D
Don Zenon
Misafir
Merhaba arkadaşlar. Genelde burayı sizlere biraz olsun katkıda bulunmak veya kendim için bir motivasyon kaynağı olarak kullansam da bugün daha çok kendi üzerimdeki bir durumu aktaracağım. Bu konu hakkında gerçek hayatımdaki bazı kişiler ve arkadaşlarımla da konuşmuşsam da herhalde içimdekiler tam olarak aktaramadım. Belki burada benimle aynı durumda olan diğer arkadaşlar da vardır. Zaten hala buraya geliyorsam da benimle benzer şeyler yaşamış, beni anlayan bu ortam sayesindedir. İsteyen olursa benimle özelden de konuşabilir.
Sıkıntım şu ki geçmişten bir türlü kurtulamıyorum. Gerçekten her açıdan berbat bir lise dönemi yaşadım. Diğer sınıf arkadaşlarıma göre çok daha uzakta oturuyordum o yüzden onlarla lise boyunca pek bir etkinliğim olmadı. Zaten sınıfımda hızlı bir gruplaşma olmuştu. O dönemi kaçırıp üstüne o dönem yaptığım bazı hatalar yüzünden kötü bir ilk izlenim bırakınca da lise boyu arkadaşsız kaldım. Aslında evet, sınıfta konuştuğum anlaştığım kişiler olsa da asla öyle ileri bir arkadaşlık olmadı. 9. sınıfta derslerim yüzünden uzun süreli bir depresyon yaşadıysam da kimse yanımda durmadı. Bu yalnızlık belki beni güçlendirdi ama işin sonunda pek de düzelemedim. Lisem böyle arkadaşsız sürerken bir sevgilim de olmadı. Liseyi sevilmeden bitiren bir avuç insandan biriyim sanırım. 12. sınıfta çok sevdiğim birisi oldu, benim gibi içine kapanık birisi olarak da ona karşı çokça adım attım. 2 defa yemeğe bile gittik. Karantina döneminde buluşamadık ama sosyal medyada çokça konuştuk yazıştık. En sonunda ona açılsam da beni sevmediğini söyledi. Haftalarca hatta aylarca korkunç bir üzüntü öfke ve nefret duyguları yaşadım. Öfkem ve nefretim hayata karşıydı. Şu anda da geriye bakınca içimde kendime karşı bir öfke var. Yaşayamadığım anılar için. Anıları olmayan bir insanım adeta. Çevremdeki insanların güzel bir yaşanmışlıkları oldu. Arkadaşları oldu, artık belki olmasa bile sevgilileri oldu, her şeye rağmen sevildiler. Bense buranın tabiri ile hayatı hep ikinci viteste yaşadım. O nefret ve öfke bir türlü aklımdan çıkmıyor.
Geçen günlerde üniversitemizin okullar açılmadan önce bir ön buluşması oldu. Oraya katıldım. Eskisine göre daha sosyalim. Eskiden yaptığım hataları yapmamaya çalışıyorum. Ama hala o ruh halinden sıyrılamadım. Kendimi güzel bir geleceğin olduğu konusunda ikna etmeye çalışıyorum. Ama içimde yine her şeyin böyle süreceğine dair olumsuz bir hava var. Her şeyi geç yapmak, hayata geç katılmak, gençliği heba etmek, yaşıtlarıma göre bu kadar ıssız kalmak içimde tarifi imkansız bir ağırlık yaratıyor. Ne yapacağım bilemiyorum.
Sıkıntım şu ki geçmişten bir türlü kurtulamıyorum. Gerçekten her açıdan berbat bir lise dönemi yaşadım. Diğer sınıf arkadaşlarıma göre çok daha uzakta oturuyordum o yüzden onlarla lise boyunca pek bir etkinliğim olmadı. Zaten sınıfımda hızlı bir gruplaşma olmuştu. O dönemi kaçırıp üstüne o dönem yaptığım bazı hatalar yüzünden kötü bir ilk izlenim bırakınca da lise boyu arkadaşsız kaldım. Aslında evet, sınıfta konuştuğum anlaştığım kişiler olsa da asla öyle ileri bir arkadaşlık olmadı. 9. sınıfta derslerim yüzünden uzun süreli bir depresyon yaşadıysam da kimse yanımda durmadı. Bu yalnızlık belki beni güçlendirdi ama işin sonunda pek de düzelemedim. Lisem böyle arkadaşsız sürerken bir sevgilim de olmadı. Liseyi sevilmeden bitiren bir avuç insandan biriyim sanırım. 12. sınıfta çok sevdiğim birisi oldu, benim gibi içine kapanık birisi olarak da ona karşı çokça adım attım. 2 defa yemeğe bile gittik. Karantina döneminde buluşamadık ama sosyal medyada çokça konuştuk yazıştık. En sonunda ona açılsam da beni sevmediğini söyledi. Haftalarca hatta aylarca korkunç bir üzüntü öfke ve nefret duyguları yaşadım. Öfkem ve nefretim hayata karşıydı. Şu anda da geriye bakınca içimde kendime karşı bir öfke var. Yaşayamadığım anılar için. Anıları olmayan bir insanım adeta. Çevremdeki insanların güzel bir yaşanmışlıkları oldu. Arkadaşları oldu, artık belki olmasa bile sevgilileri oldu, her şeye rağmen sevildiler. Bense buranın tabiri ile hayatı hep ikinci viteste yaşadım. O nefret ve öfke bir türlü aklımdan çıkmıyor.
Geçen günlerde üniversitemizin okullar açılmadan önce bir ön buluşması oldu. Oraya katıldım. Eskisine göre daha sosyalim. Eskiden yaptığım hataları yapmamaya çalışıyorum. Ama hala o ruh halinden sıyrılamadım. Kendimi güzel bir geleceğin olduğu konusunda ikna etmeye çalışıyorum. Ama içimde yine her şeyin böyle süreceğine dair olumsuz bir hava var. Her şeyi geç yapmak, hayata geç katılmak, gençliği heba etmek, yaşıtlarıma göre bu kadar ıssız kalmak içimde tarifi imkansız bir ağırlık yaratıyor. Ne yapacağım bilemiyorum.