Benden daha deneyimli arkadaşlar daha güzel yöntemler vb. verebilir. Normalde disiplin kazanamamanızın arkasında bir ton sebep olabilir ama size basit bir bakış açısı sunabilirim. "Özgür irade" kavramı tam olarak doğru bir kavram değil; siz, uzun yıllar boyunca süregelen alışkanlıklarınız tarafından yönetiliyorsunuz. Gün içerisinde algınızı biraz daha yüksek tutup fark ederseniz, birçok küçük örüntüyü tekrar ettiğinizi görebilirsiniz.
Mesela bu küçük örüntülere örnek vermek gerekirse, ben çok stresli olduğum günlerde ilk etapta başımı kaşırdım, ardından WhatsApp’ı açıp mesaj kontrolü yapardım. Beynin kendince geliştirdiği bir savunma mekanizması işte.
Her neyse, alışkanlıklarınız tarafından yönetiliyorsunuz: iyi alışkanlıklarınız, kötü alışkanlıklarınız ve nötr alışkanlıklarınız var. Bu alışkanlıkları beyninizde bir yol olarak düşünebilirsiniz. Kullanılmayan yol eskir, yosunlaşır vb. Çok kullanılan yol ise büyütülmek zorunda kalınır; bir şeritli yol belki artık iki olur. Tüm alışkanlıklar bu şekilde işler. Siz bir alışkanlığı bırakmaya çalıştığınızda, o yol ne kadar büyükse, araba geçmesi o kadar kolay olur. Mesela en ufak tetikleyicilerde hemen o alışkanlığı tekrar etmek isteyebilirsiniz. Ama eğer yolumuz tek şeritli, eski ve kullanılmayan bir yol olsaydı, küçük tetikleyiciler sizi o yola girmeye itmezdi.
Disiplin dediğimiz şey, benim için tek bir yoldan oluşmaz. "Disiplin = Alışkanlık." Peki alışkanlık nasıl oluşturulur? Şimdi şunu anlaman lazım: Yol çok büyük, tertemizken bırakması ne kadar zorsa, hiç yol yokken oluşturması da o kadar zordur.
Alışkanlıklar zihin gücü tüketmez. Mesela senin diş fırçalama alışkanlığın yoksa, diş fırçalamak seni yorar. Çünkü orada kendi iradenle (oyunlardaki mana gibi düşün) karar alıyorsun. Ama alışkanlıklar mana harcamaz, ya da çok az harcar. Zihninde daha önce bağlantısı kurulmamış nöral bir yolu sıfırdan oluşturmak hiç kolay değildir. Çünkü ortada bir yol yoktur. Her yaptığında iradenden harcayacaksın, o yol oluşana ve büyüyene kadar.
Çözüm yoluna geçelim:
Mızmızlanmayacağın kadar küçük başlamak!
(Buradan itibaren söyleyeceklerim tahmin üzerine; üzerinize alınmanıza gerek yok.)
Tada! Evet, bir sihirli değnek değil. Diyebilirsin: "Ya tamam da çok çalışmam lazım, hemen öğrenmem lazım, her şeyi bitirmem lazım. Günde 5-10 dakika mı çalışayım şimdi ben? Olmaz öyle!"
Tamam da daha dün hiç çalışmıyordun? Hayatın boyunca hiç yapmadın? Şimdi burada kibirlenecek, ego gösterilecek bir durum yok. Alışkanlık kazanmanın altın kuralı: Aşırı küçük adımlarla başlamak.
Bugün 10 dakika öğren, yarın 15 dakika, ondan sonraki gün 20 dakika. Devamında atıyorum 20 dakika yaptın, daha fazla gidemiyor musun? Tamam, sorun yok. O 20 dakikada kalmaya devam edebilirsin. Ta ki kendini iyi hissedince vitesi arttır. Böyle böyle ilerle.
Şimdi dakikaya vurunca hiç iyi gözükmüyor olabilir. Ama atıyorum şınava vuralım: Daha önce hiç şınav çekmeyen biri, günlük 1 şınavla başlayıp her gün sayıyı artırırsa, 1 ay sonunda 30 şınav çekmeye başlar. Ama bu kişi bu bir aydan önce hiç şınav çekmiyordu ve bu ay toplamda 465 şınav çekmiş oldu.