Ben bunun tam tersiyim. Ağır derecede mizantropim var. Arthur Schopenhauer'in bir sözü var, "Kişinin entelektüel birikimi arttıkça cana yakınlığı azalır," der. Bende de tam olarak böyle oldu. Neden peki? Çünkü (1) insan entelektüel seviyesini artırdıkça insanlara o kadar da anlam yüklememek gerektiğini; onlarla çok samimi olmaması gerektiğini anlar ve (2) zaten bu tür kendini geliştiren uğraşlarda bulunmaktan insanlarla ilgilenmeye vakti kalmaz. Ben şahsen kodlama yapmayı insanları tanımaya yeğliyorum. İnsan seven biri değilim.Tüm bu süreçte içimdeki eğlenceli insan dışarı çıktı, coşkulu biriydim ben, aslında her zaman iyi bir hikaye anlatıcısı olmuştum, insanlarla içten konuşabiliyor, sohbeti canlandırıp ortamı neşelendirebiliyordum. İnsanlara gaz da verebiliyordum, her fıtrat insanlara umut veremezdi, insanları şevklendirebildiğimi, rahatlatabildiğimi görmek, içimdeki uyuyan yanı dışarı çıkarmak kimi zaman hoşuma gidiyordu.
Sokakta insanlara laf atmak, sohbet etmek istiyorum. Gittiğim terziyle, taksideki taksiciyle, sağlık ocağındaki doktorla, resmi işlerimi hallederken görevli memurlarla konuşuyor, ölü bakan gözlerde benimle konuştuktan sonra oluşan kıvılcımı görmeyi seviyorum.
Bizzat kadınlar için kılımı kıpırdatmama nedenlerinden biri bu. Bununla birlikte çok küfür ediyorlar, aşırı agresifler ve skor peşinde koşuyorlar. Tabii bir de cerrahi işlem görmemiş olanı yok (hymen ameliyatı da dahil).Etrafta çoğu kadını görüyorum haz peşinde koşuyorlar ve mutsuzlar çoğunda yapay dopamin bağımlılığı var (sigara,alkol vs).
Bunlar çok klasik cümleler "insan sevmiyorum" "en iyisi yalnızlık" "insanlardan fayda yok" evet ne yazık ki çoğu insan bencil,nankör bende insanlarla aşırı samimiyete karşıyım. Ama insanın yanında görebileceği düştüğünde elinden tutan kişiler olmalı işe bağımlılık açısından baktığımızda ise bir çok bağımlı insanın sosyallikten uzak olduğunu görüyoruz.Ben bunun tam tersiyim. Ağır derecede mizantropim var. Arthur Schopenhauer'in bir sözü var, "Kişinin entelektüel birikimi arttıkça cana yakınlığı azalır," der. Bende de tam olarak böyle oldu. Neden peki? Çünkü (1) insan entelektüel seviyesini artırdıkça insanlara o kadar da anlam yüklememek gerektiğini; onlarla çok samimi olmaması gerektiğini anlar ve (2) zaten bu tür kendini geliştiren uğraşlarda bulunmaktan insanlarla ilgilenmeye vakti kalmaz. Ben şahsen kodlama yapmayı insanları tanımaya yeğliyorum. İnsan seven biri değilim.