Son Paylaşımlar

Sitemize Hoşgeldiniz NeverFap Türkiye

Bize katılmak için kayıt olabilir veya giriş yapabilirsiniz.

Forum Rehberi >>>

Neverfap Türkiye Forum kurallarını öğrenmeniz ceza almanızı engeller. Kurallarımızı okuyunuz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Yönetimle İletişime Geç >>>

Sitemizi kullanırken yaşadığınız sorun ve önerilerinizi yöneticiler ile paylaşabilirsiniz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Kurtulmaya Calısıyorum Olmuyor

Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...

sadeceben

Yeni Üye
Katılım
25 May 2025
Mesajlar
14
Tepki puanı
7
Puanları
3
Her gün bırakmaya calısıyorum basımı agrıtıyor asırı ozguven eksikligi unutkanlık yapıyor birisiyle dogru duzgun sohbet bile edemiyorum artık. Gercekten basıma buyuk bela oldu cinsel isteksizlik bile yaptıgı oldu manitamdan bile bu yuzden ayrılmak zorunda kaldım. Ona vakit ayırasım gelmiyordu artık tamamen yenilenmenin vakti geldigini dusunuyorum. Sert yorumlara acıgım destek lazım.
 

Ragnar lodbrok

Satürn Yolcusu
Katılım
21 Eyl 2024
Mesajlar
319
Tepki puanı
304
Puanları
103
yok kitaptakileri tahmin edebiliyorum ama çünkü asıl versiyonunu izledim.
 

Stoic Legionnaire

Ay Yolcusu
Katılım
1 Tem 2022
Mesajlar
66
Tepki puanı
71
Puanları
21
Yaş
22
Konum
İzmir
Hocam ben oyun oynuyorum da bi de vericeğiniz cevabı oyun oynamayı evet olarak görüp yorum yapar mısınız?
Oyunlar benim yıllarımı çaldı. Şu an geriye dönüp bakıyorum, 15 yıldan fazladır oyun oynadım ve karşılığında 0 FAYDA kazandım. Aksine sağlığım, zamanım ve param bu yolda heba oldu. Kuramadığım arkadaşlıklar, yarım kalan bir eğitim hayatı...

Ve oyunların pek düşünülmeyen veya akla gelmeyen en büyük zararı; HAYAL ETMEYİ İMKANSIZ HALE GETİRMESİ. Yani her şey hayalle başlar. Bir işin 1. adımı o işi hayal etmektir. Çocuklar bunu çok güzel yaparlar. Ama ne zaman ki oyunlar hayatımızın içine girdi, bizim hayal dünyamız söndü. Çünkü, neden hayal kurasın ki? Oyunlar sana hayal edebileceğin her türlü şeyi veriyor, hem de ANINDA. Bu yüzden gerçek hayatta gerçekçi hayaller kuramıyoruz. Kuruyorsak da "Maladaptive Daydreaming" denilen, uçuk kaçık ve saçma hayaller kuruyoruz.

Eğer hiç oyun oynamamış olsaydım, küçüklüğümden beri bir yandan çokça istediğim bölüm ve meslek için hayaller kurardım. O hayaller hedeflere, hedefler planlara, planlar da aksiyonlara dönüşürdü.

Kısacası, isteyen kabul eder isteyen etmez ama, oyunlar soyut uy*şt*ruculardır. Hayal dünyasını kapatır ve insanı gerçek dünyaya kapalı hale getirir. Belki denge kurabilenler vardır. Yani hem oyun oynayıp hem de hayal kurup peşinden gidebilenler. Saygı duyarım ama onlar da bilmeliler ki, oyun onların enerjisinin bir kısmını MUTLAKA çalıyor, yani potansiyellerinin %100'ünü kullanamıyorlar.
 
Son düzenleme:

Stoic Legionnaire

Ay Yolcusu
Katılım
1 Tem 2022
Mesajlar
66
Tepki puanı
71
Puanları
21
Yaş
22
Konum
İzmir
oyun oynamıyorum ama müzik dinliyorum
Oyun olmaması harika ama bence müziği de bırakmalıyız. Geçen gün ormana gittim ve orada anladım ki, insanın ihtiyaç duyduğu tek müzik kuş sesleri. O kadar yetti ki bana, eve dönünce bir süre müzik dinlemedim. Tabii sonra geri dinledim çünkü müzik aşırı bağımlılık yapıcı bir şey. Birkaç tuşa basıyorsun ve kulaktan beyne kadar zevk alma sürecini başlatıyorsun. Ve bunu tekrar, tekrar, tekrar yapıyorsun. Ta ki bıkana kadar, o zaman da zaten beyinde reseptör meseptör kalmıyor.

Bir de, müzik dinledikten sonra kafam adeta koca bir MP3 oynatıcıya dönüşüyor, o müzik kafamda çalıp duruyor.

Dediğiniz konuyla müziğin alakalı olduğu diğer kısım ise, günümüz şarkı sözlerinin çoğu PMO ile ilgili şeyler içeriyor. Bu kelimeleri duyduğumuzda, istemsizce PMO ile ilgili anılarımız canlanıyor (o anılarla ilgili nöronlarımız uyarılıyor) ve PMO krizi ile karşı karşıya kalıyoruz.

Klasik müzik gibi müziklerde söz yok doğru ama, bir şarkıyı zevk almak için dinleriz. Zevk almazsak, dinlemeyiz. Zevk alıyorsak, emeksiz şekilde beynimizi uyarmış oluruz ve bu da dopamin sistemimizi zora sokar. Emeksiz tüm zevkler bizim için sıkıntıdır.
 

sadeceben

Yeni Üye
Katılım
25 May 2025
Mesajlar
14
Tepki puanı
7
Puanları
3
Oyun olmaması harika ama bence müziği de bırakmalıyız. Geçen gün ormana gittim ve orada anladım ki, insanın ihtiyaç duyduğu tek müzik kuş sesleri. O kadar yetti ki bana, eve dönünce bir süre müzik dinlemedim. Tabii sonra geri dinledim çünkü müzik aşırı bağımlılık yapıcı bir şey. Birkaç tuşa basıyorsun ve kulaktan beyne kadar zevk alma sürecini başlatıyorsun. Ve bunu tekrar, tekrar, tekrar yapıyorsun. Ta ki bıkana kadar, o zaman da zaten beyinde reseptör meseptör kalmıyor.

Bir de, müzik dinledikten sonra kafam adeta koca bir MP3 oynatıcıya dönüşüyor, o müzik kafamda çalıp duruyor.

Dediğiniz konuyla müziğin alakalı olduğu diğer kısım ise, günümüz şarkı sözlerinin çoğu PMO ile ilgili şeyler içeriyor. Bu kelimeleri duyduğumuzda, istemsizce PMO ile ilgili anılarımız canlanıyor (o anılarla ilgili nöronlarımız uyarılıyor) ve PMO krizi ile karşı karşıya kalıyoruz.

Klasik müzik gibi müziklerde söz yok doğru ama, bir şarkıyı zevk almak için dinleriz. Zevk almazsak, dinlemeyiz. Zevk alıyorsak, emeksiz şekilde beynimizi uyarmış oluruz ve bu da dopamin sistemimizi zora sokar. Emeksiz tüm zevkler bizim için sıkıntıdır.
haklısın dikkate alacagım bugun tetiklenmedim kendime plan olusturdum detoksa girdim umarım devamı gelir tesekkur ederim
 

SEDOU12

Uranüs Yolcusu
Katılım
5 Eyl 2024
Mesajlar
192
Tepki puanı
404
Puanları
99
Arkadaşlar, Romalılar
Gün içinde oynayacağınız 1-2 saatlik oyun ya da 1 saat müzik dinlemek size zarar vermez. Kendinizi bu kadar kasmayın. Hayat sadece mutlak başarıdan ibaret değil. Zevk aldığınız bir şeyi yapmak kötü bir şey değil.

İlacı zehirden ayıran şey dozudur, tabii ki size "Gidin 8 saat oyun oynayın, 4 saat müzik dinleyin" demiyorum. Ama sporda dinlediğiniz müzik, işten ya da okuldan eve geldikten sonra oynadığınız 1 saatlik oyun size hiçbir anlamda zarar vermez.

Unutmayın, biz robot değiliz. Dinlenmeye de ihtiyacımız var.
 

Stoic Legionnaire

Ay Yolcusu
Katılım
1 Tem 2022
Mesajlar
66
Tepki puanı
71
Puanları
21
Yaş
22
Konum
İzmir
Arkadaşlar, Romalılar
Gün içinde oynayacağınız 1-2 saatlik oyun ya da 1 saat müzik dinlemek size zarar vermez. Kendinizi bu kadar kasmayın. Hayat sadece mutlak başarıdan ibaret değil. Zevk aldığınız bir şeyi yapmak kötü bir şey değil.

İlacı zehirden ayıran şey dozudur, tabii ki size "Gidin 8 saat oyun oynayın, 4 saat müzik dinleyin" demiyorum. Ama sporda dinlediğiniz müzik, işten ya da okuldan eve geldikten sonra oynadığınız 1 saatlik oyun size hiçbir anlamda zarar vermez.

Unutmayın, biz robot değiliz. Dinlenmeye de ihtiyacımız var.
1-2 saati kim belirliyor? Bu oyun ve müziğe zehirli dememin sebebi bu. Sonu gelmiyor. En azından bu benim için böyle, çoğu kişi için de böyledir çünkü ÇOK EĞLENCELİ. 30 dakika diye oturuyorum, 3 dakika gibi geçiyor. Yetmiyor, 30'u 45 e tamamlıyorum. "45 oldu, bari 60 dakika yapayım." diyorum. 30 dakika, 1 saate çıktı. Öbür hafta 1 -> 2 saate çıktı. Öbür hafta 3'e...

"Okuldan geldikten sonra 1 saatlik oyun" olsa, zaten sorun yok. Bu konuda haklısınız, tamam. Ama bu şey bağımlılık yapıcı, oyun oynayan %99'luk kesim bunu 1 saatte tutamıyor, hep daha fazlasını istiyorsa ben buna zehirli derim.

Üstteki yazıda dediğim gibi, dengeye oturtanlar elbette vardır ama 100 insandan en az 90'ı bu dengeyi oturtamaz. Sigara da böyle değil midir? Başlangıçta 1 dal içersin, 1 hafta seni götürür. Sonra yavaş yavaş dozu artırırsın. Haftada 2, 3, 4... Her gün 1. Sonra her gün 10. Sonra her gün 1 paket, 2 paket... 3 ay içinde nereden nereye. Hiç sigara içmedim ama bunun böyle olduğunu biliyorum.

Paracelsus'dan alıntı yaptığınız "DOZ" sözü çok doğru, haklısınız. Ama, en azından kendi deneyimlerime göre, bu aşırı bağımlılık yapıcı ve sürükleyici aktivitelerin maalesef ki bir dozu yok. Ya hep, ya hiç.

Paralel bir evrende, hayatım boyunca hiç oyun oynamadığım bir ben, kafadan en az 50 farklı başarım kazanmışım. Bu zamana kadar sayısız fırsatı "1,2 saat oynayayım ya bir şey olmaz" lar yüzünden kaybettim. Bir kereden bir şey olmaz değil, oluyor işte.

Oyun oynayanların kafadan hesap %95'i erkektir. PMO yapanların da %90'ı erkektir. Erkeklerin gerçek hayatta gerçek başarımlar kazanması sistem sahiplerinin işine gelmediği için, erkeklerin gerçek gücünü bu şekilde bastıran sistemler yarattılar ve buna da "kültür" adını verdiler. "Oyun Kültürü"ymüş... Gözlerimi piksellere, parmaklarımı klavye/kontrolcüye bağımlı tutan şey zehirdir hocam, ben artık buna inanıyorum.
 

Val

Yeni Fapstronot
Katılım
18 Şub 2025
Mesajlar
6
Tepki puanı
21
Puanları
4
1-2 saati kim belirliyor? Bu oyun ve müziğe zehirli dememin sebebi bu. Sonu gelmiyor. En azından bu benim için böyle, çoğu kişi için de böyledir çünkü ÇOK EĞLENCELİ. 30 dakika diye oturuyorum, 3 dakika gibi geçiyor. Yetmiyor, 30'u 45 e tamamlıyorum. "45 oldu, bari 60 dakika yapayım." diyorum. 30 dakika, 1 saate çıktı. Öbür hafta 1 -> 2 saate çıktı. Öbür hafta 3'e...

"Okuldan geldikten sonra 1 saatlik oyun" olsa, zaten sorun yok. Bu konuda haklısınız, tamam. Ama bu şey bağımlılık yapıcı, oyun oynayan %99'luk kesim bunu 1 saatte tutamıyor, hep daha fazlasını istiyorsa ben buna zehirli derim.

Üstteki yazıda dediğim gibi, dengeye oturtanlar elbette vardır ama 100 insandan en az 90'ı bu dengeyi oturtamaz. Sigara da böyle değil midir? Başlangıçta 1 dal içersin, 1 hafta seni götürür. Sonra yavaş yavaş dozu artırırsın. Haftada 2, 3, 4... Her gün 1. Sonra her gün 10. Sonra her gün 1 paket, 2 paket... 3 ay içinde nereden nereye. Hiç sigara içmedim ama bunun böyle olduğunu biliyorum.

Paracelsus'dan alıntı yaptığınız "DOZ" sözü çok doğru, haklısınız. Ama, en azından kendi deneyimlerime göre, bu aşırı bağımlılık yapıcı ve sürükleyici aktivitelerin maalesef ki bir dozu yok. Ya hep, ya hiç.

Paralel bir evrende, hayatım boyunca hiç oyun oynamadığım bir ben, kafadan en az 50 farklı başarım kazanmışım. Bu zamana kadar sayısız fırsatı "1,2 saat oynayayım ya bir şey olmaz" lar yüzünden kaybettim. Bir kereden bir şey olmaz değil, oluyor işte.

Oyun oynayanların kafadan hesap %95'i erkektir. PMO yapanların da %90'ı erkektir. Erkeklerin gerçek hayatta gerçek başarımlar kazanması sistem sahiplerinin işine gelmediği için, erkeklerin gerçek gücünü bu şekilde bastıran sistemler yarattılar ve buna da "kültür" adını verdiler. "Oyun Kültürü"ymüş... Gözlerimi piksellere, parmaklarımı klavye/kontrolcüye bağımlı tutan şey zehirdir hocam, ben artık buna inanıyorum.
Hayat dediğin şey, aslında tamamen yaşadığın şeylerden ibaret değilmidir.
Başkalarının ne yaşadığını dinlemek, sana doğrudan bir tecrübe katmıyor.
Biz sadece mantıkla yaşayan varlıklar da değiliz.
İlkokuldan beri herkes aynı şeyi söylüyor: “Kitap oku, çok faydalı.”
E tamam da, kitap okumak her zaman keyifli bir şey değil ki? (Özellikle de ilgi alanına girmeyen şeylerse)
Beynim dopamin vermediği şeye alışmaz ki. O alışkanlığı kazanmak için önce beynin onu sevmesi gerekiyor.
Bugün neysen, onu yaşadığın şeyler sayesinde oldun.
O kadar süre oyun oynamasaydın, belki başka şeylere yönelirdin, evet.
Ama o başka şeyler gerçekten “faydalı” mı olacaktı? Kim bilebilir?
Sanki doğduğumuz andan itibaren her gün düzenli spor yapıp, erdemli davranıp, kötü şeylerden uzak duracak bilinçteydik de…
Bu tavsiyeler hep söyleniyor ama sen o zamanlar o kafada mıydın gerçekten?
Belki şimdi dönüp bakınca “Vay be, bağımlılığımdan kurtuldum. Daha önce de bırakabilirdim.” diyorsun.
Ve evet, belki 10 yıl değil de 8 yılda bırakırdın. Belki 6 yılda.
Ama belki de 5. yılda bırakamazdın.
Çünkü o zamanlar kafan, o farkındalığı taşıyacak seviyede değildi.
Belki de o bilgi, o dönem senin için anlamlı değildi. İhtiyacın yoktu yani.
Geçmişinden kaçamazsın.
Bugün olduğun kişi, yaşadığın her şeyin toplamı.
Deneyim paylaşılabilen bir şey değil, sen kendini durduramazsın diye 1-2 saatle sınırlandır diyemezsin ki.
Bende oyun bağımlısıydım senin gibi yıllarımı verdim tüm bunları anlatmamın sebebi bu.
Acı verici bir deneyim ama en azından dersimi çıkartabildim ve yoluma baktım.
Halen de oynuyorum ve sınırlandırabiliyorum günlük 1-2 saatle.
Robot değiliz benimde eğlenmem gerekiyor bulunduğum durumda eğlence kaynağı olarak başka şeyler bulamıyorum.
Sonuç olarak bende oyun oynamaya müzik dinlemeye devam ediyorum.
Ve ben bu deneyimlerimi çöpe atmaya niyetli değilim, sana tekrar oyna demiyorum bırakmışsın sevindim adına ama bu bir deneyimdi dersini çıkardın ve geçti.
 

Stoic Legionnaire

Ay Yolcusu
Katılım
1 Tem 2022
Mesajlar
66
Tepki puanı
71
Puanları
21
Yaş
22
Konum
İzmir
Hayat dediğin şey, aslında tamamen yaşadığın şeylerden ibaret değilmidir.
Başkalarının ne yaşadığını dinlemek, sana doğrudan bir tecrübe katmıyor.
Biz sadece mantıkla yaşayan varlıklar da değiliz.
İlkokuldan beri herkes aynı şeyi söylüyor: “Kitap oku, çok faydalı.”
E tamam da, kitap okumak her zaman keyifli bir şey değil ki? (Özellikle de ilgi alanına girmeyen şeylerse)
Beynim dopamin vermediği şeye alışmaz ki. O alışkanlığı kazanmak için önce beynin onu sevmesi gerekiyor.
Bugün neysen, onu yaşadığın şeyler sayesinde oldun.
O kadar süre oyun oynamasaydın, belki başka şeylere yönelirdin, evet.
Ama o başka şeyler gerçekten “faydalı” mı olacaktı? Kim bilebilir?
Sanki doğduğumuz andan itibaren her gün düzenli spor yapıp, erdemli davranıp, kötü şeylerden uzak duracak bilinçteydik de…
Bu tavsiyeler hep söyleniyor ama sen o zamanlar o kafada mıydın gerçekten?
Belki şimdi dönüp bakınca “Vay be, bağımlılığımdan kurtuldum. Daha önce de bırakabilirdim.” diyorsun.
Ve evet, belki 10 yıl değil de 8 yılda bırakırdın. Belki 6 yılda.
Ama belki de 5. yılda bırakamazdın.
Çünkü o zamanlar kafan, o farkındalığı taşıyacak seviyede değildi.
Belki de o bilgi, o dönem senin için anlamlı değildi. İhtiyacın yoktu yani.
Geçmişinden kaçamazsın.
Bugün olduğun kişi, yaşadığın her şeyin toplamı.
Deneyim paylaşılabilen bir şey değil, sen kendini durduramazsın diye 1-2 saatle sınırlandır diyemezsin ki.
Bende oyun bağımlısıydım senin gibi yıllarımı verdim tüm bunları anlatmamın sebebi bu.
Acı verici bir deneyim ama en azından dersimi çıkartabildim ve yoluma baktım.
Halen de oynuyorum ve sınırlandırabiliyorum günlük 1-2 saatle.
Robot değiliz benimde eğlenmem gerekiyor bulunduğum durumda eğlence kaynağı olarak başka şeyler bulamıyorum.
Sonuç olarak bende oyun oynamaya müzik dinlemeye devam ediyorum.
Ve ben bu deneyimlerimi çöpe atmaya niyetli değilim, sana tekrar oyna demiyorum bırakmışsın sevindim adına ama bu bir deneyimdi dersini çıkardın ve geçti.
Güzel yazmışsınız hocam, sizin gibi azınlıklar bir kesim dengeli bir hayat yaşayabilir ki buna saygı duyarım ama ben yaptığım şeylere çok bağlanan bir yapıya sahibim, o yüzden benim açımdan 1'i de aynı 1000'i de. O yüzden, kendime yazdım aslında o notları, herkesin tanıdığı en iyi kişi yine kendisidir.

Benimle neredeyse aynı hayatı yaşayan yaşıtım bir kız arkadaşım vardı, ama ilişki değil yani, sadece cinsiyeti kız, normal arkadaşım. Aynı okullara gittik, aynı şeyleri yaptık. Tek fark, ben hayatımın merkezine oyunları koydum, o ise eğitim hayatını. Şimdi şiir gibi bir LinkedIn sayfası var, benim ise bomboş. Ama ona o kadar saygı duyuyorum ki...

Paralel evren derken de bunu kastettim, ben de o arkadaşım gibi yapsaydım, kim bilir ne güzel bir hayatım olurdu. Oyunlar karadelik gibi, verdiğin emek + zaman + sağlık + para = 0. Sıfırlıyor direkt, sadece anlık haz veriyor.

Eğer size bir şey katacaksa bu yazım, lütfen 5 dakikalığına da olsa bunu düşünün. Doğduğunuzdan beri 1 dakika bile oyun oynamasaydınız, oyunlarla ilgilenmeseydiniz ve düşünmeseydiniz, hayatınızda neler değişirdi?
 

sadeceben

Yeni Üye
Katılım
25 May 2025
Mesajlar
14
Tepki puanı
7
Puanları
3
1-2 saati kim belirliyor? Bu oyun ve müziğe zehirli dememin sebebi bu. Sonu gelmiyor. En azından bu benim için böyle, çoğu kişi için de böyledir çünkü ÇOK EĞLENCELİ. 30 dakika diye oturuyorum, 3 dakika gibi geçiyor. Yetmiyor, 30'u 45 e tamamlıyorum. "45 oldu, bari 60 dakika yapayım." diyorum. 30 dakika, 1 saate çıktı. Öbür hafta 1 -> 2 saate çıktı. Öbür hafta 3'e...

"Okuldan geldikten sonra 1 saatlik oyun" olsa, zaten sorun yok. Bu konuda haklısınız, tamam. Ama bu şey bağımlılık yapıcı, oyun oynayan %99'luk kesim bunu 1 saatte tutamıyor, hep daha fazlasını istiyorsa ben buna zehirli derim.

Üstteki yazıda dediğim gibi, dengeye oturtanlar elbette vardır ama 100 insandan en az 90'ı bu dengeyi oturtamaz. Sigara da böyle değil midir? Başlangıçta 1 dal içersin, 1 hafta seni götürür. Sonra yavaş yavaş dozu artırırsın. Haftada 2, 3, 4... Her gün 1. Sonra her gün 10. Sonra her gün 1 paket, 2 paket... 3 ay içinde nereden nereye. Hiç sigara içmedim ama bunun böyle olduğunu biliyorum.

Paracelsus'dan alıntı yaptığınız "DOZ" sözü çok doğru, haklısınız. Ama, en azından kendi deneyimlerime göre, bu aşırı bağımlılık yapıcı ve sürükleyici aktivitelerin maalesef ki bir dozu yok. Ya hep, ya hiç.

Paralel bir evrende, hayatım boyunca hiç oyun oynamadığım bir ben, kafadan en az 50 farklı başarım kazanmışım. Bu zamana kadar sayısız fırsatı "1,2 saat oynayayım ya bir şey olmaz" lar yüzünden kaybettim. Bir kereden bir şey olmaz değil, oluyor işte.

Oyun oynayanların kafadan hesap %95'i erkektir. PMO yapanların da %90'ı erkektir. Erkeklerin gerçek hayatta gerçek başarımlar kazanması sistem sahiplerinin işine gelmediği için, erkeklerin gerçek gücünü bu şekilde bastıran sistemler yarattılar ve buna da "kültür" adını verdiler. "Oyun Kültürü"ymüş... Gözlerimi piksellere, parmaklarımı klavye/kontrolcüye bağımlı tutan şey zehirdir hocam, ben artık buna inanıyorum.
o kadar haklısınki eskiden oynuyordum ve boyleydi kendiliginden gitti oyun alıskanlıgım eskisi kadar zevk vermiyor oyunlar
 

bguven28

Ay Yolcusu
Katılım
30 Haz 2024
Mesajlar
54
Tepki puanı
71
Puanları
21
Arkadaşlar, Romalılar
Gün içinde oynayacağınız 1-2 saatlik oyun ya da 1 saat müzik dinlemek size zarar vermez. Kendinizi bu kadar kasmayın. Hayat sadece mutlak başarıdan ibaret değil. Zevk aldığınız bir şeyi yapmak kötü bir şey değil.

İlacı zehirden ayıran şey dozudur, tabii ki size "Gidin 8 saat oyun oynayın, 4 saat müzik dinleyin" demiyorum. Ama sporda dinlediğiniz müzik, işten ya da okuldan eve geldikten sonra oynadığınız 1 saatlik oyun size hiçbir anlamda zarar vermez.

Unutmayın, biz robot değiliz. Dinlenmeye de ihtiyacımız var.
O 1 saat oyunu oynadıktan sonra kitap okumak istemiyorsun. Bir derse çalışmak istemiyorsun.
 

SEDOU12

Uranüs Yolcusu
Katılım
5 Eyl 2024
Mesajlar
192
Tepki puanı
404
Puanları
99
Arkadaşlar çok keskin bi dil kullanıyorsunuz o mesajı o yüzden yazdım oyunu müziği öcü yapmayın
 

SEDOU12

Uranüs Yolcusu
Katılım
5 Eyl 2024
Mesajlar
192
Tepki puanı
404
Puanları
99
O 1 saat oyunu oynadıktan sonra kitap okumak istemiyorsun. Bir derse çalışmak istemiyorsun.
Tabiki gidip oyundan sonra dünya klasiği ,rus edebiyatı okuyamassınız ama gidip bi fantastik bi bilim kurgu okuyabilirsiniz bu kadar kestirip atmayın mevzuyu
 
Katılım
25 Ağu 2021
Mesajlar
7
Tepki puanı
5
Puanları
3
Oyunlar benim dünyamda inanılmaz şeyler. Keşke yaşama motivasyonum dengeli olsa da saatlerce oyun oynasam. Felsefem şu: her ne yapıyor olursan ol, farkında ol. Kitap okumak faydalıdır, hepsi mi? Hayır. Oyun oynamak zararlıdır, hepsi mi? Hayır. Kaliteli, anlam yüklü olan oyunların sayısı azımsanamayacak kadar çok. Bir örnek vermek isterim: Detroit: Become Human. Fevkalade bir yapım. Size burada bir kitap gibi oyun hakkında yorum, denemeler çıkartabilirim. Buraya bu oyunun kısaca temasını bırakıyorum.
Detroit: Become Human, 2038 yılında Detroit şehrinde geçen, androidlerin insanlara hizmet ettiği bir geleceği konu alır. Başlangıçta itaatkâr ve duygusuz görünen androidler, zamanla bilinç kazanmaya ve özgürlük istemeye başlar. Oyunda üç android karakterin hikâyesi üzerinden bu dönüşüm anlatılır: Connor, androidlerin sapma vakalarını araştıran bir dedektiftir; Kara, küçük bir kızı şiddet dolu bir evden kurtarıp onunla birlikte özgürlük arayışına çıkar; Markus ise bir kazadan sonra uyanış yaşayıp androidlerin lideri haline gelir. Oyuncunun seçimleri doğrultusunda hikâyenin seyri değişir; barışçıl bir devrim mi yoksa şiddetli bir isyan mı olacağı bu kararlara bağlıdır. Oyun, özgür irade, insanlık, ahlak ve toplumsal ayrımcılık gibi derin temaları işlerken, her karakterin içsel çatışması ve gelişimiyle duygusal bir bağ kurmayı başarır.
Bunun gibi çok oyun sayabilirim. Eser sayabilirim. Evet, eser. Oyun dünyası üzerine devasa önyargı olduğunu düşünüyorum. Detroit Become Human, Red Dead Redemption 2, Mafia 1, Journey, Call Of Duty Black Ops 1, Spiritfarer... daha nicelerine şans verin.

 
Durum
Üzgünüz bu konu cevaplar için kapatılmıştır...
shape1
shape2
shape3
shape4
shape5
shape6
Üst