04.01.2022 Gün|27
Yaşama sevinci diye bir kavram var albayım. Bunu bugün hissettim. Herkese neşeyle baktım, güldüm, kedileri sevdim , müzik dinledim. Kimseyi umursamadım. Ama şimdi büyük bir mod düşüklüğü var bunu yediğim şekere vermek istiyorum. Çok fazla keyifli olmak gerçekten iyi değil albayım.
Herkesin dediği şu orta yol nedir albayım? Mükemmel ile yanlış arasında, sevmek ile öfke arasında, çalışmak ile eğlence arasında...Bunu nereden buluyoruz, nasıl biliyoruz? Ortada bir yol oluyor ve huzur tam olarak orada. Çünkü biz öyle yüksekten düşmeye alışkın değiliz albayım. Everest dağına tırmanmaya gelmez hayat. Everest en soğuk yerdir ve orada uzun kalamazsın , elbet bir inişi vardır. Bunun yerine ortada kal . Çıkma en yukarı !
Anlamak isterdim albayım. Bir bakışta şu yüzlerde nelerin saklı olduğunu. Görmek isterdim albayım, bu gülen suratların neler düşündüğünü. Her insanın düşüncelerini önyargıma vardırmadan bilmek isterdim. Düşünmek istemiyorum albayım, biraz durmak sadece durmak ve sakinlemek istiyorum. Koşmaktan bıktım , yavaşlamak istiyorum. Her gördüğüm girdiyle umutlanmayı bırakmak istiyorum. Hayal kırıklıklarına hazır olmak ve umudu ileriye bırakmak istiyorum.
Bunları duygusal bir şekilde yazıyorum albayım. Yarın daha mutlu olacağım. İnsanlar görecek ,ders çalışacak ve Prens Mışkin'in (Dostoyevski-Budala kitabı karakteri) mirasını ne yaptığını göreceğim. Boş konuşmaktan o kadar korkar oldum albayım. Buraya da bir şey yazmak istemiyorum artık , o kadar boş oluyor ki ! Değişecek ise fikirlerim neden yazayım ki! Birileri boş konuşma diyecekse ne yapıyorum albayım ben? Ne için yaşıyorum? İnsanlara bağlı bir motivasyon ne kadar sürer albayım? Suratlarına bakmaya dayanamıyorum bazen, bazen de çok saf yüzleri görüyorum. Çocukları görüyorum albayım. Bir Kızılderili atasözü vardır;
"Bu vatanı dedelerimizden miras değil , çocuklarımızdan emanet aldık."
Çocuklar neden bu kadar güzel albayım? Bu dışarıdaki kediler neden bu kadar güzel? Konuşan bir kalabalıktan daha güzel nasıl olabilirler! Ne akılları ne yargıları olan bu şeyler nasıl diğer insanlardan daha güzel olabilir? Bana kalsa çoktan dünya batmıştı da bu masumlar sayesinde yaşamaya devam ediyoruz. Bizden bir cacık olmazdı yoksa! Hiç bakmayı denediniz mi? Masumluk, saflık ve neşe … Onlar diğerleri gibi değil, onlar neden öyle yaptığını sorgulamıyor. SENİ umursuyor ne yaptığına değil. Budala hikayesindeki Mari vardı , hayatı yerle bir olmuş bu kadına çocuklar can verdi. Bir gülücükle bile insan yaşama bağlanır mı dersiniz?
Bir gün daha gitti ve ben dünden daha iyi olduğumu söylemeyeceğim. Bugün sosyal bir çocuğun yaşadığım hayata imrendiğini (imrenme değil o acıma aptal) gördüm. Garipti! Sabah 6'da kalkarım ve günümün çoğunu ders çalışarak geçiririm. Sosyal medyam yoktur! Kitap okurum. Dışarı da pek dolanmam, kahvelere felan gitmem. Onlar ise bunları yapar ! Olduğumuz kişiler , olmamız gereken kişiler ve olamayacağımız kişiler. Ben de onların yaptığı şeyleri yapmak istiyorum bazen. Dolanmak istiyorum arkadaşlarımla , sahte gülücükler saçmak istiyorum hayata karşı ama olmuyor. Sanırım olamayacağım bir kişi bu !
Daha fazla yazmak istemiyorum. İyi geceler!
Yaşama sevinci diye bir kavram var albayım. Bunu bugün hissettim. Herkese neşeyle baktım, güldüm, kedileri sevdim , müzik dinledim. Kimseyi umursamadım. Ama şimdi büyük bir mod düşüklüğü var bunu yediğim şekere vermek istiyorum. Çok fazla keyifli olmak gerçekten iyi değil albayım.
Herkesin dediği şu orta yol nedir albayım? Mükemmel ile yanlış arasında, sevmek ile öfke arasında, çalışmak ile eğlence arasında...Bunu nereden buluyoruz, nasıl biliyoruz? Ortada bir yol oluyor ve huzur tam olarak orada. Çünkü biz öyle yüksekten düşmeye alışkın değiliz albayım. Everest dağına tırmanmaya gelmez hayat. Everest en soğuk yerdir ve orada uzun kalamazsın , elbet bir inişi vardır. Bunun yerine ortada kal . Çıkma en yukarı !
Anlamak isterdim albayım. Bir bakışta şu yüzlerde nelerin saklı olduğunu. Görmek isterdim albayım, bu gülen suratların neler düşündüğünü. Her insanın düşüncelerini önyargıma vardırmadan bilmek isterdim. Düşünmek istemiyorum albayım, biraz durmak sadece durmak ve sakinlemek istiyorum. Koşmaktan bıktım , yavaşlamak istiyorum. Her gördüğüm girdiyle umutlanmayı bırakmak istiyorum. Hayal kırıklıklarına hazır olmak ve umudu ileriye bırakmak istiyorum.
Bunları duygusal bir şekilde yazıyorum albayım. Yarın daha mutlu olacağım. İnsanlar görecek ,ders çalışacak ve Prens Mışkin'in (Dostoyevski-Budala kitabı karakteri) mirasını ne yaptığını göreceğim. Boş konuşmaktan o kadar korkar oldum albayım. Buraya da bir şey yazmak istemiyorum artık , o kadar boş oluyor ki ! Değişecek ise fikirlerim neden yazayım ki! Birileri boş konuşma diyecekse ne yapıyorum albayım ben? Ne için yaşıyorum? İnsanlara bağlı bir motivasyon ne kadar sürer albayım? Suratlarına bakmaya dayanamıyorum bazen, bazen de çok saf yüzleri görüyorum. Çocukları görüyorum albayım. Bir Kızılderili atasözü vardır;
"Bu vatanı dedelerimizden miras değil , çocuklarımızdan emanet aldık."
Çocuklar neden bu kadar güzel albayım? Bu dışarıdaki kediler neden bu kadar güzel? Konuşan bir kalabalıktan daha güzel nasıl olabilirler! Ne akılları ne yargıları olan bu şeyler nasıl diğer insanlardan daha güzel olabilir? Bana kalsa çoktan dünya batmıştı da bu masumlar sayesinde yaşamaya devam ediyoruz. Bizden bir cacık olmazdı yoksa! Hiç bakmayı denediniz mi? Masumluk, saflık ve neşe … Onlar diğerleri gibi değil, onlar neden öyle yaptığını sorgulamıyor. SENİ umursuyor ne yaptığına değil. Budala hikayesindeki Mari vardı , hayatı yerle bir olmuş bu kadına çocuklar can verdi. Bir gülücükle bile insan yaşama bağlanır mı dersiniz?
Bir gün daha gitti ve ben dünden daha iyi olduğumu söylemeyeceğim. Bugün sosyal bir çocuğun yaşadığım hayata imrendiğini (imrenme değil o acıma aptal) gördüm. Garipti! Sabah 6'da kalkarım ve günümün çoğunu ders çalışarak geçiririm. Sosyal medyam yoktur! Kitap okurum. Dışarı da pek dolanmam, kahvelere felan gitmem. Onlar ise bunları yapar ! Olduğumuz kişiler , olmamız gereken kişiler ve olamayacağımız kişiler. Ben de onların yaptığı şeyleri yapmak istiyorum bazen. Dolanmak istiyorum arkadaşlarımla , sahte gülücükler saçmak istiyorum hayata karşı ama olmuyor. Sanırım olamayacağım bir kişi bu !
Daha fazla yazmak istemiyorum. İyi geceler!
Son düzenleme: