Son Paylaşımlar

Sitemize Hoşgeldiniz NeverFap Türkiye

Bize katılmak için kayıt olabilir veya giriş yapabilirsiniz.

Forum Rehberi >>>

Neverfap Türkiye Forum kurallarını öğrenmeniz ceza almanızı engeller. Kurallarımızı okuyunuz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Yönetimle İletişime Geç >>>

Sitemizi kullanırken yaşadığınız sorun ve önerilerinizi yöneticiler ile paylaşabilirsiniz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Genel Motivasyon

Gelişimsabırister

Uranüs Yolcusu
Katılım
5 Kas 2020
Mesajlar
281
Tepki puanı
381
Puanları
111
Merhaba arkadaşlar, küçük bir yazı yazmak istedim. Masturbasyon bağımlılığını OKB takıntı hastalığına benzetebiliriz. Saplantı-zorlantı hastalığı da denir. Saplantı, cinsel isteğin artması zorlantı da porno izlemek mastubasyon yapmak dersek: Bizim bu aradaki bağlantıyı kesmemiz gerektiğini anlamış oluruz.

Temizlik takıntısı olan birini düşünün sürekli elini yıkıyor. 2, 3, 4, 5, 10 kez yıkıyor ama içi rahat etmiyor. Bu yüzden hayatı aksıyor. Bu kişiye ne önerirdik? Bir kez dirense iç rahatsızlığına katlansa daha sonra bu hisler azalarak bitmez mi? Düşünceler gelsin gitsin bir önemi yok. Eğer ben düşünceyi eyleme dökmezsem o düşüncenin bir önemi kalır mı? İçim rahat değil elim mikroplu elimi yıkamam gerek diye düşünüyorum. "İçim rahat olmasın elimi yıkamayacağım." Ben böylece işime gücüme bakacağım.

Evet arkadaşlar bu düşünce kalıbını PMO alışkanlığı için de uygulayabilirsiniz. Bunu ben bulmadım takıntı hastalarına önerilen videolardan böyle bir sonuç çıkardım. Psikolog İzzet Güllü izlerseniz olayın özünü anlarsınız, tavsiye ederim. Düşünce gelsin istek gelsin... Genciz, tabi gelecek. İstek olmasa sıkıntı olurdu. Aklımızdan ne geçerse geçsin bir önemi yok. Eyleme dökmedikçe bir sorun olmayacak. Bağımlı değiliz yanlış bir alışkanlık edinmişiz. Bağımlı olsak her gün yapmaz miydik? Bağımlı kelimesini de çıkarın hayatınızdan. Teşekkürler.
 
Moderatörün son düzenlenenleri:

Rodion Romanoviç

Raskolnikov
Çevirmen Üye
Katılım
16 Şub 2021
Mesajlar
903
Tepki puanı
2,168
Puanları
160
Konum
Türkiye
Web Sitesi
1000kitap.com
Merhaba arkadaşlar, küçük bir yazı yazmak istedim. Masturbasyon bağımlılığını OKB takıntı hastalığına benzetebiliriz. Saplantı-zorlantı hastalığı da denir. Saplantı, cinsel isteğin artması zorlantı da p***o izlemek mastubasyon yapmak dersek: Bizim bu aradaki bağlantıyı kesmemiz gerektiğini anlamış oluruz.

Temizlik takıntısı olan birini düşünün sürekli elini yıkıyor. 2, 3, 4, 5, 10 kez yıkıyor ama içi rahat etmiyor. Bu yüzden hayatı aksıyor. Bu kişiye ne önerirdik? Bir kez dirense iç rahatsızlığına katlansa daha sonra bu hisler azalarak bitmez mi? Düşünceler gelsin gitsin bir önemi yok. Eğer ben düşünceyi eyleme dökmezsem o düşüncenin bir önemi kalır mı? İçim rahat değil elim mikroplu elimi yıkamam gerek diye düşünüyorum. "İçim rahat olmasın elimi yıkamayacağım." Ben böylece işime gücüme bakacağım.

Evet arkadaşlar bu düşünce kalıbını PMO alışkanlığı için de uygulayabilirsiniz. Bunu ben bulmadım takıntı hastalarına önerilen videolardan böyle bir sonuç çıkardım. Psikolog İzzet Güllü izlerseniz olayın özünü anlarsınız, tavsiye ederim. Düşünce gelsin istek gelsin... Genciz, tabi gelecek. İstek olmasa sıkıntı olurdu. Aklımızdan ne geçerse geçsin bir önemi yok. Eyleme dökmedikçe bir sorun olmayacak. Bağımlı değiliz yanlış bir alışkanlık edinmişiz. Bağımlı olsak her gün yapmaz miydik? Bağımlı kelimesini de çıkarın hayatınızdan. Teşekkürler.
Son cümleye katılamayacagim. Bizler bağımlıyiz. Bağımlı değiliz demek bunu isteğimizle yaptığımızı kabul etmek olur. Bu bir alışkanlık değil asla da olmadı. İsteğimizle yapsak neden bırakmak isteyelim? İstemiyorsak neden yapalım? İşte bu bağımlılık oluyor. Cinsel durtunun karşılığı porno izlemek değildir. Kandirildik sadece ,asla yapmak istemedik. Sadece bırakmaya çalışmazsak sorumluyuz. Bu şeyi yapmayı asla istemedik, kimsede istemez. Kimse çocuğunun bunu yapmasını istemez. Bu bir bağımlılık ki bunu kabul etmek bağımlılıktan kurtulmanın ilk adımıdır. Yoksa kötü bir alışkanlık olur sadece,hayat mahveden bir bağımlılık değil. Kötü bir alışkanlık dahi rasyonel bir sorgulamanin sonucudur. Yani adam onu düşünüp yapar. Peki hangimiz porno izlemeyi sorguladık?
 

Gelişimsabırister

Uranüs Yolcusu
Katılım
5 Kas 2020
Mesajlar
281
Tepki puanı
381
Puanları
111
Son cümleye katılamayacagim. Bizler bağımlıyiz. Bağımlı değiliz demek bunu isteğimizle yaptığımızı kabul etmek olur. Bu bir alışkanlık değil asla da olmadı. İsteğimizle yapsak neden bırakmak isteyelim? İstemiyorsak neden yapalım? İşte bu bağımlılık oluyor. Cinsel durtunun karşılığı p***o izlemek değildir. Kandirildik sadece ,asla yapmak istemedik. Sadece bırakmaya çalışmazsak sorumluyuz. Bu şeyi yapmayı asla istemedik, kimsede istemez. Kimse çocuğunun bunu yapmasını istemez. Bu bir bağımlılık ki bunu kabul etmek bağımlılıktan kurtulmanın ilk adımıdır. Yoksa kötü bir alışkanlık olur sadece,hayat mahveden bir bağımlılık değil.
Ödül reseptörlerini uyardığı için istiyoruz ancak yapinca bir uyuşturucu kadar dopamin salgilandigini sanmıyorum ve bağımlı olsak bile bunun hafif düzeyde olduğunu düşünüyorum. Ben başka şeylere de bağımlı olabilirim kolayca, o zaman bana yarar sağlayan şeylere bağımlı olurum. Pmo yarar sağlamiyor anlık zevk veriyor bunun yararlı olmadığını tecrübe ettim.Uzun vadedeki zararlarını da başkalarından okuyup öğrendim. Vazgeçmek zor gelmiyor artık düşüncemde. Bazıları vazgeçmek istemiyor o zevki bırakmak istemiyor. Zaman zaman böyle düşündüğüm de oldu.

Ödül reseptorlerini pmo harici şeylerle uyarabilirsek sorunu halledeceğiz. Pmo diye bir şey hayatımızda olmayacak. Tekrar istek geldiğinde yapmamak demek beyindeki oluşan yolların silinmesi demek. Kullanılmayan sinapslar yok olur ve yeni yollar oluşturmak bizim elimizde. Yeni yolları bulmamız gerek. Kitap okumak mı ders çalışmak mı enstrüman çalmak mi spor mu...
 

Rodion Romanoviç

Raskolnikov
Çevirmen Üye
Katılım
16 Şub 2021
Mesajlar
903
Tepki puanı
2,168
Puanları
160
Konum
Türkiye
Web Sitesi
1000kitap.com
Ödül reseptörlerini uyardığı için istiyoruz ancak yapinca bir uyuşturucu kadar dopamin salgilandigini sanmıyorum ve bağımlı olsak bile bunun hafif düzeyde olduğunu düşünüyorum. Ben başka şeylere de bağımlı olabilirim kolayca, o zaman bana yarar sağlayan şeylere bağımlı olurum. Pmo yarar sağlamiyor anlık zevk veriyor bunun yararlı olmadığını tecrübe ettim.Uzun vadedeki zararlarını da başkalarından okuyup öğrendim. Vazgeçmek zor gelmiyor artık düşüncemde. Bazıları vazgeçmek istemiyor o zevki bırakmak istemiyor. Zaman zaman böyle düşündüğüm de oldu.

Ödül reseptorlerini pmo harici şeylerle uyarabilirsek sorunu halledeceğiz. Pmo diye bir şey hayatımızda olmayacak. Tekrar istek geldiğinde yapmamak demek beyindeki oluşan yolların silinmesi demek. Kullanılmayan sinapslar yok olur ve yeni yollar oluşturmak bizim elimizde. Yeni yolları bulmamız gerek. Kitap okumak mı ders çalışmak mı enstrüman çalmak mi spor mu...
Evet işte bu yapılandırma sayesinde beynimiz düzeliyor . Bağımlılık bir beyin hastalığıdır. Dopamin falan diyoruz ama çekilmeler çok hafif boyutta önemli olan kafada ne olduğu! Sende olayı biliyorsun zaten sadece bağımlılığı durdurmamak suçumuz,başlamak değil.
 

SniperTR

Mars Yolcusu
Katılım
11 Eyl 2021
Mesajlar
76
Tepki puanı
169
Puanları
43
Bağımlılık olduğunu düşünüyorum.Çünkü bırakıldığında beyin aynı senin dediğin gibi beynimizden silinene kadar bir takım tepkiler veriyor.Aşırı mutsuzluk,şiddetli baş ağrıları,anksiyetenin max seviyeye ulaşması,aşırı sinirlilik hali bunlar bağımlılık göstergeleri.Sen tamam artık yapmacağım desen bile ödül mekanızması onarılana kadar bir takım sancılar mutlaka çekiliyor.Bunlara sabredip ,bir gün mutlaka geçecegini düşünüp.PMO yerine farklı faydalı dopamin kaynaklarına yönelmeliyiz.Çünkü yerine bir şeyler koymadığımız bu sancılar hiç bitmeyecek ve iyileşme çok uzun sürecek
 

Gelişimsabırister

Uranüs Yolcusu
Katılım
5 Kas 2020
Mesajlar
281
Tepki puanı
381
Puanları
111
Bu konuda haklısınız onları yaşadım. That sugar belgeselinde de adam şekeri bırakınca yoksunluk belirtileri gösteriyordu. Yine de ağır bir bağımlılık olmadığını kabul edebiliriz. Bağımlılık psikolojisine girip çaresizlik hissi dogurmamaliyiz kendimize.
 

SniperTR

Mars Yolcusu
Katılım
11 Eyl 2021
Mesajlar
76
Tepki puanı
169
Puanları
43
Bu konuda haklısınız onları yaşadım. That sugar belgeselinde de adam şekeri bırakınca yoksunluk belirtileri gösteriyordu. Yine de ağır bir bağımlılık olmadığını kabul edebiliriz. Bağımlılık psikolojisine girip çaresizlik hissi dogurmamaliyiz kendimize.
Evet o da çok tehlikeli.Gözümüzde büyüttükçe cesaretimizi kırarız.Ağır bağımlılık kavramı da tamamen insanın hayatıyla alakalı.Eğer hayatını tamamen boş geçiriyorsan ve dopamin açlığı seni çıldırtıyorsa pmo illetine hayvan gibi bağımlı oluyorsun.Lakin ağır bağımlıların şöyle bir potansiyeli var farketmedikleri ,beyinleri dopamin müptelası.Bu dezavantaj sandığını hayatlarında diğer insanlara fark atmak için kullanabilirler.O da şöyle bir anda pmoyu kesersin yerini sana başarı getirecek şeylerle doldurursun.Pmo değil de başarıya bağımlı olırsun ve çok hızlı şekilde ilerlersin.Aslında bağımlı olduğumuz şey PMO değil de başarının ta kendisi.PMO illeti bize sahte, olmayan bir başarıyı beynimize pompalayarak bizi kandırıyor
 
Katılım
17 Mar 2021
Mesajlar
57
Tepki puanı
70
Puanları
21
Bu konuda haklısınız onları yaşadım. That sugar belgeselinde de adam şekeri bırakınca yoksunluk belirtileri gösteriyordu. Yine de ağır bir bağımlılık olmadığını kabul edebiliriz. Bağımlılık psikolojisine girip çaresizlik hissi dogurmamaliyiz kendimize.
Bu bir bağımlılık olsa da kendimizi bağımlı olarak tanımlamak bizi etkiliyor. Örneğin ben kendime bir tanı koyup psikiyatriste gitmeden kısa süre önce psikosomatik semptomlarım ciddi artmıştı. Çünkü artık kendimi hasta olarak tanımlıyordum. Artık takmıyorum. Bazı şeyleri kabullendim. Bazıları o kadar da etkilemiyor. Kafam rahat.

Aynı mantık.
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape5
shape6
Üst