Son Paylaşımlar

Sitemize Hoşgeldiniz NeverFap Türkiye

Bize katılmak için kayıt olabilir veya giriş yapabilirsiniz.

Forum Rehberi >>>

Neverfap Türkiye Forum kurallarını öğrenmeniz ceza almanızı engeller. Kurallarımızı okuyunuz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Yönetimle İletişime Geç >>>

Sitemizi kullanırken yaşadığınız sorun ve önerilerinizi yöneticiler ile paylaşabilirsiniz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Hard Mode, Arınma Günlüğü

Katılım
14 Eyl 2023
Mesajlar
229
Tepki puanı
502
Puanları
160
Dün, ciddi anlamda zorlayıcı bir gündü. Antrenmana gidene kadar akla karayı seçtim diyebilirim. Antrenman sırasında bu kötü hâl, tamamen kayboldu ve hatta pr da aldım.
Dün kitap okurken erken uyuyakaldım ve bu nedenle bugün erken uyandım, yani çok da kötü olmadı.


Bugün sabah 5'te uyanıp güne meditasyonla başladım. Ardından çalışmaya koyuldum ve az önce kahvaltımı yaptım.
Çalışmam tahmini öğlene kadar sürer, çalışmam bittikten sonra yürüyüşe çıkacağım. Akşama doğru da arkadaşımla buluşacağım.

Yatmadan önce kitap okumayı ve günümün nasıl geçtiğini genel olarak kafamda sorgulamayı da es geçmeyeceğim.
 
Katılım
14 Eyl 2023
Mesajlar
229
Tepki puanı
502
Puanları
160
Bugün, düne göre geç yaklaşık 8 gibi uyandım. Çok kısa bir çalışmadan sonra antrenmana gidecektim ki, salon kapalıymış. Evde antrenman attıktan sonra yürüyüşe çıktım.
Meditasyonumu yaptıktan sonra uykum gelene kadar kitap okuyacağım. Bugün, benim için pek verimli geçmedi. Yarını daha iyi şekilde değerlendireceğim.
 
Katılım
14 Eyl 2023
Mesajlar
229
Tepki puanı
502
Puanları
160
Beklenmedik olaylar oldu, günün büyük bir kısmında evde değildim bugün. Bu yüzden işler baya aksadı, neredeyse hiç çalışamadım. Eve geldiğimde de akşam olmuştu. Yürüyüşe çıkıp biraz kafa dağıttım.

Gece yatmadan önceki rutinimi gerçekleştirip bugünü sonlandırmış olacağım.

Yarın için hedefim, hiçbir şekilde teknolojik cihaz kullanmadan günümü geçirmek. Sadece gece yatmadan önce, bu günlüğe yaptıklarımı yazmak için foruma gireceğim. Müzik dahi dinlemeyeceğim, bakalım ne kadar zorlanacağım...
 
Katılım
14 Eyl 2023
Mesajlar
229
Tepki puanı
502
Puanları
160
Sanırım bugüne kadar flatline evresindeydim ve bugün bunu atlattım. Aşırı iyi hissediyordum, gün içinde aşırı mutluydum.

Günü, hiçbir teknolojik alet kullanmadan geçirdim ama bugün aşırı mutlu hissetmem biraz cheat gibi bir şey oldu. Hem de kafamda sadece 1 gün teknolojik alet kullanmayacağım diye geçirdiğimden hiç zorlanmadım. Bu yüzden yarın da bunu devam ettireceğim, iliklerime kadar zorlanmak istiyorum.

Bugün koşuda, irade konusunda zihnimde bir seviye daha atladım. Vücudum tam yorulmadan zihnim koşuyu bırakmamı istiyor fakat bu zinciri zamanla kırıyorum. Her gün daha iyiye...
 
Katılım
14 Eyl 2023
Mesajlar
229
Tepki puanı
502
Puanları
160
Dün buraya girip günlüğü yazamadan uyuyakalmışım. Şu an beni en çok zorlayan şey, havanın 45 dereceleri görmesi. Sıcağa alışkın biriyim ama havanın bu kadar bunaltıcı olduğunu daha önce hatırlamıyorum.

Teknolojik alet kullanmamaya bugün de devam ediyorum. Dün de pek zorlanmadım, sanırım teknolojik aletler hayatımda çok büyük bir alan kaplamadığından hiç kullanmamam bana büyük sorun teşkil etmiyor.
 
Katılım
14 Eyl 2023
Mesajlar
229
Tepki puanı
502
Puanları
160
Dün, foruma girip yazmak için açıkçası biraz üşendim. Günlerim monoton geçiyor, öyle çok bir farklılık yok. Her gün her gün buraya neler yaptığımı da yazmak, bilmiyorum okuyanlara keyifli geliyor mu ama benim için çok iç açıcı bi olay değil.

Dünle birlikte, teknolojik alet kullanmadan toplam 4 gün geçirmiş oldum. Açıkçası bu kadar az zorlanacağımı tahmin etmiyordum. Bu kadar az zorlanma sebebimi de hâlihazırda teknolojiyle fazla vakit geçirmiyor oluşumdan kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Beni en çok zorlayan şey, müzik dinlememek oldu. Müzik dinlemeyi kademeli olarak azaltacağım.
Telefonu tek kullandığım anlar: Telefonla konuşmak ve antrenmanda ağırlık-tekrar sayısını takip ettiğim bir uygulamayı kullanmak. Onun dışında hiç kullanmadım.
Bilgisayarı da sadece ders notu okumak için kullandım.


Semen retention/no fap süreçlerinin bana kattığı en büyük şey, diğer bağımlılıkları da yenmeme çok yardımcı olması. Ne demek istiyorum: Küçüklüğümden beri oyunlarla iç içeydim, bu bağımlılığı bir şekilde yenemiyordum. Ne zaman sürecimde belli bir aşamaya geldim, bu bağımlılığı yenmeye çalışmama bile gerek kalmadan kendiliğinden uzaklaşıyorum. Herhangi bir oyun oynadığım zaman, kendi kendime şunu soruyorum ve kendimce şöyle cevaplıyorum.
Burada harcadığın onca vakit, sana bir şey kazandıracak mı? Hayır.
Bu oyuna vakit harcamak yerine, yapabileceğin daha iyi şeyler var mı? Evet.
Bu mantaliteye sahip olduktan sonra herhangi bir bağımlılığı yenmek, ciddi anlamda kolaylaşıyor.


Semen retention/no fap süreçlerinin bana kattığı diğer büyük şey ise: Kime ne kadar, nasıl ve ne şekilde vakit ayıracağıma dair bana ciddi anlamda ders vermesi. Mutlu olduğunda, işler yolunda gittiğinde insanlar senin yanında olmak istiyor. Uzun süredir konuşmadığın arkadaşın, eski sevgilin bir anda ortaya çıkıyor. Bunlar aslında kağıt üzerinde ne kadar ''güzel'' gibi gözükse de, kendimce hiç ama hiç güzel şeyler değil. Nedenini soracak olursanız, bunların altında çıkar yatması.
Bu tarz şeylere duygusal anlam yükleme gibi bi' gayem yok. Duygusal düşünüp, duygusal davranmak en sevmediğim şeylerden biridir. Sanırım bazen devreyi kapatıp, duygusal düşünmekten de geri kalmamak gerekiyor. Fakat insanların da, en çok duygusal davrandıklarında zarar gördüklerini gözlemledim. Benim için karmaşık bir durum.

Erkek, ortaya bir değer katabildiğinde değer görüyor. Kattığı bu değer ortadan kaybolunca, çevresindeki insanlar da bir anda ortadan kayboluyor. Bu süreçlerim, bana bunu çok iyi öğretti. Tabii, bunu öğrenmem benim için hem iyi hem de kötü oldu. İyi yanı, bunları kendimce erken yaşta öğrenebilmem. Kötü yanı ise, beni insanlardan uzaklaştırması. Buna ne denli kötü denilebilir orasını da bilemiyorum.

Karşılıksız sevginin olmadığına, gün geçtikçe daha çok inanıyorum. Bunun da sonucu olarak yukarıda yazdığım gibi insanlardan uzaklaşıyorum. Kim bilir, belki bu fikirlerimi değiştirecek bir insan karşıma çıkar.
 
Son düzenleme:
Katılım
31 Ocak 2024
Mesajlar
497
Tepki puanı
1,398
Puanları
160
Dün, foruma girip yazmak için açıkçası biraz üşendim. Günlerim monoton geçiyor, öyle çok bir farklılık yok. Her gün her gün buraya neler yaptığımı da yazmak, bilmiyorum okuyanlara keyifli geliyor mu ama benim için çok iç açıcı bi olay değil.

Dünle birlikte, teknolojik alet kullanmadan toplam 4 gün geçirmiş oldum. Açıkçası bu kadar az zorlanacağımı tahmin etmiyordum. Bu kadar az zorlanma sebebimi de hâlihazırda teknolojiyle fazla vakit geçirmiyor oluşumdan kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Beni en çok zorlayan şey, müzik dinlememek oldu. Müzik dinlemeyi kademeli olarak azaltacağım.
Telefonu tek kullandığım anlar: Telefonla konuşmak ve antrenmanda ağırlık-tekrar sayısını takip ettiğim bir uygulamayı kullanmak. Onun dışında hiç kullanmadım.
Bilgisayarı da sadece ders notu okumak için kullandım.


Semen retention/no fap süreçlerinin bana kattığı en büyük şey, diğer bağımlılıkları da yenmeme çok yardımcı olması. Ne demek istiyorum: Küçüklüğümden beri oyunlarla iç içeydim, bu bağımlılığı bir şekilde yenemiyordum. Ne zaman sürecimde belli bir aşamaya geldim, bu bağımlılığı yenmeye çalışmama bile gerek kalmadan kendiliğinden uzaklaşıyorum. Herhangi bir oyun oynadığım zaman, kendi kendime şunu soruyorum ve kendimce şöyle cevaplıyorum.
Burada harcadığın onca vakit, sana bir şey kazandıracak mı? Hayır.
Bu oyuna vakit harcamak yerine, yapabileceğin daha iyi şeyler var mı? Evet.
Bu mantaliteye sahip olduktan sonra herhangi bir bağımlılığı yenmek, ciddi anlamda kolaylaşıyor.


Semen retention/no fap süreçlerinin bana kattığı diğer büyük şey ise: Kime ne kadar, nasıl ve ne şekilde vakit ayıracağıma dair bana ciddi anlamda ders vermesi. Mutlu olduğunda, işler yolunda gittiğinde insanlar senin yanında olmak istiyor. Uzun süredir konuşmadığın arkadaşın, eski sevgilin bir anda ortaya çıkıyor. Bunlar aslında kağıt üzerinde ne kadar ''güzel'' gibi gözükse de, kendimce hiç ama hiç güzel şeyler değil. Nedenini soracak olursanız, bunların altında çıkar yatması.
Bu tarz şeylere duygusal anlam yükleme gibi bi' gayem yok. Duygusal düşünüp, duygusal davranmak en sevmediğim şeylerden biridir. Sanırım bazen devreyi kapatıp, duygusal düşünmekten de geri kalmamak gerekiyor. Fakat insanların da, en çok duygusal davrandıklarında zarar gördüklerini gözlemledim. Benim için karmaşık bir durum.

Erkek, ortaya bir değer katabildiğinde değer görüyor. Kattığı bu değer ortadan kaybolunca, çevresindeki insanlar da bir anda ortadan kayboluyor. Bu süreçlerim, bana bunu çok iyi öğretti. Tabii, bunu öğrenmem benim için hem iyi hem de kötü oldu. İyi yanı, bunları kendimce erken yaşta öğrenebilmem. Kötü yanı ise, beni insanlardan uzaklaştırması. Buna ne denli kötü denilebilir orasını da bilemiyorum.

Karşılıksız sevginin olmadığına, gün geçtikçe daha çok inanıyorum. Bunun da sonucu olarak yukarıda yazdığım gibi insanlardan uzaklaşıyorum. Kim bilir, belki bu fikirlerimi değiştirecek bir insan karşıma çıkar.
Buraya yazdığın her yazıyı okuyorum az bile olsa bende aynı durumu sürdürmeliyim son zamanlarda noksanlıklar var benim tarafımda özellikle senin buraya eklediklerin benim için fazlasıyla öğretici ve geliştirici
 
Katılım
31 Ocak 2024
Mesajlar
497
Tepki puanı
1,398
Puanları
160
Dün, foruma girip yazmak için açıkçası biraz üşendim. Günlerim monoton geçiyor, öyle çok bir farklılık yok. Her gün her gün buraya neler yaptığımı da yazmak, bilmiyorum okuyanlara keyifli geliyor mu ama benim için çok iç açıcı bi olay değil.

Dünle birlikte, teknolojik alet kullanmadan toplam 4 gün geçirmiş oldum. Açıkçası bu kadar az zorlanacağımı tahmin etmiyordum. Bu kadar az zorlanma sebebimi de hâlihazırda teknolojiyle fazla vakit geçirmiyor oluşumdan kaynaklı olduğunu düşünüyorum. Beni en çok zorlayan şey, müzik dinlememek oldu. Müzik dinlemeyi kademeli olarak azaltacağım.
Telefonu tek kullandığım anlar: Telefonla konuşmak ve antrenmanda ağırlık-tekrar sayısını takip ettiğim bir uygulamayı kullanmak. Onun dışında hiç kullanmadım.
Bilgisayarı da sadece ders notu okumak için kullandım.


Semen retention/no fap süreçlerinin bana kattığı en büyük şey, diğer bağımlılıkları da yenmeme çok yardımcı olması. Ne demek istiyorum: Küçüklüğümden beri oyunlarla iç içeydim, bu bağımlılığı bir şekilde yenemiyordum. Ne zaman sürecimde belli bir aşamaya geldim, bu bağımlılığı yenmeye çalışmama bile gerek kalmadan kendiliğinden uzaklaşıyorum. Herhangi bir oyun oynadığım zaman, kendi kendime şunu soruyorum ve kendimce şöyle cevaplıyorum.
Burada harcadığın onca vakit, sana bir şey kazandıracak mı? Hayır.
Bu oyuna vakit harcamak yerine, yapabileceğin daha iyi şeyler var mı? Evet.
Bu mantaliteye sahip olduktan sonra herhangi bir bağımlılığı yenmek, ciddi anlamda kolaylaşıyor.


Semen retention/no fap süreçlerinin bana kattığı diğer büyük şey ise: Kime ne kadar, nasıl ve ne şekilde vakit ayıracağıma dair bana ciddi anlamda ders vermesi. Mutlu olduğunda, işler yolunda gittiğinde insanlar senin yanında olmak istiyor. Uzun süredir konuşmadığın arkadaşın, eski sevgilin bir anda ortaya çıkıyor. Bunlar aslında kağıt üzerinde ne kadar ''güzel'' gibi gözükse de, kendimce hiç ama hiç güzel şeyler değil. Nedenini soracak olursanız, bunların altında çıkar yatması.
Bu tarz şeylere duygusal anlam yükleme gibi bi' gayem yok. Duygusal düşünüp, duygusal davranmak en sevmediğim şeylerden biridir. Sanırım bazen devreyi kapatıp, duygusal düşünmekten de geri kalmamak gerekiyor. Fakat insanların da, en çok duygusal davrandıklarında zarar gördüklerini gözlemledim. Benim için karmaşık bir durum.

Erkek, ortaya bir değer katabildiğinde değer görüyor. Kattığı bu değer ortadan kaybolunca, çevresindeki insanlar da bir anda ortadan kayboluyor. Bu süreçlerim, bana bunu çok iyi öğretti. Tabii, bunu öğrenmem benim için hem iyi hem de kötü oldu. İyi yanı, bunları kendimce erken yaşta öğrenebilmem. Kötü yanı ise, beni insanlardan uzaklaştırması. Buna ne denli kötü denilebilir orasını da bilemiyorum.

Karşılıksız sevginin olmadığına, gün geçtikçe daha çok inanıyorum. Bunun da sonucu olarak yukarıda yazdığım gibi insanlardan uzaklaşıyorum. Kim bilir, belki bu fikirlerimi değiştirecek bir insan karşıma çıkar.
Anlatının karşılığını söyleyeyim King Elessar. Bir sınavda yüzde 0-2 arasına girmek neyse hayatta tam olarak bu. Semantik metinler, felsefi yazılar, hacimli eserler kısacası zihinde doğru sembolleri bize aktaran metinler çoğunluğun kötü olduğunu anlatır. Bu sebeple paylaşım, karşılıksız sevgi, etik gibi kavramlar çoğunluktan uzak. Bu çoğunluklar ülkeleri, dünyaları tanınmaz hale getirdi. Hassas, dürüst insanları hiç düşünmeden harcadı. Hakka, bilgiye verilecek olan tüketime, aşırılığa ve haz veren nesnelere verildi. Bir beyni eğitmek bu sebeple az insan mahsus olacak bunu sakın unutma.
 
Katılım
31 Ocak 2024
Mesajlar
497
Tepki puanı
1,398
Puanları
160
Hocam sizden de her türlü tavsiyeye açığım, benim için yol göstericisiniz.
Sen de benim için öyle iyi ki varsın. Aklını işleten, iyi niyetli olanlar için hayatta öğrenecek dersler var. Bu sebeple okumak gerekiyor, fazlaca düşünmek ve kendi kendinin doktoru-mentoru-öğretmeni olmak. Kötülük toplumlarında benim inandığım yaratıcı irade ve tarihtir. Çünkü bu ikisi her türlü duyguyu yaşadığım sürece hissettirecek.
 
Katılım
14 Eyl 2023
Mesajlar
229
Tepki puanı
502
Puanları
160
Bu inanca şuanlık Annem sayesinde inanmıyorum. Tek o var.
Annelerin sevgisinin de tamamen karşılıksız olduğunu düşünmüyorum, sonuçta seni doğurduğu için seviyor. Çocukken evet bu duruma bir nebze katılabilirim ama yetişkin bir erkeği karşılıksız kimsenin sevebileceğini düşünmüyorum.
 
Katılım
14 Eyl 2023
Mesajlar
229
Tepki puanı
502
Puanları
160
Günlerim monoton geçiyor. Ne çok iyi ne de çok kötü hissediyorum. 1 hafta sonra sınav var, yarından itibaren çalışma saatlerini biraz arttıracağım. Meditasyonu biraz aksattım, onun üzerine daha çok duracağım. Meditasyon yapmanın ciddi olumlu etkileri olduğu yadsınamaz. Kortizol seviyesini düşürmesi ve odak süresini arttırması, yaşadığımız bu çağda belki de kişinin kendine yapacağı en iyi şey.

Yarın için günlük planımı buraya yazmak istiyorum:

Sabah erken kalkabilecek miyim bu konuda biraz kararsızım. 2 gün önce sabah 5'e kadar gözüme bir gram uyku girmedi. Anlamadığım bir şekilde aşırı ayıktım, sabah güneş doğunca anca uykum geldi. Bu yüzden uyku düzenim bozuldu, bu da uyku verimimin baya azalması sebep oldu. Yarın, ne çok geç ne de çok erken kalkmaya çalışacağım. 7-8 saatten az uyuyunca, performans olarak (hem fiziksel hem zihinsel) düşüş yaşıyorum. Tabii, yeri geliyor 2-3 saatlik uykuyla bile tamamen kendimi verip çalışabiliyorum ama optimallik konusunda hep bir soru işareti oluyor.
Uyandıktan sonra, yaklaşık 15-20 dakika meditasyon yapacağım.

Uzun zamandır beklediğim UFC maçı var. Güne farklılık yapıp maçları izleyerek başlayacağım. Cheat day'i de bugüne ayarladım, baya bir abur cubur aldım. Bugün biraz kendime hak tanıyacağım. Bu cheat day'den itibaren, ciddi bir diyete girip yaklaşık bunu 3 hafta sürdürme gibi bir hedefim var. 85 kiloyum, 80 kiloya inip yağ oranımı %10 civarına çekmeyi düşünüyorum. Bunu 5-6 haftaya yayarsam çok iyi olacak.
Maçları izledikten sonra kahvaltımı yapar, çalışmaya koyulurum.

Çalışmamın büyük bir kısmını bitirip, yemek yedikten sonra arkadaşımla antrenmana gideceğim
. Yarın bir nevi karbonhidrat yüklemesi yapacağımdan, bir çok harekette pr deneyeceğim.

Antrenman, yemek yeme derken büyük ihtimalle günün sonuna gelmiş olurum.
Yatmadan önce kitap okuyup, gün içinde yaptığım şeyleri sorguladıktan sonra foruma girip günlük yazar ve günü bitirmiş olurum.
 
Katılım
14 Eyl 2023
Mesajlar
229
Tepki puanı
502
Puanları
160
Sabaha kadar uyuyamadım, bari kalkayım maçı izleyeyim dedim. Bu yüzden geç saatte uyandım ve çok kötü uyandım. Aşırı sinirli hissediyorum, tahammül seviyem sıfır. Bu tarz durumlarda hiçbir insanla iletişim kurmak istemiyorum.

NOT: Bu sinirimi antrenmanda attım, prlar aldım. Antrenman sonrasında da iyi hissetmeye başlayıp biraz sakinleştim.
 
Son düzenleme:
Katılım
14 Eyl 2023
Mesajlar
229
Tepki puanı
502
Puanları
160
Ders dışı kullanım olarak ilk defa bugün foruma girip bu yazıyı yazıyorum. Tamamen odağımı derse verdim, sınava tam 4 gün var. Ders arasında meditasyon yapıyorum bu da günde yaklaşık 1 saat meditasyon yapmamı sağlıyor. Baya iyi hissediyorum.
 
Katılım
14 Eyl 2023
Mesajlar
229
Tepki puanı
502
Puanları
160
Antrenör temel eğitim sınavından 1 saat önce çıktım. Sınav çok rahat geçti, 100 soruyu yaklaşık 25 dakikada bitirdim. Sınav sonucunun açıklanmasıyla birlikte uygulamalı eğitime başvuracağım.

Sınavın iyi geçmesiyle keyfim yerine geldi. Bu hırsla akşama doğru güzel bir antrenman yapıp günlük işlerime koyulacağım. Bu tarz zamanlarda yaptığım meditasyonlar daha etkili oluyor. Meditasyona çok daha iyi odaklanıp, andan kopmuyorum.

Genel olarak bu yaz, planlarımı adım adım gerçekleştirebiliyorum. Bu sevindirici bir haber benim için.
 
Katılım
31 Ocak 2024
Mesajlar
497
Tepki puanı
1,398
Puanları
160
Antrenör temel eğitim sınavından 1 saat önce çıktım. Sınav çok rahat geçti, 100 soruyu yaklaşık 25 dakikada bitirdim. Sınav sonucunun açıklanmasıyla birlikte uygulamalı eğitime başvuracağım.

Sınavın iyi geçmesiyle keyfim yerine geldi. Bu hırsla akşama doğru güzel bir antrenman yapıp günlük işlerime koyulacağım. Bu tarz zamanlarda yaptığım meditasyonlar daha etkili oluyor. Meditasyona çok daha iyi odaklanıp, andan kopmuyorum.

Genel olarak bu yaz, planlarımı adım adım gerçekleştirebiliyorum. Bu sevindirici bir haber benim için.
Tebrik ediyorum King Elessar gönlüne göre olsun değerli arkadaşım. İnşallah nice kazanımlarını burada görürüz.
 
Katılım
14 Eyl 2023
Mesajlar
229
Tepki puanı
502
Puanları
160
İnişli çıkışlı günler devam ediyor. En önemli öğrendiğim şeylerden biri; çok mu mutlusun ya da çok mu mutsuzsun fark etmez, ölçülü olmak zorundasın. Çok mutluysan, bu mutluluğu ölçülü yaşa. Çok mu mutsuzsun? Bunun sonuna kadar sürmeyeceğini bil ve dibe çökme. Ne zaman mutluluğu uç noktada yaşasam, bir şekilde yakın zamanda dibi gösterdi bana hayat.

Gerek mutluluğunu gerek hüznünü paylaşacak insanları da çok iyi seçmelisin. Bunu kendime defalarca hatırlatıyorum çünkü bu konuda hatalar yaptım.
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape5
shape6
Üst