Elbet geçer hocam, hiçbir duygu durumu kalıcı değil. Aslında birçoğumuz hiç de karamsar değiliz ama bu hale geliyoruz. Yediğimizden tutun giydiğimize kadar çoğuna kendimiz karar vermediğimiz gibi duygularımız da biraz çevre, çokca da medyanın yönlendirmesiyle şekilleniyor, genel olarak tükettiğimiz içeriklerin etkisinde kalıyoruz, sosyal medya akışımız bunun için oluşturuluyor. Gündüz izlediğim Malcolm in the Middle kesitleriyle keyfim yerine gelirken akşam peş peşe gördüğüm şehit haberlerinden sonra gece boyu kendimi mutsuz hissediyorum. Benzer bir şekilde izlediğimiz film/dizilerde de çoğunlukla melankoli güzellemesi yapılıyor keza profil fotoğrafınız Rust Cohle de öyle. Rust her meseleye pesimist/nihilist bir bakış açısıyla yaklaşıyor, bazen içinde bulunduğu durumdan ötürü hak versek de gerçek hayatta çoğumuz onun gibi düşünmüyoruz. Karakterin acındırmasıyla kendisine yakınlık kuruyoruz, sonra keşfetimize birkaç tane "literally me" editi düşüyor, yavaş yavaş ruhumuza sirayet ediyor ve en sonunda izlediğimiz şeye dönüşüyoruz, onun gibi düşünüyoruz. Benim kendim hakkımda genel gözlemlerim böyle. Ben bunun üzerine korku türünü izlemeyi/okumayı tamamen bıraktım, gerilimse nadiren. Eğer olur da tüketirsem hemen başka şeylerle nötrlemeye çalışıyorum. İzlediğim şeylerle gerçek hayatı ayırt etmeye başladıktan sonra benim karamsarlığım bayağı azaldı, sadece normal hayatta bir şeyler ters gittiğinde azıyor ama olacak o kadar, biz de insanız. Önemli olan kararında yaşayabilmek her şeyi.