çabanın bir parçası olmak ve elimden geldiğince yaptığım paylaşımlar ile bu zorlu yolda sizlere bir nebze faydalı olmak isteği içerisindeyim. İnşallah ara ara bu konu başlığı altında paylaşımlar yapacağım.
Fikirlerinizi, tavsiyelerinizi, beğendiğiniz ve paylaşmak istediğiniz sözleri okumak isteriz. Şimdiden başarılar diliyorum...
 

Derviş

Ay Yolcusu
Katılım
11 Kas 2020
Mesajlar
18
Tepki puanı
68
Puanları
16
2- ''Televizyon kültürü' diye bir mefhum tanımıyorum!
TV, aylak, şuuru iğdiş edilmiş, hiçbir zaman okumak ve düşünmek alışkanlığı kazanmamış sokaktaki adam için icat edilmiş bir nevi afyondur. ''
Cemil Meriç​

Oku, şâyed sana bir hisli yürek lâzımsa;
Oku, zîrâ onu yazdım, iki söz yazdımsa.

Mehmed Akif Ersoy
 

Bravo

Merkür Yolcusu
Katılım
6 Kas 2020
Mesajlar
124
Tepki puanı
176
Puanları
58
Ben baya okuyordum bu yazıları önceki forumda.Bana faydası dokunuyordu ve seviyordum okumayı.Devam etmesini diliyorum
 

Derviş

Ay Yolcusu
Katılım
11 Kas 2020
Mesajlar
18
Tepki puanı
68
Puanları
16
3-...Tıp bakımından bu tür bir besin rejiminin değeri konusunda
ayrı düşünceler olabilir, ancak nefsini alt etmek ruh için yararlıdır.
Manevi bakımdan bundan zerre kadar kuşkum yok.
Nefsine hakim olmaya çalışan insanın yiyip içtiği, zevk düşkünü bir adamın yiyeceğinden farklı olmalı,
yaşayışları da birbirlerine benzememelidir.


Mahatma Gandhi
 

Derviş

Ay Yolcusu
Katılım
11 Kas 2020
Mesajlar
18
Tepki puanı
68
Puanları
16
4-''Kıyamet günü kula ömrünü nerede tükettiği, ilmiyle hangi hususta amel ettiği,
malını nerede kazanıp nerede harcadığı, bedenini (gençliğini) nerede yıprattığı sorulmadıkça
ayakları bastığı yerden oynamaz.''

- Hadis-i Şerif (Tirmizi) -

Evet kardeşler Peygamber Efendimiz'in (sav) hadis-i şerifte buyurduğu gibi
ömür, mal, ilim, sıhhat, gençlik..vs. tüm bunlar Allah tealanın biz kullara birer nimeti
ve emanetidir. Bize tüm bunları verdiği gibi ahirette verdiği bu nimetleri nasıl kullandığımız
noktasında bizi hesaba çekecek olan da O dur. Bu dünyada verdiği nimetleri O nun istediği
istikamette kullanırsak yarın mahşer-i alemde sınavı kolay verenlerden oluruz inşallah.
Çünkü Allah kullarına zulmedici değildir. Demem o ki bugün nefse hakim olmak, yarın ahirette
o zor duruma düşmekten daha kolaydır
. Ve hem dünya hem ahiretteki durumumuz için
en güzel olandır.
 

ibrhm

Yeni Fapstronot
Katılım
10 May 2021
Mesajlar
13
Tepki puanı
17
Puanları
4
4-''Kıyamet günü kula ömrünü nerede tükettiği, ilmiyle hangi hususta amel ettiği,
malını nerede kazanıp nerede harcadığı, bedenini (gençliğini) nerede yıprattığı sorulmadıkça
ayakları bastığı yerden oynamaz.''

- Hadis-i Şerif (Tirmizi) -

Evet kardeşler Peygamber Efendimiz'in (sav) hadis-i şerifte buyurduğu gibi
ömür, mal, ilim, sıhhat, gençlik..vs. tüm bunlar Allah tealanın biz kullara birer nimeti
ve emanetidir. Bize tüm bunları verdiği gibi ahirette verdiği bu nimetleri nasıl kullandığımız
noktasında bizi hesaba çekecek olan da O dur. Bu dünyada verdiği nimetleri O nun istediği
istikamette kullanırsak yarın mahşer-i alemde sınavı kolay verenlerden oluruz inşallah.
Çünkü Allah kullarına zulmedici değildir. Demem o ki bugün nefse hakim olmak, yarın ahirette
o zor duruma düşmekten daha kolaydır
. Ve hem dünya hem ahiretteki durumumuz için
en güzel olandır.
Burada bulunduğunuz ve böyle bilgilendirici paylaşımlar yaptığınız için teşekkür ederim kendi adıma. Allah razı olsun. Zaten bu foruma üye olduğum zamandan beri bu tarz paylaşımları gözüm arıyordu. Tavsiyem böyle paylaşımlar yapmaya devam edin çünkü bu forumda anladığım kadarıyla genç kardeşlerimiz ağırlıkta. Ben kendi açımdan zinaya meyletmeden porno, masturbasyon bağımlılığından kurtulma mücadelesi veriyorum ve bir noktada ilâhi bir destek ve misaller ihtiyaç oluyor. Kimi insan bu ihtiyacı daha maddi bir şeyle kapamaya yönelirken kimileri ise meditasyon dedikleri şeyleri yapıyor. Yanlış anlaşılmayayım kimseyi kınamıyorum.
 

Derviş

Ay Yolcusu
Katılım
11 Kas 2020
Mesajlar
18
Tepki puanı
68
Puanları
16
Burada bulunduğunuz ve böyle bilgilendirici paylaşımlar yaptığınız için teşekkür ederim kendi adıma. Allah razı olsun. Zaten bu foruma üye olduğum zamandan beri bu tarz paylaşımları gözüm arıyordu. Tavsiyem böyle paylaşımlar yapmaya devam edin çünkü bu forumda anladığım kadarıyla genç kardeşlerimiz ağırlıkta. Ben kendi açımdan zinaya meyletmeden p***o, masturbasyon bağımlılığından kurtulma mücadelesi veriyorum ve bir noktada ilâhi bir destek ve misaller ihtiyaç oluyor. Kimi insan bu ihtiyacı daha maddi bir şeyle kapamaya yönelirken kimileri ise meditasyon dedikleri şeyleri yapıyor. Yanlış anlaşılmayayım kimseyi kınamıyorum.
Güzel yorumun için sağol dostum. İnşallah devam edeceğim.
 

Derviş

Ay Yolcusu
Katılım
11 Kas 2020
Mesajlar
18
Tepki puanı
68
Puanları
16
5- Baharı yaz uğruna tükettik, aşkı naz uğruna;
ve papatyaları seviyor sevmiyor uğruna.
Derken ömrü tükettik, bir hiç uğruna...

Sezai Karakoç

Evet kardeşler.. giden ömürden gidiyor demişler ya. Gerçekten öyle.
Bazı kelimeler, bazı cümleler var ki hep dilimizdeler fakat hayatlarımızda
olması gerektiği ölçüde tesirini icra edemiyor bu sözler. Çünkü tefekkür
etmiyoruz, ihtimam göstermiyoruz hayata. Düşünelim kardeşler.
Rabbimiz bize sınırlı bir ömür tayin etmiş. Bu ömür içerisinde hayattaki varlığımızı
anlamlandırmamız, doğru yolu bulmamız, ve bu istikamette yol almamız gerekmekte.
Ve aynı zamanda idame-i hayat etmemiz için gerekli ilimler öğrenmemiz, gelişmemiz,
kalbi, akli ve ruhi açıdan yükselmemiz iktiza ediyor. İmza sözümde de yazdığı gibi;

Yüksel ki yerin bu yer değildir
Dünyaya gelmek hüner değildir..

Yani dostlar dünyaya gelmek hüner değil. Çünkü bizim irademizde değildi.
Gelin şu dünyada başımızda halletmemiz gereken onca önemli mesele varken
ömürlerimizi bir hiç uğruna tüketmeyelim. Bedenimizi, benliğimizi, özümüzü hasılı
kendimizi israf etmeyelim. Hep beraber yükselelim dostlar; zira ki yerimiz bu yer
olmamalı..
 

Derviş

Ay Yolcusu
Katılım
11 Kas 2020
Mesajlar
18
Tepki puanı
68
Puanları
16
6- Dostlar merhabalar. Bugün alıntı yapmayacağım. Bu forumda bulunan insanların
çoğunun sıkıntısı olduğunu düşündüğüm bir konu hakkında biraz konuşmak
istiyorum: BOŞ VAKİT !!

Kardeşler bu öyle önemsiz, ya işte öyle denecek bir konu değil. Efendimiz (sav) insanın
kullanmakta aldandığı iki nimetten biri olarak ifade etmiştir zamanı. Günümüz insanı, özellikle
gençler canım sıkılıyor, yapacak bir şey bulamıyorum gibi cümleleri çok kuruyorlar. Bu iradesizliğin ve
tembelliğin dışa vurumundan başka bir şey değil dostlar. Çünkü nasıl yapacak bir şey olmaz.
Zamanın Kıymeti diye bir kitap var. Kendisine hususi bir konu açmak lazım belki ama o kitabı
okuduğumda dehşete düşmüştüm. Alimler tabir- i caizse
zamanın suyunu emercesine en verimli nasıl değerlendiririmin derdine düşmüşlerdi. Mesela bir tanesi
salatalık yemiyordu ki sürekli ihtiyaç hasıl olmasın da çalışmam bölünmesin vs. O kitabı şiddetle tavsiye ediyorum.

Dostlar bu konu çok uzar ama günü değerlendirme konusunda nacizane birkaç tavsiye verip noktalayacağım;

1) Kesinlikle kalkacağınız saat belli olsun. Ne zaman kalkarsam gün o zaman başlar mantığı insanı
başıboşluğa sevkeder. Kalkığınızda kendinizi amaçsız hissedersiniz. Gün boşa gider.
2) Kalktığınızda mutlaka yatağınızı toplayın. Bu küçük gibi görünen çok büyük bir adımdır.
3) Belli bir saatte kalkmanız için o saatte kalkmak için bir sebep olmalı. Akşamdan mutlaka yarını
planlayın. Okuduğunuz okulda dersler kolay da olsa muhakkak önemseyin ve derslerden gafil olmayın.
4) Akşam yapacağınız planda şunlar olabilir.
- Sabah yürüyüşü (takın kulaklığınızı 40 dk yürüyün ,koşun. Bedeninize ve ruhunuza çok iyi gelecek)
- Ders çalışacağınız saatleri belirleyin ve mutlaka çalışın. Gün sonunda vicdanınız o kadar rahat olacak ki
o hissi tekrar yaşamak için yarının gelmesini bekleyeceksiniz.
- Ders dışında benim tavsiyem dininizi iyi öğrenin. Gün içinde mutlaka buna yönelik bir şeyler izleyin,
okuyun notlar alın. Bu sizin bir yanınız haline gelsin.
- Günlük Kuran okumalarınız olsun. 1 sayfa, 5 sayfa neyse ama her gün.
- Namaz kılıyorsanız kendinizi camiye alıştırın. En azından yatsı namazını camide kılın.
- Okumak sevme işi değildir. Bir zorunluluktur. İzleyerek sadece malumat toplanır. İlim öğrenilmez.
Bunu kafanıza kodlayın ve mutlaka okumaya zaman ayırın.
- Evdekilerle iletişiminizi artırın. Mutfağa girin yardım edin. Akşam yürüyüşlerine gidin. Vs
- Zaten gün bitti dostlar. Aslında yapmamız gereken tek şey zihnimizi boşluk fikrinden kurtarmak ve
kalkmak. Yapılacak o kadar çok şey var ki. Zaten bir şeyler yapan insana zamanla yaptıkları gözünde
az görünür. Daha fazlasını yapmak içsel bir istek olarak onu dürter. İnsan böyle gelişir. Çalıştıkça çalışmaya,
yattıkça yatmaya meyil artar. İrade kas gibidir örneği buna işaret eder.

Hadi dostlar kalkın. Hayatımızın en verimli zamanlarını yatarak geçirmeyelim.

(Burada kendi yaşam tarzım ve inançlarım doğrultusunda örnekler verdim ama kişi kendi
düşünce dünyasına göre kendi yaşamını şekillendirecektir tabi.)
 

Derviş

Ay Yolcusu
Katılım
11 Kas 2020
Mesajlar
18
Tepki puanı
68
Puanları
16
7-

Güvenme kendine ben oldum diye
Pişenler hamım der, bir düşün niye
Tövbe lazım ettiğimiz tövbeye
Bir tövbeyle bu iş bitmez kurbanım


Çalış nasibini al dünyadan yana
Ama sanma dünya yar olur sana
Ahiret parası lazım insana
Güneş hep batıdan batmaz kurbanım

Serdar Tuncer
 

Derviş

Ay Yolcusu
Katılım
11 Kas 2020
Mesajlar
18
Tepki puanı
68
Puanları
16
8-
Bana sordular:
- Neden bakmıyorsun?
Dedim:
- İlmin izzetini muhafaza etmek, beni baktırmıyor.

Bediüzzaman Said Nursi

Çalışma Hayatının Genel Kanunları

- Çalışma için müsait gün ve saat beklemeyin. Bilin ki, her gün ve saat çalışmanın en müsait zamanıdır.
- Çalışmak için müsait yer ve köşe aramayın. Bilin ki, her yer ve her köşe çalışmanın en müsait yeridir.
- Bir günde ve bir zamanda yapman lâzım gelen bir işi (bir dersi, bir vazifeyi) ertesi güne bırakmayın. Zira her günün derdi gibi, işi de kendine yeter

Ord. Prof. Dr. Ali Fuad Başgil
 

Derviş

Ay Yolcusu
Katılım
11 Kas 2020
Mesajlar
18
Tepki puanı
68
Puanları
16
9-
''Görme zafer kazanır; çünkü faydalıdır'' diye yazmıştı Jacques Ellul olağanüstü güzellikteki kitabı Sözün Düşüşü' nde. ''Görme bizi düşünme ve hatırlama derdinden kurtarır .'' Hız unutturur. Ekran bizi seyirci kılar, seyirci eylemin peşinde koşan kişi değildir, ''seyirciye dönüşen varlığımız herhangi bir eylemde bulunma imkanımızı felce uğratır "

Televizyonun başını çektiği bir bayağılaşma rüzgarı, önüne kattığı her şeyi basitleştirip satılabilir hale dönüştürerek sürüklüyor. Güldüren, ağlatan, tiksindiren, öfkelendiren, iç gıcıklayan her yapım özde ne sunduğuna bakılmaksızın izlenme cetvelleri de yerini alıyor. Televizyon evlerimizde bir ergen ruh halinin tohumlarını ekiyor. Her an göbek atmaya hazır, dürtülerini salıvermeye meyilli, bendini aşıp taşmaya dünden razı bir toplumuz artık. Ergenliğin o uçarı neşesine ve denetimsizliğine kapılmış, yetişkinliğin yani hazzı geciktirebilmenin olgunluğunu yitirmiş bir 'yırtık' insanlar topluluğuyuz.

Kemal Sayar -YAVAŞLA-
 

Derviş

Ay Yolcusu
Katılım
11 Kas 2020
Mesajlar
18
Tepki puanı
68
Puanları
16
10-

“Hem senin mahiyetine öyle manevî cihazat ve lâtifeler vermiş ki,
bazıları dünyayı yutsa tok olmaz; bazıları bir zerreyi kendinde yerleştiremiyor.
Baş bir batman taşı kaldırdığı halde, göz bir saçı kaldıramadığı gibi;
o lâtife, bir saç kadar bir sıklete, yani, gaflet ve dalâletten gelen küçük bir
hâlete dayanamıyor. Hatta bazan söner ve ölür.

''Madem öyledir; hazer et, dikkatle bas, batmaktan kork. Bir lokma, bir
kelime, bir dane, bir lem'a, bir işarette, bir öpmekte batma! Dünyayı
yutan büyük letaiflerini onda batırma. Çünkü çok küçük şeyler var, çok
büyükleri bir cihette yutar. ''


Bediüzzaman Said Nursi
 

Derviş

Ay Yolcusu
Katılım
11 Kas 2020
Mesajlar
18
Tepki puanı
68
Puanları
16
11-

Kananlar ve kandırılanlar hep kalabalık olmalarına
güvenir
. ''Bu çağda..'' diye başlarlar sözlerine. Bir yanlışı
çoklarının yapması, o yanlışı yanlış olmaktan çıkarırmış gibi.
''Bu çağ''ın ezici çoğunluğu, karşı konulmaz kalabalığı, yanlışları
onaylayarak vicdanları susturur. Çoğunluğa güvendirerek günaha
karşı direnci kırar. ''Bak herkes yapıyor... '' diye kurulur tuzaklar.
Kalabalık olmak haklı olmak sayılır. Eyvah!

Senai Demirci - Üç Yusuf Üç Rüya Üç Gömlek-

Evet kardeşler; çokluk bir ilizyondur. Kalabalığın içinde
insan kendini sorumluluktan azade eder. Sürünün dinamizmine
teslim ederse insan kendini, kendini tedavülden kaldırır. Yok olur
artık. Kalabalıklar ekseriyetle kalitesiz çoğunluklardır. Çünkü kendi
anlamını o toplulukla ifade eden kişi tek başına bir anlam ifade etmiyor
demektir.
Demem o ki kalabalığın cazibesine kapılmayalım. Onların kör
değer algıları ile kendimizi yargılamayalım. Aklımızı ve kalbimizi; hasılı
kendimizi tedavülden kaldırmayalım..

Derviş ..
 

Derviş

Ay Yolcusu
Katılım
11 Kas 2020
Mesajlar
18
Tepki puanı
68
Puanları
16
12-

Inkar edilmeyen gerçeklerden biri de gözlerimizin birer fotoğraf makinesi oluşudur.
Baktığı şeyin derhal fotoğrafını çeker, sonra da onu çöplüğe atıp da unutmaz. Belki en mühimi, hayal arşivine yerleştirir, orada kalp gözüyle her an seyretmeye mecbur bırakır.
Bundan dolayı insanlar neye çok bakıyorlarsa onun fotoğrafını çekiyorlar, neyin fotoğrafını çekiyorlarsa onu seyrediyorlar demektir.
Bu açıdan şöyle serinkanlı düşünmek istiyoruz:
Hayal arşivimizde nelerin resimleri var, nelerin fotoğraflarını çekip istif etmişiz oraya?
Bazen bir güzel yeşillik manzarasının resmini çeker gözleriniz, onu gönderir hayal aleminize.
Fırsat buldukça hep onu hayal eder huzur bulursunuz.
Bazen de cinsi duygularınızı isyan ettirecek şeylerin resmini çeker gözleriniz. İşte zorlanma ve bozulmalar da bundan sonra başlar insanda
Zira sizin hayal aleminiz artık yeşillikler meşheri değil, cinsi duygularınızı isyan ettiren haramlar çöplüğüdür.
Huzurunuz kaçar, rahatınız uçar, oturduğunuz yerde bile haram resim seyredersiniz, evinizin bir köşesinde bile rahat yoktur size

Çünkü sık sık bakıyorsunuz sizi böylesine isyana yönelten haramlara, tahrik ve teşhir unsurlarına. Artık ibadet anında karşınıza Kabe gelme yerine, kasdi olarak bakıp da çektiğiniz haram resimleri gelir, hayali gözlerinizin önüne dikilir.
Ibadet zevkiniz uçar, ruhi sukunetiniz kaçar, rahatsız olursunuz, üzüntü duyarsınız, vicdan azabı çekersiniz.

Hatta zaman zaman da, ''Eyvah! Ben bozuluyor muyum?'' diye korkuya, endişeye de kapılabilirsiniz. Işte şeytanın beklediği en kritik andır bu. Tam zamanıdır. Hemen yaklaşır size:

- Artık senden adam olmaz. Hem öylesine çirkin ve günah şeylerin resmini çekip hayalinde seyredeceksin, hem de kendini sağlam bir Müslüman olarak düşüneceksin. Olmaz böyle riyakarlık.. Vazgeç bu sofuluktan. Zamanı değildir henüz. Gençliğini yaşa. Yaşlanınca yaparsın ibadetlerini, takva titizliğini, İslami hizmetlerini..

Nefsiniz, şeytanınız bunları fısıldarken; kalbiniz, vicdanınız da feryat eder, itirazı bastırırlar:

- Hayır derler; biz bu halimizle de yine yolumuza devam eder, daha iyiye de gidebiliriz. Tevbemiz var , istiğfarımız var. Rabbimiz’ in affı söz konusu. Hatta sevabımızın, hizmetimizin, ibadetimizin daha da çoğalması, artması lazımdır ki, mahşerdeki terazimizde ikisi de tartılırken sevabımız ağırlık kazansın, bizi kurtaracak fazlalığa ulaşsın!..

Evet, kalbimiz, ruhumuz, vicdanımız bizlere böyle şeyler ihtar ederken biz yine de diyoruz ki:

- Sevgili gençler! Aman fotoğraf makinenizi dikkatli kullanın. Çöplüğe yöneltmeyin, müstehceni çekmeyin.
Sonra hayal aynanızda hep onlara takılır kalırsınız da günlük işlerinizde bile veriminiz düşer,
başarınız duraklar; yeni şeyler düşünemez, fikir üretemez hale gelirsiniz.
Bu da ahiretten önce dünyada zarar verir sizlere.

-Ahmed Şahin-
 

Derviş

Ay Yolcusu
Katılım
11 Kas 2020
Mesajlar
18
Tepki puanı
68
Puanları
16
13-

70 yıldır kitap okurum İbnü'l Cevzi' nin şu sözünden daha
hikmetli bir söz görmedim;
'' İbadetlerin meşakkati gider sevabı kalır,
günahların lezzeti gider, azabı kalır''


- Şeyh Tantavi -
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape5
shape6
Üst