Ön Yazı
Şuan 18 Ocak 0.16, dün 17 Ocak Pazar günü 20. Günümde relaps oldum (gece 4 te yattım sabah 7.25 de rüyalanarak uyandım) ne zaman rüyalanacağım diyordum bu güne kısmetmiş. Rüyalanmadan sonra kendimi çok rahatlamış, huzurlu hissettim ama gel gör ki süreci bozdum :d neyse konumuz bu değil. Sürecimin son günlerinde kitap okumayı saldım, otokontrol vardı, istediğim de kumandayı ele alıp kendimi kontrol edebiliyordum fakat bunu kullanmadım. Açık ve net kendimi kasmadım her zamanki gibi "meşhur" tetikleyicilere baktım vs vs. Ama şu bir gerçek ki bu ilk 5 gününü kaydettiğim, ilk haftaları harbi monk geçirdiğim sürecim belki bu zamana kadar yaptığım süreçlerin içerisinden en iyisidir (ramazandaki bozmadığım ilk süreçte baya sağlamdı). Ben bu olaya şöyle bakıyorum, bu 20 günlük sürecim (ilerleyen günlerde yay gibi gevşediğim
) ben için bir teaser, deneme yanılma oldu. Baktım beni nasıl bir süreç bekliyor, eksiklerim neler, evet bu zorlu sürece gireceğim ama nasıl olacak tarzı sorulara bir ön ayak, ısınma oldu diyebiliriz. Artık bu yaşadıklarıma dayanarak yeni süreci gayet güzel bir şekilde yönetebilirim (bilgim var, neden olmasın). Bu sürecimde de günlük tutacağım fakat bu günlük 30 gün olacak ve telefonun not defterine yazacağım. Duygu ve düşünceleri yazmanın ne kadar güçlü, ne kadar muazzam bir şey olduğunun farkına vardım (bence en efektifi kağıda yazmak). O yüzden bu sürecimi de kayıt altına alacağım. Bu 30 gün boyunca foruma girmeyeceğim, 30 gün tamamlanınca foruma girip günlüğü paylaşacağım zaten sonrasında da rapor vermek için girerim.
Tabi süreci bozunca moral alt üst oldu fakat 1 saat geçmeden hemen kendimi toparladım, bunlara da ilerleyen günlerde değinirim. 5 sayfa kitap okuyup yatacağım, yarın sabah erken kalkmak istiyorum. Beni bu sefer harbi bir süreç bekliyor.
Normal şartlarda 18 Ocak Pazartesi 1. gündü fakat ben bozdum, niye bozdum ilerleyen günlerde bana sıkıntı çıkaracak bir sorun vardı onu hallettim artık aklımda takılı kalan bir düşünce olmayacağını ümit ederek sürecime başlayabilirim. İlerleyen günlerde de bu tarz bir sorunla karşılaşmamak adına youtube da orda burada kendime hakim olmalıyım. Bugüne gelecek olursak sporda performans düşüklüğü bekliyordum, beklediğim kadar bir performans düşüklüğü olmadı, dersime çalıştım, kitabı okumadım. Kendime hakim oldum youtube a oraya buraya girmedim fakat ders saatinde tatmin olamadım (bugün 6.30 saati gördüm yanlış hesaplamadıydam) bunun sebebide ders periyot aralarında çok vakit kaybediyorum. Bu süreyi minimuma indirsem neler yaparım neler.. Ayrıyetten içimi dökme ihtiyacım var bunuda ilerleyen günlerde yapacağım.
Dipnot : şuan saat 0.35 19 ocak Salı, bu akşam 1. Günün raporunu yazacağım.
1. Gün
Sürecim yeni bozulduğundan gerçi cinsel enerjiyi çöp ettiğimden desem daha doğru olur, enerjik davranış halimde çok büyük bir değişiklik var. Önceleri sabah çok rahat kalkarken şimdileri sabah çok yorgun, uykulu oluyorum yatakta da ayılayım diye yatmaya devam edince sonuç hüsran.. Gerçi sporda o kadar performans düşüşü olmadı, normalde performans düşüş olurdu. Bugün kitap okumadım.
Bugün 3 aktara gittim tekinde istediğim şeyi buldum; damla sakızı. Bu konuya 1 yıllık "günlük serüveni" nde ilk kez değiniyorum. Geçen yıl yarıyıl tatilinde iken youtube da mewing ile ilgili bir kaç video görmüştüm. İzleyince pek anlayamamıştım, sonradan baya kavradım. Ha bu 1 yıllık süre içinde sürekli mewing yaptım mı hayır (mewing ile ilgili mükemmel bir kanal linki bırakacağım) ama aklıma geldiğinde yaptım, unuttuğumda da unuttuğumla kaldım
. Ama nefes nefese kaldığım durumlar haricinde ağzımdan nefes alma alışkanlığını bıraktım. Neyse konu fazla dağıldı, niçin damla sakızı aldım çünkü bu damla sakızı falım sakızlar gibi 3 4 dk sonra yumuşamıyor ve cidden zorluyor. ÇENE KASI için birebir, niye özellikle belirttim çene kası ile mewing ayrı şeyler.
Mewing = Yüzdeki kemik yapısını etkiler ( sonuç görmek için min. 6ay - 1yıl lazım [bu süre uzayıp kısalabilir ama 1 2 haftada da sonuç vermez])
Damla sakızı = Sert yapısı ile çene kası için 10 numara (benim bu yazdıklarımı referans alıp da gaza gelip çene diskini çıkartırsanız sorumluluk bana ait değildir, tamamen size aittir ben sadece kendi deneyimimi paylaşıyorum.)
Bunlara ek olarak şuan kilolu olduğumdan laaps diye köşeli bir yüze sahip değilim ama spor yaptıkça, bu işlere devam ettikçe elbette bende köşeli bir yüze sahip olacağım.
2. Gün
Sabah evde işler vardı, uyku meselesi de sıkıntılı bir durumda olduğundan kötü bir gündü. Bu gün spor öncesi yemek yerken yanında maydanozla dereotu da vardı. Belki yaşamışsınızdır eğer dereotunu ve maydanozu doğramadan birlikte yemeye kalkarsanız sürekli çiğneyip yutamazsınız (çok lanet bir durum). Bugün o hatayı yaptım ve çene kaslarımın ilk defa böyle ağrıdığını hissettim, damla sakızının bu kadar etki edeceğini düşünmemiştim. Güne geç başladığımdan haliyle vaktim de kısıtlı oluyor ve ders arasında da orda burada vakit öldürmelerle gün içindeki potansiyelimi aşağılara çekiyorum böyle oluncada bazı şeyler sürekli erteleniyor. Artık bu durumdan nefret ediyorum, erteleyip o görevi yapmadığımdan hem ilerleyemiyorum hemide ertesi güne tekrar aynı görev geliyor. Böyle olunca da onu yapmaya bir taraflarınız yemiyor. Artık bu huyumdan vazgeçmek istiyorum beni bu hallere getiren, beni böyle kötü bir durumun içinde bırakan bu erteleme huyundan vazgeçmek istiyorum. Yarın kağıda ertelemesem ne olurdu, ertelediğim için ne oldu başlıkları adı altında tablo yapacağım. Evet belki bu işleri bu zamana kadar yapmadığımdan, yapmaya başladığımda ilk başta zor gelecek, gerçi zor da gelmeli kolay olmamalı. Bu zamana kadar kolaya kaçtığım için zaten buradayım.
3. Gün
Bugün güzel bir gündü, kitap okudum çalışmaya saat 13.30 da başlasam da (12.30 da olabilir hatırlamıyorum) 7.51 dk çalıştım (ders aralarını kısa tutup, öz kontrolü sağladım) mutluyum, ama tyt nin bitmesi gerekirken benim yeni yeni başlıyor olmam içimi kemiriyor. Bu süreci çok iyi yönetir isem efsane bir motivasyon + özgüven patlaması yaşarım. Erteledim görevleri teker teker yaptım yarısını da yarın yapmayı düşünüyorum. Dün yazdığım erteleme tablosunu yaptım, bir tane ertelediğim şeyi de ekledim. Yarında odaya baskın yemeyeceğim, ders arasında olduğum bir zaman diğer şeyler de ekleyeceğim.
Artık zaman kaybını minimuma indirmek istiyorum, bi bakıma bugün kısmen de olsa zaman kaybını önledim ve sonucunu gördüm. Burada önemli olan uygulamaktan çok süreklilik, bu zamana kadar hep bundan patladım. İlk günler oh güzel, ilerleyen günlerde; hüü süreç gitti hüü bugün kitap okumadım hüü bugün 1 saat ders çalıştım. Artık bu lanet döngüden kurtulmak istiyorum. Her ne kadar iç ses bunun zıttını söylesede
. Zaman kaybını min. a indirirken deneyimlerimi buraya aktaracağım, bu günlük olayı sadece "evet arkadaşlar bugün x. gündeyim bunu şunu yaptım şöyle böyle dedim" den ibaret olmamalı. Okuyana da yazana da bir katkısı olmalı. Sonuçta insanlar bunun için vakit harcıyor. Bunun bir karşılığı olmalı.
Son olarak yarın sabah erken kalkıp derslerimi erken halledersem, ödül olarak pazara gidip yeşillik alacağım
. Yolda da podcast dinleyeceğim. Hadi bakalım
4. Gün
Ne yazık ki ödülü hak edemedim, erken kalkamadım yapacak bir şey yok. Zaman kaybını önlemek adına bugün kahvaltıyı hazırlarken bir yandan da spor öncesi öğünü hazırladım (spor öncesi öğünü yerkende spor sonrası öğünü hazırladım) zamanı geldiğinde de çat çat öğünleri çıkarıp yedim. Gece yatmadan önce de sabah kahvaltımı belirledim (sabah kafa karışıklığı olmaması adına). Mümkün olduğunca gece yatmadan yarın ile ilgili kararlar alıyorum, bazı şeyleri belirliyorum. Cidden faydası oluyor ertesi güne kafa karışıklığı ile başlamıyorum. Bugün her ne kadar zaman kaybını önlemeye çalışsam da pek işe yaramadı gibi. Anlamadığım şekilde zaman çok çabuk geçti. Ha bi ders arasında 1 saat mola verdim onda da annem güzel bir yemek yapmıştı, onu birlikte yedik ardından aklıma takılan bir şarkıyı dinleyip genius a baktım. Bu olay olurken kendimi kaptırıp gittiğimi farkettim anında uygulamaları kapatıp derse geçtim.
Spor sonrası duşumu da düşürdüm gereksiz yere oyalanmıyorum (tabii ki de zamandan tasarruf edeceğim diye temizliği ihmal etmiyorum
).
Uyandıktan sonra ve gece yatmadan önce vakit kaybediyorum (özellikle geceleyin) bunun önüne geçmem lazım. Yoksa geceleri anca 2 2.30 da uyuyabiliyorum. Kendime yatış saati belirliyorum, Saat 22.00 yatağa giriş, sabah 6.30 alarm ile kalkış. Saat 22 de yatağa girebilmem için gün içindeki görevlerimin hepsini yapmış, bir tane bile görevin kalmaması lazım (1 2 den bir şey olmazda, daha fazla görevin yarına sarkması sıkıntı) bunun içinde gün içinde hepsini takır takır yapmam lazım. Kısacası birbirine zincir gibi bağlı.
5. Gün
Bugün nasıl olduysa anlamadım, sabah gayet rahat uyandım herhalde uykunun 90dk lık bitiş evrelerine denk geldim. Bugün cidden kendimi sıktım ve dersimi çalıştım. Dersimi çalışırken kafamda sürekli tyt de geç kaldığım, şuan deneme çözmem gerekiyor iken çözemediğim aklıma geldi. Stres altında tamamen özkontorlü sağlamak zor oluyor (kendi adıma söylüyorum), gerçekler yüzüme tokat gibi vuruyor. Buda konsantremi bozuyor, gel gör ki çalışmaktan başka çare yok neysa. Bugün ders konusunda bireysel rekorumu kırdım (günlük çalışma saati - günlük soru sayısı). Bugün çabaladığımdan mütevellit gece yatağa girdiğimde o kadar sinir, stres sahibi değildim. Bugün yatağa saat 22.05 de girdim, 1 2 defa yataktan çıkmam gerekti ve aklıma sürekli bir şeyleri başardığımın hayalini kurmakla geçti. Yok efendim yarıyıl tatili bitince şöyle şöyle olacak, yok süreçte x güne gelince forumda günlüğü şöyle paylaşacağım vs vs vs aslında bunun sebebini bi bakıma buldum (doğruluğu tartışılır). Bu hayalini kurduğum şeyler zor şeyler, bi bakıma yapmak için g.t ister. Hayal kurmakda da özgürüz istediğimiz hayali kurabiliriz, bende ne yapıyorum bu zor şeyleri başarmış hayal ediyorum. E böyle olunca ne oluyor kendini o şeyde başarmış hissediyorsun dopamin salgılanıp, kendini kandırıyorsun. Kısacası porno gibi, ulaşamadığın şeylere hayal gücü ile ulaşıp kendini yapmış hissettiriyorsun. Evet belki bunun süreç içerisinde motivasyon olma ihtimali var fakat, her gece böyle hayallerde yüzmenin ve uykuya tercih etmenin hiçbir kimseye bir faydası yok. Aklıma bu tarz düşünceler geldikçe nefes alıp verişimi saydım, olumlu sonuç verdi.
6. Gün
Bu gün sabah erken kalktım fakat nasıl uyandım, nasıl oldu anlamadım. Sanki o zaman dilimi kırpılmış gibiydi, cidden garip bir sabah geçirip uyuya kaldım. Bugün belki 3 4 tane rüya görmüşümdür ama tekinde bir kızın bana aşık olduğunu, sürekli bana sarıldığını, sürekli bana karşı ilgili olup benle ilgilendiğini gördüm. Ve ben o sırada bir şey ile meşguldüm, meşgul olduğum işe odaklanıp onla ilgilenmedikçe onun sevgisinin arttığını gördüm (bu bir rüya olduğundan, kafamdaki düşünceler ile rüya işliyor. Burda da çevreçemi koruduğumdan kadının ilgisi artıyor hahaha). Bu kadar sevmek, sevilmek hoşuma gitmiş olsa gerek, sabah uyandığımda bunun bir rüya olduğunu farketmem ile şok yaşadım.
Sabah açıkçası geç kalkmam ve dün ki meşgaleler ile bugünü planlayamadım, sabah biraz verimsiz geçti. Gün içinde bu "sevgi rüyası" aklıma geldi, ilk defa böyle bir deneyim, duygu yaşadığımdan bende günlük de olsa bir etki bıraktı. Bugün dersimi çalıştım ama pek tatmin olmadım. Bugün yarıyıl tatili için plan yaptım. Normalde 2 haftayı tamamen planlayacaktım fakat 4 5 gün sonrasını göremediğimden daha doğrusu bulanık bir durum olduğundan 3 gün planlamakla yetindim.
Normalde duygularımı yazdığım daha doğrusu düşüncelerimi döktüğüm ufak bir defter vardı. Bunu saklıyorum, aileden birisi görmesin diye. Bugün ders çalışmalarımı kaydettiğim ajandanın son sayfasından başlayarak ders planlarımı yazılı hale getirdim. Artık ders adı altındaki düşünceleri çatır çatır yazacağım, hem bu sefer saklama gibi bir durum da olmayacak. Son olarak mewingde dilimi daha rahat konumlandırabiliyorum. Ah bide gün içinde unutmasam..
7. Gün
Bugün yaklaşık 3 saat im heba oldu, ha ilerleyen günlerde faydasını göreceğim o kesin. Bu durumda heba oldu mu olmadı mı tartışılır. Az önce bir şeye bakmak adına wp ye girdim, arattım ve taa tyt mat la ilgili Nisan ayına ait bir mesajımı gördüm. İçim varya cız etti. Eğer tembellik etmesem, layloylom (böyle mi yazılıyor emin değilim) etmesem şuan burda içim kan ağlamıyor olurdu. Herkesin deneme çözdüğü son tekrarlarını yapıp ayt ye adım attığı bu dönemde benim bu halde olmam bana geceleri zindan ediyor. Ailemin odamda olduğum vakitlerde ders çalışıyor olduğumu zannetmeside ayrı bir konu. Onlar oğlumuz ders çalışıyor derken ben youtube dan tetikleyici, dopamin peşindeydim. Kendim ettim, kendim buldum o ayrı mesele. Ama gerçek şu ki ağlamak hiç bir şey kazandırmıyor, kazandırmadı da. Peki ne yapalım, önümüze bakalım çünkü tek çare bu. İhtimaller dahilinde olsa şu da var, bu sürece sadık kalıp kendi kurallarıma uyar isem bu süreç bittiğinde bir takım şeyler eskisi gibi olmayacak. Belki böyle söyleyince biraz çocuk vari olacak ama cidden böyle. Hiç olmadığı kadar disiplin ve konsantrasyon ile bu süreci sürdürebilirim. Kendime ciddi manada kısıtlama koysam (evet şuanda da kısıtlamalar var ama benim kastettiğim bundan da öte) bazı şeyleri ufak kararlar ile yönetebilir isem çok rahat günlük olarak çift haneli sayılar (böyle söyleyince çok hawli oluyor) da ders çalışabilirim. Sadece uygulamak gerekiyor.
Şuan süreci bozmam için hiç mi hiç bir sebep yok, özellikle tetikleyiciye bakmamaya özen gösteriyorum. Nerelerde olduğunu bildiğimden ona göre hareket ediyorum. Bu sürecin bana sağladığı o enerjiyi tuvalete akıtmakla, kafama sıkmak aynı şey şuan için. Son olarakda şunu ekleyeyim geceleri podcast dinleme alışkanlığına sahibim, bundan zevk alıyorum (özellikle linkini paylaştığım kırmızı hap kanalından). Geceleyin 2 kulaklıkda takılı, gözler kapalı, ortanın biraz üstü bir seste dinlemek of of hele yeni podcast ise.. Gel gör ki bu durum benim uykumu olumsuz etkiliyor artık gün içinde dışarı çıkarsam veya evde tek olduğumda dinleyeceğim. Geceleyin alarmı kurmak ve saate bakmak için telefona "dokunacağım" artık.