Son Paylaşımlar

Sitemize Hoşgeldiniz NeverFap Türkiye

Bize katılmak için kayıt olabilir veya giriş yapabilirsiniz.

Forum Rehberi >>>

Neverfap Türkiye Forum kurallarını öğrenmeniz ceza almanızı engeller. Kurallarımızı okuyunuz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Yönetimle İletişime Geç >>>

Sitemizi kullanırken yaşadığınız sorun ve önerilerinizi yöneticiler ile paylaşabilirsiniz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Monk modla güzel bir başlangıç v2

PrettyFlacko

Ay Yolcusu
Katılım
6 Kas 2020
Mesajlar
65
Tepki puanı
57
Puanları
21
Küçük bir diksiyon sırrı ;evdeyken u - x harflerini ağzınla tam canlandırırsan yani kaslarını tam o harfe göre uyarlarsan çok faydası olur : ) (denendi)
Zamanında yapmışlığım var, cidden faydası oluyor. Hatırlattığın için sağol uzun zamandır yapmadığımdan unutmuşum
 

PrettyFlacko

Ay Yolcusu
Katılım
6 Kas 2020
Mesajlar
65
Tepki puanı
57
Puanları
21
10. Gündeyim, son 2 3 gündür en son süreci bozuşumdaki p sahneleri aklıma geliyor evet can sıkıcı bir durum fakat yapacak bir şey yok. Bugün ders videosu izlerken aklıma tekrardan geldi ve bu düşünceyi farkettim, gözümü kapatıp bir gözlemci (aklıma başka bir şey getirmeye çalışmadan, müdahale etmeden) gibi izledim ve 1 2 derin nefes alıp gözümü açtığımda aklımdan uçup gittiğini gördüm.

Yaptığım meditasyonlar meyvesini verdi : )
 

PrettyFlacko

Ay Yolcusu
Katılım
6 Kas 2020
Mesajlar
65
Tepki puanı
57
Puanları
21
13. Gündeyim dün son performansımı da bitirdim, bugün de ne zamandır ertelediğim takvimlerimi astım. Artık ders çalışamamak için hiç bir sebebim yok, son gaz bastıracağım. Bir de artık yatağa 22.30 ta gireceğim bunun olması içinde günün içinde mental olarak yorulmam, bitmeyen işimin kalmaması gerekiyor bu durumda da oklar dersi, kişisel gelişimi gösteriyor.
Dün de benim malum '' youtube tetikleyici '' çukuruna düştüm, niye düştüm son 2 3 gündür perfolardan bunalıp dopamin arayışına girdim. neyse ki bozmadım, sıkıntı yok bu sefer relaps olmak istemiyorum. Cidden bu sefer başaracağıma inanıyorum.
 

Targetlock

Deneyimli Üye
Katılım
5 Kas 2020
Mesajlar
654
Tepki puanı
911
Puanları
160
Arkadaşlar Neo Skolanın eğitimi mevcut. Fiyatı da uygun heralde. Ben şimdi yoğunum ama ileride bu eğitimleri alacağım. Tavsiye ederim. Keşfe çıkınız. Alan bitiren olursa bana da yazsın görüşlerini.
 

PrettyFlacko

Ay Yolcusu
Katılım
6 Kas 2020
Mesajlar
65
Tepki puanı
57
Puanları
21
Ön Yazı

Şuan 18 Ocak 0.16, dün 17 Ocak Pazar günü 20. Günümde relaps oldum (gece 4 te yattım sabah 7.25 de rüyalanarak uyandım) ne zaman rüyalanacağım diyordum bu güne kısmetmiş. Rüyalanmadan sonra kendimi çok rahatlamış, huzurlu hissettim ama gel gör ki süreci bozdum :d neyse konumuz bu değil. Sürecimin son günlerinde kitap okumayı saldım, otokontrol vardı, istediğim de kumandayı ele alıp kendimi kontrol edebiliyordum fakat bunu kullanmadım. Açık ve net kendimi kasmadım her zamanki gibi "meşhur" tetikleyicilere baktım vs vs. Ama şu bir gerçek ki bu ilk 5 gününü kaydettiğim, ilk haftaları harbi monk geçirdiğim sürecim belki bu zamana kadar yaptığım süreçlerin içerisinden en iyisidir (ramazandaki bozmadığım ilk süreçte baya sağlamdı). Ben bu olaya şöyle bakıyorum, bu 20 günlük sürecim (ilerleyen günlerde yay gibi gevşediğim :D) ben için bir teaser, deneme yanılma oldu. Baktım beni nasıl bir süreç bekliyor, eksiklerim neler, evet bu zorlu sürece gireceğim ama nasıl olacak tarzı sorulara bir ön ayak, ısınma oldu diyebiliriz. Artık bu yaşadıklarıma dayanarak yeni süreci gayet güzel bir şekilde yönetebilirim (bilgim var, neden olmasın). Bu sürecimde de günlük tutacağım fakat bu günlük 30 gün olacak ve telefonun not defterine yazacağım. Duygu ve düşünceleri yazmanın ne kadar güçlü, ne kadar muazzam bir şey olduğunun farkına vardım (bence en efektifi kağıda yazmak). O yüzden bu sürecimi de kayıt altına alacağım. Bu 30 gün boyunca foruma girmeyeceğim, 30 gün tamamlanınca foruma girip günlüğü paylaşacağım zaten sonrasında da rapor vermek için girerim.
Tabi süreci bozunca moral alt üst oldu fakat 1 saat geçmeden hemen kendimi toparladım, bunlara da ilerleyen günlerde değinirim. 5 sayfa kitap okuyup yatacağım, yarın sabah erken kalkmak istiyorum. Beni bu sefer harbi bir süreç bekliyor.

Normal şartlarda 18 Ocak Pazartesi 1. gündü fakat ben bozdum, niye bozdum ilerleyen günlerde bana sıkıntı çıkaracak bir sorun vardı onu hallettim artık aklımda takılı kalan bir düşünce olmayacağını ümit ederek sürecime başlayabilirim. İlerleyen günlerde de bu tarz bir sorunla karşılaşmamak adına youtube da orda burada kendime hakim olmalıyım. Bugüne gelecek olursak sporda performans düşüklüğü bekliyordum, beklediğim kadar bir performans düşüklüğü olmadı, dersime çalıştım, kitabı okumadım. Kendime hakim oldum youtube a oraya buraya girmedim fakat ders saatinde tatmin olamadım (bugün 6.30 saati gördüm yanlış hesaplamadıydam) bunun sebebide ders periyot aralarında çok vakit kaybediyorum. Bu süreyi minimuma indirsem neler yaparım neler.. Ayrıyetten içimi dökme ihtiyacım var bunuda ilerleyen günlerde yapacağım.
Dipnot : şuan saat 0.35 19 ocak Salı, bu akşam 1. Günün raporunu yazacağım.

1. Gün
Sürecim yeni bozulduğundan gerçi cinsel enerjiyi çöp ettiğimden desem daha doğru olur, enerjik davranış halimde çok büyük bir değişiklik var. Önceleri sabah çok rahat kalkarken şimdileri sabah çok yorgun, uykulu oluyorum yatakta da ayılayım diye yatmaya devam edince sonuç hüsran.. Gerçi sporda o kadar performans düşüşü olmadı, normalde performans düşüş olurdu. Bugün kitap okumadım.
Bugün 3 aktara gittim tekinde istediğim şeyi buldum; damla sakızı. Bu konuya 1 yıllık "günlük serüveni" nde ilk kez değiniyorum. Geçen yıl yarıyıl tatilinde iken youtube da mewing ile ilgili bir kaç video görmüştüm. İzleyince pek anlayamamıştım, sonradan baya kavradım. Ha bu 1 yıllık süre içinde sürekli mewing yaptım mı hayır (mewing ile ilgili mükemmel bir kanal linki bırakacağım) ama aklıma geldiğinde yaptım, unuttuğumda da unuttuğumla kaldım :D. Ama nefes nefese kaldığım durumlar haricinde ağzımdan nefes alma alışkanlığını bıraktım. Neyse konu fazla dağıldı, niçin damla sakızı aldım çünkü bu damla sakızı falım sakızlar gibi 3 4 dk sonra yumuşamıyor ve cidden zorluyor. ÇENE KASI için birebir, niye özellikle belirttim çene kası ile mewing ayrı şeyler.
Mewing = Yüzdeki kemik yapısını etkiler ( sonuç görmek için min. 6ay - 1yıl lazım [bu süre uzayıp kısalabilir ama 1 2 haftada da sonuç vermez])
Damla sakızı = Sert yapısı ile çene kası için 10 numara (benim bu yazdıklarımı referans alıp da gaza gelip çene diskini çıkartırsanız sorumluluk bana ait değildir, tamamen size aittir ben sadece kendi deneyimimi paylaşıyorum.)
Bunlara ek olarak şuan kilolu olduğumdan laaps diye köşeli bir yüze sahip değilim ama spor yaptıkça, bu işlere devam ettikçe elbette bende köşeli bir yüze sahip olacağım.

2. Gün
Sabah evde işler vardı, uyku meselesi de sıkıntılı bir durumda olduğundan kötü bir gündü. Bu gün spor öncesi yemek yerken yanında maydanozla dereotu da vardı. Belki yaşamışsınızdır eğer dereotunu ve maydanozu doğramadan birlikte yemeye kalkarsanız sürekli çiğneyip yutamazsınız (çok lanet bir durum). Bugün o hatayı yaptım ve çene kaslarımın ilk defa böyle ağrıdığını hissettim, damla sakızının bu kadar etki edeceğini düşünmemiştim. Güne geç başladığımdan haliyle vaktim de kısıtlı oluyor ve ders arasında da orda burada vakit öldürmelerle gün içindeki potansiyelimi aşağılara çekiyorum böyle oluncada bazı şeyler sürekli erteleniyor. Artık bu durumdan nefret ediyorum, erteleyip o görevi yapmadığımdan hem ilerleyemiyorum hemide ertesi güne tekrar aynı görev geliyor. Böyle olunca da onu yapmaya bir taraflarınız yemiyor. Artık bu huyumdan vazgeçmek istiyorum beni bu hallere getiren, beni böyle kötü bir durumun içinde bırakan bu erteleme huyundan vazgeçmek istiyorum. Yarın kağıda ertelemesem ne olurdu, ertelediğim için ne oldu başlıkları adı altında tablo yapacağım. Evet belki bu işleri bu zamana kadar yapmadığımdan, yapmaya başladığımda ilk başta zor gelecek, gerçi zor da gelmeli kolay olmamalı. Bu zamana kadar kolaya kaçtığım için zaten buradayım.

3. Gün
Bugün güzel bir gündü, kitap okudum çalışmaya saat 13.30 da başlasam da (12.30 da olabilir hatırlamıyorum) 7.51 dk çalıştım (ders aralarını kısa tutup, öz kontrolü sağladım) mutluyum, ama tyt nin bitmesi gerekirken benim yeni yeni başlıyor olmam içimi kemiriyor. Bu süreci çok iyi yönetir isem efsane bir motivasyon + özgüven patlaması yaşarım. Erteledim görevleri teker teker yaptım yarısını da yarın yapmayı düşünüyorum. Dün yazdığım erteleme tablosunu yaptım, bir tane ertelediğim şeyi de ekledim. Yarında odaya baskın yemeyeceğim, ders arasında olduğum bir zaman diğer şeyler de ekleyeceğim.
Artık zaman kaybını minimuma indirmek istiyorum, bi bakıma bugün kısmen de olsa zaman kaybını önledim ve sonucunu gördüm. Burada önemli olan uygulamaktan çok süreklilik, bu zamana kadar hep bundan patladım. İlk günler oh güzel, ilerleyen günlerde; hüü süreç gitti hüü bugün kitap okumadım hüü bugün 1 saat ders çalıştım. Artık bu lanet döngüden kurtulmak istiyorum. Her ne kadar iç ses bunun zıttını söylesede :). Zaman kaybını min. a indirirken deneyimlerimi buraya aktaracağım, bu günlük olayı sadece "evet arkadaşlar bugün x. gündeyim bunu şunu yaptım şöyle böyle dedim" den ibaret olmamalı. Okuyana da yazana da bir katkısı olmalı. Sonuçta insanlar bunun için vakit harcıyor. Bunun bir karşılığı olmalı.
Son olarak yarın sabah erken kalkıp derslerimi erken halledersem, ödül olarak pazara gidip yeşillik alacağım :D. Yolda da podcast dinleyeceğim. Hadi bakalım


4. Gün
Ne yazık ki ödülü hak edemedim, erken kalkamadım yapacak bir şey yok. Zaman kaybını önlemek adına bugün kahvaltıyı hazırlarken bir yandan da spor öncesi öğünü hazırladım (spor öncesi öğünü yerkende spor sonrası öğünü hazırladım) zamanı geldiğinde de çat çat öğünleri çıkarıp yedim. Gece yatmadan önce de sabah kahvaltımı belirledim (sabah kafa karışıklığı olmaması adına). Mümkün olduğunca gece yatmadan yarın ile ilgili kararlar alıyorum, bazı şeyleri belirliyorum. Cidden faydası oluyor ertesi güne kafa karışıklığı ile başlamıyorum. Bugün her ne kadar zaman kaybını önlemeye çalışsam da pek işe yaramadı gibi. Anlamadığım şekilde zaman çok çabuk geçti. Ha bi ders arasında 1 saat mola verdim onda da annem güzel bir yemek yapmıştı, onu birlikte yedik ardından aklıma takılan bir şarkıyı dinleyip genius a baktım. Bu olay olurken kendimi kaptırıp gittiğimi farkettim anında uygulamaları kapatıp derse geçtim.
Spor sonrası duşumu da düşürdüm gereksiz yere oyalanmıyorum (tabii ki de zamandan tasarruf edeceğim diye temizliği ihmal etmiyorum :D).
Uyandıktan sonra ve gece yatmadan önce vakit kaybediyorum (özellikle geceleyin) bunun önüne geçmem lazım. Yoksa geceleri anca 2 2.30 da uyuyabiliyorum. Kendime yatış saati belirliyorum, Saat 22.00 yatağa giriş, sabah 6.30 alarm ile kalkış. Saat 22 de yatağa girebilmem için gün içindeki görevlerimin hepsini yapmış, bir tane bile görevin kalmaması lazım (1 2 den bir şey olmazda, daha fazla görevin yarına sarkması sıkıntı) bunun içinde gün içinde hepsini takır takır yapmam lazım. Kısacası birbirine zincir gibi bağlı.

5. Gün
Bugün nasıl olduysa anlamadım, sabah gayet rahat uyandım herhalde uykunun 90dk lık bitiş evrelerine denk geldim. Bugün cidden kendimi sıktım ve dersimi çalıştım. Dersimi çalışırken kafamda sürekli tyt de geç kaldığım, şuan deneme çözmem gerekiyor iken çözemediğim aklıma geldi. Stres altında tamamen özkontorlü sağlamak zor oluyor (kendi adıma söylüyorum), gerçekler yüzüme tokat gibi vuruyor. Buda konsantremi bozuyor, gel gör ki çalışmaktan başka çare yok neysa. Bugün ders konusunda bireysel rekorumu kırdım (günlük çalışma saati - günlük soru sayısı). Bugün çabaladığımdan mütevellit gece yatağa girdiğimde o kadar sinir, stres sahibi değildim. Bugün yatağa saat 22.05 de girdim, 1 2 defa yataktan çıkmam gerekti ve aklıma sürekli bir şeyleri başardığımın hayalini kurmakla geçti. Yok efendim yarıyıl tatili bitince şöyle şöyle olacak, yok süreçte x güne gelince forumda günlüğü şöyle paylaşacağım vs vs vs aslında bunun sebebini bi bakıma buldum (doğruluğu tartışılır). Bu hayalini kurduğum şeyler zor şeyler, bi bakıma yapmak için g.t ister. Hayal kurmakda da özgürüz istediğimiz hayali kurabiliriz, bende ne yapıyorum bu zor şeyleri başarmış hayal ediyorum. E böyle olunca ne oluyor kendini o şeyde başarmış hissediyorsun dopamin salgılanıp, kendini kandırıyorsun. Kısacası porno gibi, ulaşamadığın şeylere hayal gücü ile ulaşıp kendini yapmış hissettiriyorsun. Evet belki bunun süreç içerisinde motivasyon olma ihtimali var fakat, her gece böyle hayallerde yüzmenin ve uykuya tercih etmenin hiçbir kimseye bir faydası yok. Aklıma bu tarz düşünceler geldikçe nefes alıp verişimi saydım, olumlu sonuç verdi.

6. Gün
Bu gün sabah erken kalktım fakat nasıl uyandım, nasıl oldu anlamadım. Sanki o zaman dilimi kırpılmış gibiydi, cidden garip bir sabah geçirip uyuya kaldım. Bugün belki 3 4 tane rüya görmüşümdür ama tekinde bir kızın bana aşık olduğunu, sürekli bana sarıldığını, sürekli bana karşı ilgili olup benle ilgilendiğini gördüm. Ve ben o sırada bir şey ile meşguldüm, meşgul olduğum işe odaklanıp onla ilgilenmedikçe onun sevgisinin arttığını gördüm (bu bir rüya olduğundan, kafamdaki düşünceler ile rüya işliyor. Burda da çevreçemi koruduğumdan kadının ilgisi artıyor hahaha). Bu kadar sevmek, sevilmek hoşuma gitmiş olsa gerek, sabah uyandığımda bunun bir rüya olduğunu farketmem ile şok yaşadım.
Sabah açıkçası geç kalkmam ve dün ki meşgaleler ile bugünü planlayamadım, sabah biraz verimsiz geçti. Gün içinde bu "sevgi rüyası" aklıma geldi, ilk defa böyle bir deneyim, duygu yaşadığımdan bende günlük de olsa bir etki bıraktı. Bugün dersimi çalıştım ama pek tatmin olmadım. Bugün yarıyıl tatili için plan yaptım. Normalde 2 haftayı tamamen planlayacaktım fakat 4 5 gün sonrasını göremediğimden daha doğrusu bulanık bir durum olduğundan 3 gün planlamakla yetindim.
Normalde duygularımı yazdığım daha doğrusu düşüncelerimi döktüğüm ufak bir defter vardı. Bunu saklıyorum, aileden birisi görmesin diye. Bugün ders çalışmalarımı kaydettiğim ajandanın son sayfasından başlayarak ders planlarımı yazılı hale getirdim. Artık ders adı altındaki düşünceleri çatır çatır yazacağım, hem bu sefer saklama gibi bir durum da olmayacak. Son olarak mewingde dilimi daha rahat konumlandırabiliyorum. Ah bide gün içinde unutmasam..

7. Gün
Bugün yaklaşık 3 saat im heba oldu, ha ilerleyen günlerde faydasını göreceğim o kesin. Bu durumda heba oldu mu olmadı mı tartışılır. Az önce bir şeye bakmak adına wp ye girdim, arattım ve taa tyt mat la ilgili Nisan ayına ait bir mesajımı gördüm. İçim varya cız etti. Eğer tembellik etmesem, layloylom (böyle mi yazılıyor emin değilim) etmesem şuan burda içim kan ağlamıyor olurdu. Herkesin deneme çözdüğü son tekrarlarını yapıp ayt ye adım attığı bu dönemde benim bu halde olmam bana geceleri zindan ediyor. Ailemin odamda olduğum vakitlerde ders çalışıyor olduğumu zannetmeside ayrı bir konu. Onlar oğlumuz ders çalışıyor derken ben youtube dan tetikleyici, dopamin peşindeydim. Kendim ettim, kendim buldum o ayrı mesele. Ama gerçek şu ki ağlamak hiç bir şey kazandırmıyor, kazandırmadı da. Peki ne yapalım, önümüze bakalım çünkü tek çare bu. İhtimaller dahilinde olsa şu da var, bu sürece sadık kalıp kendi kurallarıma uyar isem bu süreç bittiğinde bir takım şeyler eskisi gibi olmayacak. Belki böyle söyleyince biraz çocuk vari olacak ama cidden böyle. Hiç olmadığı kadar disiplin ve konsantrasyon ile bu süreci sürdürebilirim. Kendime ciddi manada kısıtlama koysam (evet şuanda da kısıtlamalar var ama benim kastettiğim bundan da öte) bazı şeyleri ufak kararlar ile yönetebilir isem çok rahat günlük olarak çift haneli sayılar (böyle söyleyince çok hawli oluyor) da ders çalışabilirim. Sadece uygulamak gerekiyor.
Şuan süreci bozmam için hiç mi hiç bir sebep yok, özellikle tetikleyiciye bakmamaya özen gösteriyorum. Nerelerde olduğunu bildiğimden ona göre hareket ediyorum. Bu sürecin bana sağladığı o enerjiyi tuvalete akıtmakla, kafama sıkmak aynı şey şuan için. Son olarakda şunu ekleyeyim geceleri podcast dinleme alışkanlığına sahibim, bundan zevk alıyorum (özellikle linkini paylaştığım kırmızı hap kanalından). Geceleyin 2 kulaklıkda takılı, gözler kapalı, ortanın biraz üstü bir seste dinlemek of of hele yeni podcast ise.. Gel gör ki bu durum benim uykumu olumsuz etkiliyor artık gün içinde dışarı çıkarsam veya evde tek olduğumda dinleyeceğim. Geceleyin alarmı kurmak ve saate bakmak için telefona "dokunacağım" artık.


Mewing kanalı;
 
Son düzenleme:

PrettyFlacko

Ay Yolcusu
Katılım
6 Kas 2020
Mesajlar
65
Tepki puanı
57
Puanları
21
8. Gün
Evet bugün bu süreçte geçirdiğim ilk verimsiz gündü sabah erken kalkamadım 4.30 saat çalışabildim, kitabımı aksatmadan okuyorum.
Uzaya roket fırlatılırken başta bir enerjiye sahiptir ve onunla ilerler. Belli bir yere geldikten sonra da enerji kesilir, kendi hareketi ile yavaş yavaş ilerler. Bende şuan da o durumdayım, o başlangıç "hadi yapıyoruz" enerjisi bitti artık sadece kendi benliğimle kalakaldım (günlüğü ertesi günden yazıyorum şuan da tam olarak bu durumdayım). Bu ruh hali yüzünden haftalarca aylarca yattım, bundan canım yandı bu sefer bunun olmasına izin vermeyi düşünmüyorum. Dün bahsettiğim ciddi kısıtlamaları koymayı, getirmeyi düşünüyorum.
Listesi ve yapmam gerekenler;
×Sabah uyandığında ayılmak için yatakta uzanayım diye kendini kandırma, ayrılamıyorsun ve saatlerce uyuyorsun.
×Çok bunaldığında, ders arası vereceğin zaman youtube a girme (dün ruhi nin telefon bağımlılığı ile ilgili serisinin 3. bölümü izleyip kalkacakdım, kendimi kaptırdım).
×Mümkün olduğunca işlerini akşamdan halledip yat, sabah kalkınca zor oluyor.
×Geceleri yatağa yorgun bir şekilde gir, yorgun girmediğin zaman acı gerçekler daaan daaan kafana vuruyor, olduğun yerde kıvrım kıvrım kıvranıyorsun.
Resmen içimdeki haza bağımlı / maskulen pretty çatışıyor.

9. Gün
Yine bir sabah erken kalkamama, yine bir verimsiz gün. Ya bu durum beni değiştirecek, ya da ben onu. Sevmeyi beceremeyince becermeyi sevdim gibi bi şey :d

Günlüğü şöyle bir baştan sona okuduğumda sürekli aynı şeyleri tekrarladığımı farkettim. Yapmam gerekenler basit;
Sabah erken kalk --> kuralına uy, dersini çalış
Olayı abartmanın gereksiz yere kasmanın lüzumu yok.

10. Gün
Bugün erken kalktım dersimi çalıştım. Fakat o eski günlerdeki özkontrol benimseyişim azaldı üzücü bir şey, hali hazırda gün ilerliyor iken bunu tekrar geri kazanayım ve süreçle beraber on numara beş yıldız yapayım :d. Son zamanlarda böyle sokakta giderken bi kızla tanışma, muhabbet etme, göz teması kurma, vakit geçirme isteği var içimde (cinsellikle ilgisi yok). Böyle ufak ufak içimde bu duygu yeşeriyor sanki, 2 3 gün öncesine kadar rüyamda gördüğüm olay bunların başlangıcı desem pek de yalan olmaz sanki(?). Açıkçası garibime gitmiyor değil ilk defa böyle bir duygu durumu içerisindeyim neysa, biz derslerimize, sürecimize bakalım. Başkaa ha aklıma geldi ya bazı işleri yarım bırakıyorum o sıkıntı oluyor, işin yarısını başladığım gün, diğer yarısını diğer güne bırakıyorum. Sıkıntı oluyor aga, güne - 1 ile başlıyorum ama çözüm basit;
Sabah erken kalk --> kuralına uy, dersini çalış çat çat
Son olarak da bugün soru çözerken biraz müzik dinleyeyim dedim, nedense soru çözerken zorlandım konsantre sağlayamadım dayanamadım lanet olsun diyip kapadım. Normalde de özellikle ders + müzik kombinasyonunu kurmuyorum artık, uzun zaman oldu bu yapmayalı.

11. Gün
Bu sabah erken uyandım (saat 6 civarı) cidden uykum vardı yatmak istedim, dayandım yatmadım. Kahveyi hazırladım, ayılmak için biraz süre geçsin diye biraz youtube da takılayım dedim. Bu takılma 11.30 da sonlandı. Başta youtube da ne yaptığımı hatırlamıyorum bi xir in yeni şarkısına baktım, sonra AydınLan ı izledim ordan ne hikmetse youtube a geçtim ordan da masterchef videolarını izledim hahahaha. Sonra niye derslerde geriyim, sebebi basit. Bazı sabahlar uyanıp kahve yaptıktan sonra yatağa uzanıp kitap okuyordum (telefondan). Açıkçası uykulu olduğumdan ve uzandığımdan okuduğum kitabın verimi düşüyordu. Sabah uyanıp, kahveyi içtikten sonra öyle bir şey yapmalıyım ki ne kapılıp gideyim, ne de uykulu halim devam etsin. Aslında AydınLan ın 2 videosunu (toplam 20dk civarı sürese) izlesem fena olmaz. Hem videolarının hepsini bitirmiş olurum, hem sabaha w le başlarım tabi 20dk lık süre dolunca hadi şuna da bakayım olmamak kaydıyla..
Evet bugün ayıptır söylemesi b.k gibi geçti, benim aylarıma maal olan durumu yine yaşadım ve yine kaybettim (bu sefer direk salmadım azda olsa çabaladım, spor saati geldiği için de saldım). Kafamda nedense hiç bir zaman şeytanın bacağını kıramayacağıma dair düşünceler var. Ama bunlar sadece birer düşünce, fiil değil. Şeytanın bacağını kırmaktadan kastım da şu; (hem düşünceyi de açığa çıkarmak adına yazıyorum) sabah kalkmışsın yüzünü yıkama, kahve vb aşamları geçmişsin ve önünde 2 yol var ya ders çalışmak ya da telefonla BİRAZ DAHA oyalanmak, orda burda sürtmek. Ben sürecin o ivme kazandıran kısmı bittiğinde hep bu halde oluyorum, e boş kalınca da tetikleyici ordan da malum işler. Eğer ki bu acıyı görmezden gelip çalışırsam (ki bu da şeytanın bacağını kırmak oluyor) taa yarıyıl tatili öncesinde dediğim çift haneli sayıları bulurum. Kaçma artık şu acıdan PrettyFlacko.
Son olarak da bugün youtube da video izlerken, videonun altında reklam gördüm. Ve bu reklamın kapak fotoğrafı bir porno sahnesinin blurlanmış hali :). Adam bildiğin açmış p yi, ss almış, bulanıklaştırmış malum sahneyi, fotoğraf yapmış. İlk başta şaşırmadan edemedim, noluyok hayırdır edasıyla kanalına girdiğimde bir hint kanalı olduğunu ve reklamlı videonun 700k, diğer normal fotoğraflı videoların 30k izlendiğini gördüm. Adam reklam bir işe yarasın diye, cinsel dürtüye oynamış gral hareket.

12. Gün
Tetikleyici kapısından geçiş.

13. Gün
Tetikleyici çukuruna düştüm, saçma sapan şeylerle meşgul oldum.

14. Gün
Sanırım bozacağım. 30 günlük hayal yalan oldu. Ama dersimi çıkardım bu sürecin irade ile olmayacağını olsa bile, bir yerden sıkıntıya sokacağını öğrendim (Facebook da bununla ilgili bir post u gördüm az önce). Olay bakış açısı ile olmalı, derler ya her şey kafada bitiyor aynen öyle. Buna kendimden de örnek vereyim 14 Şubat 2020 den beri ağzıma çikolata, pasta, kek, cips, kola sürmedim. Peki bunu irade ile mi başardım hayır kafamda bitirdim. Dedim ki "bu sana bir şey katılıyor mu hayır, bu kalıcı bir duygu - haz mı hayır max 3 4 sn sürüyor, e sana madem bi faydası yok aksine zararı var neden tüketiyorsun?". Bu yöntemi ders ve pmo konusunda da yapsam 10/10
Gel gelelim bu son 2 3 gün de ne halt yedim; resmen cinsel haz yaşamak için saçma sapan tavırlarda bulundum. Evet bir kaç gün öncesinde süreci bozmanın kafama sıkmakla eş değer olduğunu söylemiştim fakat o zaman kendimi boşta bırakmıyordum ve youtube a gözümün kayması (!) söz konusu değildi. 11 gün boyunca hiç bir kriz yaşamadım, aklıma tek tük düşünceler gelse bile umursanmayacak kadar değersizlerdi. Son günlerde boş kalmam ve tetikleyiciye bakmamla cinsel dürtüler, beyindeki sinirler tekrar harekete geçti. Cinsellik ile ilgili olan kısıma gereksiz yere sinyal bombardımanı yaptım. Yeni sürecimde irade ile değilde, yapmam gerektiği için yapacağım. Nasıl mı, mesela ders konusu; eğer çalışmaz isem güzel bir bölüme yerleşemezsem temmuz ağustos ayları bana zindan gibi gelecek, hayat bana zulüm olacak. Pmo yapmak da aynı şekilde eğer yaparsam, erkekliğimden ödün verip bana bu süreçte lazım olan gerekli enerjiyi, disiplini çöpe atmış olacağım. Olaylara bu açıdan yaklaşabilirsem eminim ki süreç daha iyi geçecekdir. Ders konusunda son söz ise, geri kalman sana omuz yükü olarak geri dönüyor sadece çalışman gerekiyor. Ne yani konularda gerisin diye önündeki 5 ay yan gel osman mı yapacaksın, komik olma.
 
Son düzenleme:

PrettyFlacko

Ay Yolcusu
Katılım
6 Kas 2020
Mesajlar
65
Tepki puanı
57
Puanları
21
Ön Yazı

Şuan 18 Ocak 0.16, dün 17 Ocak Pazar günü 20. Günümde relaps oldum (gece 4 te yattım sabah 7.25 de rüyalanarak uyandım) ne zaman rüyalanacağım diyordum bu güne kısmetmiş. Rüyalanmadan sonra kendimi çok rahatlamış, huzurlu hissettim ama gel gör ki süreci bozdum :d neyse konumuz bu değil. Sürecimin son günlerinde kitap okumayı saldım, otokontrol vardı, istediğim de kumandayı ele alıp kendimi kontrol edebiliyordum fakat bunu kullanmadım. Açık ve net kendimi kasmadım her zamanki gibi "meşhur" tetikleyicilere baktım vs vs. Ama şu bir gerçek ki bu ilk 5 gününü kaydettiğim, ilk haftaları harbi monk geçirdiğim sürecim belki bu zamana kadar yaptığım süreçlerin içerisinden en iyisidir (ramazandaki bozmadığım ilk süreçte baya sağlamdı). Ben bu olaya şöyle bakıyorum, bu 20 günlük sürecim (ilerleyen günlerde yay gibi gevşediğim :D) ben için bir teaser, deneme yanılma oldu. Baktım beni nasıl bir süreç bekliyor, eksiklerim neler, evet bu zorlu sürece gireceğim ama nasıl olacak tarzı sorulara bir ön ayak, ısınma oldu diyebiliriz. Artık bu yaşadıklarıma dayanarak yeni süreci gayet güzel bir şekilde yönetebilirim (bilgim var, neden olmasın). Bu sürecimde de günlük tutacağım fakat bu günlük 30 gün olacak ve telefonun not defterine yazacağım. Duygu ve düşünceleri yazmanın ne kadar güçlü, ne kadar muazzam bir şey olduğunun farkına vardım (bence en efektifi kağıda yazmak). O yüzden bu sürecimi de kayıt altına alacağım. Bu 30 gün boyunca foruma girmeyeceğim, 30 gün tamamlanınca foruma girip günlüğü paylaşacağım zaten sonrasında da rapor vermek için girerim.
Tabi süreci bozunca moral alt üst oldu fakat 1 saat geçmeden hemen kendimi toparladım, bunlara da ilerleyen günlerde değinirim. 5 sayfa kitap okuyup yatacağım, yarın sabah erken kalkmak istiyorum. Beni bu sefer harbi bir süreç bekliyor.

Normal şartlarda 18 Ocak Pazartesi 1. gündü fakat ben bozdum, niye bozdum ilerleyen günlerde bana sıkıntı çıkaracak bir sorun vardı onu hallettim artık aklımda takılı kalan bir düşünce olmayacağını ümit ederek sürecime başlayabilirim. İlerleyen günlerde de bu tarz bir sorunla karşılaşmamak adına youtube da orda burada kendime hakim olmalıyım. Bugüne gelecek olursak sporda performans düşüklüğü bekliyordum, beklediğim kadar bir performans düşüklüğü olmadı, dersime çalıştım, kitabı okumadım. Kendime hakim oldum youtube a oraya buraya girmedim fakat ders saatinde tatmin olamadım (bugün 6.30 saati gördüm yanlış hesaplamadıydam) bunun sebebide ders periyot aralarında çok vakit kaybediyorum. Bu süreyi minimuma indirsem neler yaparım neler.. Ayrıyetten içimi dökme ihtiyacım var bunuda ilerleyen günlerde yapacağım.
Dipnot : şuan saat 0.35 19 ocak Salı, bu akşam 1. Günün raporunu yazacağım.

1. Gün
Sürecim yeni bozulduğundan gerçi cinsel enerjiyi çöp ettiğimden desem daha doğru olur, enerjik davranış halimde çok büyük bir değişiklik var. Önceleri sabah çok rahat kalkarken şimdileri sabah çok yorgun, uykulu oluyorum yatakta da ayılayım diye yatmaya devam edince sonuç hüsran.. Gerçi sporda o kadar performans düşüşü olmadı, normalde performans düşüş olurdu. Bugün kitap okumadım.
Bugün 3 aktara gittim tekinde istediğim şeyi buldum; damla sakızı. Bu konuya 1 yıllık "günlük serüveni" nde ilk kez değiniyorum. Geçen yıl yarıyıl tatilinde iken youtube da mewing ile ilgili bir kaç video görmüştüm. İzleyince pek anlayamamıştım, sonradan baya kavradım. Ha bu 1 yıllık süre içinde sürekli mewing yaptım mı hayır (mewing ile ilgili mükemmel bir kanal linki bırakacağım) ama aklıma geldiğinde yaptım, unuttuğumda da unuttuğumla kaldım :D. Ama nefes nefese kaldığım durumlar haricinde ağzımdan nefes alma alışkanlığını bıraktım. Neyse konu fazla dağıldı, niçin damla sakızı aldım çünkü bu damla sakızı falım sakızlar gibi 3 4 dk sonra yumuşamıyor ve cidden zorluyor. ÇENE KASI için birebir, niye özellikle belirttim çene kası ile mewing ayrı şeyler.
Mewing = Yüzdeki kemik yapısını etkiler ( sonuç görmek için min. 6ay - 1yıl lazım [bu süre uzayıp kısalabilir ama 1 2 haftada da sonuç vermez])
Damla sakızı = Sert yapısı ile çene kası için 10 numara (benim bu yazdıklarımı referans alıp da gaza gelip çene diskini çıkartırsanız sorumluluk bana ait değildir, tamamen size aittir ben sadece kendi deneyimimi paylaşıyorum.)
Bunlara ek olarak şuan kilolu olduğumdan laaps diye köşeli bir yüze sahip değilim ama spor yaptıkça, bu işlere devam ettikçe elbette bende köşeli bir yüze sahip olacağım.

2. Gün
Sabah evde işler vardı, uyku meselesi de sıkıntılı bir durumda olduğundan kötü bir gündü. Bu gün spor öncesi yemek yerken yanında maydanozla dereotu da vardı. Belki yaşamışsınızdır eğer dereotunu ve maydanozu doğramadan birlikte yemeye kalkarsanız sürekli çiğneyip yutamazsınız (çok lanet bir durum). Bugün o hatayı yaptım ve çene kaslarımın ilk defa böyle ağrıdığını hissettim, damla sakızının bu kadar etki edeceğini düşünmemiştim. Güne geç başladığımdan haliyle vaktim de kısıtlı oluyor ve ders arasında da orda burada vakit öldürmelerle gün içindeki potansiyelimi aşağılara çekiyorum böyle oluncada bazı şeyler sürekli erteleniyor. Artık bu durumdan nefret ediyorum, erteleyip o görevi yapmadığımdan hem ilerleyemiyorum hemide ertesi güne tekrar aynı görev geliyor. Böyle olunca da onu yapmaya bir taraflarınız yemiyor. Artık bu huyumdan vazgeçmek istiyorum beni bu hallere getiren, beni böyle kötü bir durumun içinde bırakan bu erteleme huyundan vazgeçmek istiyorum. Yarın kağıda ertelemesem ne olurdu, ertelediğim için ne oldu başlıkları adı altında tablo yapacağım. Evet belki bu işleri bu zamana kadar yapmadığımdan, yapmaya başladığımda ilk başta zor gelecek, gerçi zor da gelmeli kolay olmamalı. Bu zamana kadar kolaya kaçtığım için zaten buradayım.

3. Gün
Bugün güzel bir gündü, kitap okudum çalışmaya saat 13.30 da başlasam da (12.30 da olabilir hatırlamıyorum) 7.51 dk çalıştım (ders aralarını kısa tutup, öz kontrolü sağladım) mutluyum, ama tyt nin bitmesi gerekirken benim yeni yeni başlıyor olmam içimi kemiriyor. Bu süreci çok iyi yönetir isem efsane bir motivasyon + özgüven patlaması yaşarım. Erteledim görevleri teker teker yaptım yarısını da yarın yapmayı düşünüyorum. Dün yazdığım erteleme tablosunu yaptım, bir tane ertelediğim şeyi de ekledim. Yarında odaya baskın yemeyeceğim, ders arasında olduğum bir zaman diğer şeyler de ekleyeceğim.
Artık zaman kaybını minimuma indirmek istiyorum, bi bakıma bugün kısmen de olsa zaman kaybını önledim ve sonucunu gördüm. Burada önemli olan uygulamaktan çok süreklilik, bu zamana kadar hep bundan patladım. İlk günler oh güzel, ilerleyen günlerde; hüü süreç gitti hüü bugün kitap okumadım hüü bugün 1 saat ders çalıştım. Artık bu lanet döngüden kurtulmak istiyorum. Her ne kadar iç ses bunun zıttını söylesede :). Zaman kaybını min. a indirirken deneyimlerimi buraya aktaracağım, bu günlük olayı sadece "evet arkadaşlar bugün x. gündeyim bunu şunu yaptım şöyle böyle dedim" den ibaret olmamalı. Okuyana da yazana da bir katkısı olmalı. Sonuçta insanlar bunun için vakit harcıyor. Bunun bir karşılığı olmalı.
Son olarak yarın sabah erken kalkıp derslerimi erken halledersem, ödül olarak pazara gidip yeşillik alacağım :D. Yolda da podcast dinleyeceğim. Hadi bakalım


4. Gün
Ne yazık ki ödülü hak edemedim, erken kalkamadım yapacak bir şey yok. Zaman kaybını önlemek adına bugün kahvaltıyı hazırlarken bir yandan da spor öncesi öğünü hazırladım (spor öncesi öğünü yerkende spor sonrası öğünü hazırladım) zamanı geldiğinde de çat çat öğünleri çıkarıp yedim. Gece yatmadan önce de sabah kahvaltımı belirledim (sabah kafa karışıklığı olmaması adına). Mümkün olduğunca gece yatmadan yarın ile ilgili kararlar alıyorum, bazı şeyleri belirliyorum. Cidden faydası oluyor ertesi güne kafa karışıklığı ile başlamıyorum. Bugün her ne kadar zaman kaybını önlemeye çalışsam da pek işe yaramadı gibi. Anlamadığım şekilde zaman çok çabuk geçti. Ha bi ders arasında 1 saat mola verdim onda da annem güzel bir yemek yapmıştı, onu birlikte yedik ardından aklıma takılan bir şarkıyı dinleyip genius a baktım. Bu olay olurken kendimi kaptırıp gittiğimi farkettim anında uygulamaları kapatıp derse geçtim.
Spor sonrası duşumu da düşürdüm gereksiz yere oyalanmıyorum (tabii ki de zamandan tasarruf edeceğim diye temizliği ihmal etmiyorum :D).
Uyandıktan sonra ve gece yatmadan önce vakit kaybediyorum (özellikle geceleyin) bunun önüne geçmem lazım. Yoksa geceleri anca 2 2.30 da uyuyabiliyorum. Kendime yatış saati belirliyorum, Saat 22.00 yatağa giriş, sabah 6.30 alarm ile kalkış. Saat 22 de yatağa girebilmem için gün içindeki görevlerimin hepsini yapmış, bir tane bile görevin kalmaması lazım (1 2 den bir şey olmazda, daha fazla görevin yarına sarkması sıkıntı) bunun içinde gün içinde hepsini takır takır yapmam lazım. Kısacası birbirine zincir gibi bağlı.

5. Gün
Bugün nasıl olduysa anlamadım, sabah gayet rahat uyandım herhalde uykunun 90dk lık bitiş evrelerine denk geldim. Bugün cidden kendimi sıktım ve dersimi çalıştım. Dersimi çalışırken kafamda sürekli tyt de geç kaldığım, şuan deneme çözmem gerekiyor iken çözemediğim aklıma geldi. Stres altında tamamen özkontorlü sağlamak zor oluyor (kendi adıma söylüyorum), gerçekler yüzüme tokat gibi vuruyor. Buda konsantremi bozuyor, gel gör ki çalışmaktan başka çare yok neysa. Bugün ders konusunda bireysel rekorumu kırdım (günlük çalışma saati - günlük soru sayısı). Bugün çabaladığımdan mütevellit gece yatağa girdiğimde o kadar sinir, stres sahibi değildim. Bugün yatağa saat 22.05 de girdim, 1 2 defa yataktan çıkmam gerekti ve aklıma sürekli bir şeyleri başardığımın hayalini kurmakla geçti. Yok efendim yarıyıl tatili bitince şöyle şöyle olacak, yok süreçte x güne gelince forumda günlüğü şöyle paylaşacağım vs vs vs aslında bunun sebebini bi bakıma buldum (doğruluğu tartışılır). Bu hayalini kurduğum şeyler zor şeyler, bi bakıma yapmak için g.t ister. Hayal kurmakda da özgürüz istediğimiz hayali kurabiliriz, bende ne yapıyorum bu zor şeyleri başarmış hayal ediyorum. E böyle olunca ne oluyor kendini o şeyde başarmış hissediyorsun dopamin salgılanıp, kendini kandırıyorsun. Kısacası porno gibi, ulaşamadığın şeylere hayal gücü ile ulaşıp kendini yapmış hissettiriyorsun. Evet belki bunun süreç içerisinde motivasyon olma ihtimali var fakat, her gece böyle hayallerde yüzmenin ve uykuya tercih etmenin hiçbir kimseye bir faydası yok. Aklıma bu tarz düşünceler geldikçe nefes alıp verişimi saydım, olumlu sonuç verdi.

6. Gün
Bu gün sabah erken kalktım fakat nasıl uyandım, nasıl oldu anlamadım. Sanki o zaman dilimi kırpılmış gibiydi, cidden garip bir sabah geçirip uyuya kaldım. Bugün belki 3 4 tane rüya görmüşümdür ama tekinde bir kızın bana aşık olduğunu, sürekli bana sarıldığını, sürekli bana karşı ilgili olup benle ilgilendiğini gördüm. Ve ben o sırada bir şey ile meşguldüm, meşgul olduğum işe odaklanıp onla ilgilenmedikçe onun sevgisinin arttığını gördüm (bu bir rüya olduğundan, kafamdaki düşünceler ile rüya işliyor. Burda da çevreçemi koruduğumdan kadının ilgisi artıyor hahaha). Bu kadar sevmek, sevilmek hoşuma gitmiş olsa gerek, sabah uyandığımda bunun bir rüya olduğunu farketmem ile şok yaşadım.
Sabah açıkçası geç kalkmam ve dün ki meşgaleler ile bugünü planlayamadım, sabah biraz verimsiz geçti. Gün içinde bu "sevgi rüyası" aklıma geldi, ilk defa böyle bir deneyim, duygu yaşadığımdan bende günlük de olsa bir etki bıraktı. Bugün dersimi çalıştım ama pek tatmin olmadım. Bugün yarıyıl tatili için plan yaptım. Normalde 2 haftayı tamamen planlayacaktım fakat 4 5 gün sonrasını göremediğimden daha doğrusu bulanık bir durum olduğundan 3 gün planlamakla yetindim.
Normalde duygularımı yazdığım daha doğrusu düşüncelerimi döktüğüm ufak bir defter vardı. Bunu saklıyorum, aileden birisi görmesin diye. Bugün ders çalışmalarımı kaydettiğim ajandanın son sayfasından başlayarak ders planlarımı yazılı hale getirdim. Artık ders adı altındaki düşünceleri çatır çatır yazacağım, hem bu sefer saklama gibi bir durum da olmayacak. Son olarak mewingde dilimi daha rahat konumlandırabiliyorum. Ah bide gün içinde unutmasam..

7. Gün
Bugün yaklaşık 3 saat im heba oldu, ha ilerleyen günlerde faydasını göreceğim o kesin. Bu durumda heba oldu mu olmadı mı tartışılır. Az önce bir şeye bakmak adına wp ye girdim, arattım ve taa tyt mat la ilgili Nisan ayına ait bir mesajımı gördüm. İçim varya cız etti. Eğer tembellik etmesem, layloylom (böyle mi yazılıyor emin değilim) etmesem şuan burda içim kan ağlamıyor olurdu. Herkesin deneme çözdüğü son tekrarlarını yapıp ayt ye adım attığı bu dönemde benim bu halde olmam bana geceleri zindan ediyor. Ailemin odamda olduğum vakitlerde ders çalışıyor olduğumu zannetmeside ayrı bir konu. Onlar oğlumuz ders çalışıyor derken ben youtube dan tetikleyici, dopamin peşindeydim. Kendim ettim, kendim buldum o ayrı mesele. Ama gerçek şu ki ağlamak hiç bir şey kazandırmıyor, kazandırmadı da. Peki ne yapalım, önümüze bakalım çünkü tek çare bu. İhtimaller dahilinde olsa şu da var, bu sürece sadık kalıp kendi kurallarıma uyar isem bu süreç bittiğinde bir takım şeyler eskisi gibi olmayacak. Belki böyle söyleyince biraz çocuk vari olacak ama cidden böyle. Hiç olmadığı kadar disiplin ve konsantrasyon ile bu süreci sürdürebilirim. Kendime ciddi manada kısıtlama koysam (evet şuanda da kısıtlamalar var ama benim kastettiğim bundan da öte) bazı şeyleri ufak kararlar ile yönetebilir isem çok rahat günlük olarak çift haneli sayılar (böyle söyleyince çok hawli oluyor) da ders çalışabilirim. Sadece uygulamak gerekiyor.
Şuan süreci bozmam için hiç mi hiç bir sebep yok, özellikle tetikleyiciye bakmamaya özen gösteriyorum. Nerelerde olduğunu bildiğimden ona göre hareket ediyorum. Bu sürecin bana sağladığı o enerjiyi tuvalete akıtmakla, kafama sıkmak aynı şey şuan için. Son olarakda şunu ekleyeyim geceleri podcast dinleme alışkanlığına sahibim, bundan zevk alıyorum (özellikle linkini paylaştığım kırmızı hap kanalından). Geceleyin 2 kulaklıkda takılı, gözler kapalı, ortanın biraz üstü bir seste dinlemek of of hele yeni podcast ise.. Gel gör ki bu durum benim uykumu olumsuz etkiliyor artık gün içinde dışarı çıkarsam veya evde tek olduğumda dinleyeceğim. Geceleyin alarmı kurmak ve saate bakmak için telefona "dokunacağım" artık.
8. Gün
Evet bugün bu süreçte geçirdiğim ilk verimsiz gündü sabah erken kalkamadım 4.30 saat çalışabildim, kitabımı aksatmadan okuyorum.
Uzaya roket fırlatılırken başta bir enerjiye sahiptir ve onunla ilerler. Belli bir yere geldikten sonra da enerji kesilir, kendi hareketi ile yavaş yavaş ilerler. Bende şuan da o durumdayım, o başlangıç "hadi yapıyoruz" enerjisi bitti artık sadece kendi benliğimle kalakaldım (günlüğü ertesi günden yazıyorum şuan da tam olarak bu durumdayım). Bu ruh hali yüzünden haftalarca aylarca yattım, bundan canım yandı bu sefer bunun olmasına izin vermeyi düşünmüyorum. Dün bahsettiğim ciddi kısıtlamaları koymayı, getirmeyi düşünüyorum.
Listesi ve yapmam gerekenler;
×Sabah uyandığında ayılmak için yatakta uzanayım diye kendini kandırma, ayrılamıyorsun ve saatlerce uyuyorsun.
×Çok bunaldığında, ders arası vereceğin zaman youtube a girme (dün ruhi nin telefon bağımlılığı ile ilgili serisinin 3. bölümü izleyip kalkacakdım, kendimi kaptırdım).
×Mümkün olduğunca işlerini akşamdan halledip yat, sabah kalkınca zor oluyor.
×Geceleri yatağa yorgun bir şekilde gir, yorgun girmediğin zaman acı gerçekler daaan daaan kafana vuruyor, olduğun yerde kıvrım kıvrım kıvranıyorsun.
Resmen içimdeki haza bağımlı / maskulen pretty çatışıyor.

9. Gün
Yine bir sabah erken kalkamama, yine bir verimsiz gün. Ya bu durum beni değiştirecek, ya da ben onu. Sevmeyi beceremeyince becermeyi sevdim gibi bi şey :d

Günlüğü şöyle bir baştan sona okuduğumda sürekli aynı şeyleri tekrarladığımı farkettim. Yapmam gerekenler basit;
Sabah erken kalk --> kuralına uy, dersini çalış
Olayı abartmanın gereksiz yere kasmanın lüzumu yok.

10. Gün
Bugün erken kalktım dersimi çalıştım. Fakat o eski günlerdeki özkontrol benimseyişim azaldı üzücü bir şey, hali hazırda gün ilerliyor iken bunu tekrar geri kazanayım ve süreçle beraber on numara beş yıldız yapayım :d. Son zamanlarda böyle sokakta giderken bi kızla tanışma, muhabbet etme, göz teması kurma, vakit geçirme isteği var içimde (cinsellikle ilgisi yok). Böyle ufak ufak içimde bu duygu yeşeriyor sanki, 2 3 gün öncesine kadar rüyamda gördüğüm olay bunların başlangıcı desem pek de yalan olmaz sanki(?). Açıkçası garibime gitmiyor değil ilk defa böyle bir duygu durumu içerisindeyim neysa, biz derslerimize, sürecimize bakalım. Başkaa ha aklıma geldi ya bazı işleri yarım bırakıyorum o sıkıntı oluyor, işin yarısını başladığım gün, diğer yarısını diğer güne bırakıyorum. Sıkıntı oluyor aga, güne - 1 ile başlıyorum ama çözüm basit;
Sabah erken kalk --> kuralına uy, dersini çalış çat çat
Son olarak da bugün soru çözerken biraz müzik dinleyeyim dedim, nedense soru çözerken zorlandım konsantre sağlayamadım dayanamadım lanet olsun diyip kapadım. Normalde de özellikle ders + müzik kombinasyonunu kurmuyorum artık, uzun zaman oldu bu yapmayalı.

11. Gün
Bu sabah erken uyandım (saat 6 civarı) cidden uykum vardı yatmak istedim, dayandım yatmadım. Kahveyi hazırladım, ayılmak için biraz süre geçsin diye biraz youtube da takılayım dedim. Bu takılma 11.30 da sonlandı. Başta youtube da ne yaptığımı hatırlamıyorum bi xir in yeni şarkısına baktım, sonra AydınLan ı izledim ordan ne hikmetse youtube a geçtim ordan da masterchef videolarını izledim hahahaha. Sonra niye derslerde geriyim, sebebi basit. Bazı sabahlar uyanıp kahve yaptıktan sonra yatağa uzanıp kitap okuyordum (telefondan). Açıkçası uykulu olduğumdan ve uzandığımdan okuduğum kitabın verimi düşüyordu. Sabah uyanıp, kahveyi içtikten sonra öyle bir şey yapmalıyım ki ne kapılıp gideyim, ne de uykulu halim devam etsin. Aslında AydınLan ın 2 videosunu (toplam 20dk civarı sürese) izlesem fena olmaz. Hem videolarının hepsini bitirmiş olurum, hem sabaha w le başlarım tabi 20dk lık süre dolunca hadi şuna da bakayım olmamak kaydıyla..
Evet bugün ayıptır söylemesi b.k gibi geçti, benim aylarıma maal olan durumu yine yaşadım ve yine kaybettim (bu sefer direk salmadım azda olsa çabaladım, spor saati geldiği için de saldım). Kafamda nedense hiç bir zaman şeytanın bacağını kıramayacağıma dair düşünceler var. Ama bunlar sadece birer düşünce, fiil değil. Şeytanın bacağını kırmaktadan kastım da şu; (hem düşünceyi de açığa çıkarmak adına yazıyorum) sabah kalkmışsın yüzünü yıkama, kahve vb aşamları geçmişsin ve önünde 2 yol var ya ders çalışmak ya da telefonla BİRAZ DAHA oyalanmak, orda burda sürtmek. Ben sürecin o ivme kazandıran kısmı bittiğinde hep bu halde oluyorum, e boş kalınca da tetikleyici ordan da malum işler. Eğer ki bu acıyı görmezden gelip çalışırsam (ki bu da şeytanın bacağını kırmak oluyor) taa yarıyıl tatili öncesinde dediğim çift haneli sayıları bulurum. Kaçma artık şu acıdan PrettyFlacko.
Son olarak da bugün youtube da video izlerken, videonun altında reklam gördüm. Ve bu reklamın kapak fotoğrafı bir porno sahnesinin blurlanmış hali :). Adam bildiğin açmış p yi, ss almış, bulanıklaştırmış malum sahneyi, fotoğraf yapmış. İlk başta şaşırmadan edemedim, noluyok hayırdır edasıyla kanalına girdiğimde bir hint kanalı olduğunu ve reklamlı videonun 700k, diğer normal fotoğraflı videoların 30k izlendiğini gördüm. Adam reklam bir işe yarasın diye, cinsel dürtüye oynamış gral hareket.

12. Gün
Tetikleyici kapısından geçiş.

13. Gün
Tetikleyici çukuruna düştüm, saçma sapan şeylerle meşgul oldum.

14. Gün
Sanırım bozacağım. 30 günlük hayal yalan oldu. Ama dersimi çıkardım bu sürecin irade ile olmayacağını olsa bile, bir yerden sıkıntıya sokacağını öğrendim (Facebook da bununla ilgili bir post u gördüm az önce). Olay bakış açısı ile olmalı, derler ya her şey kafada bitiyor aynen öyle. Buna kendimden de örnek vereyim 14 Şubat 2020 den beri ağzıma çikolata, pasta, kek, cips, kola sürmedim. Peki bunu irade ile mi başardım hayır kafamda bitirdim. Dedim ki "bu sana bir şey katılıyor mu hayır, bu kalıcı bir duygu - haz mı hayır max 3 4 sn sürüyor, e sana madem bi faydası yok aksine zararı var neden tüketiyorsun?". Bu yöntemi ders ve pmo konusunda da yapsam 10/10
Gel gelelim bu son 2 3 gün de ne halt yedim; resmen cinsel haz yaşamak için saçma sapan tavırlarda bulundum. Evet bir kaç gün öncesinde süreci bozmanın kafama sıkmakla eş değer olduğunu söylemiştim fakat o zaman kendimi boşta bırakmıyordum ve youtube a gözümün kayması (!) söz konusu değildi. 11 gün boyunca hiç bir kriz yaşamadım, aklıma tek tük düşünceler gelse bile umursanmayacak kadar değersizlerdi. Son günlerde boş kalmam ve tetikleyiciye bakmamla cinsel dürtüler, beyindeki sinirler tekrar harekete geçti. Cinsellik ile ilgili olan kısıma gereksiz yere sinyal bombardımanı yaptım. Yeni sürecimde irade ile değilde, yapmam gerektiği için yapacağım. Nasıl mı, mesela ders konusu; eğer çalışmaz isem güzel bir bölüme yerleşemezsem temmuz ağustos ayları bana zindan gibi gelecek, hayat bana zulüm olacak. Pmo yapmak da aynı şekilde eğer yaparsam, erkekliğimden ödün verip bana bu süreçte lazım olan gerekli enerjiyi, disiplini çöpe atmış olacağım. Olaylara bu açıdan yaklaşabilirsem eminim ki süreç daha iyi geçecekdir. Ders konusunda son söz ise, geri kalman sana omuz yükü olarak geri dönüyor sadece çalışman gerekiyor. Ne yani konularda gerisin diye önündeki 5 ay yan gel osman yapacaksın, komik olma.

14 günüm bu şekilde geçti, gitti. Gönül isterdi ki foruma 30. Günde geleyim ama yapacak bir şey yok, sağlık olsun. Artık önümüzdeki maçlara bakacağız ?

Girmeyeli forum baya değişmiş :), özellikle gece modu gelmesi çok iyi olmuş. Yapanların ellerine sağlık.
 

isxo

Jüpiter Yolcusu
Katılım
30 Ara 2020
Mesajlar
148
Tepki puanı
226
Puanları
64
Arkadaşlar Neo Skolanın eğitimi mevcut. Fiyatı da uygun heralde. Ben şimdi yoğunum ama ileride bu eğitimleri alacağım. Tavsiye ederim. Keşfe çıkınız. Alan bitiren olursa bana da yazsın görüşlerini.
Güzel birseye benziyor ama fiyatı bana pek uygun gelmedi.
 

PrettyFlacko

Ay Yolcusu
Katılım
6 Kas 2020
Mesajlar
65
Tepki puanı
57
Puanları
21
Önsöz
Önceden de bahsettiğim gibi, doğru bir bakış açısı ile, kafada bitirerek yapay şekeri bir anda bıraktım. Bu bırakma sürecinde zorlanmadım, aksine bana çocuk oyuncağı gibi geldi. Peki bu "doğru bakış açısı" nedir benim için, nasıl farkına vardım ? Olaylar benim için nofapla tanışmamdan önceye dayanır. Önceleri mast. sonrası pişmanlık yaşadığımda tövbe eder ve kendime yemin ederdim; 1 ay boyunca p ve m yok diye. Hiç sözümü bozmadım, hepsini yerine getirdim. Ha 1 ay bittiği gibi direk pmo yapardım o ayrı :d. Neyse böyle yapa yapa gel zaman git zaman şekerin de aslında bir anlık haz olduğunu, max 3 4 sn sürdüğünü farkettim. İlerleyen günlerde de nofapla tanışmama vesile olan meşhur pmo ile ilgili olan tedx konuşmasını gördüm (ilk defa youtube algoritması bir işe yaradı). Gel gelelim konumuza; bu doğru bakış açısını pmo da uygulamaya. Pmo yu şekere benzetsem - benzetsek aslında hiçte haksız olmam. Pmo da aynı şeker gibi anlık haz veren, sadece yapıldığı zaman zevk veren, düşüncelerinle o anı düşünmeye çalıştığında asla ulaşmadığın (çok önemli bir husus) saçma bir durum. Sana max. 3 - 4 dk zevk sağlıyor ardından bu kendini "tatmin etme" bitince bu hissiyatı yaşaman için tekrar bu yapman lazım. Aynı şeker gibi. Düşüncelerinle, düşünce gücünle o orgazma ulaşamazsın. Ve en önemlisi, bu orgazm için hiç bir uğraş, çaba içinde olmuyorsun. Kendi kendine evinde yapıyorsun. Hani derler ya, bir şey ücretsizse ürün sensindir diye aynen öyle. İnternet pornosuna ilkokul a giden bir çocuk bile çok rahat ulaşabilir bunda şüphe yok, e bu kadar kolay ulaşılabilirliğin bir bedeli olmalı. Bu bedeli pmoya bağımlı olarak, malum sitelere stream sağlayarak, potansiyelini ortaya koyamayarak, en kötüsü de bu anlık hazza bağımlı olarak bu sitelerin bir kölesi olarak ödüyorsun. Kısaca ürün sensin. Son olarak da şunu söylemeliyim ki bu zamana kadar kaç defa pmo yaptık, kaç defa boşaldık, kaç defa malum görüntülere saatlerce baktık. Peki ne kazandık?
Bu süreç bir önceki süreç gibi 30 gün sürecek, 30 gün bittiğinde forumda paylaşacağım (bu süre zarfında foruma girmek yok). Tabikide 30 gün bittiğinde pmo yapmayacağım. Sürecin kuralları belli, gereksiz zaman kaybını kesip max gelişim sağlamak. Bunun içinde kendime hazırladığım yol haritaları bana yardımcı olacak. Bir diğer önemli husus ise ertelemek. Bana bir şey katacak, yapmam gereken şeyleri sürekli erteliyorum. Bu zamanımı gereksiz şeylerde harcıyorum. Bununda önüne geçersem mükemmel olacak.
-Şuan 17 şubat 08.43, sürecin 15. günü (sürecin başladığı günden beri sürekli bu önsözü yazmayı erteliyordum, sonunda yazdım) -
 

PrettyFlacko

Ay Yolcusu
Katılım
6 Kas 2020
Mesajlar
65
Tepki puanı
57
Puanları
21
Önsöz
Önceden de bahsettiğim gibi, doğru bir bakış açısı ile, kafada bitirerek yapay şekeri bir anda bıraktım. Bu bırakma sürecinde zorlanmadım, aksine bana çocuk oyuncağı gibi geldi. Peki bu "doğru bakış açısı" nedir benim için, nasıl farkına vardım ? Olaylar benim için nofapla tanışmamdan önceye dayanır. Önceleri mast. sonrası pişmanlık yaşadığımda tövbe eder ve kendime yemin ederdim; 1 ay boyunca p ve m yok diye. Hiç sözümü bozmadım, hepsini yerine getirdim. Ha 1 ay bittiği gibi direk pmo yapardım o ayrı :d. Neyse böyle yapa yapa gel zaman git zaman şekerin de aslında bir anlık haz olduğunu, max 3 4 sn sürdüğünü farkettim. İlerleyen günlerde de nofapla tanışmama vesile olan meşhur pmo ile ilgili olan tedx konuşmasını gördüm (ilk defa youtube algoritması bir işe yaradı). Gel gelelim konumuza; bu doğru bakış açısını pmo da uygulamaya. Pmo yu şekere benzetsem - benzetsek aslında hiçte haksız olmam. Pmo da aynı şeker gibi anlık haz veren, sadece yapıldığı zaman zevk veren, düşüncelerinle o anı düşünmeye çalıştığında asla ulaşmadığın (çok önemli bir husus) saçma bir durum. Sana max. 3 - 4 dk zevk sağlıyor ardından bu kendini "tatmin etme" bitince bu hissiyatı yaşaman için tekrar bu yapman lazım. Aynı şeker gibi. Düşüncelerinle, düşünce gücünle o orgazma ulaşamazsın. Ve en önemlisi, bu orgazm için hiç bir uğraş, çaba içinde olmuyorsun. Kendi kendine evinde yapıyorsun. Hani derler ya, bir şey ücretsizse ürün sensindir diye aynen öyle. İnternet pornosuna ilkokul a giden bir çocuk bile çok rahat ulaşabilir bunda şüphe yok, e bu kadar kolay ulaşılabilirliğin bir bedeli olmalı. Bu bedeli pmoya bağımlı olarak, malum sitelere stream sağlayarak, potansiyelini ortaya koyamayarak, en kötüsü de bu anlık hazza bağımlı olarak bu sitelerin bir kölesi olarak ödüyorsun. Kısaca ürün sensin. Son olarak da şunu söylemeliyim ki bu zamana kadar kaç defa pmo yaptık, kaç defa boşaldık, kaç defa malum görüntülere saatlerce baktık. Peki ne kazandık?
Bu süreç bir önceki süreç gibi 30 gün sürecek, 30 gün bittiğinde forumda paylaşacağım (bu süre zarfında foruma girmek yok). Tabikide 30 gün bittiğinde pmo yapmayacağım. Sürecin kuralları belli, gereksiz zaman kaybını kesip max gelişim sağlamak. Bunun içinde kendime hazırladığım yol haritaları bana yardımcı olacak. Bir diğer önemli husus ise ertelemek. Bana bir şey katacak, yapmam gereken şeyleri sürekli erteliyorum. Bu zamanımı gereksiz şeylerde harcıyorum. Bununda önüne geçersem mükemmel olacak.
-Şuan 17 şubat 08.43, sürecin 15. günü (sürecin başladığı günden beri sürekli bu önsözü yazmayı erteliyordum, sonunda yazdım) -
1. Gün
Bugün hava güzeldi, bisiklet sürmek için çıktım. Süreç yeni bozulduğunda mütevellit bisiklet sürerken performans kaybı yaşadım. İstediğim gibi basamadım, bacaklarım çabuk yoruldu.
Ve geç kalktım.


2. Gün
Yine bir geç yatış geç kalkış. Aslında yatağa girme saatim iyiydi fakat uykum dağıldı biraz podcast takılayım dedim ve bunun sonucunda sabah geç kalktım.
Nedense şu 2 günde kendimi monk moda veremiyorum, yok müzik dinlemeler yok youtube takılmacaları, yok derse geçmeden gereksiz vakit harcamalar.. Geç bunları aga. Şuan 3 şubat 2.30, daha önsözü yazmadım, önsözü yazarken monk moda değineceğim bunun da bana olumlu yönde dönüt olacağını düşünüyorum. Niye bu sefer monk moda ciddi manada sadık kalamıyorum anlayamadım. Önceki süreçte daha yarıyıl tatili olmamıştı, monk mod felsefesini iyice beynime yedirtmiştim ama bu sefer bundan eser yok. Tahminimce süreç ilerledikçe ve planladığım 10 11 saat ders çalışmalarına çıkamadığımdan, ilerlemem gerekirken gerilemem beni bu süreçten uzaklaştırdı/ özgüvenimi kırdı.


3. Gün
Bir önceki gün yazdıklarım daha da şiddetlendi, içimde hiç bir şey yapma isteği yok, o monk modun felsefesi bakış açısı namına bir şey yok. Kendimi b.k gibi hissediyorum. Sürünüyorum.


4. Gün
Bir b.k gibi bir gün daha o eski günlerimi özlüyorum, o eski biraz daha rahat olduğum günler (önceki sürecin ilk günleri). Önceki günlerde de belirttiğim gibi, tahminimce kendime koyduğum hedefleri başarmayıp, gerçekleştiremeyince beyin başlarım böyle işe diyip saldı herhalde. Açıkçası çok kötü hissediyorum. Niye böyle oluyor en ufak bir fikrim yok. İmkanım var, elimde güzel taktikler var, bunları düşünüp tasarlayan potansiyelim de var ama nedense icraata dökmek zor ve kasvetli. Birazdan yarıyıl tatilinde ders konusunda düşüş yaşadığım günü analiz edip ders çıkarmayı düşünüyorum (normalde foruma girme yasağım var, bu günlük bitene kadar girmeyeceğim. Foruma bir önceki günlüğü kopyalamak için girdim).
Analiz yaptım, hatamın farkına vardım; süreç içerisinde motivasyon ve enerji bittince far görmüş tavşan gibi kalakalıyorum, sürecin devamını doğru bakış açısı ile sürdürmem gerekiyor. Tüm sorun bu. Tabi enerjide bittiğinden ve bulunduğum konum kötü bir konum olduğundan dayanak bulamıyorum, okyanus dalgaları gibi bir oraya bir buraya çarpıyorum (benden daha kötü durumda olan insanlarda var, her şey bir kenara cidden yatıp kalkıp şükretmemiz gerek).

5. Gün
Dersimi çalıştım, kitabımı okudum.


6. Gün
Bugün 10 dk mı ne soruları kontrol edip bir önceki günden kalan yarım işi hallettim. Sonra bi daha ders çalışmadım. Nedense kendimi saldım. Anlayamıyorum, cidden anlayamıyorum. Hayır yani ders çalışmadığım için kafayı yiyen ben, bir şey yapmadan bir günü heba etti. İşte bu ters durumları kafam almıyor. Gerçi şöyle bir durum var; nerden saldıracağımı bilemeyince kafa karışıklığına giriyorum, o kadar seçenek var ki nereye gideceğini bilemiyorsun (tabi ki de tek sebep bu değil). Allah sonumu hayır etsin. Açıkçası tek tük aile içi problemden bugün rahat değildim, buna karşı bir sağlam duygu durumu geliştirmeliyim.
Aslında ders açısından olması gerektiğinden bir çok eksiğim var. Meslek araştırması yapmıyorum, ösym başvurusunu düşünüyorum ama pek önemsemiyorum. Sanki o yaşama isteği ölmüş gibi. Hedefim, hayalim yok, kendimi keşfedemedim. Ne istiyorum en ufak bir fikrim bile yok.
Bence bunlar neden ders konusunda bu zamana kadar başarısız olduğumun bir kanıtı olabilir.


7. Gün
Bugün sabah iyi hoş kalktım fakat anlamadığım garip bir şekilde yataktan çıkamadım, bu süreçteki ilk cinsel rüyayı gördüm (beyin temizleniyor, stonk). Gün içinde de ders çalışabilirdim nedense çalışmadım bunu da anlayamadım. Yarıyıl tatiline ara tatilin eklendiğini unutmuşum, bugün onu hatırladım ?‍♂️. Önümde 6 gün var bu 6 günü tecrübelerimi kullanarak değerlendireceğim. Yarında damla sakızı almaya gitcem. Oly be


8. Gün
Bu sabah çok garip bir şekilde uyudum - uyumaya çalıştım - uyandım açıkçası ne yaşadağımı anlayamadım garip bir sabahtı.


9. Gün
Memnuniyetsizlik yaşıyorum. Elimde hayvan gibi imkan var (yalan yok, pratik zekamı kaç kere kullandım ve güzel sonuçlar elde ettim), bu imkanları mükemmel bir şekilde dizayn etme yetisine de sahibim. Fakat bu potansiyelimi kullanmayışımı, günlerimin ÇÖP olmasından hiç memnun değilim. Memnuniyetsizliğin dibini yaşıyorum. Hayattan zerre zevk alamıyorum, eskisi gibi mutlu değilim. İçim kan ağlıyor. Ve sürekli bu şekilde yakırışlardan sonra da bir b.k yapamıyorum, buna sürekli şahit oldunuz. Sabah uyanıyorum ve yataktan çıkmak istemiyorum, biraz daha uzanmak, ayılmak (!) istiyorum.
Resmen memnuniyetsizliğimi videolarla, telefonda boş boş takılarak, örtbas ediyorum. Bulunduğum durumdan haz almayışımı kendime yedirmeyip sağa sola saldırıyorum. Bu gerçekle yüzleşemeyip, üstü örtülü yalanlarla yaşıyorum. Artık son raddeye geldiğini hissediyorum, cidden artık bıktım, hayattan soğudum resmen. Evet farkındayım çalışıp adam akıllı bir bölümde okumaz isem gelecekte hayatım berbat olacak ve her geçmişe dönüp baktığımda, kafamı taşlara duvarlara vuracağım. Durumun böyle olmasına rağmen hiç bir şey yapmıyorum. Sol kulağımdan giriyor, sağ kulağımdan çıkıp. Bu duruma anlam veremiyorum, olayın kilit yeri burası işte. Farkındalık var ama icraat yok. Artık bu s..ko durumdan çıkmak istiyorum ya, nalet ettim anlık hazın o güzel cazebeliğine (!) .
Şuanda 11 şubat 0.26 perşembe birazdan yarım kalan bi işim var onu halledip kafamda kurduğum 3 adet (belki 2 de olabilir) yol haritasını çıkaracağım. Bu yol haritaları tam monk modluk, gereksiz sosyalliği + gereksiz zaman kaybını tamamen kökünden kesip atacak türden. Bu hazırlayacağım programları uyguladığım taktirde kişiliğimde, özbenliğimde, özgüvenimde hiç olmadığı kadar bir değişim görmek mümkün - söz konusu. Ama bu kadar getirisi olduğu kadar da götürüsü de olacak onda hem fikiriz. Nasıl mı mesela bugün <1 saat çalıştım, bir anda 8 9 saatlere zıplayınca vücut diyecek ki; "şşt oğlum hayırdır, ne güzel her gün dopamin akışı vardı noldu bi anda kestin". Ve bundan 2 3 gün sonra çalışmama isteği, içgüdüsel olarak konfor alanında kalma isteği baş gösterecek. Böyle bir durumda da defalarca yaptığım hatayı tekrarlamayıp, son gaz çalışmaya devam etmem gerekecek.


10. Gün
Diğer günlere nazaran erken kalktım, bugün sipariş ettiğim kitapları almaya gittim. Bunlara başlamak için sabırsızlanıyorum. Bunlara ek olarak da normalde yapmak istediğim fakat yakalanma olasılığımın olduğu red pill le ilgili izlediğim, dinlediğim şeyleri not alma düşüncemi gerçekleştirdim. Artık önemli detayları kayıt altına alacağım, sadece dinlemekle kalmayacağım.


11. Gün
Bugün dışarda işlerim vardı, evde tek tük yapmasam olur dediğim şeyleri yaptım. O yüzden derse az vakit ayırdım, gerçi spor sonrası çalışabilirdim ama çalışmadım. Bide ben zamanında 22.00 - 6.30 uyku dediğimden saat 22.00 a bir şartlanma oluştu. Saat 22 oldu mu "ohoo bu saatten sonra ders olmaz" kafasına giriyorum. Bunu aşmalayım ta ki o planlarımdaki günleri uygulayana kadar. O zaman vücut yorulacak ve yatağa erken gideceğimdir (bu da yine 22.00 - 22.30 arası olur).
2 gündür ard arda 4 - 4.30 saat uyuduğumdan sporda performans düşüklüğü yaşadım, antrenmanı olmasından biraz daha kısa kestim. Devam etsem yeteri kadar gücüm olmadığında ne zevk alacağım ne de verim.


12. Gün
Yaklaşık 9.30 saat uyudum bugün. Eğer tekrar 4 5 saat uyumaya çalışsam gün rezil olacak, kas ağrıları rahatsız edecekti. Bugün dersimi çalıştım, kitabımı okudum (4 5 gün salmıştım, tekrardan devammm). Son zamanlarda bi uk drill şarkısına sardım. Her ne kadar sözleri pek iç açıcı olmasa da, nedense dinlemek hoşuma gidiyor arada açıp dinliyorum. Normal şartlarda müzik dinlemem gerekir, bugün de diğer günlere nazaran oldukça az dinledim. İlerleyen günlerde de hiç dinlemem olur biter. Bahsettiğim planları henüz yürürlüğe koymadım, daha doğrusu kendimi ona göre adapte edemedim/ etmedim. İlla ki sabah 6 7 gibi kalkmam gerekiyormuş diyor, içimdeki malum ses. Sabah erken kalkarsan daha iyi olurmuş muş :d. Alakası yok. Bir şey olması için illa şu şu olması gerekmez, mükemmeliyetçiliğin lüzumu yok pretty zaten bu durumdan da canın yandı. Bunu biliyorsun.


12. Gün
Beyaz yalanlara kandım..


13. Gün
Bugün günlerden 15 şubat pazartesi. Bu hafta spora ara vereceğim. Ne zamandır off haftası vermedim, yavaştan da antrenman verimi düşmeye başladı. Haftaya bomba bir şekilde başlamayı düşünüyorum. Bugün ders konusunda farkındalık kazandım, bu ders sürecinde olumsuza, geçmişe ve henüz gerçekleşmemiş olayalara takılı kalıyorum. Odağım bunlardan ibaret. Halbuki odağımın şuan ki zamana ve olumlu şeylere çevrili olması gerekir. Bu şekilde bir benimseyiş, düşünce tarzı edindiğimden olsa gerek ders konusunda başarısız - isteksizim. Bunları düşünmekten ders motivasyonu ölüyor.


14. Gün
Bu 10 - 18. Günlerden geçerken sanki eski savaş alanında yürüyormuş gibi hissediyorum. Böyle her tarafta mayın, bomba izi (her çukur bir relaps). Biraz daha açayım; mesela 13. gününde relaps olduğum bir günü yerde patlayıp, orda bir çukur açmış gibi düşünüyorum. E tabi en çok relaps i bu 10 - 18. Günlerde yaşadığım için de savaş alanı - bir sürü çukur, hasar-. Bugün yürüyüşe çıktım. Akşamında da kırgınlık, yorgunluk vardı. Herhalde yürüyüşte kafam üşüdü, ondan olsa gerek.


15. Gün
Nezle oldum, üstümde kırıklık halsizlik var. Başım da ağrıyor ve ders konusunda bir takım farkındalıklar edindim


16. Gün
Bugün halsizlik devam ediyordu, başım ağrıyordu. Dersimde verim kaybı olacağından saldım ve fight club izledim. İyi geldi. Bir takım trickler yakaladım (bu 2. izleyişimdi, ilkinde pek bir şey anlamamıştım). Ve bomba haber! Süreci bozdum. Aklıma takılan bir takım düşüncelerin peşinden gittim. Ordan oraya, ordan oraya. Ve önceki günlerdeki dediğim planlarımı da uygulamadım daha, %10 teori %90 pratik denkleminde teoride kaldım. Diyeceğim daha çok şey vardı ama erteleme hastalığım yüzünden buraya yazamadım (unuttum). Bi bakıma sürecin bozulma sebebi de erteleme huyum.
 

PrettyFlacko

Ay Yolcusu
Katılım
6 Kas 2020
Mesajlar
65
Tepki puanı
57
Puanları
21
1. Gün
Bir önceki sürecimde bir uk drill grubuna sarmıştım. Youtube dan album / şarkı reaction larını izliyordum. Bazen de şarkılarını açıp geniusa bakarak kendimce çeviri yapıyordum. Ardından ekşisözlük de kavram aratıp insanlar hakkında ne demiş diye zaman öldürüyordum. Gereksiz magazin araştırması ile zaman kaybettim. Artık magazin kasmanın bir manası yok. Krizler geliyor, sürecimi bozduğum zaman ki p lar aklıma gelip duruyor.


2. Gün - Relaps
Kolay kolay ilk 5 gün içinde relaps olmazdım. Hatta ilk 1 hafta ne kriz olurdu ne da başka bir şey. Aklıma cinsel düşünceler gelse bile fazla önemsemezdim, kendi kendine yok olurdu. Peki bugün niye bozdum baya şiddetli ve ağır bir kriz geldi. 2 gün önceki porno görüntüleri aklıma geldi, aklıma takıldı. Hiç bu kadar kısa sürede böyle bir kriz yememiştim. Kendime dün gece söz verdim. Artık bu hayattan - bulunduğum konumdan kendimi kurtarıp, kendimi değiştireceğime. Evet belki bugün krize yenildim. Fakat sözüme sadık kalacağım, yarın yeni bir sayfaya merhabalar a# diyeceğim. Kendime oluşturduğum planlarda ufak bir hatayı keşfettim ona göre plan yapacağım. Dün de planın ufak bir kısmını uygulamaya koydum. İş yapabilir, beni hiç düşünmediğim noktalara ulaştırabilir.
Sonunda hayal ettiğim, ulaşmak istediğim hayat tarzına yelkenlerimi açtım. Bakalım bu 30 günde neler değişecek...


-bunu günlükten saymıyorum, forumda paylaşıp yine kendimi inzivaya kapatacağım. 30 gün sonra kendi sözümü tutmanın/ başarmanın verdiği özgüven ile buraya rapor vermek istiyorum.. -
 

PrettyFlacko

Ay Yolcusu
Katılım
6 Kas 2020
Mesajlar
65
Tepki puanı
57
Puanları
21
LOST-SELF



"Bu hayatta her şey senin için. Sana zarar veren hatta bu ihtimali barındıran her şeyin yüreğini koparmak zorundasın."


Bundan önce 1 2 defa daha relaps oldum biri 10.gün diğeride 5.gün de iken oldu. Kayıtları yok, sildim zaten sadece 2 günün kaydı vardı. Bu günlük farklı olacak, en azından bir takım düşünceler bakış açıları farklı olacak. Bu zamana kadar A yolunda gittim, artık B yolundan ilerleyeceğim. Yaşadığım süreçlerde buna dahil. Yok gece geç yatıp sabah 10 11 de kalkmalar, yok güne b.k gibi başlamak. Artık bunlardan bıktım, lanet ettim. Hayattan soğudum resmen.
İyi hoş artık farklı yoldan gideceğim fakat farkları ne ?
A yolu; Geç saatlerde yatmak, sabah geç kalkmak, geçmişe veyahut daha olmamış olaylara gereksiz kafa yormak. Şunu izleyeyim derse geçeceğim sözüyle zihnime masturbasyon yapmam. Gereksiz ve önemsiz şeyleri düşünmek. Yolumdan beni saptıracak gereksiz detaylarla boğulmak. Müzik dinlemek. Bana başarı getireceği halde dopaminsel kısıtlamaya uymamak. Bu liste böyle uzar da gider. Peki A yolu böyle çamurlu, iğrenç, ıyk bir yol. Peki ulaşmak isteyipte kıçımı kıstıramayıp ulaşamadığım hayallerimdeki yol nasıl şimdi de ona bakalım. B yolu; Taviz yok, müzik sadece antrenman öncesi ve antrenmanda, sabah uyandığında ayılmak için uzanmak yok direk çalışmaya, gece erken yatıp sabah erken yatmak için gün içinde mümkün olduğunca az uzanmaya çalışma var (en kötü gün içinde 30 40 dk kestiririm), kendi zihinsel hapishanemi kurma var. Bu önümdeki 3 4 ay belki kaderimi belirleyecek. O yüzden gereksiz şeyler bir kenara sadece derse odaklanacağım. Elimden geleni ardıma koymayacağım. Elimdeki imkanları efso kombinelere sokarsam, özgüvenimi ve durumumu tahmin edemiyorum. Sadece çalışmak kalıyor bana ve süreç içerisinde diğer insanlara bakıp hayıflanmamak kalıyor. Şuan 11 mart 8.51 okula sınava gidiyorum, elimden geleni ardına koymayacağıma, kendim için elimden gelenin en iyisini yapmaya, gereksiz detaylarla boğulmamaya söz veriyorum. Kafamda düşünce olarak var olan şeyleri teker teker yapacağım. Ve düşüncemi gerçekleştirmemin sefasını, gururunu tadacağım. Bunu istiyorum.


5. Gün
12 mart cuma, kısıtlamaların uyulduğu bir gündü. Sınavdan geldikten sonra dinlenmek için youtube da yatarak video izlemedim. Kahvaltımı ettim işlerime koyuldum. Çalışmaya 12.40 da başladım, 22.05 de bitirdim. Bu süre zarfında 6.30 saati devirdim. Bir şarkı aklıma takıldı, onu 2 3 defa dinledim. Bir de 2 3 kez daha başka şarkıdan dinledim, sonra da başka şarkı dinlemedim. Gereksiz zaman kaybını yok etmeyi amaçlıyorum. Haliyle gereksiz youtube takılmacaları olmayacak. Ders arasında veyahut ders sırasında lavabo, telefon, kapı gibi unsurlar dışında başka bir şeyle meşgul olmayacağım. Test çözerken, gün bitiminde ajandamı düzenlerken canım müzik dinlemek istiyor. Ama dinlemeyeceğim.
Bu zamana kadar spor yaptığım günlerde spor saatine kadar günüm verimsiz geçti. Haliyle spor vakti geldiğinde içimde sıkıntı, rahatsızlık vardı. Artık bu nalet histen de kurtulacağım. Spora uzun bir ders arası olarak bakmanın zamanı geldi de geçiyor bile. Artık sporu zevk alarak yapmayı istiyorum.
Derslerden ve süreci bozmalarımdan kaybettiğim özgüveni, disiplini böyle katı kurallar ile hızlı ve sağlam bir şekilde geri kazanacağım. E haliyle kazanmam hızlı ve sağlam olunca taşın üstüne taş koyup daha fazla olumlu geri dönüt alacağım.
Uk drill de bir grubun 3 4 şarkısını dinleyince bana olumlu dönüt veriyor. Bi bakıma agresiflik, enerji sağlıyor cidden. Belki bu süreç içerisinde sadece bu 3 4 şarkıyı dinleyebilirim. Ayrıyetten bu sürecin içinde olduğumu hatırlatması adına ve sadık kalmam için bir bileklik taktım (bir videoda görmüştüm). Duş ve spordayken çıkarıyorum sadece. Bunları neden yazdığıma gelirsek, az önce aklıma geldi. Bu müzik, bileklik motiflerini sürecimde bana hatırlatma, çağrışım yapma amaçlı kullanabilirim. Kolumda bilekliğin olduğu sürece veya o müzikleri dinlediğim zaman aldığım enerjiyi sürecime sağdık kalma, süreç içerisindeki gelen o agresif, sert duygu durumu ile harmanlayabilirim. Biliyorum kulağa ilginç geldi, fakat denesem kaybedecek bir şeyim yok. Bu arada bu müzik olayı gizliden gizliye müzik dinleme isteğinin bir sonucu değil. Anlam karmaşası olmasın. İşime başladığım zaman açarım (her zaman değil, yorgun olduğum zamanlarda) dinlerim. Baktım işime engel oluyor veya düşüncelerime ket vuruyor, anında kapatırım. Kurallar belli.


6. Gün
Sabah erken kalkıp güne güzel başladım. Önceleri telefondan kronometreyi açıp öyle derse oturuyordum. Artık başlama saatimi bir kenara yazıp öyle derse oturuyorum. Masadan kalkmam gerekirse de o süreyi çalışma süresinden düşüyorum. Açıkçası böyle yapmak daha iyi oldu. Mesela ne kadar masadan kalktığım, kalktığımda ne kadarlık bir vaktin geçtiğini görebiliyorum. Bu da işime geliyor. Mesela bugün bi açığımı buldum onu kapatacağım. Artık kahvaltı edeceğim zaman ders periyodunun ortasına denk gelmeyecek ya o periyot kısa olacak yada 1 periyodu bitirip kahvaltıya oturacağım. Gün her ne kadar güzel başlasada olaylar beklendiği gibi gitmedi. Günün başında hypelanan ben günü üzüntü ile bitirdim. Spor sonrası yemek yerken başladığım aptal performans ödevi 2.30 3 saatimi aldı (bu perfo boyunca ne müzik ne başka bi şey dinlemedim,kısa aralar verdim. ama sağlam reseptör açmışımdır) . Böyle olunca da planlar suya düştü. Üstelik abim toxic davranıp beni kızdırdı, benle uğraştı. Açıkçası o da enerjimi aldı beni sinirlendirdi. Bugün 9 10 saat çalışabilirim diyorken 3.40 gibi bir süreyle günü bitirdim. Bir günüm daha p.ç oldu. Yapabilecek bir şey yok. Hatalarımı analiz edip yoluma devam edeceğim, yarın bu tarz şeylerin yaşanmaması umudu ile diyelim. Son olarak da odanın kapısını artık kitleyeceğim. Gereksiz, toxic davranışlardan kendimi uzak tutmak istiyorum. Bu b.ktan hayattan kendimi çekip kurtarmak adına elimden geleni ardına koymayacağım. Şuanda saat 22.13 dersi saldım, uykum var. Belki biraz müzik dinleyip yatarım. Bilmiyorum.


7. Gün
Dün 22.30 civarı uykuya daldım. Sabahda 8.30 gibi kalktım. Sağlam uyudum. Günüm iyi hoş gidiyor derken bi ara yemek hazırlama, yemek yeme derken olması gerekenden daha uzun bir ara verdim
Orda işler rayından çıktı. Hatam neydi yemek molasını kısa süreli tutup çalışmaya tekrar devam etmeliydim. Ben naptım evde yiyecek pek bir şey yok diye maydanoz, dereotu vs doğradım. Onlarıda yiyince içimi baydı. Modumu düşürdü. Yemek saatlerimi, spor saatimi bir önceki günden planlamayı aktif hale getirmeliyim. Planda ufak bir hata oldumu o hata kartopu gibi büyüyüp, ilerleyen saatlerde bana sıkıntı çıkarıyor. Çalışma isteğimi düşürüyor, beni amacımdan saptırıyor. Böyle bir durumda farkındalığımı koruyup, bazı şeyleri iplemeyerek çalışmaya devam etmeliyim.


Günlüklere ek olarak artık Kendime Notları (KN) yazacağım. Bir olayı yaşadıktan sonra kalıcılığı olması ve o olayı somutlaştırmak adına yazacağım.


KN1: dışarıdan, okuldan, spordan sonra her ne halttan sonra odana geldiğinde veya girdiğinde dinlenmek adına asla ama asla youtube a girme.


9 - 10. Gün - Relaps
Elim sürekli malum yere gidiyordu, aklıma da tetikleyici görüntüler gelip durdu. Bozdum. Sürekli kaybediyorum, sürekli 1 - 2 hafta sonra süreci bozuyorum. Ama asla denemekten, bazı şeylere tekrar başlamaktan vazgeçmedim. Olmadı mı bir daha dene. Yine mi olmadı tekrar dene. Tekrar tekrar elbet bir gün bu durumda kurtulacağım. Kendime söz vermiştim, gereksiz detaylarla boğulmamaya, elimden gelenin ardında koymaya. Ama olmadı. Çoğu zaman verdiğim sözü unuttum, aklımdan uçup gitti. Hatırladığım zaman ise ipleri ele aldım. Yeni sürecimde de kurallar belli, biliyorsunuz artık neyi nasıl yapmam gerektiğini. B yolu A yolu demiştik. A yolundan gitmemem gerekirken o yoldan yürüdüm. Şimdi ise B yolundan ilerleyeceğim. Aslında bu zamana kadar bu kadar kaybetmem hem iyi hem kötü bir şey. Nasıl iyi diyecek olursanız, o kadar çok hata yaptım ki artık olayların nasıl sonlanacağına, ne yaparsam ne olur denklemlerine, 3. bakış açısına sahibim. En basitinden spordan sonra dinlenmek için uzanırsam devamında ne olur, ders çalışırsam devamında nolur gibi belli başlı kalıplara hakimim. Bunlar beni yönlendirecek. Bunlara ek olarak artık artık patates kızartması, börek tarzı yemekler yemeyeceğim. Artık kilo verme işlemini hızlı ve güzel bir şekilde yapmak istiyorum. Ha şunlarıda belirteyim; kalori saymıyacağım, salata, tavuk, pilav, ev yemekleri (aşırıya kaçmak yok) ile günlerimi geçireceğim. Müzik bu sefer sadece spor öncesi ve sonrası. Dediğim agresiflik ruhunu yavaş yavaş kaybetmeye başladı dinlediğim uk şarkıları. O yüzden belli bir süre ona da kısıtlama gelecek. Ertelediğim şeyleri teker teker yapacağım. Kitap okumayı salmıştım ona da el atacağım. Kısacası zihinsel hapishane kuracağım. Son olarakda 1 ay sonra sınav varmışcasna çalışacağım. Bu demek değil ki konular yarım yamalak olacak, hiç bir şey anlaşılmadan konularda ilerlenecek. Hayır adam akıllı hızlı bir şekilde çalışacağım zamanı verimli kullanmak adına boş, beleş işlere yer yok. Artık bir olayı yaparaken kendime şu soruyu soracağım; Şuan yaptığın olayın bir faydası var mı yok mu, A yolunda mısın B yolunda mısın?
(süreç içerisinde KN düşmekte bir vazife olacak)


1.Gün
KN2: Bir gece öncesinden öğünlerini (mümkünse saatlerini), ders planını hazırla. Sabah kalkınca kalkıp plan yapmak ve dünden kalan şeyleri düzenlemek zor geliyor.


1. Gün, şuanda ders çalışıyorum. Üstümde yorgunluk var, böyle uykulu bir hal. A yolunda olsaydım derdim ki "amaan salla yat dinlen, aç youtube u takıl olm 1 2 saat sonra başlarsın çalışmaya". Ama ben B yolundayım ve şöyle diyorum "çok güzel bir fırsat, paso ders çalış, ders aralarını kısa ve verimli tut. Saat 22.30 gibi vur kafayı yat, sabah 5 6 da alarm ile uyan. tabi bu saatte uyumak içinde kendini yormalı, dersin içinden geçmelisin ve molalarda yatağa uzanmamalısın. müko fırsat".



4. Gün - Relaps
Hatam, sabah 6 7 gibi uyandığımda ayy biraz daha uzanayım adı altında saçma bahaneler ile biraz daha yatıp güne geç başlamam. Hatam, gözünü karatıp saçma aktivetelerle kendimi kandırmam. Hatam, reaksiyona girememem. Hatam, A yolunu bırakamayıp bu zamana kadar yaşadığım hayatı bozmama, keyfinden ödün vermeme. Dün güzeldi, kısa aralar ile 8 saat ders çalıştım. Kendimden vazgeçmeye g.tüm yemiyor. Pısırık yaşamaya alışmışım, alıştırılmışım. Fakat gerçek şu ki her süreci bozduğumda daha güçleniyorum. Her yenilgi aldığımda bir öncekinden daha hırslı, daha sert oluyorum.
 

PrettyFlacko

Ay Yolcusu
Katılım
6 Kas 2020
Mesajlar
65
Tepki puanı
57
Puanları
21
LOST-SELF



"Bu hayatta her şey senin için. Sana zarar veren hatta bu ihtimali barındıran her şeyin yüreğini koparmak zorundasın."


Bundan önce 1 2 defa daha relaps oldum biri 10.gün diğeride 5.gün de iken oldu. Kayıtları yok, sildim zaten sadece 2 günün kaydı vardı. Bu günlük farklı olacak, en azından bir takım düşünceler bakış açıları farklı olacak. Bu zamana kadar A yolunda gittim, artık B yolundan ilerleyeceğim. Yaşadığım süreçlerde buna dahil. Yok gece geç yatıp sabah 10 11 de kalkmalar, yok güne b.k gibi başlamak. Artık bunlardan bıktım, lanet ettim. Hayattan soğudum resmen.
İyi hoş artık farklı yoldan gideceğim fakat farkları ne ?
A yolu; Geç saatlerde yatmak, sabah geç kalkmak, geçmişe veyahut daha olmamış olaylara gereksiz kafa yormak. Şunu izleyeyim derse geçeceğim sözüyle zihnime masturbasyon yapmam. Gereksiz ve önemsiz şeyleri düşünmek. Yolumdan beni saptıracak gereksiz detaylarla boğulmak. Müzik dinlemek. Bana başarı getireceği halde dopaminsel kısıtlamaya uymamak. Bu liste böyle uzar da gider. Peki A yolu böyle çamurlu, iğrenç, ıyk bir yol. Peki ulaşmak isteyipte kıçımı kıstıramayıp ulaşamadığım hayallerimdeki yol nasıl şimdi de ona bakalım. B yolu; Taviz yok, müzik sadece antrenman öncesi ve antrenmanda, sabah uyandığında ayılmak için uzanmak yok direk çalışmaya, gece erken yatıp sabah erken yatmak için gün içinde mümkün olduğunca az uzanmaya çalışma var (en kötü gün içinde 30 40 dk kestiririm), kendi zihinsel hapishanemi kurma var. Bu önümdeki 3 4 ay belki kaderimi belirleyecek. O yüzden gereksiz şeyler bir kenara sadece derse odaklanacağım. Elimden geleni ardıma koymayacağım. Elimdeki imkanları efso kombinelere sokarsam, özgüvenimi ve durumumu tahmin edemiyorum. Sadece çalışmak kalıyor bana ve süreç içerisinde diğer insanlara bakıp hayıflanmamak kalıyor. Şuan 11 mart 8.51 okula sınava gidiyorum, elimden geleni ardına koymayacağıma, kendim için elimden gelenin en iyisini yapmaya, gereksiz detaylarla boğulmamaya söz veriyorum. Kafamda düşünce olarak var olan şeyleri teker teker yapacağım. Ve düşüncemi gerçekleştirmemin sefasını, gururunu tadacağım. Bunu istiyorum.


5. Gün
12 mart cuma, kısıtlamaların uyulduğu bir gündü. Sınavdan geldikten sonra dinlenmek için youtube da yatarak video izlemedim. Kahvaltımı ettim işlerime koyuldum. Çalışmaya 12.40 da başladım, 22.05 de bitirdim. Bu süre zarfında 6.30 saati devirdim. Bir şarkı aklıma takıldı, onu 2 3 defa dinledim. Bir de 2 3 kez daha başka şarkıdan dinledim, sonra da başka şarkı dinlemedim. Gereksiz zaman kaybını yok etmeyi amaçlıyorum. Haliyle gereksiz youtube takılmacaları olmayacak. Ders arasında veyahut ders sırasında lavabo, telefon, kapı gibi unsurlar dışında başka bir şeyle meşgul olmayacağım. Test çözerken, gün bitiminde ajandamı düzenlerken canım müzik dinlemek istiyor. Ama dinlemeyeceğim.
Bu zamana kadar spor yaptığım günlerde spor saatine kadar günüm verimsiz geçti. Haliyle spor vakti geldiğinde içimde sıkıntı, rahatsızlık vardı. Artık bu nalet histen de kurtulacağım. Spora uzun bir ders arası olarak bakmanın zamanı geldi de geçiyor bile. Artık sporu zevk alarak yapmayı istiyorum.
Derslerden ve süreci bozmalarımdan kaybettiğim özgüveni, disiplini böyle katı kurallar ile hızlı ve sağlam bir şekilde geri kazanacağım. E haliyle kazanmam hızlı ve sağlam olunca taşın üstüne taş koyup daha fazla olumlu geri dönüt alacağım.
Uk drill de bir grubun 3 4 şarkısını dinleyince bana olumlu dönüt veriyor. Bi bakıma agresiflik, enerji sağlıyor cidden. Belki bu süreç içerisinde sadece bu 3 4 şarkıyı dinleyebilirim. Ayrıyetten bu sürecin içinde olduğumu hatırlatması adına ve sadık kalmam için bir bileklik taktım (bir videoda görmüştüm). Duş ve spordayken çıkarıyorum sadece. Bunları neden yazdığıma gelirsek, az önce aklıma geldi. Bu müzik, bileklik motiflerini sürecimde bana hatırlatma, çağrışım yapma amaçlı kullanabilirim. Kolumda bilekliğin olduğu sürece veya o müzikleri dinlediğim zaman aldığım enerjiyi sürecime sağdık kalma, süreç içerisindeki gelen o agresif, sert duygu durumu ile harmanlayabilirim. Biliyorum kulağa ilginç geldi, fakat denesem kaybedecek bir şeyim yok. Bu arada bu müzik olayı gizliden gizliye müzik dinleme isteğinin bir sonucu değil. Anlam karmaşası olmasın. İşime başladığım zaman açarım (her zaman değil, yorgun olduğum zamanlarda) dinlerim. Baktım işime engel oluyor veya düşüncelerime ket vuruyor, anında kapatırım. Kurallar belli.


6. Gün
Sabah erken kalkıp güne güzel başladım. Önceleri telefondan kronometreyi açıp öyle derse oturuyordum. Artık başlama saatimi bir kenara yazıp öyle derse oturuyorum. Masadan kalkmam gerekirse de o süreyi çalışma süresinden düşüyorum. Açıkçası böyle yapmak daha iyi oldu. Mesela ne kadar masadan kalktığım, kalktığımda ne kadarlık bir vaktin geçtiğini görebiliyorum. Bu da işime geliyor. Mesela bugün bi açığımı buldum onu kapatacağım. Artık kahvaltı edeceğim zaman ders periyodunun ortasına denk gelmeyecek ya o periyot kısa olacak yada 1 periyodu bitirip kahvaltıya oturacağım. Gün her ne kadar güzel başlasada olaylar beklendiği gibi gitmedi. Günün başında hypelanan ben günü üzüntü ile bitirdim. Spor sonrası yemek yerken başladığım aptal performans ödevi 2.30 3 saatimi aldı (bu perfo boyunca ne müzik ne başka bi şey dinlemedim,kısa aralar verdim. ama sağlam reseptör açmışımdır) . Böyle olunca da planlar suya düştü. Üstelik abim toxic davranıp beni kızdırdı, benle uğraştı. Açıkçası o da enerjimi aldı beni sinirlendirdi. Bugün 9 10 saat çalışabilirim diyorken 3.40 gibi bir süreyle günü bitirdim. Bir günüm daha p.ç oldu. Yapabilecek bir şey yok. Hatalarımı analiz edip yoluma devam edeceğim, yarın bu tarz şeylerin yaşanmaması umudu ile diyelim. Son olarak da odanın kapısını artık kitleyeceğim. Gereksiz, toxic davranışlardan kendimi uzak tutmak istiyorum. Bu b.ktan hayattan kendimi çekip kurtarmak adına elimden geleni ardına koymayacağım. Şuanda saat 22.13 dersi saldım, uykum var. Belki biraz müzik dinleyip yatarım. Bilmiyorum.


7. Gün
Dün 22.30 civarı uykuya daldım. Sabahda 8.30 gibi kalktım. Sağlam uyudum. Günüm iyi hoş gidiyor derken bi ara yemek hazırlama, yemek yeme derken olması gerekenden daha uzun bir ara verdim
Orda işler rayından çıktı. Hatam neydi yemek molasını kısa süreli tutup çalışmaya tekrar devam etmeliydim. Ben naptım evde yiyecek pek bir şey yok diye maydanoz, dereotu vs doğradım. Onlarıda yiyince içimi baydı. Modumu düşürdü. Yemek saatlerimi, spor saatimi bir önceki günden planlamayı aktif hale getirmeliyim. Planda ufak bir hata oldumu o hata kartopu gibi büyüyüp, ilerleyen saatlerde bana sıkıntı çıkarıyor. Çalışma isteğimi düşürüyor, beni amacımdan saptırıyor. Böyle bir durumda farkındalığımı koruyup, bazı şeyleri iplemeyerek çalışmaya devam etmeliyim.


Günlüklere ek olarak artık Kendime Notları (KN) yazacağım. Bir olayı yaşadıktan sonra kalıcılığı olması ve o olayı somutlaştırmak adına yazacağım.


KN1: dışarıdan, okuldan, spordan sonra her ne halttan sonra odana geldiğinde veya girdiğinde dinlenmek adına asla ama asla youtube a girme.


9 - 10. Gün - Relaps
Elim sürekli malum yere gidiyordu, aklıma da tetikleyici görüntüler gelip durdu. Bozdum. Sürekli kaybediyorum, sürekli 1 - 2 hafta sonra süreci bozuyorum. Ama asla denemekten, bazı şeylere tekrar başlamaktan vazgeçmedim. Olmadı mı bir daha dene. Yine mi olmadı tekrar dene. Tekrar tekrar elbet bir gün bu durumda kurtulacağım. Kendime söz vermiştim, gereksiz detaylarla boğulmamaya, elimden gelenin ardında koymaya. Ama olmadı. Çoğu zaman verdiğim sözü unuttum, aklımdan uçup gitti. Hatırladığım zaman ise ipleri ele aldım. Yeni sürecimde de kurallar belli, biliyorsunuz artık neyi nasıl yapmam gerektiğini. B yolu A yolu demiştik. A yolundan gitmemem gerekirken o yoldan yürüdüm. Şimdi ise B yolundan ilerleyeceğim. Aslında bu zamana kadar bu kadar kaybetmem hem iyi hem kötü bir şey. Nasıl iyi diyecek olursanız, o kadar çok hata yaptım ki artık olayların nasıl sonlanacağına, ne yaparsam ne olur denklemlerine, 3. bakış açısına sahibim. En basitinden spordan sonra dinlenmek için uzanırsam devamında ne olur, ders çalışırsam devamında nolur gibi belli başlı kalıplara hakimim. Bunlar beni yönlendirecek. Bunlara ek olarak artık artık patates kızartması, börek tarzı yemekler yemeyeceğim. Artık kilo verme işlemini hızlı ve güzel bir şekilde yapmak istiyorum. Ha şunlarıda belirteyim; kalori saymıyacağım, salata, tavuk, pilav, ev yemekleri (aşırıya kaçmak yok) ile günlerimi geçireceğim. Müzik bu sefer sadece spor öncesi ve sonrası. Dediğim agresiflik ruhunu yavaş yavaş kaybetmeye başladı dinlediğim uk şarkıları. O yüzden belli bir süre ona da kısıtlama gelecek. Ertelediğim şeyleri teker teker yapacağım. Kitap okumayı salmıştım ona da el atacağım. Kısacası zihinsel hapishane kuracağım. Son olarakda 1 ay sonra sınav varmışcasna çalışacağım. Bu demek değil ki konular yarım yamalak olacak, hiç bir şey anlaşılmadan konularda ilerlenecek. Hayır adam akıllı hızlı bir şekilde çalışacağım zamanı verimli kullanmak adına boş, beleş işlere yer yok. Artık bir olayı yaparaken kendime şu soruyu soracağım; Şuan yaptığın olayın bir faydası var mı yok mu, A yolunda mısın B yolunda mısın?
(süreç içerisinde KN düşmekte bir vazife olacak)


1.Gün
KN2: Bir gece öncesinden öğünlerini (mümkünse saatlerini), ders planını hazırla. Sabah kalkınca kalkıp plan yapmak ve dünden kalan şeyleri düzenlemek zor geliyor.


1. Gün, şuanda ders çalışıyorum. Üstümde yorgunluk var, böyle uykulu bir hal. A yolunda olsaydım derdim ki "amaan salla yat dinlen, aç youtube u takıl olm 1 2 saat sonra başlarsın çalışmaya". Ama ben B yolundayım ve şöyle diyorum "çok güzel bir fırsat, paso ders çalış, ders aralarını kısa ve verimli tut. Saat 22.30 gibi vur kafayı yat, sabah 5 6 da alarm ile uyan. tabi bu saatte uyumak içinde kendini yormalı, dersin içinden geçmelisin ve molalarda yatağa uzanmamalısın. müko fırsat".



4. Gün - Relaps
Hatam, sabah 6 7 gibi uyandığımda ayy biraz daha uzanayım adı altında saçma bahaneler ile biraz daha yatıp güne geç başlamam. Hatam, gözünü karatıp saçma aktivetelerle kendimi kandırmam. Hatam, reaksiyona girememem. Hatam, A yolunu bırakamayıp bu zamana kadar yaşadığım hayatı bozmama, keyfinden ödün vermeme. Dün güzeldi, kısa aralar ile 8 saat ders çalıştım. Kendimden vazgeçmeye g.tüm yemiyor. Pısırık yaşamaya alışmışım, alıştırılmışım. Fakat gerçek şu ki her süreci bozduğumda daha güçleniyorum. Her yenilgi aldığımda bir öncekinden daha hırslı, daha sert oluyorum.


Bazı şeyler cidden kafada bitiyor. Bazı şeyleri kafada oturtman gerekiyor. Bu zamana kadar söz vermeden de bırakırım dedim (gerçi 4 ay gibi bir bıraktım, o ayrı), ben bunu söz vermeden de yaparım dedim. Fakat demek ki olmuyormuş ve bu durum bi bakıma kendimi kandırmaya dönüştü. Evet artık pmo yapmayacağıma (bilerek, isteyerek), bu zamana kadar yaşadığım A yolundan ayrılıp B yolunda ilerleyeceğime söz veriyorum. Şuan ki hayatımdan zerre memnun değilim 1 ay öncede böyleydi, 2 ay öncede. Güne b.k gibi başlamak iğrenç bir şey. Ve bu durum A yolunda ki davranışlar, alışkanlıklar yüzünden böyle oldu. A yolu yüzünden bu haldeyim. B yolu elimden tutup kurtaracak beni. İzlediğim o pornolar, o benim içgüdüsel olarak döllemek istediğim belli fiziksel özelliklere sahip kadınlara bakıp bi tarafımı sıvazlamam ne bana ne başkasına ne de bu forumdaki onca gence hiç bir halt katmayacak. Hepsi birer yanılgı, o iş yapan kadınlar ve erkekler belki zevk bile almıyorlar. O pornoya hazırlık sürecinden nefret ediyorlar, sırf o işi para için yapıyorlar belki de. Bizler de Z kuşağı olarak böyle teknolojinin geliştiği dünyada iç güdülerimizin kullanıldığı, beynimizin çöp olup, birer andavala dönüştüğümüz bir hayatla geçinip, gidiyoruz. Bence tek başına yaşanılan cinsellik saçmadır. İstediğinizi diyin. Ne mastürbasyon yapmanın bir faydası var ne de porno ve yapay aletlerin. Hepsi birer cinselliğin verdiği hazla gerçeklerden kaçmadır. Evet bende bu gerçeklerden kaçanlardandım fakat bu kaçma işini abarttım ve artık kendi topuğuma sıkmaya başladım. Bu durumdan artık nefret ediyorum. Her defasında aynı yerde, aynı şekilde süreci bozma. Her defasında aynı saçma, iğrenç hissiyat. Artık cidden bir şeyleri değiştirmek istiyorum. Bunun için söz veriyorum.


 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape5
shape6
Üst