Son Paylaşımlar

Sitemize Hoşgeldiniz NeverFap Türkiye

Bize katılmak için kayıt olabilir veya giriş yapabilirsiniz.

Forum Rehberi >>>

Neverfap Türkiye Forum kurallarını öğrenmeniz ceza almanızı engeller. Kurallarımızı okuyunuz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Yönetimle İletişime Geç >>>

Sitemizi kullanırken yaşadığınız sorun ve önerilerinizi yöneticiler ile paylaşabilirsiniz. Sağdaki simgeye tıklayarak gidebilirsiniz.

Rodion Romanoviç | Günlük

Rodion Romanoviç

Raskolnikov
Çevirmen Üye
Katılım
16 Şub 2021
Mesajlar
968
Tepki puanı
2,421
Puanları
160
Konum
Türkiye
01.06.2025

O halde kötülüğümüz kelimelerin arasında kaybolmaya devam etsin. Bir şeyler karalamaya devam etmek istiyorum. Yazmak, en azından, farklı hissettiren konu. O halde yazmak lazım diyorum ve kendimi geliştirmeye, ulaşmaya çalıştığım bu yolda bir şeyler karalamaya devam etmek istiyorum.
 
Son düzenleme:

Black Rose

Admin
Forum Yöneticisi
Katılım
5 Kas 2020
Mesajlar
1,199
Tepki puanı
3,176
Puanları
180
01.06.2023

O halde kötülüğümüz kelimelerin arasında kaybolmaya devam etsin. Bir şeyler karalamaya devam etmek istiyorum. Yazmak, en azından, farklı hissettiren konu. O halde yazmak lazım diyorum ve kendimi geliştirmeye, ulaşmaya çalıştığım bu yolda bir şeyler karalamaya devam etmek istiyorum.
Neredesin be adam. Yaz, daha çok yaz.
 

Rodion Romanoviç

Raskolnikov
Çevirmen Üye
Katılım
16 Şub 2021
Mesajlar
968
Tepki puanı
2,421
Puanları
160
Konum
Türkiye
02.06.2023 (Elim istemsizce 3 yazmış, birkaç kere daha oldu bu sıralar. Neden bilmiyorum! hahaha)
Sıradanlık günümüze hakim oldu ama bazen yapacak bir şey olmuyor. Sıkılmanın kötü bir şey olduğunu sanıyorum. Belki de burada bir yanlış yapıyorum. Bazen sıkılmak ve hiçbir şey yapmamak gerekiyor, durup düşünmek farkına varmak gerekiyor. Eğer sürekli koşuşturmaca içinde olsaydım nasıl farkında olurdum? Durup düşünmek için fırsatım olmazdı ama sıkılarak ve boş kalarak en azından buna bir fırsatım oluyor. bu anları kendime eziyet verici şeylere yönelerek değil, kendimi fark ederek değerlendirmem gerekiyor. İçe değil dışımızda ,hayır o espriyi yapmıyorsunuz lütfen. Sevgi nerede? İçimizde içimizde.. e biz niye geldik o zaman. Tamam konu dağılmasın! Kısaca küçük adımlar büyük atılımlara netice verecek , bu en büyük yapacağımız aktivite olacka.

Yarın biraz İngilizce çalışmak ve bir şeyler yazmak istiyorum. Sabah inşallah erken kalkacağım ve günümü sabah değerlendirmeye çalışacağım.
 
Son düzenleme:

Rodion Romanoviç

Raskolnikov
Çevirmen Üye
Katılım
16 Şub 2021
Mesajlar
968
Tepki puanı
2,421
Puanları
160
Konum
Türkiye
03.06.2025

Gerçekten amaçsız kalmak çok kötü bir şey. Amaçsızdan ziyade amacının bir sonucunu görmeden yaşamak çok feci. Yani bir şeyler yapıyorsun ama buna değip değmeyeceğini öğrenmenin anlık bir yolu yok. Yani , o yolda sadakat göstermelisin , cazibeye sahip diğer işlerden sıyrılmalı ve istikamette devam etmelisin. Ha, bu arada cazibeye sahip diğer olaylar dediysem kötülüklerden sakınmak olarak algılamayın. Her insan belli bir noktada iyi olabilir ama iyi olacağı birçok alan olabilir. Matematikle arası iyi olan biri birçok şey yapabilirdi. İşte burada seçim yaptığında diğer tüm seçimlerden vazgeçmiş oluyor. Üzücü ama durum bu. Burada diğer tüm seçimler istikamette kalmaya çalışırken belki de cazibeye sahip olarak önüne çıkacak.

Bir anda sana şu soruyu sorduracak: "Yanlış seçim yaptın! " Belki de haklı, belki de değil! Bilemiyorsun! Yönlendirmeler ve neyi doğru yapacağına karar verene kadar hayat akıp gidiyor. Bu tavsiye eskiden sıradan gelirdi bana hala şüpheli ama yine de elde tutulası geliyor: Ne olursa olsun bir şeyde en iyi ol! En ufak şey olsa bile. Sanırım bunu deneyenler, bir noktada sınırları aşıp daha özgürce kararlar verebilecek durumda kendilerini buluyorlar çünkü bir şekilde kendilerini ispat ediyorlar. Önce kendi kendilerine sonra herkese! Bende bunu yapsam gerek.

Bayrama az kaldı, hayat akıp gidiyor fakat durmaya gelmez. Yarın erken kalkmam artık şart oldu. Gün içim tahmin edilemez oluyor, şikayet edemem ama sabah her daim kafa sakinliği başka seviyede. Orayı değerlendirmek her zaman daha önemli.
 

Rodion Romanoviç

Raskolnikov
Çevirmen Üye
Katılım
16 Şub 2021
Mesajlar
968
Tepki puanı
2,421
Puanları
160
Konum
Türkiye
Uzun uzun düşünüyordu, bir şeyler yapmak isteğini onca seneden sonra ilk defa bu kadar yoğun hissetmişti. Kanepede yayılırken ciddi bir konuda düşünemediğini fark etmişti. Hayat, kısa ve basit konuların arasında onu boğmuştu. Oysa , daha büyük olmak mümkün müydü? Neydi bu büyük olmaktan kasıt? Küçük çocuklara sorular yöneltiliyor! Büyüyünce ne olacaksın? Şey.. Ben.. Cevaplar meslek gruplarıyla özdeşleşiyor. Oysa bir şey olmaktan kasıt bu mu olmalı? Doktor Kemal, Mühendis Cemal, Terzi Mustafa... bu insanları tanımlayan meslekler onların gerçekten karakterine bir nişane mi vuruyor! Sıkıldı... Gerçi artık sıkılmak kelimesi de anlamını yitirmişti. Sıkılabilmek için önce hak edilen bazı davranışlarda bulunabilmek gerekiyordu. Bunun bilincin de olsa gerek sıkılmak bile ona acı veriyordu. Sıkılmaya hakkı var mıydı? Başaramamış birininin sıkılmaya dahi hakkı yoktu. Gözünde büyütme dedi kendi kendine... Su akar yolunu bulur, su testisi su yolunda kırılır değil mi? Hayır, bunlar artık bayatlamış atasözleri diye düşündü. Su testisi artık su yolu dışında bir yerlerde de kırılabiliyordu, hayat tüm karmaşayı üstüne yıktığından beri su testisi artık bambaşka yollarda da kırılabiliyordu. Su akıp yolunu bulamıyordu, önüne açılan yolları takip ediyordu! Atam, büyük .... burada bana derin bir anlam vermeye çalışmış! Su her zaman olması gereken yolu bulur ya da bu kadar üzülme her şey yoluna girecek. Haklarını vermek gerek, bu kadar ince ifade etmek gerçekten büyük yetenek.

Kapı çalındı. Anlık irkildi, kuş sesli kapı sesini değiştirmesi gerekiyordu. Cik cik cik cik cik... Anlık yükselen ve sonrasında sükûnet ile sonuçlanan bu zil sesi her seferinde bunu yapıyordu. Oysa tam tersi olsa güzel olurdu. Sükunet ve buhran... Burada en azından ilk başta irkilmezdi. Kapıya doğru yönelirken karaciğerinde derin bir acı duydu. Artık önemseyecek iradesi bile kalmamıştı. Bu acı artık akışın içerisinde ona yaşamı hatırlatan bir hatırlatıcı gibiydi. Evet yaşıyorsun, karaciğerin hayatına tutunmaya çalışıyor. Karaciğer son nidalari ile bağırıyor. "Ölmek istemiyorum"!

- Kargo!
+ Kod vermeme gerek var mı?
- Evet efendim, gelmiş olmalı?
+ Bir bakayım,
- ......
+ 9865
- Teşekkürler, iyi günler dilerim.

Kargoyu açmıyor. Bir köşede tekrardan önemsiz düşüncelere dalmaya devam ediyor. Bunlar önemli hissetmesi için gereken son çalışmalar. Olmadı , başkası görmeyince düşünmenin anlamı kalmıyor. Düşünmekten sonuç çıkmıyor. Atılmadan herkes sizin ne olduğunuzu asla bilmiyor. Sonsuz sonuç tek bir eylemde birleşiyor. Çok garip diye düşündü! Ne yapsa yapsın başarısız olacaktı, hep daha iyisi mümkün olacaktı! Hep bir varyasyon olacaktı ve daha iyi bir sonuç verecekti. Hayatı bu kadar basit bir olasılık hesabına indirgediği için utandı. Bu en basit tabiri ile aptallıktı. Sonuçlar her zaman görünenden farklı anlamlara sahipti. Belki şu anda odada biri daha olurdu. Belki güzelce eski yaşamlarından bahsederlerdi. Belki de "o" olurdu. Kendisine değer veren biri. Ona bazı önemsiz düşüncelerinden bahsederdi, oda kendi önemsiz düşüncelerini anlatırdı. Önemsizler kategorisinden bir başarı almayı başarırlardı. Koltuğa daha da gömüldü.

Kargoyu açtı, kar küresi almıştı! Ters çevirdi ve içindeki tüm tanecikler yer çekimi kanunu etkisiyle küre içinde ters düştü. Yavaşça düşüşlerini izledi. Üzüldü. Üzerinde yazdırdığı notu okudu!

"Ne yazılır bilemedim, doğum günün kutlu olsun ..."

Tekrardan kenara koydu. Şu yazıyı bile tonca düşünceden sonra yazdırmıştı. Basit bir hata yapmayayım korkusuyla tonlarca hata yaptı. bu kadar basit konularda dahil uzun uzun düşündü. Hayat yaşanması basit ama düşünmesi zor bir süreçti. Başta düşündüğü soruyu tekrar kendine sordu? Nasıl büyük olunurdu? Büyük olmak gerekli miydi? Yapması gereken kendisinin yapabildiği bir şeyi ne pahasına olursa olsun yapmak değil miydi? Bunun için karşısına ne çıkarsa çıksın dik durmak değil miydi? Fazla düşünmeden tek bir amaç uğrunda hayatını feda etmesi demek değil miydi?

Eline kağıt kalem aldı. Kartın üstündeki yazıyı sildi. Üzerinde tekrardan şu yazıyı düştü.

"Doğum günün kutlu olsun ...! Bilmeni isterim ki seni çok seviyorum. Bunu söyleyecek cesaretim asla olmadı ama sadece bunu bilmeni istedim! "
 

Rodion Romanoviç

Raskolnikov
Çevirmen Üye
Katılım
16 Şub 2021
Mesajlar
968
Tepki puanı
2,421
Puanları
160
Konum
Türkiye
02.07.2025

İlk defa bu kadar derin bir buhranda olduğumu hissediyorum. Her zaman umutlu ve bir yolun olacağını düşünen bir insan oldum ama ilk defa bu kadar köşeye sıkışmış hissediyorum. Aramak, bulmak adına hiçbir şevk hissetmiyorum. Denersem hayatımın olumlu anlamda değişeceğini biliyorum ama hayal kırıklığı hiç peşimi bırakmıyor. Denedikçe pozitif bir tutumdan çok daha fazla sorunun olduğu bir süreçte buluyorum kendimi. Belki de fazla abartıyorum. Eminim bir yolu bulunacaktır.
 
shape1
shape2
shape3
shape4
shape5
shape6
Üst