- Katılım
- 16 Şub 2021
- Mesajlar
- 927
- Tepki puanı
- 2,264
- Puanları
- 160
- Konum
- Türkiye
- Web Sitesi
- 1000kitap.com
Not: Bu çeviri "Samuele Roversi" tarafından yazılan "The Book to Quit Porn" kitabının 3.bölümünün çevirisidir. Bu kitabın çevirisini yapmak için şöyle bir konu açılmıştı;
İlk 2 bölüm bu konuda çevrilmiş halde bulunuyor, konuyu açan arkadaş oraya bu yazıyı da ekleyebilir. İsterse düzeltmeler yapabilir. Ekstradan paylaşma sebebim önemli görmem ve ayrı bir başlığı hak ettiğini düşünmem. Kitabın İngilizce olarak tam formunu aşağıya koyacağım, linkten erişebilirsiniz. Ayrıca 3.bölümün çevirisini pdf olarak ekledim. İndirebilirsiniz. Kitap PBKY kitabına çok benzemekle birlikte biraz daha netleşmiş halidir. Geri dönüşlerinizi bekliyorum. Teşekkürler. easypeasy
Kaynak Kitap:
Gelelim her kullanıcının aklına gelen saçma inançlarını kaldırdığımız kısma. Bu inançlar kullanıcının bağımlılığını haklı çıkarma çabasındaki nedenlerin meyvesidir. İşte bu inançlar pornoyu bırakmayı zor bulmanızın asıl sebepleridir, sanki değerli bir şeyden gerçekten vazgeçmişsiniz gibi hissettiren bu inançlardır. Bazı inanışlar sizin için geçerli değilse şaşırmayın,bu inanışlar doğru değil ve aslında her kullanıcı en sevdiği bahanelere sarılıyor. Burada çok genel olan inançlardan bahsedeceğiz fakat herkes sonsuz sayıda yanlış inançlara sahip olabilir. Bir kere bu inanışların gerçek yüzünü anladığınızda , pornoya tamamen hayatınızdan çıkarmakla kalmayacaksınız, aynı zamanda kullanıcı olmanın hiçbir faydası olmadığı için bırakmaktan keyif alacaksınız. Bununla bitmiyor; açık bir zihne kavuşmak, porno dünyasının yanıltıcı bozulmalarından arınmak,özsaygınıza ve ilişkilerinize geri dönmek, hedeflerinize yeniden ulaşmak ve porno kaynaklı cinsel işlev bozukluğundan muzdarip olmamak gibi kullanıcı olmamanın birçok diğer faydasıyla ,pornosuz bir hayatın harika avantajlarla dolu zengin dünyasını keşfedeceksiniz. Bu nedenle bence pornoyu bırakmayı neden kolay bulduğumu açıklamak gereksiz , bunun yerine devam edip - pornonun zihinsel ve mental sağlığa ciddi derecede zararlı olduğunu fark ettikten sonra bile- neden insanların bunu kullanmaya devam ettiğini açıklamak gereklidir. Bu cidden pornografinin bir gizemidir. Yanlış inançları analiz etmeye başlamadan önce, haydi neden ilk başta hepimizin porno materyali tüketmeye başladığımıza bakalım.
Bu sorunun cevabı beyinlerimizde olan bir nörotransmitter de yatar; dopamin.
Bazılarınız bu maddeyi belki çoktan duymuştur. Genellikle “arzu hormonu” olarak ifade edilir. Görevi, beynimizi hayattaki hedeflere ulaşmak üzere bize motivasyon vererek uyarmaktır. Kitap okumak, iş bulmak, sosyalleşmek, spor yapmak gibi tüm günlük aktiviteler düşük-orta düzeyde dopamin salgılatan eylemlerdir çünkü başlangıçta zordur fakat tamamlandıklarında büyük bir zevk verirler. Beynimiz pornoya maruz kaldığında eşsiz bir dopamin miktarı açığa çıkar. Faydalı ve değerli işleri yürütmek için oluşturulan reseptörlerimiz , kelimenin tam anlamıyla dopaminle dolup taşmıştır. Beynimiz pornografiye maruz kaldığında salınan dopamin miktari eşsizdir. Faydalı ve karlı işleri gerçekleştirmek için oluşturulan reseptörlerimiz tam olarak dopamin seline maruz kalır. Gelinen noktada normal aktivitelerden bile keyif almakta zorlanırız. İnsanların bir zamanlar daha çok okuduğunu daha fazla spor yaptığını ve küçük şeylerden bile nasıl keyif aldığını merak ettiğiniz oldu mu? Bunun nedeni, bugün dopaminin reseptörlerimizi porno yoluyla ve aynı zamanda video oyunları ve genel olarak internet aracılığıyla doldurmasıdır. Sonuç şudur: beynimiz porno yüzünden böyle yüksek dozda dopaminlere alışkanlık geliştirir. Böylece normal aktiviteler faydasız ve sıkıcı gözükür. Kendimizi okumayı, egzersiz yapmayı yeni deneyimler yaşamayı “sevmediğimizi” söyleyerek kandırırız. Bütün bu normal doz dopamin aktiviteleri faydasız olur ve pornografi onların yerini alır. Fakat, nasıl olduğunu artık biliyoruz, daha fazla porno tükettikçe, aynı materyaller (video, fotoğraf, her neyse) aynı seviye memnuniyete bizi eriştirmez. Aslında, kullanıcı değişmeye ve kırmızı çizginin ilerisindeki içeriklere doğru dümen kırmaya ihtiyaç hisseder. Kırmızı çizgi önceden tiksindirici olduğunu düşündüğün şimdi ise bağımlılığı beslemek için gereken video/fotoğrafı’ı anlatan bir metafordur. Bir soru oluşuyor: neden bazı materyaller önceden bize iğrenç gelirken şimdi onları arıyoruz? Bu porno tuzağının doğasıdır, beynimiz eski içeriklerin dopamin düzeyine alışkanlık geliştirir, daha fazla ister. Bizden daha çok dopamin talep eder ve içeriğin bize iğrenç gelip gelmediğini ya da bizim ahlaki ilkelerimize karşı olup olmadığını umursamaz. Tek ve biricik amaç dopamin dozudur. Vücudunuz yüksek doz dopamine maruz kaldığında, gerginlik, yüksek libido ve korku gibi etkiler kesinlikle “kırmızı çizginin” ötesinde içerikleri tükettiğinizde olan hislerdir ve beyniniz bunları cinsel uyarılma olarak yanlış algılar. Beynimizin içinde , basitçe bize türümüzün kurtuluşu için olabildiği kadar ürememizi söyleyen bir üreme mekanizması vardır. Bu mekanizma porno tarafindan akıllıca kandırılır. Beynimizin ilkel tarafına şu anda üremekle meşgül olduğumuza yönelik yanlış bir fikir verir. Bu nedenle, beynimiz bizi olabildiğince dopamin istemeye teşvik eder. Beynimiz kesinlikle aptal değil fakat üreme parçası çok ilkel, bu nedenle kandırması çok zor değil. Böylece yeniden tıklamayacağımıza dair kendimizden emin ve ciddiyetle öncesinde yemin etsek dahi, daha da fazla iğrenç ve şok edici içeriğe bakmaya devam edeceğiz. En sonunda, süper şok edici içerikler yeterli gelmeyecek ve üreme sistemimiz bizi yeni sanal partnerlere iteleyecek. Bende oradaydım ve bu sürecin sonunda özsaygını mahvetmenin nasıl olduğunu bilirim. Faket endişelenmene gerek yok! Yakında bunu yapmaya ihtiyacınızın olmadığını fark edeceksiniz. Dopamin ayrıca stres ve zorluk dönemlerinde beynimize yardımcı olur. Eğer reseptörleriniz çok fazla hasar görürse, beyniniz hayatınızın zor bir anında ihtiyaç duyduğu o bir damla dopamine erişebilecek mi? Diğerleri gayet iyiyken kendinizi yüksek stresli durumlarda bulduğunuz oluyor mu? Depresyon ve kaygı gibi sorunlarınız var mı? Hayata karşı genellikle negatif bir yaklaşım içerisinde misiniz? Bunlarda şaşıracak hiçbir şey yok ki! Hayatla yüzleşmek için en gerekli madde, pornonun muhteşem "hobisine" yatırım yapmaktır(!).
İşte bu noktada ilginç bir tartışma geliyor: Nasıl bazı kullanıcılar aşırı içerikler izlerken diğerleri kendilerini yönetebiliyor? Niçin bazı kullanıcılar çok sık tüketirken diğerleri sadece tek tük oturumlarla geçiştirir? Belki de gerçekten bağımlı değiller? Bu ciddi bir soru ve izin verin şunu netleştireyim. Evet, tuzak kesinlikle aynıdır ve onlarda senin gibi bağımlılar. Bu olguyu kullanıcıları iradesiz ve ezik olarak adlandıran yaygın bir inanışı yıkarak açıklayabiliriz. Bunu kaç defa duydunuz? “Vaktini porno izleyerek geçiriyorsan , sen bir eziksin. Daha iyisini yapmak için hiçbir isteğin yok. Hırsı olmayan zayıf iradeli bir insansın. ”, bu ifadeler çok yaygındır. Bu inanış çok banel, bazı insanların aşırı tür pornolar izlemesinin ve bunu çok sık yapmasının sebebi bu insanların çok güçlü olmasıdır. Kesinlikle, sizi mahvettiğini bildiğin halde bir bağımlılığı sürdürmenin kolay olduğunu mu düşünüyorsunuz? Mideniz döndüğü halde aşırı türler ile devam etmek mi? Bu korkunç bağımlılıkla baş etmek ve aynı anda bir aile ve bir işle normal bir hayat sürmek? Bu insanlar inanılmaz miktarda iradeye sahip. Birçok porno bağımlısının iş adamları, özgür ve prensipli insanlar , büyük planları olan hırslı insanlar olması şaşırtıcı değil. Enerjilerini sadece yararsız değil, aynı zamanda zararlı bir uygulamayla boşa harcıyorlar. Çok olmadı, isminden açıkça bahsetmeyeceğim. Amerikan derneğinin önemli bir üyesi ile alakalı bir durum ortaya çıktı. Bir video konferans sırasında mastürbasyon yaparken yakalanmıştı. Bu olay bağımlılığın sadece gençleri değil herkesi nasıl gerçekten etkilediğini açıklıyor. Aynı zamanda, bazı insanlar ılımlı şekilde porno tüketiyor ve aşırı ve şok edici materyalleri izlemiyorlar. Anlatmama izin verin, onlarda aslında aynı tuzağın içindeler. Belki kendilerini bağımlılığa daha fazla dalmaya cesaret edemedikleri için şanlı zannedebilirler fakat bağımlılığın doğası aynıdır. Dahası, aldanmayın, birçok kullanıcı gerçek porno kullanımları hakkında yalan söyler çünkü itibarlarını kaybetmekten korkarlar. Sadece bir an için düşünün! Porno kullanımın azlığı ile “övünmek” ,aslında bunu gerçekten yapmaktan zevk almadığınızı itiraf etmektir. Size hiç çok az makarna yemekle övünen biri oldu mu? Tabiki hayır! Ne amacı olurdu ki? Yemeyi seviyorsan, övünmenin bir anlamı yok ve sevmiyorsan tamamıyla yemeyi durdur gitsin! Makarnayı az yediğinizle övünüyorsanız, bunun sebebi yemek zorunda hissetmenizdir. Bu ayrıca onların pornografi kullanmayı sevmediği anlamına gelir. Bu nedenle, ılımlı kullanıcıları kıskanmanıza gerek yok, yalan söyleselerde söylemeselerde onlarda sizin istediğiniz gibi tamamen özgür olmayı tercih ederdi. Bu kullanıcılar daha az tükettiğinden pornonun zararlarına daha az maruz kalır.Fakat birçoğu ılımlı kullanımdan dolayı asla pornonun tehlikeli doğasını anlayamaz ve hayatlarının geri kalan süresince köle kalırlar. Sanki tüm kullanıcılar bir labirentte çıkış yolunu bilmeden duruyorlar. Diğerleri korkarken , bazıları karanlık alanlara doğru gitmeye cesaret gösteriyor fakat günün sonunda hepsi aynı tuzakta ve aralarında hiçbir fark yok.
Biraz tekrara düşeceğim fakat herkes çeşitli tekrarlarla kavramları anlayabilir bu yüzden bu işi temiz yapmak istiyorum. Hiçbir şeyden vazgeçmiyorsunuz. Hala porno tüketiyor olmanızın tek sebebi yoksunluk sancılarından kurtulmaktır. Bu ilk inanış ve pornografiden keyif aldığını iddia etmeyen kimseyle henüz tanışmadım. İzin verin olayı anlatayım: porno tüketirsiniz, beyniniz dopamin dozunu alır, arından dopamin seviyeniz düşerken orgazma ulaşırsınız ve normale geri dönersiniz. Çoğunlukla kullanıcı ”Neden bunu yapmak zorundayım?” diye merak içinde kalır , fakat en önemli nokta, “seansı” bitirdiğinizde beyninizin hemen dopamin arayışına geri dönmesidir. Tuzağın doğası normal aktiviteleri daha az tatminkar ve zevkli yapar ve belli bir zamandan sonra yoksunluk semptomları ortaya çıkar: beyniniz dopamin dozu için yalvarır. Yani bu semptomlar (sancı,ya da her neyse) beyninizin dopamin dozunu aramasıdır. Yoksunluk belirtileri kendi başlarına desteklenemez bir şey değildir, ancak bunları artıran kullanıcıdır, çünkü bir şeyden vazgeçiyormuş gibi hisseder. Sancı(“dürtü”) %90 zihinsel bir şeydir. Öyle olmalıdır zaten. Bir yıllık bir süreçten sonra beyniniz nöral değişiklikleri tamamlamıştır. Nasıl oluyor da bazı kullanıcılar yıllarca yoksunluk çektikten sonra "sancı" çektikleri için nüksediyorlar? Problemin kendisi fiziksel bağımlılıkla alakalı değil, kullanıcın bırakmaya nasıl baktığı ile alakalı. Yani, kullanıcı porno tüketir, birkaç saat geçmesine izin verir sonradan “sancılar” nedeniyle yoksun hisseder bu nedenle yeniden porno kullanmaya karar verir, başka bir dopamin dozu alır (bir öncekinden biraz daha fazla) ve sonunda kahredici geri çekilme sancılarından kurtulur. Vay be , ne zevk ama ! Yeniden buradayız, gelin biraz matematik yapalım. Kullanıcı bu aktiviteden dolayı ne kaybetti? Bazi beyinsel hücrelerini yok etti, özgüvenli olmak ve hedeflerine ulaşmak için gereken doğal yeteneğini mahvetti, anksiyete ve gerginlikten sorun yaşama ihtimalini arttırdı ve bir çok dezavantaj daha … Haydi şimdi “avantajlara” geçelim: sonunda, kullanıcının acı çekmek için eşsiz bir ayrıcalığa sahip olduğu o dırdırcı yoksunluk hissinden kurtuldu! Pornografi kullanmayanlar bu yoksunluk sancılarını yaşamazlar! Ayrıca reseptörleri muhteşem durumdadır. O zaman iki kat kazanıyorlar. Herkesin hakkında sayıklayıp durduğu “zevk” , sonunda durduğunda zevk almak için başını duvara vurmakla kıyaslanabilir! Hiçbir mantığı yok, değil mi? Bu bir zevk değil, acının yok olması. Gerçeği görmeye başlıyor musunuz? Pornografik dünyanın tüm işi, her yıl zavallı kullanıcılardan milyonlarca dolar kazanan porno sitelerinin sahipleri tarafından uydurulan bir illüzyona dayanıyor. Abonelik için herhangi bir ücret ödemesen bile, videolardan önce gördüğün reklamlar ceplerini cömertçe dolduruyor. Komşunuzun ses yaptığı hiç oldu mu? Durduklarında sessizliğin tadını çıkarabilmeniz için onlardan kibarca gürültü yapmalarını istemeyi hiç hayal eder miydiniz? Çılgınca olurdu! Huzurlu ve sessiz bir yerde yaşamak daha iyi olmaz mıydı? Uyanın! Porno sadece kendini besleyen sonsuz bir döngü! Sizin dışınızda kimse sizi kullanmaya zorlamıyor ve porno sitelerinde harcadığınız zamanın size hiçbir faydası yok! Kullanıcıların iddia ettiği her “fayda” , “zevk” olayında olduğu gibi bir illüzyon: bir safsatadan başka bir şey değil. Her gün sahip olduğunuz zaman bir lütuftur ve siz onu kendinizi gereksiz bir köleliğe zorlamak için kullanıyorsunuz. Gelin pornoyu açlıkla kıyaslayalım, benzer duruyorlar fakat ikisi de doğrudan zıttır. Besin kesinlikle doğal bir ihtiyaçtır , doğrusu yemek aslında açlığı giderir. Pornografi yapaydır ve sadece bir boşluk oluşturur ve sonra onu kısmen doldurarak, edebi köleliği garanti altına alır. Belki cinselliğin bir ihtiyaç olduğunu düşünebilirsiniz, fakat şunu hatırla; pornonun cinsellik ile alakası yok, buna sonradan değineceğiz. Besinin gerçekten tadı güzeldir ve yemek zevklidir. Yoksunluk semptomlarını tatmin etmek, sadece mutluluk reseptörlerimizi mahvetmek anlamına gelir yani kafanızı duvara vurmayı bırakmaya eş değerdir. Yemek enerji verirken porno… onu götürür. Bir insanı tecrite koymayı deneyin. Eminim ki besinsiz uzunca süre yaşayamaz. Pornoya kadar, insanlar uzak kasabalarda pornonun doğaüstü uyarıcısına ihtiyacı olmadan tamamiyle mutlu hayatlar yaşadı. Mutlu bir yaşam sürmelerini sağlayan da bu porno yokluğudur. Porno bağımlılığı “kötü alışkanlık” değildir ve “birinin cinselliğini tatmin etmekle” de alakası yoktur. Birçok insanın nikotine, eroine ve kokaine oldukları gibi dopamin denen maddeye olan bağımlılıktır. Tüm bu cinsellik meselesi, gördüğünüz porno aktrisleri ve kurgulanmış sahneler sizi ekrana yapıştırmak için bir dikkat dağıtıcıdır. Bazı porno aktrisler güzel kadınlar olabilirler fakat gerçekte onları sadece dopamin için izliyorsunuz, bunu güzelli̇kleri̇ne hayran olmak i̇çi̇n yapiyorsaniz, onlari bi̇rkaç daki̇ka i̇zleyi̇p günü bi̇ti̇rebi̇li̇rsi̇ni̇z. Bunun yerine, onlar sizi hak ettiğiniz mutluluktan mahrum bırakırken siz bağımlılıktan aç kalmış reseptörlerinize dopamin sağlamak için saatler harcarsınız. Eğer size sevdiğiniz ve sevmediğiniz videoları seçtirseydim ve sizi sadece sevmediğiniz videoları izleyebileceğiniz bir duruma soksaydım, izlemeyi bırakır mıydınız? Hayır, yapmazdınız. Çünkü bunun zevkle bir alakası yok. Yoksunluk sancıları gittiğinde daha iyi hissediyorsunuz fakat kullanmayanlardan hala daha stresli ve gerginsiniz ve gelecekte daha fazla yoksunluk semptomu yaşamak için sözleşmeyi yenilediniz. Bu, bırakmak istemeyenlerin kıyametidir. Gerçek bir mutluluk soygunu karşılığında hayali bir zevk. Bir kullanıcı "düzeltme" yapmak için çalışmaya ara verir."Ne kadar şanslıyım, kullanıcı olmayanlar bu ödüle sahip değil!" diye düşünür. “Porno izleyebilirim ve sonrasında çalışmaya geri dönerim. “. Gerçek şu ki, kullanmayanlar ödüllerin en büyüğüne sahiptir: bağımlılıktan kurtulmak, sadece kendi neden olduğu bir rahatsızlığı gidermek için kendilerini yok etmek zorunda kalmamak ve bu nedenle hayatlarını dolu dolu yaşamak. Unutmayın, kendilerini zevkten mahrum bırakanlar kullanıcı olmayanlar değildir, onlar iyidir ve zihinlerini ve bedenlerini bir hiç uğruna mahvetmek zorunda kalmadan hayatın tadını çıkarırlar. Kullanıcı olmayanların her an yaşadığı normal duruma dönebilme "zevki" için kendilerini gereksiz işkenceye maruz bırakanlar kullanıcılardır. Kullanıcı olmanın avantajı dünyanın neresinde?
Şimdi, cinsellik hakkında konuşalım. Birçok insan cinselliğin tatmin edilmeden bir ömürün geçmeyeceğini bu yüzden de pornunn doğal olduğu söyluyor. Öncelikle şunu açıklamama izin verin; ahlaki ,dini yada başka türden nedenlerle insanlar ömürleri boyunca cinsel ilişki ya da mastürbasyon yapmamayı tercih ediyorlar. Fakat bazı insanlar bu seçimi yapmazlar ve bunda bir sorun yok. Gelin pornonun neden cinsellikle hiçbir alakası olmadığını açıklayayım. Bunu, herhangi bir porno kullanıcısının, eşiyle düzenli olarak cinsel ilişki yapsa bile, nişanlandıktan veya evlendikten sonra bile porno tüketmeye devam edeceği basit gerçeğiyle gösterebiliriz
Birçok kullanıcı seksten önce ya da sonra porno kullanma ihtiyacı hissediyor. Diğerleri kendilerini cinsel ilişki sırasında bir şeyleri "kızdırmak" için pornografi kullanmak zorunda bulurlar. Bunun nedeni, porno dünyasının porno aktrislerine veya aktörlerine / seksi modellerine / hayali standartlarına alışkın olan kullanıcıların, partnerlerine karşı aşırı standartlar oluşturması ve bu nedenle tatmin olamamasıdır. Porno cinselliği tatmin etmez, onu mahveder. Porno kullanımının erkekler üzerinde iki temel etkisi var: Bazı durumlarda, porno tarafından oluşturulan çok yüksek standartlar, çok çekici bir partnerle bile ereksiyon olmanızı (veya en azından sabit bir ereksiyon olmanızı) engeller, çünkü porno videolardaki sahneler gerçek bir deneyimle karşılaştırılamayacak kadar uyarıcıdır. Çoğu durumda, kullanıcı orgazm’a ulaşmakta sorun yaşar çünkü mastürbasyonun neden olduğu sıkı tutuş, düşük hassasiyet durumuna yol açar. Diğer durumlarda, erkekler, bağımlılıklarının merkezinde yer aldıkları için kadınları (tersi de doğru olabilir) "üstün" bir varlık olarak görürler. Bu da performans kaygısına yol açarak "çok hızlı" olmalarına neden olur. Ayrıca, bu erkekler çekici kadınlara insandan öte yarı tanrıçalarmış gibi davranacak, bu nedenle gerçek hayatta onlara kolaylıkla yaklaşmakta zorluk çekeceklerdir. Böyle sorunlara sahip olmayacak kadar şanslı olsanız bile, unutmayın ki porno kullanımı sonucunda hiçbir şey için mutlu olma doğal yeteneğinizi yok etmekle eş değerdir. Ayrıca, pornoya zaman tanıyın: bu hasarlar ileride karşınıza çıkabilir.Etkiler kadınlarda da benzerdir: aşırı ve süper tahrik edici cinsel ilişki sahnelerine alışırlar, bu nedenle gerçekte uyarılma çok azdır veya hiç yoktur. Birçok kullanıcı seksten hemen sonra porno kullanma ihtiyacı hisseder. Bunun nedeni, cinsel iştahın sadece bir bağımlılık olan pornografi ile hiçbir ilgisi olmaması, aslında ayrı olarak tatmin edilmesi gerektiğidir! Bazıları, bir partnerleri olsaydı tüketmeyi bırakacaklarını, bu nedenle pornonun cinsel iştahlarını tatmin etmenin bir yolu olduğunu söylüyor. Kendime sorduğum sadece bir soru var: eğer sizi tatmin edecek bir partneriniz olsaydı, onu her daim değiştirir miydiniz? Sanmıyorum, kendinize yakın tutardınız. Yani, ne demeye kendinizi her daim yeni porno materyallerine bakarken ve sürekli olarak daha şok edici vs. seviyelere doğru içerik tüketirken buluyorsunuz? Bir videodaki çekici insan seni yeterince tatmin etmiyor mu? İşte bu yüzden pornonun cinsellikle hiçbir ilgisi yoktur, sadece dopamin bağımlılığı ile alakalıdır. Ne eksik ne de fazla. Bağımlı beyniniz her daim yenilik ve “sanal partnerler” arıyor. Gerçek şu ki cinsel ilişki yapmaya ihtiyacın yok. Bu sadece bizi buna yönlendiren bir içgüdüdür. Vücudumuzun cinsel ilişki yapmak ya da sperm salgılamak için gerçek bir fizyolojik ihtiyacı yoktur ve bunu gerçekten yapmak istiyorsanız kendinizi gereksiz yere pornografi ile şımartmadan mastürbasyon yapabilirsiniz(Çevirmen notu: Mastürbasyon bir kaçış yolu olarak kullanılmamalıdır, eğer ki mastürbasyon pornoya götürüyorsa ikisi de bırakılmalı). cinsel ilişki sırasında bile orgazm vazgeçilmez değildir. Porno bize orgazmın seksin özü olduğunu, onsuz seksin bir hiç olduğunu düşündürür; bu nedenle performans kaygısına neden olur ve dikkati seksin gerçekten zevkli ve eğlenceli kısmından, yani eylemin kendisinden uzaklaştırır. Kullanıcılar, uzun bir cinsel ilişkinin ardından gelen orgazmın, daha kısa ama daha yoğun, duygu bakımından zengin ve son boşalmanın olmadığı bir cinsel ilişkiden daha iyi olduğuna inanmaktadır. Kerezza metoduna bir göz atın ve partnerinizle deneyin, şaşıracaksınız. Sizi cinsel ilişki yapmaya, hatta penetrasyona davet eden ama orgazmı umursamayan çok çekici bir insan düşünmeye çalışın.Bu kişi sadece orgazm olmadan mümkün olan en uzun süre yapmak istiyor, ama eğer ona ulaşırsanız bu sorun değil. İnanılmaz olacağını garanti ederim.
Bunun hakkında emin miyiz? Diğer inanılmaz yaygın inanış. Birçok insan güvenle pornonun stresi azalttığını söyluyor: “Ne istersen söylemekte özgürsün fakat bunu inkar etme, lütfen! Yorucu bir iş günün ardından porno rahatlamış hissetmemi sağlıyor, yalan atmıyorum!”Yalan söylemiyorsun, meraklanma. Bir kullanıcı yorucu ve stresli bir gün geçirdiğinde , porno tüketiminin ardından yoksunluk semptomları çekilirse kendini mantıklı bir şekilde rahatlamış hisseder. Sorun, kullanıcının ek bir stres yükü altına girmesidir ki bu da tam olarak yoksunluk belirtileridir. İşte bu yüzden pornonun ona yardım ettiği yanılgısına inanıyor. Çıkarma ayrıcalığına sahip olduğunuz bir top ve zincirden başka bir şey değil, güzel değil mi? Ancak kullanmayanlar, hiçbir zaman top ve zincire sahip olmamanın memnuniyetini yaşarlar ve hayatlarını dolu dolu yaşayabilirler. Kullanmayanların stresi 100 iken kullananların 110’dur. Kullanmayanların stresi 0 iken kullananların 10’dur. Yani şunu kafanıza sokun: Kullanıcı, kullanıcı olmayanların her zaman yaşadığı normallik durumuna ulaşmak için sadece porno tüketmekle kalmıyor, aynı zamanda acı gerçek şu ki asla onlar kadar rahat olamıyor. Aslında porno, zorluklarla başa çıkmak için doğal reseptörlerimizi yok ederek dayanılabilir stres miktarını azaltır. Dolayısıyla bir kullanıcı, yoksunluk sancılarını hafiflettikten sonra bile asla kullanıcı olmayan biri kadar rahat olmayacaktır. Ayrıca, WiFi sinyaliniz düzgün çalışmadığı ve her zamanki kadar çok tüketemediğiniz için kendinizi stresli hissettiğiniz oluyor mu? Kullanıcı olmayanlar bu sıkıntıdan kurtulur. Sinyal çalışmadığında sakinleşiyor ve sorunu çözüyorlar, her zaman yüksek hızlı internete ihtiyaç duymuyorlar. Strese neden olan şey pornodur. Porno bağımlılığı sinirlerinizin stresle başa çıkmasına yardımcı olmuyor, bunun yerine onları yavaş ama istikrarlı bir şekilde yok ediyor. Tek rahatlama, bıraktıktan sonra oldukça hızlı bir şekilde geçecek olan ve kendi içinde tamamen katlanılabilir bir "boşluk" hissi olan yoksunluk semptomlarından kurtulmaktır. Daha sonra neden sadece bir şeylerden vazgeçtiğini düşünenlere dayanılmaz göründüklerini göreceğiz. Size söylediğim her şeyi sorgulamanızı söylediğimi hatırlıyor musunuz? Lütfen sorgulayın, internette arama yapın ve her şeyin gerçekten böyle olup olmadığını kontrol edin. Pornografi tüketiminin strese ve söylediğim ve söyleyeceğim diğer her şeye verdiği zararı kontrol edin.Ayrıca, çok daha fazla bilgi bulabilmek için İngilizce arama yapmanızı tavsiye ederim, çünkü ana dilinizde şu anda mevcut olan materyal daha dar olabilir .Bilim dünyası pornografinin tehlikeli doğasını uzun zamandır kabul ediyor, çalışmalar ve testler yapıldı ve yapılıyor, ancak asıl sorun kullanıcılara nasıl yardım edeceklerini bilmemeleri. Hatta bazı kaynaklar porno izlemenin aslında bir seçim ve doğal bir şey olduğunu ve bırakmak isteyen kullanıcıların bu kargaşa denizinde bağımlılıklarını yaşadıklarını savunmaya devam ediyor.
Birçok kullanıcı zevk, cinsel tatmin ve stresle ilişkili olarak porno hakkındaki görüşümü anlıyor, ancak sıkıldıklarında pornonun onlara yapacak bir şey verdiğini belirterek karşı çıkıyor. Yalnız geçireceğiniz bir öğleden sonra ile karşı karşıya kaldığınızda bir porno sitesini ziyaret etmek artık sizin için ikinci doğa gibi, değil mi? Korkarım artık klişe olmaya başladım: bu da bir yanılsama. Can sıkıntısının bir zihin yapısından başka bir şey olmadığını söyleyebiliriz. Yapacak bir şey olmadığını düşündüğümüzde sıkılırız, ancak gerçek şu ki, gördüğümüz gibi, pornografi yalnızca ortalama dopamin seviyelerini artırır, böylece normal aktiviteler kullanıcılara sıkıcı görünür. İşte bu yüzden pornografi can sıkıntısını azaltmak yerine daha da artırır. Bizi uyuşuk, tembel ve motivasyonsuz hale getirir, öyle ki yapacak birçok aktivite olsa bile bırakın tamamlamayı, kalkıp bunlara başlayamayız. Özellikle kitle iletişim araçları tarafından bize önerilen bir başka yanlış inanış da seksin, hatta ücretli seksin, sıkıcı ve gerçek bir cinsel ya da duygusal arzu olmaksızın rahatlamaya yardımcı olduğu ve iyi bir eğlence olduğudur. Sanmıyorum, herhangi bir fahişeye günlerinin heyecan verici olup olmadığını, hiç sıkılmadığını ve her zaman rahat olup olmadığını ya da her zaman sıkılıp sıkılmadığını ve hatta hayatı hakkında stresli olup olmadığını sorun. Hayatını bu şekilde kazanmayı tercih etmeyen tüm kadınlara saygısızlık etmek istemem ama cinsel ilişki yalnızca gerçek ve samimi bir cinsel dürtü ya da duygu tarafından yönlendirildiğinde zevkli ve sağlıklıdır. Normal üstü uyarıcıya bağımlı olduğunuzda ve aniden tüketmeyi bıraktığınızda, bir boşluk kalır. Ancak bu boşluk porno tarafından yaratılır ve sadece kısmen (ve sadece geçici olarak) onun tarafından doldurulur; bu arada fiziksel ve zihinsel sağlık açısından kaybediyorsunuz. Pornoyu bir süreliğine unutmak için dikkatinizi başka aktivitelerle dağıtabilirsiniz, ancak bir can sıkıntısı anı gelir gelmez, zihniniz dopamin dozunu arayacaktır. Tüm kullanıcılar dopamin döngüsünü kırar ve bir seansı her bitirdiklerinde kullanıcı olmazlar. Sorun şu ki, bir şeyden vazgeçtiklerini düşündükleri için zinciri yeniden başlatıyorlar. Döngüyü yeniden başlatmazsanız, şu andan itibaren günlerinizin sonuna kadar zaten kullanıcı değilsiniz.
Ama, hey... önce, bir adım geri atmama izin verin... Bir sorum var: Pornonun can sıkıntısından uzaklaştırdığı söylenmiyor muydu? O zaman odaklanmanıza nasıl yardımcı olabilir? O zaman iki zıt etkisi mi olur?! Buna inanmak delilik olur! Ayrıca, strese de yardımcı oluyor... Herhangi bir bilim insanından tüm bu etkilere aynı anda sahip özel bir ilaç yaratmasını isteyin... Sizi aptal yerine koyarlar, çünkü böyle bir şey kesinlikle olamaz. Bu bir yanılsama, sahte bir efsane olmalı. Konsantrasyon nedir? Dikkat dağıtıcı unsurlar olmadan bir göreve odaklanma becerisi. Porno bir dikkat dağıtıcıdır, işte bu yüzden bir şeye odaklanmadan önce bir seans yaparak yoksunluk belirtilerinden kurtulmanız gerekir. Kullanıcı daha sonra pornografinin konsantre olmasına yardımcı olduğu izlenimine kapılır. Kullanıcı olmayan bir kişi bu sürekli takıntıya sahip değildir ve bu nedenle istediği zaman konsantre olmaya karar verebilir. Dahası, reseptörlerimizin sürekli olarak muazzam dozlarda dopamin ile doldurulması ödül sisteminde bir dengesizlik yaratır. Söylendiği gibi, mutlu bir hayat kurmak için önemli olan normal aktiviteler, beynimiz yüksek dozda dopamine alıştığında sıkıcı görünür. Kullanıcılar daha sonra işe veya çalışmaya odaklanmaya çalışırken daha fazla zorluk yaşayacaklardır. Örneğin: bir kitabın küçük bir paragrafını okumak ve anlamak, kullanıcı olmayan kişinin reseptörlerini uyarır, bu kişi çok küçük bir tatmin duygusu hissedecek ve bu da onu başka bir paragrafı öğrenmeye teşvik etmeye yetecektir. Kısa süre sonra tüm bölümü ve ardından kitabı öğrenmiş olacak ve kendisine büyük bir tatmin ve öz-değer duygusu verecektir. Öte yandan, kullanıcı odaklanmakta güçlük çeker çünkü ödül sistemi paragrafın sonundaki küçük tatmini görmekte zorlanır, beyni pornografinin büyük hayali tatminine alışmıştır. Paragraf bittiğinde reseptörleri o küçük dopamin damlasını alamayacak ve kullanıcı insanların neden okumayı sevdiğini merak etmeye başlayacaktır. Kullanıcı kitabı bitiremeyecek, bitirse bile gereğinden fazla çaba sarf etmiş olacaktır. Peki kullanıcı bunun karşılığında ne kazanıyor? Daha sonra yok edebilmek için yoksunluk belirtileri yaratmanın "zevkini" mi? Bu bana bir pazarlık gibi gelmiyor. Tüketimin odaklanmanıza yardımcı olduğunu düşünmeye devam ederseniz, endişeleriniz odaklanmanızı engelleyecektir. Ancak gerçekle yüzleşirseniz, porno köleliğinden kurtulmanın çok iyi olduğunu, düzgün bir şekilde odaklanabileceğinizi, hedeflerinize ulaşabileceğinizi ve pastanın üzerindeki kremanın hiçbir şeyden vazgeçmediğinizi fark edeceksiniz.
Hayatınızın geri kalanında kölelik zincirine hapsolmanızı sağlamak için pornografi tarafından hazırlanmış bir başka yanılsama. Porno, yoksunluk belirtilerini rahatlatır. Kullanıcılar "doğru videoyu", iki nedenden ötürü kazanan olarak duran videoyu (veya görüntüyü veya başka herhangi bir şeyi) aramak için saatler harcayabilir: Oldukça yüksek dozda dopamin sağlar, bir öncekinden daha yüksektir. İzlenemeyecek kadar iğrenç veya şok edici değildir . Kullanıcılar doğru içeriği aramak için saatler ve saatler harcayabilir ve dürüst olmak gerekirse, bu bana zevkli bir aktivite gibi görünmüyor. Kullanıcı olmayanlar uzun bir iş gününün ardından eve geldiklerinde bir şeyler yiyip içtikten sonra aileleriyle dinlenebilir ya da arkadaşlarıyla dışarı çıkabilirler. Egzersiz yapabilir, sosyalleşebilir ya da bir hobi edinebilirler. Kullanıcılar bunu yapamaz. Kullanıcıların tatmin etmeleri gereken başka bir "açlık" var, tamamen "rahatlamak" için alışkanlık haline gelmiş oto-yıkıcı ritüele girmek için kendilerini izole etmeleri gerekiyor. Her zaman aynı şeye geliyor, pornonun tüm zararlarını bir an için bir kenara bırakırsak, kullanıcı tükettikten sonra bile asla kullanıcı olmayanlar kadar rahatlamayacaktır. O zaman pornonun amacı ne? Tuvalete gidebilmek ve nihayet "rahatlayabilmek" için gece geç saatlerde partnerlerini yatakta yalnız bırakmak zorunda kalan kullanıcıları örnek alalım. Daha sonra gelen suçluluk duygusunun, yorganın altına geri dönmenin utancı gibi tam olarak rahatlatıcı olmadığını hayal edebiliyorum. Ama tüm bunların neresinde zevk ve rahatlama var? Bunun sizin başınıza hiç gelmeyeceğini mi düşünüyorsunuz? Onların da herkesin önünde küfredebileceklerini hatırlatırım. Ahh, kullanıcı olmak ne güzel…
Porno bağımlılığının bir başka korkunç sonucu da kullanıcının enerjisinin neredeyse tamamen tükenmesidir. Spor yapmayı ve birçok şey yapmayı başaran kullanıcılar bile hala enerjileri yarıya inmiş bir şekilde yaşamaktadır. Söylendiği gibi, kullanıcının reseptörleri muazzam miktarda dopamine alışır, bu nedenle eskiden sevdiği aktiviteler artık köprünün altından çok sular aksa da daha az zevkli hale gelmiştir. Sorun ne biliyor musunuz? Bu fenomenin o kadar kademeli bir şekilde ortaya çıkması ki, kullanıcılar bunu yıllar süren tüketimden sonra fark ediyor, aslında bu halsizliği ve motivasyonsuzluğu, esasen enerji eksikliğini genellikle zamanın geçmesine bağlıyorlar. Bu etkiler hemen ortaya çıksaydı ve kullanıcılar ilk kez porno izledikten sonraki gün yorgun ve uyuşuk bir şekilde uyansaydı, sanırım iki kere iki ederlerdi. Sorun şu ki, değişim o kadar ani değil, kullanıcı kademeli bir enerji kaybına uğruyor. Özellikle gençlik yıllarında, kullanıcılar zaten çok fazla enerjiye sahiptir, bu nedenle bu etkiyi çok fazla fark etmezler. Yıllar geçip gidiyor ve kullanıcı yirmili yaşların başında yaşlanmaya ve zayıflamaya başladığını ve enerjinin çocukların ayrıcalığı olduğunu düşünüyor. Ben de buna inanıyordum ve size söyleyeyim, çok yanılmışım! Eğer sizi şu andan üç hafta sonrasına ışınlayabilseydim, bu sizi sevinçten havalara uçurmaya yeterdi! Porno köleliğinden kaçmanın bir başka olumlu yanını bilmek ister misiniz? Reseptörlerinizin sabote edilmesi ve ödül sisteminizin yok edilmesi kademeli olsa da, bıraktığınızda beyniniz birkaç gün içinde kendini sıfırlayacak ve o andan itibaren daha da iyi olacak. Vücudumuz inanılmaz iyileşme yeteneklerine sahip gerçekten olağanüstü bir makinedir, kullanıcılar kendilerini her zaman ikinci viteste sürmeye ve arabalarının paslanmasına izin vermeye mahkum ederken, kullanmayanlar son vitese kadar vites küçültebilir. Bence paslanmasına hiç izin vermemelisiniz, değil mi?
Bu, özellikle genç kullanıcılar arasında yaygın bir olgudur. Birçoğu, bir partiden veya başka bir sosyal etkinlikten önce porno tüketmenin sinirleri gevşetmeye ve yeni insanlarla etkileşime girerken daha kaygısız olmaya yardımcı olduğuna inanıyor. Benim kaygısız insan anlayışım nedir biliyor musunuz? Kendine güvenen ve aynı zamanda rahatlamış biri. Bir kullanıcı tükettikten sonra nasıl hisseder? Kaygısız mı? Yorgun ve uyuşuk demeyi tercih ederim, sosyalleşmek için en iyisi değil. Sosyalleşmek biraz endişeye neden olabilir, ancak dopamin reseptörleriniz sağlamsa, endişeyle başa çıkmak için doğal hormonları alabilecekler ve sosyalleşmenin sağlayabileceği rahatlamanın tadını çıkaracaksınız. Ancak zavallı kullanıcı reseptörlerini dolduruyor, strese karşı direncini azaltıyor, partiye gergin geliyor ve doğal yetenekleriyle anksiyeteyle başa çıkamıyor. Ödül sistemi düzgün çalışmıyor ve bu yüzden yeni insanlarla tanışmanın "zorluğu" yeterince ödüllendirici görünmüyor. "Zaten buradaki kimseyi sevmiyorum" , kimseyle konuşmadıysanız bunu nasıl söyleyebilirsiniz? "Neden uğraşayım, evde 'sanal partnerlerim' var". Bir kullanıcı akşamı yeni bir tanıdıkla bitirmeyi başarsa bile, yine de eve gidemeyecek, kendini tebrik edemeyecek ve sonra mutlu bir şekilde uyuyamayacaktır, çünkü tekrar tüketmek zorunda kalacak ve özgüvenini bozacaktır. Artık her şeyi daha net görmelisiniz. Pornografinin kullanıcının hayatını hiçbir şekilde iyileştirmediğini, aksine daha da kötüleştirdiğini görebiliyor musunuz? Kullanıcılar tüketmeye devam ediyor çünkü onları tuzağa düşüren yanlış inançlara sahipler, ancak pornografinin saçmalık olduğunu anladıklarında, devam etmek için gerçek bir neden kalmıyor.
Hepimiz porno izlemeye başlarız çünkü genç ve safızdır, başkalarının bunu yaptığını görürüz ve tehlikeli olduğunu bilmemize ve iğrenç bulmamıza rağmen, bunun zevkli olmadığına inanamayız. Bir şeyleri kaçırmaktan korkuyoruz. Daha sonra ara sıra tüketmeye başlıyoruz ve bir seans ile diğeri arasında yoksunluk semptomlarını tatmin ediyoruz. Beynimizin ilkel kısmı, kötü bir hissi (sancıları) ortadan kaldırabildiği için bu seansları "zevkli" olarak kaydeder, bu nedenle bu modeli yararlı olarak kabul eder ve gelecekte kullanmak üzere saklar. Yoksunluk belirtileri her zaman buradadır, bu nedenle stres, can sıkıntısı, konsantrasyon ve daha birçok durumda daha iyi hissetmek için bunları ortadan kaldırmayı tercih ederiz. Bu bilişsel bir çarpıtma yaratır, pornonun bir şekilde gerçekten yararlı ve zevkli olduğuna inanmaya başlarız. Zaman geçtikçe, pornonun zararları giderek daha sınırlayıcı hale gelir, bu yüzden bırakmaya karar veririz. İnanın bana, her kullanıcı en az bir kez bırakmayı denedi ya da çok nadiren porno tüketenler bile kalbinin derinliklerinde bunu yapmak istiyor. Sorun şu ki, bir önceki noktadaki inançlar işleri zorlaştırıyor çünkü bunların gerçek olduğuna ikna olmuş durumdayız. Olay örgüsü: gerçek değiller. Porno, size geri ödeyeceği vaadiyle sizi soyan ama sonunda bu asla gerçekleşmeyen bir sülük gibidir. Porno boşluğu doldurmaz, bir boşluk yaratır. Korkunç bir tahriş gibidir, kaşımakta ısrar ederseniz daha da kötüleşir! Kaşımayı bırakın ve vücudunuzun normal durumuna dönmek için doğal yeteneklerini kullanmasına izin verin. Tüketmeyi bıraktığınızda, stresli durumlar daha katlanılabilir olacak ve rahatlatıcı durumlar daha da fazla olacaktır. Can sıkıntısı ilginç aktivitelerle dolacak ve odaklanmanız gerektiğinde bunu yapabileceksiniz. Bunları size bırakma hedefimiz için işlevsel oldukları için söylemiyorum. Elbette bunlar da işlevseldir, ancak daha da önemlisi, bunlar gerçektir! İşte böyle! Ben çok açık fikirli bir insanım ve bu kadar dogmatik olmayı sevmem ama burada büyük bir istisna yapmam gerekiyor! Harika bir karşılaştırma nedir biliyor musunuz? Mafya. Kesinlikle, ne yaparlar? Camınızı kırarlar, sonra da tamir etmeyi teklif ederler! Çok kibarlar! Sonra ne yaparlar? Tekrar kırıyorlar! Ve her ay böyle! Mafya köklü bir sorundur, ancak pornografi sadece tüketmeyi bırakarak hayatınızdan silinebilir çünkü kimse sizi bunu yapmaya zorlamaz ve pornografi sadece yarattığı sorunları (kısmen) çözer. Vücudunuz kısa bir süre içinde kendini düzeltecek ve sonra yol tamamen yokuş aşağı olacaktır. Tüketmek için mantıklı bir neden yoktur, aslında tuzağın mekanizmasını tam olarak anladıktan sonra kimse devam etmek istemeyecektir. Kafanızı kumun üzerinde tutmak istiyorsanız bunu yapabilirsiniz, ancak bunun uzun süreceğini sanmıyorum. Beyniniz şu ana kadar gerçeklikle eşleşen bilgi parçalarını özümsemiştir ve bunların gitmesine asla izin vermeyecektir.
Pornoyu Bırakma Kitabı [Çeviri]
Merhaba, porno tuzağından kurtulmamı sağlayan bir kitap var. Bu kitabı anlayarak okudum ve porno tuzağından aylarca kaçmamı sağladı. Kitap temelde Allen carr'ın yöntemine dayanıyor. Ve İrade kullanmadan PMO yu bırakmanızı sağlıyor. Kitabın ismi : The book to quit porn . Yazarı Samuele Roversi...
neverfapturkiye.com
İlk 2 bölüm bu konuda çevrilmiş halde bulunuyor, konuyu açan arkadaş oraya bu yazıyı da ekleyebilir. İsterse düzeltmeler yapabilir. Ekstradan paylaşma sebebim önemli görmem ve ayrı bir başlığı hak ettiğini düşünmem. Kitabın İngilizce olarak tam formunu aşağıya koyacağım, linkten erişebilirsiniz. Ayrıca 3.bölümün çevirisini pdf olarak ekledim. İndirebilirsiniz. Kitap PBKY kitabına çok benzemekle birlikte biraz daha netleşmiş halidir. Geri dönüşlerinizi bekliyorum. Teşekkürler. easypeasy
Kaynak Kitap:
Ziyaretçiler için gizlenmiş link, görmek için üye olunuz.
Giriş yapın veya üye olun.
Bölüm 3 - Varsayımlar:
Gelelim her kullanıcının aklına gelen saçma inançlarını kaldırdığımız kısma. Bu inançlar kullanıcının bağımlılığını haklı çıkarma çabasındaki nedenlerin meyvesidir. İşte bu inançlar pornoyu bırakmayı zor bulmanızın asıl sebepleridir, sanki değerli bir şeyden gerçekten vazgeçmişsiniz gibi hissettiren bu inançlardır. Bazı inanışlar sizin için geçerli değilse şaşırmayın,bu inanışlar doğru değil ve aslında her kullanıcı en sevdiği bahanelere sarılıyor. Burada çok genel olan inançlardan bahsedeceğiz fakat herkes sonsuz sayıda yanlış inançlara sahip olabilir. Bir kere bu inanışların gerçek yüzünü anladığınızda , pornoya tamamen hayatınızdan çıkarmakla kalmayacaksınız, aynı zamanda kullanıcı olmanın hiçbir faydası olmadığı için bırakmaktan keyif alacaksınız. Bununla bitmiyor; açık bir zihne kavuşmak, porno dünyasının yanıltıcı bozulmalarından arınmak,özsaygınıza ve ilişkilerinize geri dönmek, hedeflerinize yeniden ulaşmak ve porno kaynaklı cinsel işlev bozukluğundan muzdarip olmamak gibi kullanıcı olmamanın birçok diğer faydasıyla ,pornosuz bir hayatın harika avantajlarla dolu zengin dünyasını keşfedeceksiniz. Bu nedenle bence pornoyu bırakmayı neden kolay bulduğumu açıklamak gereksiz , bunun yerine devam edip - pornonun zihinsel ve mental sağlığa ciddi derecede zararlı olduğunu fark ettikten sonra bile- neden insanların bunu kullanmaya devam ettiğini açıklamak gereklidir. Bu cidden pornografinin bir gizemidir. Yanlış inançları analiz etmeye başlamadan önce, haydi neden ilk başta hepimizin porno materyali tüketmeye başladığımıza bakalım.
3.1 - Niye başlıyoruz?
Neredeyse bütün kullanıcılar pornografiyi gençken keşfediyor, çoğunluğu ergenliklerinde fakat ayrıca ergenlik öncesi dönemde de olanlar var. Sıklıkla ailelerimiz ve çeşitli kuruluşlar tarafından pornografinin zihnimize ve bedenimize verdiği tehlike hakkında uyarılırız. Fakat , akranlarımızın, büyük arkadaşlarımızın ve görsel basındaki insanların porno tükettiğini gördüğümüzde, pornoda keyifli bir şey olmadığına inanmayız. Herkes porno kullandığı için bizde denemeye karar veririz. İlk porno seansımız sırasında çeşitli fotoğraf ve kliplere denk geliriz. Birçoğu çok güçlüdür ve genellikle çoğunu iğrenç buluruz. Bu aslında nasıl güvende hissettiğimizi açıklıyor, “Porno bu kadar iğrenç bir şeyse, o zaman asla bağımlı olmam. Gerçekten sevmiyorum bu yüzden ne zaman istersem bırakabilirim. Sadece bir müddetliğine yapacağım” diye düşünürüz. Eğer ki ilk izlenimlerimiz seksi ve güzel modellerle , yumuşak, basit ve tahrik edici cinsel ilişki sahneleri ile dolu olsaydı, alarm zili çalardı ve neden herkesin bu tuzağa düştüğünü anlardık. Fakat bu bir güven tuzağı! Bu tuzağa düşüyorsunuz çünkü sadece bir yığın iğrenç materyale nasıl bağımlı olacağınızı anlamıyorsunuz. Bu niçin genellikle sıkıldığımız anlarda , tek tük ve hızlı ziyaretlerle porno tükettiğimizi açıklar. Sonrasında porno materyallerini keşfetmeye başlıyoruz, fakat “sert”,şok edici ve iğrenç pornolara tıklamaya cesaret edemiyoruz. Porno kullanıcısı seçicidir ve zamanlarını “doğru” videoyu bulmak üzere harcarlar. Eğer yanlışlıkla “yasaklı” videoya basarsanız, anlık tepkiniz o sayfayı olabildiğince hızlı bir şekilde kapatmak olacaktır. Bir müddet sonra , aynı videonun bizi nedense aynı memnuniyet seviyesine getirmediğini hissederiz, böylece daha şok edici içeriklere doğru kayarız. Bağımlılığımız yenilik için açlık çekerken, biz daha fazla şok edici ve iğrenç materyaller aramaya koyuluruz. Bu sonsuz yenilik için açlık döngüsünün doğası nedir?Bu sorunun cevabı beyinlerimizde olan bir nörotransmitter de yatar; dopamin.
3.2 - Dopamin
Bazılarınız bu maddeyi belki çoktan duymuştur. Genellikle “arzu hormonu” olarak ifade edilir. Görevi, beynimizi hayattaki hedeflere ulaşmak üzere bize motivasyon vererek uyarmaktır. Kitap okumak, iş bulmak, sosyalleşmek, spor yapmak gibi tüm günlük aktiviteler düşük-orta düzeyde dopamin salgılatan eylemlerdir çünkü başlangıçta zordur fakat tamamlandıklarında büyük bir zevk verirler. Beynimiz pornoya maruz kaldığında eşsiz bir dopamin miktarı açığa çıkar. Faydalı ve değerli işleri yürütmek için oluşturulan reseptörlerimiz , kelimenin tam anlamıyla dopaminle dolup taşmıştır. Beynimiz pornografiye maruz kaldığında salınan dopamin miktari eşsizdir. Faydalı ve karlı işleri gerçekleştirmek için oluşturulan reseptörlerimiz tam olarak dopamin seline maruz kalır. Gelinen noktada normal aktivitelerden bile keyif almakta zorlanırız. İnsanların bir zamanlar daha çok okuduğunu daha fazla spor yaptığını ve küçük şeylerden bile nasıl keyif aldığını merak ettiğiniz oldu mu? Bunun nedeni, bugün dopaminin reseptörlerimizi porno yoluyla ve aynı zamanda video oyunları ve genel olarak internet aracılığıyla doldurmasıdır. Sonuç şudur: beynimiz porno yüzünden böyle yüksek dozda dopaminlere alışkanlık geliştirir. Böylece normal aktiviteler faydasız ve sıkıcı gözükür. Kendimizi okumayı, egzersiz yapmayı yeni deneyimler yaşamayı “sevmediğimizi” söyleyerek kandırırız. Bütün bu normal doz dopamin aktiviteleri faydasız olur ve pornografi onların yerini alır. Fakat, nasıl olduğunu artık biliyoruz, daha fazla porno tükettikçe, aynı materyaller (video, fotoğraf, her neyse) aynı seviye memnuniyete bizi eriştirmez. Aslında, kullanıcı değişmeye ve kırmızı çizginin ilerisindeki içeriklere doğru dümen kırmaya ihtiyaç hisseder. Kırmızı çizgi önceden tiksindirici olduğunu düşündüğün şimdi ise bağımlılığı beslemek için gereken video/fotoğrafı’ı anlatan bir metafordur. Bir soru oluşuyor: neden bazı materyaller önceden bize iğrenç gelirken şimdi onları arıyoruz? Bu porno tuzağının doğasıdır, beynimiz eski içeriklerin dopamin düzeyine alışkanlık geliştirir, daha fazla ister. Bizden daha çok dopamin talep eder ve içeriğin bize iğrenç gelip gelmediğini ya da bizim ahlaki ilkelerimize karşı olup olmadığını umursamaz. Tek ve biricik amaç dopamin dozudur. Vücudunuz yüksek doz dopamine maruz kaldığında, gerginlik, yüksek libido ve korku gibi etkiler kesinlikle “kırmızı çizginin” ötesinde içerikleri tükettiğinizde olan hislerdir ve beyniniz bunları cinsel uyarılma olarak yanlış algılar. Beynimizin içinde , basitçe bize türümüzün kurtuluşu için olabildiği kadar ürememizi söyleyen bir üreme mekanizması vardır. Bu mekanizma porno tarafindan akıllıca kandırılır. Beynimizin ilkel tarafına şu anda üremekle meşgül olduğumuza yönelik yanlış bir fikir verir. Bu nedenle, beynimiz bizi olabildiğince dopamin istemeye teşvik eder. Beynimiz kesinlikle aptal değil fakat üreme parçası çok ilkel, bu nedenle kandırması çok zor değil. Böylece yeniden tıklamayacağımıza dair kendimizden emin ve ciddiyetle öncesinde yemin etsek dahi, daha da fazla iğrenç ve şok edici içeriğe bakmaya devam edeceğiz. En sonunda, süper şok edici içerikler yeterli gelmeyecek ve üreme sistemimiz bizi yeni sanal partnerlere iteleyecek. Bende oradaydım ve bu sürecin sonunda özsaygını mahvetmenin nasıl olduğunu bilirim. Faket endişelenmene gerek yok! Yakında bunu yapmaya ihtiyacınızın olmadığını fark edeceksiniz. Dopamin ayrıca stres ve zorluk dönemlerinde beynimize yardımcı olur. Eğer reseptörleriniz çok fazla hasar görürse, beyniniz hayatınızın zor bir anında ihtiyaç duyduğu o bir damla dopamine erişebilecek mi? Diğerleri gayet iyiyken kendinizi yüksek stresli durumlarda bulduğunuz oluyor mu? Depresyon ve kaygı gibi sorunlarınız var mı? Hayata karşı genellikle negatif bir yaklaşım içerisinde misiniz? Bunlarda şaşıracak hiçbir şey yok ki! Hayatla yüzleşmek için en gerekli madde, pornonun muhteşem "hobisine" yatırım yapmaktır(!).
3.3 – Tüm kullanıcılar aynı mı?
İşte bu noktada ilginç bir tartışma geliyor: Nasıl bazı kullanıcılar aşırı içerikler izlerken diğerleri kendilerini yönetebiliyor? Niçin bazı kullanıcılar çok sık tüketirken diğerleri sadece tek tük oturumlarla geçiştirir? Belki de gerçekten bağımlı değiller? Bu ciddi bir soru ve izin verin şunu netleştireyim. Evet, tuzak kesinlikle aynıdır ve onlarda senin gibi bağımlılar. Bu olguyu kullanıcıları iradesiz ve ezik olarak adlandıran yaygın bir inanışı yıkarak açıklayabiliriz. Bunu kaç defa duydunuz? “Vaktini porno izleyerek geçiriyorsan , sen bir eziksin. Daha iyisini yapmak için hiçbir isteğin yok. Hırsı olmayan zayıf iradeli bir insansın. ”, bu ifadeler çok yaygındır. Bu inanış çok banel, bazı insanların aşırı tür pornolar izlemesinin ve bunu çok sık yapmasının sebebi bu insanların çok güçlü olmasıdır. Kesinlikle, sizi mahvettiğini bildiğin halde bir bağımlılığı sürdürmenin kolay olduğunu mu düşünüyorsunuz? Mideniz döndüğü halde aşırı türler ile devam etmek mi? Bu korkunç bağımlılıkla baş etmek ve aynı anda bir aile ve bir işle normal bir hayat sürmek? Bu insanlar inanılmaz miktarda iradeye sahip. Birçok porno bağımlısının iş adamları, özgür ve prensipli insanlar , büyük planları olan hırslı insanlar olması şaşırtıcı değil. Enerjilerini sadece yararsız değil, aynı zamanda zararlı bir uygulamayla boşa harcıyorlar. Çok olmadı, isminden açıkça bahsetmeyeceğim. Amerikan derneğinin önemli bir üyesi ile alakalı bir durum ortaya çıktı. Bir video konferans sırasında mastürbasyon yaparken yakalanmıştı. Bu olay bağımlılığın sadece gençleri değil herkesi nasıl gerçekten etkilediğini açıklıyor. Aynı zamanda, bazı insanlar ılımlı şekilde porno tüketiyor ve aşırı ve şok edici materyalleri izlemiyorlar. Anlatmama izin verin, onlarda aslında aynı tuzağın içindeler. Belki kendilerini bağımlılığa daha fazla dalmaya cesaret edemedikleri için şanlı zannedebilirler fakat bağımlılığın doğası aynıdır. Dahası, aldanmayın, birçok kullanıcı gerçek porno kullanımları hakkında yalan söyler çünkü itibarlarını kaybetmekten korkarlar. Sadece bir an için düşünün! Porno kullanımın azlığı ile “övünmek” ,aslında bunu gerçekten yapmaktan zevk almadığınızı itiraf etmektir. Size hiç çok az makarna yemekle övünen biri oldu mu? Tabiki hayır! Ne amacı olurdu ki? Yemeyi seviyorsan, övünmenin bir anlamı yok ve sevmiyorsan tamamıyla yemeyi durdur gitsin! Makarnayı az yediğinizle övünüyorsanız, bunun sebebi yemek zorunda hissetmenizdir. Bu ayrıca onların pornografi kullanmayı sevmediği anlamına gelir. Bu nedenle, ılımlı kullanıcıları kıskanmanıza gerek yok, yalan söyleselerde söylemeselerde onlarda sizin istediğiniz gibi tamamen özgür olmayı tercih ederdi. Bu kullanıcılar daha az tükettiğinden pornonun zararlarına daha az maruz kalır.Fakat birçoğu ılımlı kullanımdan dolayı asla pornonun tehlikeli doğasını anlayamaz ve hayatlarının geri kalan süresince köle kalırlar. Sanki tüm kullanıcılar bir labirentte çıkış yolunu bilmeden duruyorlar. Diğerleri korkarken , bazıları karanlık alanlara doğru gitmeye cesaret gösteriyor fakat günün sonunda hepsi aynı tuzakta ve aralarında hiçbir fark yok.
3.4 – Porno: gerçek bir zevk mi?
Biraz tekrara düşeceğim fakat herkes çeşitli tekrarlarla kavramları anlayabilir bu yüzden bu işi temiz yapmak istiyorum. Hiçbir şeyden vazgeçmiyorsunuz. Hala porno tüketiyor olmanızın tek sebebi yoksunluk sancılarından kurtulmaktır. Bu ilk inanış ve pornografiden keyif aldığını iddia etmeyen kimseyle henüz tanışmadım. İzin verin olayı anlatayım: porno tüketirsiniz, beyniniz dopamin dozunu alır, arından dopamin seviyeniz düşerken orgazma ulaşırsınız ve normale geri dönersiniz. Çoğunlukla kullanıcı ”Neden bunu yapmak zorundayım?” diye merak içinde kalır , fakat en önemli nokta, “seansı” bitirdiğinizde beyninizin hemen dopamin arayışına geri dönmesidir. Tuzağın doğası normal aktiviteleri daha az tatminkar ve zevkli yapar ve belli bir zamandan sonra yoksunluk semptomları ortaya çıkar: beyniniz dopamin dozu için yalvarır. Yani bu semptomlar (sancı,ya da her neyse) beyninizin dopamin dozunu aramasıdır. Yoksunluk belirtileri kendi başlarına desteklenemez bir şey değildir, ancak bunları artıran kullanıcıdır, çünkü bir şeyden vazgeçiyormuş gibi hisseder. Sancı(“dürtü”) %90 zihinsel bir şeydir. Öyle olmalıdır zaten. Bir yıllık bir süreçten sonra beyniniz nöral değişiklikleri tamamlamıştır. Nasıl oluyor da bazı kullanıcılar yıllarca yoksunluk çektikten sonra "sancı" çektikleri için nüksediyorlar? Problemin kendisi fiziksel bağımlılıkla alakalı değil, kullanıcın bırakmaya nasıl baktığı ile alakalı. Yani, kullanıcı porno tüketir, birkaç saat geçmesine izin verir sonradan “sancılar” nedeniyle yoksun hisseder bu nedenle yeniden porno kullanmaya karar verir, başka bir dopamin dozu alır (bir öncekinden biraz daha fazla) ve sonunda kahredici geri çekilme sancılarından kurtulur. Vay be , ne zevk ama ! Yeniden buradayız, gelin biraz matematik yapalım. Kullanıcı bu aktiviteden dolayı ne kaybetti? Bazi beyinsel hücrelerini yok etti, özgüvenli olmak ve hedeflerine ulaşmak için gereken doğal yeteneğini mahvetti, anksiyete ve gerginlikten sorun yaşama ihtimalini arttırdı ve bir çok dezavantaj daha … Haydi şimdi “avantajlara” geçelim: sonunda, kullanıcının acı çekmek için eşsiz bir ayrıcalığa sahip olduğu o dırdırcı yoksunluk hissinden kurtuldu! Pornografi kullanmayanlar bu yoksunluk sancılarını yaşamazlar! Ayrıca reseptörleri muhteşem durumdadır. O zaman iki kat kazanıyorlar. Herkesin hakkında sayıklayıp durduğu “zevk” , sonunda durduğunda zevk almak için başını duvara vurmakla kıyaslanabilir! Hiçbir mantığı yok, değil mi? Bu bir zevk değil, acının yok olması. Gerçeği görmeye başlıyor musunuz? Pornografik dünyanın tüm işi, her yıl zavallı kullanıcılardan milyonlarca dolar kazanan porno sitelerinin sahipleri tarafından uydurulan bir illüzyona dayanıyor. Abonelik için herhangi bir ücret ödemesen bile, videolardan önce gördüğün reklamlar ceplerini cömertçe dolduruyor. Komşunuzun ses yaptığı hiç oldu mu? Durduklarında sessizliğin tadını çıkarabilmeniz için onlardan kibarca gürültü yapmalarını istemeyi hiç hayal eder miydiniz? Çılgınca olurdu! Huzurlu ve sessiz bir yerde yaşamak daha iyi olmaz mıydı? Uyanın! Porno sadece kendini besleyen sonsuz bir döngü! Sizin dışınızda kimse sizi kullanmaya zorlamıyor ve porno sitelerinde harcadığınız zamanın size hiçbir faydası yok! Kullanıcıların iddia ettiği her “fayda” , “zevk” olayında olduğu gibi bir illüzyon: bir safsatadan başka bir şey değil. Her gün sahip olduğunuz zaman bir lütuftur ve siz onu kendinizi gereksiz bir köleliğe zorlamak için kullanıyorsunuz. Gelin pornoyu açlıkla kıyaslayalım, benzer duruyorlar fakat ikisi de doğrudan zıttır. Besin kesinlikle doğal bir ihtiyaçtır , doğrusu yemek aslında açlığı giderir. Pornografi yapaydır ve sadece bir boşluk oluşturur ve sonra onu kısmen doldurarak, edebi köleliği garanti altına alır. Belki cinselliğin bir ihtiyaç olduğunu düşünebilirsiniz, fakat şunu hatırla; pornonun cinsellik ile alakası yok, buna sonradan değineceğiz. Besinin gerçekten tadı güzeldir ve yemek zevklidir. Yoksunluk semptomlarını tatmin etmek, sadece mutluluk reseptörlerimizi mahvetmek anlamına gelir yani kafanızı duvara vurmayı bırakmaya eş değerdir. Yemek enerji verirken porno… onu götürür. Bir insanı tecrite koymayı deneyin. Eminim ki besinsiz uzunca süre yaşayamaz. Pornoya kadar, insanlar uzak kasabalarda pornonun doğaüstü uyarıcısına ihtiyacı olmadan tamamiyle mutlu hayatlar yaşadı. Mutlu bir yaşam sürmelerini sağlayan da bu porno yokluğudur. Porno bağımlılığı “kötü alışkanlık” değildir ve “birinin cinselliğini tatmin etmekle” de alakası yoktur. Birçok insanın nikotine, eroine ve kokaine oldukları gibi dopamin denen maddeye olan bağımlılıktır. Tüm bu cinsellik meselesi, gördüğünüz porno aktrisleri ve kurgulanmış sahneler sizi ekrana yapıştırmak için bir dikkat dağıtıcıdır. Bazı porno aktrisler güzel kadınlar olabilirler fakat gerçekte onları sadece dopamin için izliyorsunuz, bunu güzelli̇kleri̇ne hayran olmak i̇çi̇n yapiyorsaniz, onlari bi̇rkaç daki̇ka i̇zleyi̇p günü bi̇ti̇rebi̇li̇rsi̇ni̇z. Bunun yerine, onlar sizi hak ettiğiniz mutluluktan mahrum bırakırken siz bağımlılıktan aç kalmış reseptörlerinize dopamin sağlamak için saatler harcarsınız. Eğer size sevdiğiniz ve sevmediğiniz videoları seçtirseydim ve sizi sadece sevmediğiniz videoları izleyebileceğiniz bir duruma soksaydım, izlemeyi bırakır mıydınız? Hayır, yapmazdınız. Çünkü bunun zevkle bir alakası yok. Yoksunluk sancıları gittiğinde daha iyi hissediyorsunuz fakat kullanmayanlardan hala daha stresli ve gerginsiniz ve gelecekte daha fazla yoksunluk semptomu yaşamak için sözleşmeyi yenilediniz. Bu, bırakmak istemeyenlerin kıyametidir. Gerçek bir mutluluk soygunu karşılığında hayali bir zevk. Bir kullanıcı "düzeltme" yapmak için çalışmaya ara verir."Ne kadar şanslıyım, kullanıcı olmayanlar bu ödüle sahip değil!" diye düşünür. “Porno izleyebilirim ve sonrasında çalışmaya geri dönerim. “. Gerçek şu ki, kullanmayanlar ödüllerin en büyüğüne sahiptir: bağımlılıktan kurtulmak, sadece kendi neden olduğu bir rahatsızlığı gidermek için kendilerini yok etmek zorunda kalmamak ve bu nedenle hayatlarını dolu dolu yaşamak. Unutmayın, kendilerini zevkten mahrum bırakanlar kullanıcı olmayanlar değildir, onlar iyidir ve zihinlerini ve bedenlerini bir hiç uğruna mahvetmek zorunda kalmadan hayatın tadını çıkarırlar. Kullanıcı olmayanların her an yaşadığı normal duruma dönebilme "zevki" için kendilerini gereksiz işkenceye maruz bırakanlar kullanıcılardır. Kullanıcı olmanın avantajı dünyanın neresinde?
3.5 – Porno cinselliği tatmin eder
Şimdi, cinsellik hakkında konuşalım. Birçok insan cinselliğin tatmin edilmeden bir ömürün geçmeyeceğini bu yüzden de pornunn doğal olduğu söyluyor. Öncelikle şunu açıklamama izin verin; ahlaki ,dini yada başka türden nedenlerle insanlar ömürleri boyunca cinsel ilişki ya da mastürbasyon yapmamayı tercih ediyorlar. Fakat bazı insanlar bu seçimi yapmazlar ve bunda bir sorun yok. Gelin pornonun neden cinsellikle hiçbir alakası olmadığını açıklayayım. Bunu, herhangi bir porno kullanıcısının, eşiyle düzenli olarak cinsel ilişki yapsa bile, nişanlandıktan veya evlendikten sonra bile porno tüketmeye devam edeceği basit gerçeğiyle gösterebiliriz
Birçok kullanıcı seksten önce ya da sonra porno kullanma ihtiyacı hissediyor. Diğerleri kendilerini cinsel ilişki sırasında bir şeyleri "kızdırmak" için pornografi kullanmak zorunda bulurlar. Bunun nedeni, porno dünyasının porno aktrislerine veya aktörlerine / seksi modellerine / hayali standartlarına alışkın olan kullanıcıların, partnerlerine karşı aşırı standartlar oluşturması ve bu nedenle tatmin olamamasıdır. Porno cinselliği tatmin etmez, onu mahveder. Porno kullanımının erkekler üzerinde iki temel etkisi var: Bazı durumlarda, porno tarafından oluşturulan çok yüksek standartlar, çok çekici bir partnerle bile ereksiyon olmanızı (veya en azından sabit bir ereksiyon olmanızı) engeller, çünkü porno videolardaki sahneler gerçek bir deneyimle karşılaştırılamayacak kadar uyarıcıdır. Çoğu durumda, kullanıcı orgazm’a ulaşmakta sorun yaşar çünkü mastürbasyonun neden olduğu sıkı tutuş, düşük hassasiyet durumuna yol açar. Diğer durumlarda, erkekler, bağımlılıklarının merkezinde yer aldıkları için kadınları (tersi de doğru olabilir) "üstün" bir varlık olarak görürler. Bu da performans kaygısına yol açarak "çok hızlı" olmalarına neden olur. Ayrıca, bu erkekler çekici kadınlara insandan öte yarı tanrıçalarmış gibi davranacak, bu nedenle gerçek hayatta onlara kolaylıkla yaklaşmakta zorluk çekeceklerdir. Böyle sorunlara sahip olmayacak kadar şanslı olsanız bile, unutmayın ki porno kullanımı sonucunda hiçbir şey için mutlu olma doğal yeteneğinizi yok etmekle eş değerdir. Ayrıca, pornoya zaman tanıyın: bu hasarlar ileride karşınıza çıkabilir.Etkiler kadınlarda da benzerdir: aşırı ve süper tahrik edici cinsel ilişki sahnelerine alışırlar, bu nedenle gerçekte uyarılma çok azdır veya hiç yoktur. Birçok kullanıcı seksten hemen sonra porno kullanma ihtiyacı hisseder. Bunun nedeni, cinsel iştahın sadece bir bağımlılık olan pornografi ile hiçbir ilgisi olmaması, aslında ayrı olarak tatmin edilmesi gerektiğidir! Bazıları, bir partnerleri olsaydı tüketmeyi bırakacaklarını, bu nedenle pornonun cinsel iştahlarını tatmin etmenin bir yolu olduğunu söylüyor. Kendime sorduğum sadece bir soru var: eğer sizi tatmin edecek bir partneriniz olsaydı, onu her daim değiştirir miydiniz? Sanmıyorum, kendinize yakın tutardınız. Yani, ne demeye kendinizi her daim yeni porno materyallerine bakarken ve sürekli olarak daha şok edici vs. seviyelere doğru içerik tüketirken buluyorsunuz? Bir videodaki çekici insan seni yeterince tatmin etmiyor mu? İşte bu yüzden pornonun cinsellikle hiçbir ilgisi yoktur, sadece dopamin bağımlılığı ile alakalıdır. Ne eksik ne de fazla. Bağımlı beyniniz her daim yenilik ve “sanal partnerler” arıyor. Gerçek şu ki cinsel ilişki yapmaya ihtiyacın yok. Bu sadece bizi buna yönlendiren bir içgüdüdür. Vücudumuzun cinsel ilişki yapmak ya da sperm salgılamak için gerçek bir fizyolojik ihtiyacı yoktur ve bunu gerçekten yapmak istiyorsanız kendinizi gereksiz yere pornografi ile şımartmadan mastürbasyon yapabilirsiniz(Çevirmen notu: Mastürbasyon bir kaçış yolu olarak kullanılmamalıdır, eğer ki mastürbasyon pornoya götürüyorsa ikisi de bırakılmalı). cinsel ilişki sırasında bile orgazm vazgeçilmez değildir. Porno bize orgazmın seksin özü olduğunu, onsuz seksin bir hiç olduğunu düşündürür; bu nedenle performans kaygısına neden olur ve dikkati seksin gerçekten zevkli ve eğlenceli kısmından, yani eylemin kendisinden uzaklaştırır. Kullanıcılar, uzun bir cinsel ilişkinin ardından gelen orgazmın, daha kısa ama daha yoğun, duygu bakımından zengin ve son boşalmanın olmadığı bir cinsel ilişkiden daha iyi olduğuna inanmaktadır. Kerezza metoduna bir göz atın ve partnerinizle deneyin, şaşıracaksınız. Sizi cinsel ilişki yapmaya, hatta penetrasyona davet eden ama orgazmı umursamayan çok çekici bir insan düşünmeye çalışın.Bu kişi sadece orgazm olmadan mümkün olan en uzun süre yapmak istiyor, ama eğer ona ulaşırsanız bu sorun değil. İnanılmaz olacağını garanti ederim.
3.6 – Porno stresi azaltır
Bunun hakkında emin miyiz? Diğer inanılmaz yaygın inanış. Birçok insan güvenle pornonun stresi azalttığını söyluyor: “Ne istersen söylemekte özgürsün fakat bunu inkar etme, lütfen! Yorucu bir iş günün ardından porno rahatlamış hissetmemi sağlıyor, yalan atmıyorum!”Yalan söylemiyorsun, meraklanma. Bir kullanıcı yorucu ve stresli bir gün geçirdiğinde , porno tüketiminin ardından yoksunluk semptomları çekilirse kendini mantıklı bir şekilde rahatlamış hisseder. Sorun, kullanıcının ek bir stres yükü altına girmesidir ki bu da tam olarak yoksunluk belirtileridir. İşte bu yüzden pornonun ona yardım ettiği yanılgısına inanıyor. Çıkarma ayrıcalığına sahip olduğunuz bir top ve zincirden başka bir şey değil, güzel değil mi? Ancak kullanmayanlar, hiçbir zaman top ve zincire sahip olmamanın memnuniyetini yaşarlar ve hayatlarını dolu dolu yaşayabilirler. Kullanmayanların stresi 100 iken kullananların 110’dur. Kullanmayanların stresi 0 iken kullananların 10’dur. Yani şunu kafanıza sokun: Kullanıcı, kullanıcı olmayanların her zaman yaşadığı normallik durumuna ulaşmak için sadece porno tüketmekle kalmıyor, aynı zamanda acı gerçek şu ki asla onlar kadar rahat olamıyor. Aslında porno, zorluklarla başa çıkmak için doğal reseptörlerimizi yok ederek dayanılabilir stres miktarını azaltır. Dolayısıyla bir kullanıcı, yoksunluk sancılarını hafiflettikten sonra bile asla kullanıcı olmayan biri kadar rahat olmayacaktır. Ayrıca, WiFi sinyaliniz düzgün çalışmadığı ve her zamanki kadar çok tüketemediğiniz için kendinizi stresli hissettiğiniz oluyor mu? Kullanıcı olmayanlar bu sıkıntıdan kurtulur. Sinyal çalışmadığında sakinleşiyor ve sorunu çözüyorlar, her zaman yüksek hızlı internete ihtiyaç duymuyorlar. Strese neden olan şey pornodur. Porno bağımlılığı sinirlerinizin stresle başa çıkmasına yardımcı olmuyor, bunun yerine onları yavaş ama istikrarlı bir şekilde yok ediyor. Tek rahatlama, bıraktıktan sonra oldukça hızlı bir şekilde geçecek olan ve kendi içinde tamamen katlanılabilir bir "boşluk" hissi olan yoksunluk semptomlarından kurtulmaktır. Daha sonra neden sadece bir şeylerden vazgeçtiğini düşünenlere dayanılmaz göründüklerini göreceğiz. Size söylediğim her şeyi sorgulamanızı söylediğimi hatırlıyor musunuz? Lütfen sorgulayın, internette arama yapın ve her şeyin gerçekten böyle olup olmadığını kontrol edin. Pornografi tüketiminin strese ve söylediğim ve söyleyeceğim diğer her şeye verdiği zararı kontrol edin.Ayrıca, çok daha fazla bilgi bulabilmek için İngilizce arama yapmanızı tavsiye ederim, çünkü ana dilinizde şu anda mevcut olan materyal daha dar olabilir .Bilim dünyası pornografinin tehlikeli doğasını uzun zamandır kabul ediyor, çalışmalar ve testler yapıldı ve yapılıyor, ancak asıl sorun kullanıcılara nasıl yardım edeceklerini bilmemeleri. Hatta bazı kaynaklar porno izlemenin aslında bir seçim ve doğal bir şey olduğunu ve bırakmak isteyen kullanıcıların bu kargaşa denizinde bağımlılıklarını yaşadıklarını savunmaya devam ediyor.
3.7 - Can sıkıntısı, lanet olası can sıkıntısı...
Birçok kullanıcı zevk, cinsel tatmin ve stresle ilişkili olarak porno hakkındaki görüşümü anlıyor, ancak sıkıldıklarında pornonun onlara yapacak bir şey verdiğini belirterek karşı çıkıyor. Yalnız geçireceğiniz bir öğleden sonra ile karşı karşıya kaldığınızda bir porno sitesini ziyaret etmek artık sizin için ikinci doğa gibi, değil mi? Korkarım artık klişe olmaya başladım: bu da bir yanılsama. Can sıkıntısının bir zihin yapısından başka bir şey olmadığını söyleyebiliriz. Yapacak bir şey olmadığını düşündüğümüzde sıkılırız, ancak gerçek şu ki, gördüğümüz gibi, pornografi yalnızca ortalama dopamin seviyelerini artırır, böylece normal aktiviteler kullanıcılara sıkıcı görünür. İşte bu yüzden pornografi can sıkıntısını azaltmak yerine daha da artırır. Bizi uyuşuk, tembel ve motivasyonsuz hale getirir, öyle ki yapacak birçok aktivite olsa bile bırakın tamamlamayı, kalkıp bunlara başlayamayız. Özellikle kitle iletişim araçları tarafından bize önerilen bir başka yanlış inanış da seksin, hatta ücretli seksin, sıkıcı ve gerçek bir cinsel ya da duygusal arzu olmaksızın rahatlamaya yardımcı olduğu ve iyi bir eğlence olduğudur. Sanmıyorum, herhangi bir fahişeye günlerinin heyecan verici olup olmadığını, hiç sıkılmadığını ve her zaman rahat olup olmadığını ya da her zaman sıkılıp sıkılmadığını ve hatta hayatı hakkında stresli olup olmadığını sorun. Hayatını bu şekilde kazanmayı tercih etmeyen tüm kadınlara saygısızlık etmek istemem ama cinsel ilişki yalnızca gerçek ve samimi bir cinsel dürtü ya da duygu tarafından yönlendirildiğinde zevkli ve sağlıklıdır. Normal üstü uyarıcıya bağımlı olduğunuzda ve aniden tüketmeyi bıraktığınızda, bir boşluk kalır. Ancak bu boşluk porno tarafından yaratılır ve sadece kısmen (ve sadece geçici olarak) onun tarafından doldurulur; bu arada fiziksel ve zihinsel sağlık açısından kaybediyorsunuz. Pornoyu bir süreliğine unutmak için dikkatinizi başka aktivitelerle dağıtabilirsiniz, ancak bir can sıkıntısı anı gelir gelmez, zihniniz dopamin dozunu arayacaktır. Tüm kullanıcılar dopamin döngüsünü kırar ve bir seansı her bitirdiklerinde kullanıcı olmazlar. Sorun şu ki, bir şeyden vazgeçtiklerini düşündükleri için zinciri yeniden başlatıyorlar. Döngüyü yeniden başlatmazsanız, şu andan itibaren günlerinizin sonuna kadar zaten kullanıcı değilsiniz.
3.8 - Konsantrasyon: Porno konsantrasyona yardımcı olmaz.
Ama, hey... önce, bir adım geri atmama izin verin... Bir sorum var: Pornonun can sıkıntısından uzaklaştırdığı söylenmiyor muydu? O zaman odaklanmanıza nasıl yardımcı olabilir? O zaman iki zıt etkisi mi olur?! Buna inanmak delilik olur! Ayrıca, strese de yardımcı oluyor... Herhangi bir bilim insanından tüm bu etkilere aynı anda sahip özel bir ilaç yaratmasını isteyin... Sizi aptal yerine koyarlar, çünkü böyle bir şey kesinlikle olamaz. Bu bir yanılsama, sahte bir efsane olmalı. Konsantrasyon nedir? Dikkat dağıtıcı unsurlar olmadan bir göreve odaklanma becerisi. Porno bir dikkat dağıtıcıdır, işte bu yüzden bir şeye odaklanmadan önce bir seans yaparak yoksunluk belirtilerinden kurtulmanız gerekir. Kullanıcı daha sonra pornografinin konsantre olmasına yardımcı olduğu izlenimine kapılır. Kullanıcı olmayan bir kişi bu sürekli takıntıya sahip değildir ve bu nedenle istediği zaman konsantre olmaya karar verebilir. Dahası, reseptörlerimizin sürekli olarak muazzam dozlarda dopamin ile doldurulması ödül sisteminde bir dengesizlik yaratır. Söylendiği gibi, mutlu bir hayat kurmak için önemli olan normal aktiviteler, beynimiz yüksek dozda dopamine alıştığında sıkıcı görünür. Kullanıcılar daha sonra işe veya çalışmaya odaklanmaya çalışırken daha fazla zorluk yaşayacaklardır. Örneğin: bir kitabın küçük bir paragrafını okumak ve anlamak, kullanıcı olmayan kişinin reseptörlerini uyarır, bu kişi çok küçük bir tatmin duygusu hissedecek ve bu da onu başka bir paragrafı öğrenmeye teşvik etmeye yetecektir. Kısa süre sonra tüm bölümü ve ardından kitabı öğrenmiş olacak ve kendisine büyük bir tatmin ve öz-değer duygusu verecektir. Öte yandan, kullanıcı odaklanmakta güçlük çeker çünkü ödül sistemi paragrafın sonundaki küçük tatmini görmekte zorlanır, beyni pornografinin büyük hayali tatminine alışmıştır. Paragraf bittiğinde reseptörleri o küçük dopamin damlasını alamayacak ve kullanıcı insanların neden okumayı sevdiğini merak etmeye başlayacaktır. Kullanıcı kitabı bitiremeyecek, bitirse bile gereğinden fazla çaba sarf etmiş olacaktır. Peki kullanıcı bunun karşılığında ne kazanıyor? Daha sonra yok edebilmek için yoksunluk belirtileri yaratmanın "zevkini" mi? Bu bana bir pazarlık gibi gelmiyor. Tüketimin odaklanmanıza yardımcı olduğunu düşünmeye devam ederseniz, endişeleriniz odaklanmanızı engelleyecektir. Ancak gerçekle yüzleşirseniz, porno köleliğinden kurtulmanın çok iyi olduğunu, düzgün bir şekilde odaklanabileceğinizi, hedeflerinize ulaşabileceğinizi ve pastanın üzerindeki kremanın hiçbir şeyden vazgeçmediğinizi fark edeceksiniz.
3.9 - Rahatlatıcı
Hayatınızın geri kalanında kölelik zincirine hapsolmanızı sağlamak için pornografi tarafından hazırlanmış bir başka yanılsama. Porno, yoksunluk belirtilerini rahatlatır. Kullanıcılar "doğru videoyu", iki nedenden ötürü kazanan olarak duran videoyu (veya görüntüyü veya başka herhangi bir şeyi) aramak için saatler harcayabilir: Oldukça yüksek dozda dopamin sağlar, bir öncekinden daha yüksektir. İzlenemeyecek kadar iğrenç veya şok edici değildir . Kullanıcılar doğru içeriği aramak için saatler ve saatler harcayabilir ve dürüst olmak gerekirse, bu bana zevkli bir aktivite gibi görünmüyor. Kullanıcı olmayanlar uzun bir iş gününün ardından eve geldiklerinde bir şeyler yiyip içtikten sonra aileleriyle dinlenebilir ya da arkadaşlarıyla dışarı çıkabilirler. Egzersiz yapabilir, sosyalleşebilir ya da bir hobi edinebilirler. Kullanıcılar bunu yapamaz. Kullanıcıların tatmin etmeleri gereken başka bir "açlık" var, tamamen "rahatlamak" için alışkanlık haline gelmiş oto-yıkıcı ritüele girmek için kendilerini izole etmeleri gerekiyor. Her zaman aynı şeye geliyor, pornonun tüm zararlarını bir an için bir kenara bırakırsak, kullanıcı tükettikten sonra bile asla kullanıcı olmayanlar kadar rahatlamayacaktır. O zaman pornonun amacı ne? Tuvalete gidebilmek ve nihayet "rahatlayabilmek" için gece geç saatlerde partnerlerini yatakta yalnız bırakmak zorunda kalan kullanıcıları örnek alalım. Daha sonra gelen suçluluk duygusunun, yorganın altına geri dönmenin utancı gibi tam olarak rahatlatıcı olmadığını hayal edebiliyorum. Ama tüm bunların neresinde zevk ve rahatlama var? Bunun sizin başınıza hiç gelmeyeceğini mi düşünüyorsunuz? Onların da herkesin önünde küfredebileceklerini hatırlatırım. Ahh, kullanıcı olmak ne güzel…
3.10- Enerji
Porno bağımlılığının bir başka korkunç sonucu da kullanıcının enerjisinin neredeyse tamamen tükenmesidir. Spor yapmayı ve birçok şey yapmayı başaran kullanıcılar bile hala enerjileri yarıya inmiş bir şekilde yaşamaktadır. Söylendiği gibi, kullanıcının reseptörleri muazzam miktarda dopamine alışır, bu nedenle eskiden sevdiği aktiviteler artık köprünün altından çok sular aksa da daha az zevkli hale gelmiştir. Sorun ne biliyor musunuz? Bu fenomenin o kadar kademeli bir şekilde ortaya çıkması ki, kullanıcılar bunu yıllar süren tüketimden sonra fark ediyor, aslında bu halsizliği ve motivasyonsuzluğu, esasen enerji eksikliğini genellikle zamanın geçmesine bağlıyorlar. Bu etkiler hemen ortaya çıksaydı ve kullanıcılar ilk kez porno izledikten sonraki gün yorgun ve uyuşuk bir şekilde uyansaydı, sanırım iki kere iki ederlerdi. Sorun şu ki, değişim o kadar ani değil, kullanıcı kademeli bir enerji kaybına uğruyor. Özellikle gençlik yıllarında, kullanıcılar zaten çok fazla enerjiye sahiptir, bu nedenle bu etkiyi çok fazla fark etmezler. Yıllar geçip gidiyor ve kullanıcı yirmili yaşların başında yaşlanmaya ve zayıflamaya başladığını ve enerjinin çocukların ayrıcalığı olduğunu düşünüyor. Ben de buna inanıyordum ve size söyleyeyim, çok yanılmışım! Eğer sizi şu andan üç hafta sonrasına ışınlayabilseydim, bu sizi sevinçten havalara uçurmaya yeterdi! Porno köleliğinden kaçmanın bir başka olumlu yanını bilmek ister misiniz? Reseptörlerinizin sabote edilmesi ve ödül sisteminizin yok edilmesi kademeli olsa da, bıraktığınızda beyniniz birkaç gün içinde kendini sıfırlayacak ve o andan itibaren daha da iyi olacak. Vücudumuz inanılmaz iyileşme yeteneklerine sahip gerçekten olağanüstü bir makinedir, kullanıcılar kendilerini her zaman ikinci viteste sürmeye ve arabalarının paslanmasına izin vermeye mahkum ederken, kullanmayanlar son vitese kadar vites küçültebilir. Bence paslanmasına hiç izin vermemelisiniz, değil mi?
3.11 - Bir partiye gitmeden önce
Bu, özellikle genç kullanıcılar arasında yaygın bir olgudur. Birçoğu, bir partiden veya başka bir sosyal etkinlikten önce porno tüketmenin sinirleri gevşetmeye ve yeni insanlarla etkileşime girerken daha kaygısız olmaya yardımcı olduğuna inanıyor. Benim kaygısız insan anlayışım nedir biliyor musunuz? Kendine güvenen ve aynı zamanda rahatlamış biri. Bir kullanıcı tükettikten sonra nasıl hisseder? Kaygısız mı? Yorgun ve uyuşuk demeyi tercih ederim, sosyalleşmek için en iyisi değil. Sosyalleşmek biraz endişeye neden olabilir, ancak dopamin reseptörleriniz sağlamsa, endişeyle başa çıkmak için doğal hormonları alabilecekler ve sosyalleşmenin sağlayabileceği rahatlamanın tadını çıkaracaksınız. Ancak zavallı kullanıcı reseptörlerini dolduruyor, strese karşı direncini azaltıyor, partiye gergin geliyor ve doğal yetenekleriyle anksiyeteyle başa çıkamıyor. Ödül sistemi düzgün çalışmıyor ve bu yüzden yeni insanlarla tanışmanın "zorluğu" yeterince ödüllendirici görünmüyor. "Zaten buradaki kimseyi sevmiyorum" , kimseyle konuşmadıysanız bunu nasıl söyleyebilirsiniz? "Neden uğraşayım, evde 'sanal partnerlerim' var". Bir kullanıcı akşamı yeni bir tanıdıkla bitirmeyi başarsa bile, yine de eve gidemeyecek, kendini tebrik edemeyecek ve sonra mutlu bir şekilde uyuyamayacaktır, çünkü tekrar tüketmek zorunda kalacak ve özgüvenini bozacaktır. Artık her şeyi daha net görmelisiniz. Pornografinin kullanıcının hayatını hiçbir şekilde iyileştirmediğini, aksine daha da kötüleştirdiğini görebiliyor musunuz? Kullanıcılar tüketmeye devam ediyor çünkü onları tuzağa düşüren yanlış inançlara sahipler, ancak pornografinin saçmalık olduğunu anladıklarında, devam etmek için gerçek bir neden kalmıyor.
3.12 - Özetleyelim
Hepimiz porno izlemeye başlarız çünkü genç ve safızdır, başkalarının bunu yaptığını görürüz ve tehlikeli olduğunu bilmemize ve iğrenç bulmamıza rağmen, bunun zevkli olmadığına inanamayız. Bir şeyleri kaçırmaktan korkuyoruz. Daha sonra ara sıra tüketmeye başlıyoruz ve bir seans ile diğeri arasında yoksunluk semptomlarını tatmin ediyoruz. Beynimizin ilkel kısmı, kötü bir hissi (sancıları) ortadan kaldırabildiği için bu seansları "zevkli" olarak kaydeder, bu nedenle bu modeli yararlı olarak kabul eder ve gelecekte kullanmak üzere saklar. Yoksunluk belirtileri her zaman buradadır, bu nedenle stres, can sıkıntısı, konsantrasyon ve daha birçok durumda daha iyi hissetmek için bunları ortadan kaldırmayı tercih ederiz. Bu bilişsel bir çarpıtma yaratır, pornonun bir şekilde gerçekten yararlı ve zevkli olduğuna inanmaya başlarız. Zaman geçtikçe, pornonun zararları giderek daha sınırlayıcı hale gelir, bu yüzden bırakmaya karar veririz. İnanın bana, her kullanıcı en az bir kez bırakmayı denedi ya da çok nadiren porno tüketenler bile kalbinin derinliklerinde bunu yapmak istiyor. Sorun şu ki, bir önceki noktadaki inançlar işleri zorlaştırıyor çünkü bunların gerçek olduğuna ikna olmuş durumdayız. Olay örgüsü: gerçek değiller. Porno, size geri ödeyeceği vaadiyle sizi soyan ama sonunda bu asla gerçekleşmeyen bir sülük gibidir. Porno boşluğu doldurmaz, bir boşluk yaratır. Korkunç bir tahriş gibidir, kaşımakta ısrar ederseniz daha da kötüleşir! Kaşımayı bırakın ve vücudunuzun normal durumuna dönmek için doğal yeteneklerini kullanmasına izin verin. Tüketmeyi bıraktığınızda, stresli durumlar daha katlanılabilir olacak ve rahatlatıcı durumlar daha da fazla olacaktır. Can sıkıntısı ilginç aktivitelerle dolacak ve odaklanmanız gerektiğinde bunu yapabileceksiniz. Bunları size bırakma hedefimiz için işlevsel oldukları için söylemiyorum. Elbette bunlar da işlevseldir, ancak daha da önemlisi, bunlar gerçektir! İşte böyle! Ben çok açık fikirli bir insanım ve bu kadar dogmatik olmayı sevmem ama burada büyük bir istisna yapmam gerekiyor! Harika bir karşılaştırma nedir biliyor musunuz? Mafya. Kesinlikle, ne yaparlar? Camınızı kırarlar, sonra da tamir etmeyi teklif ederler! Çok kibarlar! Sonra ne yaparlar? Tekrar kırıyorlar! Ve her ay böyle! Mafya köklü bir sorundur, ancak pornografi sadece tüketmeyi bırakarak hayatınızdan silinebilir çünkü kimse sizi bunu yapmaya zorlamaz ve pornografi sadece yarattığı sorunları (kısmen) çözer. Vücudunuz kısa bir süre içinde kendini düzeltecek ve sonra yol tamamen yokuş aşağı olacaktır. Tüketmek için mantıklı bir neden yoktur, aslında tuzağın mekanizmasını tam olarak anladıktan sonra kimse devam etmek istemeyecektir. Kafanızı kumun üzerinde tutmak istiyorsanız bunu yapabilirsiniz, ancak bunun uzun süreceğini sanmıyorum. Beyniniz şu ana kadar gerçeklikle eşleşen bilgi parçalarını özümsemiştir ve bunların gitmesine asla izin vermeyecektir.
Son düzenleme: